DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz
Yazıcıya hazırla
Suriye’de ABD-Rusya aracılığındaki ateşkes çözülürken sivil ölümleri artıyor
Thomas Gaist
5 Mayıs 2016
İngilizceden çeviri (30 Nisan 2016)
Bu hafta, Suriye’de, ABD ve Rusya diplomatlarının Şubat ayında aracı oldukları ateşkes anlaşmasını paramparça edecek şekilde, 35’i çocuk olmak üzere 200’den fazla sivil ülke çapında patlak veren askeri şiddet eliyle öldürüldü.
Yenilenen çatışma, halihazırda 400.000’i aşkın insanı katletmiş olan bir savaştaki bu son kabarma, Suriye’yi sosyal çöküş koşullarının derinlerine itiyor. BM insan hakları yetkilisi Zeid Ra’ad al-Hussein’e göre, son günler, Suriye genelinde şiddetin “düşmanlıkların durdurulmasından önce gördüğümüz seviyelerin ötesine dönmesi” ve askeri güçlerin sivillere yönelik “canavarca bir hiçe sayma” sergilemesi ile birlikte, güvenlik durumunda “yıkıcı bir bozulma”ya sahne oldu.
Suriye’nin sosyal ve sağlık altyapısı, ABD’nin organize ettiği beş yılı aşan rejim değişikliği savaşı eliyle harap edilmiş durumda. Afet Sonrası Salgın Araştırma Merkezi’nden Debarati Guha-Sapir, Cuma günü, “Suriye ambulanslarının neredeyse yarısı imha edildi; hastanelerin üçte birinden fazlası artık işlemiyor ve eczacılıkla ilgili ithalat akışı çok çok yavaşladı.” dedi.
İnsan Hakları İçin Fizikçiler’e göre, Suriye savaşı sırasında 346’dan fazla tıbbi tesis hava saldırısına uğradı. Çarşamba günü, kaynağı bilinmeyen hava saldırıları, Sınır Tanımayan Doktorlar’ın (MSF) Halep’teki al-Quds tıp merkezini yok etti ve en az 50 sivili ve iki MSF doktorunu öldürdü. Hem ABD’li hem de Rus askeri sözcüler, saldırıların sorumluluğunu reddetti.
Kabaran şiddet, beş yıllık savaşın zaten büyük bir kısmını yok ettiği kentin enkazı arasında yaşayan yaklaşık 250.000 sivilin kuşatma koşulları altında kapana kısıldığı Halep’e odaklanmış durumda. ABD destekli İslamcı milislerin kontrol ettiği, geriye kalan tek ticari otoyol, kenti ülkenin geri kalanına bağlıyor ve halk, şu anda, savaş helikopterlerinden ve ağır silahlardan arttırılmış saldırılarla karşı karşıya.
ABD medyasının ve siyaset kurumunun Rusya’nın Suriye’deki müdahalesine yönelik bitmek bilmeyen suçlamalarına karşın, ateşkesin bozulmasının ve topyekün iç savaşa ve vekil savaşına doğru geri dönüşünün asli nedeni, ABD egemen sınıfının, Rusya ile İran’ın can alıcı bir bölgesel müttefikini devirip yerine bir Amerikan kuklasını geçirecek şekilde Esad hükümetini yıkma yönündeki uzlaşmaz kararlılığıdır.
Pazartesi günü, Beyaz Saray, Irak’a ek 200 ABD kara askeri gönderileceğinin ilan edilmesinin hemen arkasından alınan bir karar olarak, en az 250 ABD özel kuvvetler askerinin Suriye’ye konuşlandırılacağını ilan etti.
ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Perşembe günü Senato Silahlı Hizmetler Komitesi önündeki konuşmasında, bunların çok daha kapsamlı bir savaş planındaki yalnızca ilk hamleler olduğu açıklamasını yaptı.
Carter, “Aldığımız sonuçlara ve IŞİD’in kalıcı yenilgisini hızlandırmaya devam etme arzumuza dayanarak, askeri harekatımızın ‘bir sonraki oyunları’nı yönetiyoruz.” dedi.
Önümüzdeki haftalarda, ABD destekli Irak ulusal kuvvetleri, halihazırda ABD Deniz Piyadeleri’nin kentin etrafındaki köylere karşı topçu bombardımanı gerçekleştirdiği kuzey kenti Musul’a karşı saldırılarını desteklemek için “Apache saldırı helikopterlerini güçlendirecek.”
Suriye’de, ABD komandoları, Avrupa ile Basra Körfezi’ndeki ABD çizgisindeki hükümetlerin daha fazla özel operasyon konuşlanmalarına olanak sağlayacak operasyon üsleri kurmaya çalışıyor. Carter, onlar, “Özellikle Sünni Arap topluluğu arasında harekete geçirilmiş yerel IŞİD karşıtı güçleri eğitip donatacaklar.” dedi.
Carter, ABD’nin, Irak ile Suriye’nin ötesinde, Güney ve Güneydoğu Asya, Yemen ve Batı Afrika dahil, bir dizi “IŞİD karşıtı” operasyona hazırlandığını söyledi.
Carter, ABD ordusu, “desteklemek için ABD ordusunun tüm gücünü uygulayarak IŞİD’in Musul ve Rakka’daki kontrolünü yıkmayı” hedefliyor, dedi.
Pentagon, Beyaz Saray’ın tam desteğiyle, ABD’nin Suriye’deki B Planı adı verilen planıyla ilerliyor.
Pentagon sözcüsü Peter Cook’un Pazartesi günü ilan ettiği üzere, ABD ordusu, “yerel ortaklar olmaksızın çalışarak, bu harekatı nasıl hızlandırabileceğimizi görmek için sahip olduğumuz her bir fırsatı göz önüne almaya devam edecek.”
Ateşkese Amerikan desteği, başından beri, Washington’ın 2011’de başlattığı rejim değişikliği operasyonunu rayından çıkarmakla tehdit eden Rusya destekli Suriye ve İran güçlerinin ABD destekli isyana karşı giderek artan ölçüde sevk edildiği koşullar altında, ABD güçlerinin yeni bir hamleye hazırlanması için zaman kazanmayı hedefleyen taktik bir manevraydı.
ABD’nin Irak ve Suriye’deki savaşının tırmanması, tüm Demokratik Parti kurumunun desteğiyle gerçekleşiyor. Bu, Başkan Obama’nın, “İçsel Kararlılık Operasyonu” olarak 2014 başlatılan Irak ve Suriye’deki yenilenmiş ABD savaşında ABD “askerlerinin karaya ayak basmayacağı” yönünde yinelenen sözlerine rağmen gerçekleşiyor.
En son askeri tırmanmalar, bu hafta, Demokratik Partinin başkan adayları Hillary Clinton ve Bernie Sanders tarafından da alkışlandı.
Daha önce Beyaz Saray’ı Suriye’de daha “güçlü” bir savaş yürütmemekle eleştiren ve bir “uçuşa yasak bölge”nin kurulması dahil, ABD hava ve kara savaşlarının genişletilmesini talep eden Senatör Clinton, Beyaz Saray’ın Suriye’de genişletilmiş bir komanda savaşı yönündeki yetkilendirmesini destekleyen bir kampanya açıklaması yayınladı.
Clinton, geçtiğimiz Kasım’da, Dış İlişkiler Konseyi’ne, Suriye’de “daha etkili bir koalisyon hava harekatı gerekli, ancak yeterli değil” diye ilan ettiği savaşçı bir konuşma yapmıştı.
Suriye hava sahası boyunca bir “uçuşa yasak bölge” uygulanmasıyla birlikte “güvenli bölgeler” oluşturmak için bir kara istilası çağrısı yapan Clinton, “Hava saldırılarının kara güçleri ile birleştirilmesi gerekecek.” demişti.
Clinton’ın “IŞİD’i yenilgiye uğratma planı”, Ortadoğu, Afrika ve Asya genelindeki ABD yapımı savaşların genel bir genişlemesine ek olarak, sosyal medyanın küresel olarak izlenmesinin genişletilmesi çağrısı yapıyor.
Senatör Sanders’ın yönetimin politikalarına yönelik onayı, onun herhangi bir anlamda savaş karşıtı bir aday olarak değil, aksine başka bir emperyalist politikacı olarak aday olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Sanders, bu hafta, medyaya, “Başkan, Amerikan askerlerinin Müslüman birliklerini eğitmesinden ve onların ihtiyaç duyduğu askeri donanımı sağlamaya yardımcı olmasından söz ediyor. Ben, bu çabayı destekliyorum.” dedi.
Tam karakteri büyük ihtimalle 2016 ABD seçimlerinin hemen sonrasına kadar açığa vurulmayacak olan Suriye’de genişletilmiş bir ABD kara savaşı yönündeki hazırlıklar, Doğu Avrupa’da, Güney Çin Denizi’nde ve Avrasya genelinde -büyüyen bir üçüncü dünya savaşı tehdidi ortaya çıkaran- ABD savaş hazırlıklarının ortasında gerçekleşiyor.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|