DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz
Yazıcıya hazırla
Pentagon Irak’ta ve Suriye’de daha büyük ve kanlı bir savaşa hazırlanıyor
Bill Van Auken
1 Mart 2017
İngilizceden çeviri (25 Şubat 2017)
Pentagon, Irak ile Suriye’deki ABD askeri müdahalesinde kapsamlı bir tırmanma için, önümüzdeki hafta başında Başkan Donald Trump’a sunulacak öneriler hazırladı.
Wall Street Journal’ın Cuma günü alıntı yaptığı adı açıklanmayan ABD’li yetkililere göre, teklifin, “Irak’a ve Suriye’ye ek birlikler gönderme”yi ve “sivil kayıpları en aza indirmek için tasarlanmış kuralları hafifletmek” üzere “savaş alanı kısıtlamalarını gevşetme”yi içermesi bekleniyor.
Yeni savaş planları, Trump’ın 28 Ocak’ta imzaladığı ve Pentagon’a, “Irak’ta ve Suriye’de IŞİD’i [İslam Devleti] yenilgiye uğratmaya yönelik bir planın ilk taslağı”nı teslim etmesi için 30 gün süre veren kararnameden kaynaklanıyor.
Pentagon ABD bombardımanı sonucunda rapor edilmiş silahsız erkek, kadın ve çocuk ölümlerinin büyük çoğunluğunu düzenli olarak inkar ederken, bağımsız tahminlere göre, ABD ve müttefik savaş uçaklarının Suriye’deki ve Irak’taki hedeflere karşı gerçekleştirdiği hava saldırılarında şimdiden en az 8.000 sivil öldürülmüş durumda. Wall Street Journal’ın önümüzdeki hafta açıklanacağını bildirdiği yeni politika, bu katliamın dehşet verici şekilde yoğunlaşmasına yol açacak şekilde, “operasyonların sayısının ve oranının arttırılması”nı hedefliyor.
Salı günü Washington’da Brookings Enstitüsü’ndeki 21. Yüzyıl Güvenlik ve İstihbarat Merkezi’nde konuşan ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Pentagon’un Trump’a, sadece Irak’ta ve Suriye’de IŞİD’in üstesinden gelmeye değil; aynı zamanda “bölgedeki uzun vadeli çıkarlarımızı ilerletmeye" yönelik bir “siyasi-askeri plan” sunacağını söyledi.
Washington’ın NATO müttefiki Türkiye’nin Kürt milislerin (SDG/YPG) etkisine karşı koymak üzere askeri olarak müdahale ettiği sırada YPG’yi Suriye’deki vekil kara birlikleri olarak kullanmaya bel bağlayan bölgedeki ABD müdahalesini saran yoğun çelişkilere değinen Dunford, Washington’ın “zorlu seçimlerle felç edilemez.” olduğunu vurguladı.
Planlanan ABD askeri müdahalesinin bölgesel kapsamına işaret eden Dunford, yönetimin İran’a karşı önceki savaşçı söylemini yineledi ve onu, ABD ordusunun başlıca hedefleri olarak Rusya’nın, Çin’in, Kuzey Kore’nin ve “ulusötesi şiddet içeren aşırılıkçılık”ın yanına yerleştirdi.
ABD ordu komutanı, “İran’ın başlıca ihracatı, gerçekte, bölge genelinde kötücül etkidir.” diye belirtti. Dunford, İran’a karşı askeri yığınağın, “Hürmüz Boğazı’ndan geçme özgürlüğümüzü; bölgedeki çatışmayı ve krizi engellemeyi; çıkarlarımızı şiddet içeren aşırılıkçılığının tüm biçimleriyle ilgilenmedeki çıkarımızı kapsayacak şekilde ilerletmeyi garantiye almak” üzere tasarlandığını söyledi. İleri sürülen tüm bu hedefler, İran’ın bölgesel etkisine karşı koymayı ve Ortadoğu’da ABD egemenliği yönelimini ilerletmeyi amaçlayan kesintisiz ABD provokasyonları için bahanelerdir.
Dunford, Irak ile ilgili olarak, ABD’nin, askeri işgali IŞİD’e karşı harekatın tamamlanmasından çok sonra da sürdürme yönündeki planlarının sinyalini verdi. O, “kapasiteyi arttırmaya, Irak güvenlik güçlerinin kapasitesini sürdürmeye yönelik uzun vadeli bir yükümlülük hakkında bir diyalog”tan söz etti ve Irak Başbakanı Haydar İbadi’nin “savunma kapasitesi inşasını desteklemeye devam eden uluslararası topluluk”tan söz etmiş olduğunu ekledi.
Dunford’un açıklamaları, Savunma Bakanı James “Kuduz Köpek” Mattis’in bu hafta Bağdat’a yaptığı ziyaret öncesindeki açıklamalarını yineliyordu. Mattis, Trump’ın geçtiğimiz ayki kaba yorumlarını onaylamamakla birlikte (“Biz, kimsenin petrolüne el koymak için Irak’ta değiliz”), ülkede kalıcı bir ABD askeri varlığına yönelik planların geliştirildiğini belirtiyordu.
Mattis, Pazartesi günü, gazetecilere, “Irak halkı, Irak ordusu ve Irak siyasi önderliği, ne ile mücadele ettiklerinin; koalisyonun ve özellikle ABD ile ortaklığın değerinin farkında.” dedi ve ekledi: “Bir süre bu mücadeleyi sürdüreceğimizi ve birbirimize destek olacağımızı sanıyorum.”
Washington, şu anda, Irak’ta 5.000’den fazla askere ve Suriye içinde operasyon yürüten 500 Özel Kuvvet askerine sahip. Bu güçler, bölgede ve bölge dışında dönüşümlü olarak faaliyet gösteren diğer askeri birimlerin yanı sıra, on binlerce kişilik askeri taşeronlar tarafından destekleniyor. Önümüzdeki hafta sunulacak plan, büyük ihtimalle, ABD muharebe güçlerinden binlerce askerin daha konuşlandırılmasını içerecek.
Trump, defalarca, Suriye’de “güvenli bölgeler” kurulmasına olan desteğini ifade etti. Bu, Suriye topraklarının kimi bölümlerinin ele geçirilmesi ve denetlenmesi için hava kuvvetlerince desteklenen çok sayıda ABD askerini gerektirecek bir müdahaledir. Bu aynı zamanda, Suriye hükümetini desteklemek üzere faaliyet gösteren Rus savaş uçakları ile askeri çatışma tehlikesi oluşturacaktır.
Pentagon bölgede askeri tırmanma yönündeki planlarını hazırlarken, haberlere göre, Irak’ın ikinci büyük kentini IŞİD’den geri almayı amaçlayan kanlı saldırıda, Irak güçleri ile cephe hattında faaliyet gösteren ABD kara güçleri Musul’a girdiler. Amerikan Özel Kuvvet “danışmanları”, Perşembe günü, Musul’un batısına yönelik, civardaki bir askeri üssün yanı sıra Musul Uluslararası Havaalanı’nın geri alındığı ilk baskında Irak güçlerine katıldılar. Operasyon, ABD savaş uçaklarının yakın hava desteğiyle yürütülüyordu.
Batı Musul’un güneybatısında bulunan havaalanı ve üs, kentin, tahminen 750.000 sivilin kaçamayacak şekilde kapana kısıldığı en yoğun nüfuslu bölgesine yönelik büyük bir saldırının sıçrama rampası olarak kullanılacak.
Uluslararası Kurtarma Komitesi, saldırının bu aşamasının, siviller için “en tehlikeli aşama”yı ifade edeceği uyarısında bulundu.
İnsani yardım grubunun Irak vekil müdürü Jason Kajer, “Bu, hala kentin batısında olan 750.000 insan için korkunç bir an olacak ve savaşın onların çevresinde haftalarca, muhtemelen aylarca şiddetle devam etmesi yönünde gerçek bir tehlike söz konusu.” dedi.
Batı Musul’daki sivillerin giderek artan çaresizliğine değinen Uluslararası Kızıl Haç Komitesi’nin Erbil’deki saha koordinatörü Dany Merhy şunları söyledi: “Kentin o tarafından tedarik yolları kesilmiş durumda ve insanlar gıda, su, yakıt ve ilaç sıkıntılarıyla karşı karşıyalar.”
Felluce’ye ve Ramadi’ye karşı daha önceki ABD destekli saldırılarda olduğu gibi, Musul da, enkaz haline getirilme ihtimaliyle karşı karşıya. “Angajman kuralları”nda önerilen değişikliklerin ilk ifadesini Iraklı sivillere yönelik artan katliamda bulacağı yer, bu kenttir.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|