Bugün Yeni Olanlar
Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları
Arşiv
DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım
DİĞER DİLLER
İngilizce
Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce
ANA BAŞLIKLAR
Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi
Bush, Türkiyeye Irakta PKKya saldırması için yeşil ışık yaktı Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar
Asyada tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı
Mehring Bookstan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri
Livio Maitan (1923-2004): eleştirel bir değerlendirme
|
|
DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz
Yazıcıya hazırla
I. Dünya Savaşı Noel ateşkesinin 100. Yıldönümü
Julie Hyland
4 Ocak 2016
İngilizceden çeviri (24 Aralık 2014)
24 Aralık 2014, I. Dünya Savaşı’nın en dokunaklı anlarından biri olan Noel Ateşkesi’nin (Almanya’da Weihnachtsfrieden, Fransa’da Trêve de Noël) 100. yıldönümüne işaret etmektedir.
24 Aralık 1914’te, İsviçre sınırından Kuzey Denizi’ne kadar uzanan 700 kilometrelik Batı cephesi boyunca, kendiliğinden bir ateşkes ortaya çıktı. Olay, tüm savaşan güçlerin (Almanya, Fransa, Rusya ve Britanya), sadece birkaç ay önce, 28 Temmuz’da, savaşa başvurmalarını haklı göstermek için kullandıkları aşırı milliyetçi gerici dalga göz önünde bulundurulduğunda, olağanüstüydü.
Dikkatini Rusya için doğuya çevirmeden önce Batı cephesindeki düşmanlarına (Britanya ile Fransa) karşı altı hafta içinde tamamlanması planlanmış hızlı bir zafer kazanmaya kararlı olan Alman emperyalizmi, Belçika’yı ve Lüksemburg’u istila etmiş ve ardından güneye, Fransa sınırına yönelmişti.
Britanya ve Fransa emperyalizmi, başlangıçtaki hızlı Alman ilerlemesiyle askeri olarak savunmaya çekilirken, sonunda, Alman halkını açlıktan öldürmek için gıda sunumunu felce uğratan bir deniz ablukası uygularken, cepheyi dengelemiş ve kendi sömürge imparatorluklarının kaynaklarını seferber etmeye başlamıştı.
Aralık ayına gelindiğinde, erişilen tek şey, kanlı ve her an bozulabilecek bir yenişememe durumuydu. Soğuk, ıslak ve fare dolu siperlere sokulmuş yüz binlerce insan, bazen sadece birkaç adım uzaklıktaki “düşman hatları” boyunca birbirleriyle yüz yüze geldiler. Savaşın, iddia edilmiş olduğu gibi Noel’e kadar bitmeyeceği açıktı. Büyük kıyım, daha yeni başlamıştı.
Bir dizi gayrı resmi ateşkesin ortaya çıkması, bu koşullar altında gerçekleşti. Noel arifesinden başlayarak, Batı cephesi boyunca, tahminen 100.000 asker silahlarını bıraktı ve siper hatları arasındaki tarafsız bölgede kardeşleşti.
Onlar, 48 saat boyunca ve bazı durumlarda daha da uzun bir süre Noel şarkıları söylediler ve birbirlerine sigara, yiyecek ve kişisel hatıralar verdiler. Olaya, Britanya ve Almanya birliklerinin dostça ilişki kurmasına ilişkin fotoğrafların yanı sıra, askerlerin evlerine gönderdikleri mektuplar da tanıklık etmektedir.
Noel ateşkesi, hiçbir şekilde genel değildi. Katliam birçok bölgede devam ediyordu ve Britanya topraklarına yönelik ilk Alman bombası, 24 Aralık 1914’te Dover’a düştü. Bazı durumlarda, savaş durumundaki sükunet, dondurucu ve ıssız arazide yatan cesetleri geri almaya ve gömmeye olanak tanımaya yetecek kadar, sadece birkaç sürdü.
Olay, bugün, daha çok, Britanya ve Almanya askerlerinin katıldığı Noel günü “dostluk” maçı ile hatırlanıyor. Orada daha küçük maçların gerçekleştiğine dair kanıt olmamasına rağmen, bu tür geniş ölçekli bir çekişmenin gerçekten gerçekleşip gerçekleşmediği tartışmalı.
Ancak ateşkes, hiç kuşku yok ki, daha geniş ve gelişmekte olan anti-militarist duyguların belirtisiydi. Wikipedia’nın belirttiği gibi, Noel ateşkesi, “emsalsiz” değildi. “Fakat savaş ruhuna karşı, savaşmayı reddetmeyi, gayrı resmi ateşkesleri, isyanları, grevleri ve barış gösterilerini kapsayan direnişin en dramatik örneği” idi.
Savaş halindeki tüm ülkelerin seçkin tabakaları, bu tür eylemlerin kökünü kazıma kararlılığında birleştiler. Birkaç gün içinde, Alman, Britanya ve Fransız Başkomutanlıkları, en ağır cezaları içeren, kardeşleşme karşıtı emirler verdiler. Ateşkesi suçlayanlardan biri, 16. Bavyeralılar’dan Onbaşı Adolf Hitler’di. O, “Savaş zamanında böyle şeyler olamaz. Almanlar, sizde hiç mi onur yok?” diye şikayet ediyordu.
Noel ateşkesi, Britanya’da, uzun süre, savaşa yönelik nefretin, savaşın anlamsızlığının ve yurtsever coşkunun kitlesel olarak reddedilmesinin bir sembolü olarak kabul edilmiştir.
Bu, süpermarket zinciri Sainsbury’nin son Noel alışveriş kampanyasına yönelik şikayet selinin nedenini açıklamaktadır. Sainsbury’nin, iyi giyimli Alman ve Britanya askerlerinin, el değmemiş bir tarafsız bölgede futbol oynamak ve birbirlerine çikolata vermek için siperlerinden çıktığı reklamı, hak ettiği aşağılamayı gördü.
Daha sinik ve kaba olan, Britanya egemen seçkinlerinin, ateşkesi, hala kendi amaçları için kendilerine mal etme yönündeki girişimleridir.
Britanya, Rusya’ya yönelik NATO provokasyonlarının ön safında yer almaktadır. O, bu ay, yılbaşında Irak’a Britanya kuvvetlerini geri göndereceğini duyurmasıyla eşzamanlı olarak, Bahreyn’de bir askeri üs inşa ettiğini açıkladı (bu, onun 1971’den bu yana Ortadoğu’daki ilk kalıcı üssü). Üssün Washington’ın Rusya’ya ve Çin’e karşı askeri yığınağını kolaylaştırmada hayati önemde olduğu düşünülüyor.
Bu, burjuvazinin, yeni emperyalist saldırganlık savaşlarını meşrulaştırmanın bir aracı olarak, I. Dünya Savaşı’nı “yeniden yorumlama” çabalarına yeni bir aciliyet kazandırmıştır.
Prens William, 12 Aralık’ta, Ulusal Anıt Botanik Bahçesi’nde, ateşkes anısına bir heykelin açılışını yaptı. Beş gün sonra, Aldershot FC’de, Britanya ve Alman askerlerini kapsayan bir “Ateşkes Oyunu” futbol maçı düzenlendi. Britanya ordusunun başındaki General Sör Nicholas Carter da önde gelen katılımcılar arasındaydı. Gelirler, Britanya ve Alman askeri yardım kuruluşlarına gitti.
Ardından, Maliye Bakanı George Osborne, 19 Aralık’ta, bağış olarak, Barış Kolektifi tarafından ateşkesi takdir etmek için kaydedilmiş All Together Now şarkısını KDV’den muaf tutacağını duyurdu. Osborne, “bizim, I. Dünya Savaşı’nda bu ülke uğruna savaşmış olan askerlerimizi anmak ve Britanya’yı savunmak için hala savaşmakta olan cesur silahlı kuvvetlerimizi desteklemek üzere 1914’ün Noel Ateşkesi’nin yüzüncü yıldönümünü kullanmamız tek doğruydu.” dedi.
İlgili sanatçıların, Osborne’un bu yorumu karşısında dehşete düştüğüne şüphe yok. Parça, aslen, 1914’teki kardeşleşmeyi takdirle anmak için The Farm grubundan Peter Hooton tarafından yazılmıştı. Hooton, Noel ateşkesi hakkında, “O, I. Dünya Savaşı’nın korkularını ve barbarlığını aşmış olan insanlığın kendiliğinden bir eylemiydi. O, yüz yıl sonra hala yankılanan bir öyküdür. Tekrar tekrar anlatılması gereken bir umut ve barış öyküsüdür.” dedi.
Ancak gerçek şu ki, ona böylesi dokunaklı özellik kazandıran şey, bu kendiliğinden eylemin oldukça kısa ömürlü ve nihayetinde sonuçsuz olmasıydı. Katliam yalnızca devam etmekle kalmadı, daha da öldürücü boyutlar edindi. I. Dünya Savaşı, Kasım 1918’de sona erdiğinde, tarihteki en ölümcül çatışmalardan birini oluşturacak şekilde, 16 milyon insanın yaşamına mal olmuştu.
Noel ateşkesinin günümüzle yakından bağlantılı kalıcı dersi, askerlerin sergilediği kendiliğinden, içgüdüsel uluslararası dayanışmaya, emperyalist savaşa karşı çıkma sözü vermiş olan işçi sınıfı partilerinin uluslararası hareketi İkinci Enternasyonal tarafından aylar önce ihanet edilmiş olmasıdır.
Marksist ve sosyalist partilerin temsilcileri, 1912’deki Basel kongresinde, savaş tehlikesi hakkında uyarıda bulunmuş ve savaşı önlemek için mümkün olan her şeyi yapma kararı aldılar. İkinci Enternasyonal’in şubeleri, bunun imkansız olduğunun kanıtlanması durumunda, savaşın yarattığı krizden kapitalizmin yıkılmasını hızlandırmak için yararlanmayı taahhüt ettiler.
Bu taahhüt, İkinci Enternasyonal’in en büyük ve en etkili şubesi olan Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD) Alman İmparatoru’nun savaş kredilerine oy verdiği 4 Ağustos 1914’te paramparça edildi. Rosa Luxemburg, “4 Ağustos 1914’te, Alman sosyal demokrasisi tüm siyasi sorumluluklarından vazgeçti ve aynı zamanda sosyalist Enternasyonal çöktü.” diye yazmıştı.
İkinci Enternasyonal’in Sırp ve Rus sosyalistleri dışındaki şubelerinin tamamı bu yolu izleyecekti. Savaşın en uzlaşmaz karşıtları, Vladimir Lenin önderliğindeki Bolşeviklerdi.
Lenin, Noel kardeşleşmesine ilişkin haberlere yanıt olarak, eğer İkinci Enternasyonal önderleri, “burjuvaziye yardım etmek” yerine, “‘savaşan ülkelerin sosyalistleri arasında, 'siperler'in her iki tarafında ve genel olarak askerler içinde, ‘dost olma ve dostça ilişkiler kurma girişimleri’ için ajitasyon yapmak üzere bir uluslararası komite” kurmuş olsalardı sonuç ne olurdu? sorusunu ortaya attı. (Lenin: “İç Savaş Sloganı Örneklendi”, 29 Mart 1915)
Dünya savaşının köklerini dünya kapitalizminin tarihsel krizinde çözümleyen Lenin, yeni enternasyonalin, emperyalizm çağının devrimci görevlerine göre hareket etmek üzere inşa edilmesi gerektiğinde diretti.
Lenin, bu Üçüncü Enternasyonal’in, yalnızca, ulusal oportünizmin bütün biçimlerine karşı; sadece açıkça “kendi” burjuvazisinin safına geçmiş olan İkinci Enternasyonal’dekilere değil ama onlara kılıf uyduran “sol”dakilere karşı da en amansız mücadele yoluyla oluşturulabileceği konusunda ısrar etti.
Lenin ve Lev Troçki önderliğindeki Bolşevik Parti, Ekim 1917’deki Rus Devrimi’ni bu perspektif temelinde başarıya ulaştırdı. Noel ateşkesinde ifade edilmiş olan özlemleri gerçekleştiren ve savaşa son vermeye zorlayan şey, iktidarın Rus işçi sınıfı tarafından ele geçirilmesiydi ki bu, dünya sosyalist devriminin açılış ateşi olarak tasarlanmıştı.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|