World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz

Yazıcıya hazırla

Yüz binler Fransız iş yasasına karşı yeni bir protesto gerçekleştirdi

V. Gnana ve Stéphane Hugues
20 Eylül 2016
İngilizce’den çeviri (16 Eylül 2016)

Perşembe günü, binlerce işçi ve genç, Sosyalist Parti’nin (PS) gerici iş yasasına karşı Fransa genelinde yürüyüşler ve protestolar gerçekleştirdi. Sendikalar, yasa karşıtı tüm grevleri PS’nin yasayı resmi olarak kabul ettiği Temmuz ve Ağustos ayları boyunca durdurmuş olsalar da, hala derin bir halk muhalefeti söz konusu. PS’nin yasayı sunduğu ilkbaharda, anketler, halkın yüzde 70’ten fazlasının yasaya karşı olduğunu gösteriyordu.

Paris dahil, Fransa genelinde 169 gösteri yapıldı ve işçiler havayolları ve toplu ulaşımı da kapsayan bir dizi sektörde greve gitti. Çok sayıda öğrenci gösterilere katılırken, sendikalar, ülke çapında 170.000 kişinin yürüdüğü söylediler. Polis ise, sayının 78.000 olduğunu iddia etti.

Fransa’nın doğusunda bulunan ve tren üreticisi Alstom firmasının 1880’de ilk buharlı trenini ürettiği Belfort kenti, şirket buradaki lokomotif fabrikasını kapatma tehdidinde bulunduğu için protestoların odak noktasıydı. 400 işin tehdit altında olduğu kentte, göstericiler “Alstom Belfort’tur, Belfort da Alstom” sloganıyla yürüdüler.

Paris dahil birkaç kentte çatışmalar patlak verdi; 62 kişi tutuklandı, 32 kişi gözaltına alındı. Paris’te beş polis yaralandı. Bunlardan biri, protesto için Bastil Meydanı’na giren herkesi durdurup baştan aşağı arayan polisin dikkatinden her nasılsa kaçmış olan bir molotof kokteylinin atılmasıyla gerçekleşti.

İş yasasına karşı protestolar yeniden başlarken, yasaya karşı çıkan işçiler ve gençler, PS’nin uzun süredir siyasi müttefikleri olan sendikalardan ve sahte sol partilerden gelen çok daha açık muhalefete ve düşmanlığa göğüs gerdiler.

Sendikalar, bu baharda yasaya karşı başlayan protestoları düzenlemeden önce, kendilerine patronlarla, PS hükümetiyle ve büyük sermaye gruplarıyla Fransa İş Kanunu’nu ihlal eden sözleşme görüşmeleri yapma izni veren bu yasayı müzakere etmişlerdi. Onların protesto çağrısında bulunmalarının amacı, yasayı durdurmak değil ama PS’nin kemer sıkma gündemi karşıtı grevler ve protestolar üzerindeki siyasi denetimi sürdürdüklerinden emin olmaktı. Şimdi onlar, PS yasayı geçirmiş olmasına rağmen, protestolara daha da açık bir şekilde karşılar.

İşçi Gücü (FO) sendikasının lideri Jean-Claude Mailly, Bastil Meydanı’nda France2 televizyonuna, “Bir başka gösteri dalgası olmayacak ama iş yasasına karşı başka mücadele yolları bulunuyor.” dedi ve ekledi: “Ayağımızı şimdilik gaz pedalından çekiyoruz. Bunu [gösterileri] her hafta yapmayacağız.”

Stalinist Genel İşçi Konfederasyonu (CGT) başkanı Philippe Martinez ise, işçilerin yasayı durdurmak için “dişiyle tırnağıyla mücadele etmesi” gerektiğini ilan etti. Bununla birlikte,“toplumsal seferberliğin mahkemeler ve işyerleri dahil başka araçları”nın olması gerektiğini belirten Martinez, daha fazla kitlesel protesto çağrısı yapmayı önemsiz gibi gösterdi.

Dünya Sosyalist Web Sitesi (WSWS) muhabirleri, Paris’te, PS hükümetini ve onun kemer sıkma gündemini mahkum eden ve toplumsal muhalefetin yükselmesi çağrısında bulunan protestocularla konuştular.

Frederico, şunları söyledi: “İş yasasını okudum. Aslında, onun farklı hükümleri, bütünüyle, işçi ya da amir olsun, tüm farklı tabakalardan Fransız işçilerinin çıkarlarına karşı işliyor. Bence bu, tüm Fransa için geriye doğru bir adım. Çünkü bizler 200 yıldır toplumsal koşulları iyileştirmek için mücadele ediyoruz.”

Frederico, halkın PS hükümetinden bütünüyle hayal kırıklığına uğramış olduğunu belirtti: “Onlar, önce, eşcinsel evliliğini başarıyla sonuçlandırdılar, bu ileri bir adımdı. Bu iyiydi, fakat süreç ilerledikçe, onların Fransız ekonomisini yönetmekten bütünüyle aciz olduklarının farkına vardık. Kemer sıkma bütün bu yıllar boyunca bize iyi hiçbir şey getirmedi.”

Frederico’nun arkadaşı Hannah, “Politikacılar Fransa’yı mali açıdan iş yapılacak bir yer olarak çekici hale getirmek istiyorlar, ancak burada halk var. Politikacıları biz seçiyoruz ama onlartarafından -ifadem için kusura bakmayın- becerilelim diye değil.” dedi.

Hannah, PS “açıkça sağa gidiyor” diyerek şunları ekledi: “Bizim kökten bir siyasi reforma ihtiyacımız var; çünkü bizim sahip olduğumuz şey artık gerçek bir sosyalizm değil. Var olan tüm siyasi partiler aynı. Bu, siyasi partilerin karlar ve kendi çıkarları uğruna bir işbirliği.”

WSWS, ayrıca, bir üniversite öğrencisi olan Leila ile konuştu. O, şunları söyledi: “Buradayım, çünkü bu yasaya karşı yaz tatili öncesinde dört ay boyunca sokaklarda protesto yaptık. Yasayı istemiyoruz, halkın yüzden 70’ten fazlası istemiyor. Ama tatil sırasında [Başbakan] Manuel Valls ve tüm hükümet, [yasa tasarısının Ulusal Meclis’te oylanmasını önlemek için] anayasanın 49-3 maddesini kullanarak onu geçirdi. Artık yeter, bu sokaklarda bir isyan meselesidir.”

Leila, ayrıca, Paris’teki 13 Kasım terör saldırılarının ardından uygulamaya konan ve PS hükümeti ile polisin ilkbahardan bu yana iş yasası karşıtı protestolara saldırmanın gerekçesi olarak kullandığı olağanüstü hali de sert şekilde eleştirdi: “Olağanüstü hal saldırılardan sonra devreye sokuldu. Bu onlar için, örneğin bizim bir araya gelmemizi önlemeye, halkı kontrol etmeye yönelik mükemmel bir bahane.”

Leila, konuşmasını, “Bir şeyleri asla kırıp dökmem ama insanların bunu yapmaya nasıl yönlendirildiğini anlıyorum. Çünkü bugünkü durum kesinlikle katlanılmaz; her yerde izleniyor ve kontrolden geçiriliyoruz. Bizler suçlu değiliz. Biz, sadece, bu iş yasası ve günümüzdeki tüm siyasi sistem nedeniyle kızgın olan insanlarız.” diye sürdürdü.

Leila, 2012’de, önceki sağcı hükümetin kemer sıkma politikalarını değiştirme vaadiyle seçilenama ardından işçilere çok daha sert bir şekilde saldıran PS hükümetinin gerici rolünü şiddetle eleştiriyor: “İster sağcı ister solcu olduklarını söylesinler, herkesin günümüzde artık sağ ile sol arasında açık bir karşıtlık olmadığı konusunda hemfikir olduğunu düşünüyorum. İfadem için kusura bakmayın ama hepsi aynı eski bok.”

Leila, Sosyalist Parti konusunda ise şunları söyledi: “Bana göre, o [PS] tasfiye edilmeli. Yeniden en baştan, doğru bir temelde başlamamız gerekiyor. Ama bugün böyle bir şey yok. Manipüle ediliyoruz. Bunu görmek için medyaya bakmanız yeterli. Buradaki insanlar sadece iş yasasından değil; [olup biten] her şeyden dolayı buradalar. Artık bıktılar. İş yasası insanları sokağa döken bahane oldu. Onlar bu gidişattan bıktıkları için sokaklara çıkıyorlar.”

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır