DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Diğer bölgeler
Yazıcıya hazırla
Mısırda ileriye giden yol
Johannes Stern
10 Aralık 2012
İngilizceden çeviri (26 Kasım 2012)
Mısır Devlet Başkanı Muhammed Mursinin, bütün yasama, anayasal güçler, yürütme ve yargı güçleri üzerinde hak iddia ettiği Anayasa Kararnamesi, işçi sınıfının önüne temel siyasi perspektif sorunlarını koymaktadır.
Müslüman Kardeşlerin (MK) adayı olarak seçilen devlet başkanı, geçtiğimiz hafta, "devrimi, ulusal birliği ya da ulusal güvenliği korumak ve kollamak adına uygun gördüğü önlemleri almak için"olağanüstü yetkilere sahip olduğunu ilan etti. "Devrimi" korumaya yapılan göndermeler bir sahtekârlıktır. Mursinin önlemlerinin başlıca hedefi işçi sınıfıdır ve o, ABD ile yakın müttefik olan Mısırda burjuva düzeni sağlamlaştırma çabası içinde en kapsamlı anti-demokratik önlemleri uyguluyor.
Mursinin icraatları, MKnin hamlelerine karşı çıkan eski devlet aygıtının kimi kesimlerini içeren Mısır devleti içinde derin çatlakları sergilemektedir. Daha önce, görevden alınmış diktatör Hüsnü Mübarekin yerini almak için Müslüman Kardeşler ile yarışan Muhammed El-Baradey, devlet başkanının yaptıklarına yönelik yaygın hoşnutsuzluktan yararlanma çabası içinde, Mursiyi, "yeni firavun" olarak suçladı. Bununla birlikte, burjuva egemen çevrelerin hiçbir kesimi, işçi sınıfı için ileriye giden bir yol önermemektedir.
Mursinin icraatları, Troçkinin Sürekli Devrim Teorisinin, emperyalizmden bağımsızlık da dahil demokratik devrimin görevlerinin, işçi sınıfının sosyalist devrimdeki bağımsız seferberliği dışında yerine getirilemeyeceği biçimindeki temel perspektifini doğrulamaktadır.
Mursinin icraatları büyük kitlesel protestolara yol açtı; Tahrir Meydanındaki gösteriler Mübareke karşı Ocak 2011deki ilk devrimci mücadeleleri anımsatıyor. En yaygın sloganlardan biri de "Mursi-Mübareki alaşağı et!"
Bununla birlikte, öncelikle gereksinim duyulan şey, Mısır devriminin şimdiye kadarki deneyimlerinin yalın bir değerlendirmesidir. Geçen yılki devrimci kabarış Mübareki istifaya zorladı ama Mısırlı kitlelerin karşı karşıya olduğu temel sorunlardan hiçbirini çözmedi. İşçi sınıfının bağımsız bir perspektifinin ve önderliğinin yokluğunda, Mısır burjuvazisi Mursiyi iktidara getirmekte ve temel politikalarını (işçilerin aşırı sömürüsü, Amerikan emperyalizmi ile işbirliği ve diktatörlük) sürdürmekte serbest kaldı.
Mısırın başlıca emperyalist destekleyicisi ABDnin rolü merkezi öneme sahiptir. Mursinin kararnamesinin zamanlaması rastlantı değildir. Açıklama, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clintonın, Gazzeye yönelik İsrail saldırısı sırasındaki rolünden dolayı ona teşekkür etmesinden bir gün sonra geldi. Gazzedeki sivillerin üstüne roketler yağarken, Mursi, ABD emperyalizmi için güvenilir bir işbirlikçi olarak adaylığını koydu. O, Gazzeye yönelik ablukayı sıkılaştırma ve Washington ve Tel Aviv ile ilişkileri derinleştirme sözü verdi.
Obama yönetimi, en azından şimdilik, Müslüman Kardeşleri -Suriyede Beşar Esad rejimine karşı emperyalist destekli iç savaşı ve İrana karşı savaş planlarını içeren- Ortadoğudaki kapsamlı stratejisinde önemli bir müttefik olarak görmektedir.
Aynı zamanda, mali sektör seçkinleri, işçi sınıfı karşıtı kapsamlı politikaları uygulamaya koymakta Mursiye güveniyorlar. Mursi, geçtiğimiz Perşembe [22 Kasım] günü, şimdi Akdenizin karşı yakasındaki Yunan halkını barbarca yoksullaştıran Uluslararası Para Fonundan (IMF), Mısırlı işçilere karşı yıkıcı kemer sıkma önlemlerini kabul etme temelinde 4,8 milyar dolarlık bir krediyi garanti etti. Mursi, Çarşamba günü, benzine olan devlet desteğindeki ilk kesintileri onayladı.
Financial Times, adını vermediği ve Amerikan egemen sınıfının temel duyarlılıklarını ifade eden "Kahiredeki bir batılı gözlemci"nin şu sözlerini aktardı: "Birileri siyasi sürtüşmelere son vermekte ve kararlar almaktadır."Yani, küresel bankaların ve mali kuruluşların talep ettiği kararları almaktadır.
Mursinin diktatörce yetkileri üstlenmesi, Mısırlı Devrimci Sosyalistler (DS) ile onların uluslararası müttefikleri olan ABDdeki Uluslararası Sosyalist Örgüt (USÖ) ve Britanyalı Sosyalist İşçi Partisi gibi sahte sol grupların karşı devrimci rolünü açığa çıkarmıştır. Bu güçler, burjuva politikacıların Mısırda demokrasiyi kurabileceği perspektifini ileri sürmektedir. Onlar, Mübarekin devrilmesinin ardından iktidarı almış olan askeri cuntaya daha fazla reform için baskı yapılabileceğini iddia ettikten sonra, devrimin görevlerini yerine getirmeye başlayacağını iddia ettikleri Mursinin seçilmesini desteklediler.
USÖnün "SocialistWorker.org" internet sitesi, Temmuz ayında, DSnin önde gelen üyelerinden Sameh Naguibin, Mursinin zaferinin "bu karşı devrimi ve darbeyi geri püskürtmede büyük bir kazanım" olduğunu açıklayan bir raporunu yayımlamıştı.
Bu gruplar, aynı zamanda, Washingtonın Libyada ve Suriyede ABD yanlısı yönetimler oluşturmaya yönelik vekil savaşları başlatmak için Ortadoğudaki geleneksel müttefikleri sağcı İslamcı güçlerle işbirliğine siyasi bir bahane sağladılar. Bu, ABDnin İrana karşı olası bir saldırı savaşına odaklanmış bölgesel bir askeri çatışmaya zemin hazırlamıştır.
Sosyalist devrim dışında, gerçek demokrasiye ve toplumsal haklara giden bir yol yoktur. İşçi sınıfı, kendi mücadelesini bütün burjuva güçlerden bağımsız şekilde örgütlemek, burjuvaziyi devrimek ve devlet iktidarını ele geçirmek zorundadır. Bu, emperyalizme ve onun tüm bölgedeki lanet olası savaş yönelimine karşı İsraildeki, Arap dünyasındaki ve diğer ülkelerdeki işçiler ile birlikte verilecek ortak bir mücadeleden kopartılamaz.
Mısırdaki son mücadeleler, Dünya Sosyalist Web Sayfasının perspektifini doğrulamaktadır. Mübarekin devrilmesinden bir gün sonra şunları yazmıştık: "İşçi sınıfının karşı karşıya olduğu merkezi görev, Mübarek yönetiminin varlığını sürdüren kesimlerini devirmek ve onun yerine bir işçi hükümeti kurma mücadelesi vermek için, işçi sınıfı temelinde kitlesel iktidar organlarının oluşturulmasıdır. Bu devrimin zaferi, Mısırlı işçileri tüm Ortadoğudaki ve ileri kapitalist ülkelerdeki kardeşleri ile birleştirecek şekilde Mısır sınırlarının ötesine yayılmasına bağlıdır.
"Bu, işçileri Mısırda ve uluslararası düzeyde, Mübarekin devrilmesinin işaret ettiği yoğun sınıf çatışmaları için silahlandıracak olan Troçkist perspektifler uğruna mücadele eden partileri inşa etme mücadelesidir."
Bu açıklamanın yayımlanmasından bu yana geçen yaklaşık iki yıl, böylesi bir mücadelenin hem mümkün hem de gerekli olduğunu kanıtlamıştır. Mübarekin devrilmesi, ABDden İsraile, Avrupaya ve Asyaya, işçi sınıfının uluslararası mücadelelerine ilham verdi. İşçi sınıfının uluslararası ortak mücadelesinin aciliyeti, Gazzeye, Suriyeye ve nihayetinde İrana karşı savaş yönelimi Obamanın yeniden seçilmesinin ardından hızlandığı için her zamankinden daha açık hale gelmiştir.
Böylesi mücadeleler, yalnızca, Sürekli Devrim perspektifinin yol gösterdiği partilerin önderlik ettiği, sosyalizm için devrimci mücadeleler eliyle zafer kazanabilir. İşçiler, Mursi gibi kişilere karşı toplumsal eşitlik ve gerçek demokrasi uğruna mücadeleye girişmek için, geçmişteki mücadelelerden dersler çıkarmalı; Mısırda ve uluslararası düzeyde Dördüncü Enternasyonalin Uluslararası Komitesinin şubelerini kurmak için mücadele etmeliler.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|