World Socialist Web Site (www.wsws.org)

www.wsws.org/tr/2016/feb2016/meet-f02.shtml

Detroit ve Flint’teki kriz üzerine olağanüstü toplantıya yüzden fazla işçi ve öğrenci katıldı

E.P. Bannon
2 Şubat 2016
İngilizce’den çeviri (29 Ocak 2016)

Çarşamba günü Wayne State Üniversitesi’nde Detroit ve Flint’teki kriz üzerine düzenlenen olağanüstü toplantıya yüzü aşkın işçi ve öğrenci katıldı. Toplantı, Sosyalist Eşitlik Partisi (SEP) ve onun gençlik hareketi, Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE) tarafından düzenlendi.

Detroit anakent bölgesi boyunca işçi sınıfının geniş bir kesimini temsil eden çeşitli dinleyiciler, yoğun bir tartışmaya katıldılar. Katılımcılar arasında Wayne State Üniversitesi’nden, Michigan Üniversitesi’nden, Monroe County Community Koleji’nden ve Detroit’teki Cass Teknik Lisesi’nden öğrencilerin yanı sıra, öğretmenler, kent işçileri, emekliler ve diğer işçiler bulunuyordu. Ülke genelinden birçok otomotiv işçisi dahil onlarca kişi de, uzaktan bağlantı yoluyla toplantıya katıldı.

SEP’in önde gelen üyelerinden ve WSWS Otomotiv İşçileri Bülteni’nin editörü Jerry White, açılış raporunu sundu. White’ın açıklaması, binlerce insanı kurşunla zehirleyen ve en az 10 insanın ölümünde payı olan Flint’teki su krizine ve Detroit’teki kamusal eğitime yönelik saldırıya karşı muhalefetin patlak vermesi üzerine odaklandı. White, mücadele kararlılığı eksikliğinin söz konusu olmadığını ama krizi çözmek için bir strateji eksikliği olduğunu söyledi. Bu krizi ele almak, yalnızca onun nedenlerine ve arkasındaki siyasi güçlere yönelik bir kavrayışla başlayabilirdi.

White, egemen sınıfın ve tüm siyaset kurumunun işçi haklarına yönelik saldırısına karşı koymak için bir siyasi stratejiyi tartışmak üzere işçilere bir forum sağlayan bu toplantının olağanüstü ve benzersiz bir olay olduğunu belirtti. O, “Bu toplantı, gelişen militanlığı, toplumsal muhalefeti ve işçi sınıfının birliğini ifade etmektedir.” dedi. White, onlarca yılın ücret kesintilerinin, fabrika kapatmalarının ve sosyal harcama kesintilerinin ardından, ortaya çıkmaya başlayan ve uzun süredir sınıf mücadelesini bastırmış olan sendikalardan bağımsız şekillenen yeni bir işçi sınıfı hareketi olgusuna işaret etti.

White, bu ayın başında, içler acısı koşulları ve kentin devlet okulu sistemi içindeki temel eğitim gereçlerinin yokluğunu protesto etmek için Detroit Öğretmenler Federasyonu’ndan bağımsız “hastalık izni grevi” düzenleyen Detroit öğretmenlerinin mücadelesine dikkat çekti. O, ayrıca, bu haftanın başında öğretmenlerini desteklemek için boykotlar düzenleyen lise öğrencilerinin eylemlerine işaret etti.

White, Biz Öğrenciler [We The Students] grubunun bir temsilcisinin Dünya Sosyalist Web Sitesi’ne verdiği röportajdan bir bölüm okudu: “Başka hastalık izni grevlerini önlemek amacıyla mahkeme emri kayda geçirildiğinde, bu, yalnızca öğretmenleri değil öğrencileri de öfkelendirdi. Bizler, toplu olarak, ‘artık yeter’ sonucuna vardık.” White, “Doğrusu, ‘artık yeter’ hissi, on milyonlarca işçi arasında büyüyor.” diye ekledi.

White, Flint su krizi üzerine Demokratik Parti kurumundan gelen resmi açıklamalara rağmen, tek bir kurşun borunun bile yenisiyle değiştirilmediğini belirtti. O, Michael Moore ve MSNBC haber sunucusu Rachel Maddow gibi Demokratik Parti destekçilerinin yorumlarını ifşa etti. Onların, felaketin sorumluluğunu salt Cumhuriyetçilere ve ırkçılığa verme çabaları, Demokratik Parti’nin rolünü örtbas etmeyi ve kapitalist toplumdaki temel bölünme olan sınıfsal bölünmeyi gizlemeyi amaçlıyor.

White, “İşçilerin anlamak zorunda olduğuna inandığımız mühim mesele, bizlerin, şirketlerin ve onların Demokrat ve Cumhuriyetçi siyasi temsilcilerinden tümüyle bağımsız çıkarlara sahip olduğumuzdur.” dedi. O, işçilerin, son otuz yıldır ardı ardında yenilgilere uğradığını; bunun nedeninin mücadele yönünde irade yoksunluğu değil ama sendikaların bankalara ve şirketlere karşı herhangi bir muhalefeti terk etmesi ve kendi başına birer şirket haline gelmeleri olduğunu belirtti.

White, konuşmasını, işçi sınıfının kendisini savunmaya hazırlanması için kendi programına ihtiyaç duyduğunu söyleyerek bitirdi: Sosyal haklar uğruna mücadele, “işçi sınıfını, kapitalist sınıfla ve onun siyasi temsilcileriyle bir çarpışma rotasına yerleştirir.”

Cass Teknik Lisesi’nden iki son sınıf öğrencisi, Jonea ve Natalya, tartışma bölümünde dinleyicilere hitap etti. Onlar, bu hafta başında Cass Teknik Lisesi’ndeki öğrenci boykotunu örgütleyen grup olan Biz Öğrenciler’in temsilcileri olarak, katılımcıları öğrencilerin ve öğretmenlerin mücadelesini desteklemeye çağırdılar.

Jonea, “Biz, bir bütün olarak Detroit Devlet Okulları’nı savunmak istiyoruz. Okullarımızın sözleşmeli okullar [charter schools] haline getirilmesini istemiyoruz. Entrikaların okullarımızı yönetmesini istemiyoruz.” dedi. Natalya, şunları ekledi: “Cass Teknik Lisesi harika bir okuldur fakat bizler birçok farklı sorunla karşı karşıyayız ve bizim bunu yapmamızın nedeni bütün öğrenciler içindir; herkes Cass Teknik Lisesi’ne gidebilme fırsatına sahip olmadığı içindir.”

Bir başka öğrenci, D’Andre, “Birçok insan, ABD anayasasının sınıf ayrımını yasaklamadığını fark etmiyor. O, sizi dini veya ırksal sebeplerle koruyor ama sınıf ayrımından korumuyor… Bu, sınıf savaşıdır.”

Wayne State Üniversitesi’nde öğrenci olan Angie, Flint su krizini küresel bir bağlam içine yerleştirdi. Angie, şunları söyledi: “Onlar dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde aynı şeyi yapıyorlar, örneğin Bolivya. Suyu özelleştirdiler ve fiyatları arttırdılar, bunun üzerine hiç kimsenin su almaya parası yetmedi. Üçüncü dünya ülkelerinde olmakta olan bu şey, burada da meydana geliyor. Yönetimler ve bu devasa şirketler, alabildikleri kadar çok su rezervini kontrol altına almaya çalışıyorlar.”

Tartışma, işçi sınıfının karşı karşıya olduğu başlıca siyasi konuların birçoğunu gündeme getirdi. Bir konuşmacı, sınıf önemli olsa da, ırkçılığın, Detroit’teki işçilere yönelik saldırıda harekete geçirici bir ana etken olduğunu düşündüğünü söyledi. Katılımcılar arasındaki bir sendika şube yetkilisi, işçi sınıfının çıkarlarını destekleyici önemli araçlar olarak sendikaları savundu. Ayrıca, Bernie Sanders’ın kampanyasının önemi tartışıldı.

Irk konusu üzerine konuşan SEP Ulusal Sekreter Yardımcısı Lawrence Porter, Flint’teki felaketten etkilenen işçilerin birçoğunun beyaz olduğunu ve ülke genelinde ve uluslararası ölçekte tüm ırklardan işçilerin kitlesel işsizlikten, yoksulluktan ve toplumsal eşitsizlikten etkilenmekte olduğunu belirtti. Porter, “Bu ırk konusu, onu bölünmüş tutmak için işçi sınıfı içine sürekli olarak enjekte edilmektedir!” dedi.

White, “sendika” kelimesi, eski nesillere, birçoğuna sosyalistlerin önderlik ettiği 1930’ların işçi sınıfı mücadelelerini hatırlatıyor olsa da, bugün, sendikaların, işçilerin çıkarlarına derinlemesine düşman olduğunu açıkladı. Onlar, bankerlerin ve CEO’ların çıkarlarını yerine getirirken, işçi sınıfı muhalefetini zapt etmeyi amaçlayan şirketçi politikalar altında faaliyet gösteriyorlar. White, Detroit Öğretmenler Federasyonu (DFT) sendikasının öğretmenlere saldırıda ve sözleşmeli okulların yayılmasında Demokratik Parti ile işbirliği yapmış olduğuna dikkat çekti.

Sanders’ın kampanyası üzerine konuşan White, bir “demokratik sosyalist” olduğunu iddia eden birine yönelik yaygın desteğin çok büyük öneme sahip olduğunu belirtti: “Burası, anti-komünizmin ve anti-sosyalizmin bir tür devlet dini olduğu bir ülkedir. Sosyalizm, aniden, popüler bir konu oluyor. Seçmenlerin önemli bir kesimi, çoğunlukla gençler, kendilerini sosyalist olarak görüyor.”

White, SEP’in, halk muhalefetini Demokratik Parti çerçevesi içinde tutmayı amaçlayan Sanders’ın kampanyasına karşı olduğunu açıkladı: “O [Sanders] ‘milyarder sınıf’a karşı olduğunu iddia ediyor fakat ‘milyarder sınıf’a ait olan ve onun tarafından kontrol edilen Demokratik Parti’nin bir üyesi. Onun, ayrıca, başkanı Obama’nın savaş politikasına yönelik hiçbir eleştirisi bulunmuyor. Milyarder sınıfın dünyanın geri kalanını köleleştirmek için yürüttüğü savaşlara karşı çıkmaksızın, milyarder sınıfa karşı çıktığınızı nasıl iddia edebilirsiniz?”

White, meselenin, işçilerin yüzünü nereye döneceği olduğunu söyledi: zenginler tarafından kontrol edilen siyaset kurumuna mı, yoksa siyasi iktidarı almak üzere bir hareket inşa etmek için aynı çıkarlara sahip olan geniş emekçi kitlelerine mi?

İşçilerin ve gençliğin ortaya çıkan hareketinin önemini vurgulayan Porter, kapanış sözlerini dile getirdi. Porter, şunları söyledi: “Öğretmenler, DFT sendikasına bağlı kalamazlardı. Bu yüzden bağımsız bir şekilde örgütlenmeye başladılar. Otomotiv işçileri, UAW sendikasına bağlı kalamazlardı. Bu yüzden bağımsız olarak örgütlenmeye başladılar. Biz, bu mantığı izlememiz gerektiğini söylüyoruz. Şunu sormalıyız: dostlarımız ve düşmanlarımız kimler? Biz, bugün gerekli olan şeyin, işçi sınıfı örgütlenmesinin yeni biçimlerinin inşası olduğunu söylüyoruz.”

Birçok katılımcı, çok sayıda siyasi konu üzerine SEP üyeleriyle samimi tartışmalar yapmak üzere toplantının sona ermesinin ardından birkaç saat daha kaldı.

WSWS, önümüzdeki günlerde, toplantı hakkında, katılımcılarla röportajları ve video kayıtlarını içeren başka haberler yayınlayacak.



Telif Hakkı 1998-2015, Dünya Sosyalist Web Sitesi, Bütün hakları saklıdır