DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz
Yazıcıya hazırla
Avrupa Merkez Bankası İtalya’nın sorunlu bankayı kurtarmak için daha fazla süre talebini reddetti
Nick Beams
13 Aralık 2016
İngilizceden çeviri (10 Aralık 2016)
Avrupa Merkez Bankası (ECB), İtalya’nın en büyük üçüncü bankası olan Monte dei Paschi di Siena’yı (MPS) kurtarmak için özel sektör öncülüğünde sağlanan anlaşmanın süre sonunu uzatma talebini reddetti. ECB böylece, küçük yatırımcılara ve tahvil sahiplerine büyük zararlar dayatacak bir hükümet kurtarma paketini daha olası hale getirmiş oldu.
MPS, ECB denetleme kuruluna, 5 milyar dolarlık kurtarma operasyonun devreye sokulmasında daha fazla zamana imkan vermesi için, anlaşmanın son tarihinin 20 Ocak’a uzatılması teklifini iletmişti.
Katar devlet fonundan 2 milyar dolarlık bir kaynağın enjekte edilmesine ve bir dizi karmaşık borç hisse senedi takasına dayanan anlaşma bu hafta karara bağlanmış olacaktı. Fakat geçtiğimiz Pazar günkü İtalya referandumundaki ezici “hayır” oyu ve sonrasında Başbakan Matteo Renzi’nin istifası, Katar fonunun yeni hükümetin oluşturulması açıklık kazanana kadar bir yatırım yapmayacağını açıklamasıyla birlikte kurtarma planını belirsizliğe soktu.
Reuters’daki bir habere ve Financial Times ile Guardian’ın onu izleyen haberlerine göre, Avrupa bankacılık düzenlemesinden sorumlu ECB’nin Tek Gözetim Mekanizması yönetim kurulu, dünkü toplantısında erteleme talebini geri çevirdi.
ECB ve İtalya Devlet Hazinesi şimdiye kadar yorum yapmayı reddetti, fakat MPS hisselerindeki işlemler, değerindeki yüzde 10’luk bir başka kayıptan sonra geçici olarak durduruldu. İtalyan medyasına göre MPS acil bir yönetim kurulu toplantısı yaptı ve hafta sonu boyunca hükümetle görüşmelerde bulunacak.
“Müzakereler üzerine halkın bilgilendiği”ne işaret eden Financial Times, denetleme kurulunun, teklifi, “MPS’nin kaygılarının giderilmemiş kalması durumunda, tüm İtalya bankacılık sisteminde yapısal bir krize yol açabileceğinden” korktuğu için geri çevirdiğini söyledi.
ECB’nin kararı, hükümetin bir şekilde bir kurtarma operasyonu düzenlemek zorunda kalacağını neredeyse kesinleştirdi. Bununla birlikte, bu yıl yürürlüğe giren Avrupa Birliği kuralları gereğince, devlet kaynaklarının aktarımından önce, zararların yatırımcılara, özellikle de küçük perakendeci yatırımcılara ve hane halklarına dayatılması gerekecek.
Böyle bir hamle siyasi olarak patlayıcı olacaktır. Genellikle mevduat hesapları olan küçük yatırımcılar, küçük tahvil sahiplerinin büyük bir kısmını oluştururlar. MPS’de 2 milyar avro değerinde tahvile sahip 40 bin kadar hane halkının olduğu tahmin edilmektedir. Onlar, 2011 Avrupa bankacılık krizinin ardından, mevduat hesabı kadar güvenli oldukları güvencesiyle bu tip yatırımlar yapmaya ayartılmışlardı.
Geçtiğimiz yılın sonunda iflas eden dört küçük bankadaki bu tip tahvil sahiplerinin “teminattan yoksun olması”, bir küçük yatırımcının canına kıymasıyla, siyasi bir kargaşaya neden olmuştu. MPS’yi kapsayan çok daha geniş bir ölçekte gerçekleşecek bu tür bir operasyon, Renzi hükümetinin devrilmesini izleyen İtalya seçimlerinde başlıca kampanya konusu haline gelecek ve AB’den ayrılma yönünde bir harekete yol açabilecektir.
Sağcı popülist Beş Yıldız Hareketi’ne bağlı Avrupa Parlamentosu üyeleri tarafından yapılan ve örgütün kurucusu olan Beppe Grillo’nun blogunda yayınlanan bir açıklamada, bir yıl önce olduğu gibi küçük tasarruf sahiplerine zarar verecek teminat kurallarından kaçınmak için, MPS’nin sadece devlet yardımıyla kurtarılabileceği belirtildi:
“Avrupa Birliği’nden ve olası bir prosedür ihlalinden korkulacak zaman değil. Düzensiz kefaletin sonuçları en hafif deyimle felaket olacaktır. Eğer MPS’nin boyutu düşünülürse bu neredeyse kıyamet olacaktır.”
Guardian’da haber yapılan açıklama, bu, “açıkları umursamaksızın…. Brüksel’deki masaya yumruğumuzu vurma zamanıdır.” diyordu.
MPS ve hükümet arasındaki görüşmeler, bir kurtarma planını öneren son bir çabayla sonuçlanabilir; fakat yeni hükümetin bileşimi ve politikaları hakkındaki siyasi belirsizlik planın başarısını olanaksız kılıyor.
Eurasia Group risk danışmanlığının Avrupa şefi Mujtaba Rahman, Financial Times’a, Avrupalı kurumların özel sektör planı hakkında daima “kuşkucu” olduklarını belirtti. Rahman, “bu sadece daha az iddialı bir yeniden yapılandırma programına işaret etmiyor. Renzi’nin istifası ve Roma’da devam eden siyasi istikrarsızlık ışığında, sağlam/çapa yatırımcıya güvence verme yeteneği de çok daha azalmış durumda” dedi.
ECB’nin kararları, İtalyan hükümetini ve mali yetkililerini, ülkenin tüm bankacılık sisteminin, batık kredileri tahminen 360 milyar avro azaltan bir yeniden yapılandırmaya zorlayacak daha geniş bir planın parçası olabilir.
Reuters, ECB yetkililerinin, MPS’nin “sermaye yapısının” İtalyan devleti tarafından “önlem amaçlı yeniden düzenlenmesi”nin (yani, hala borcunu ödeyebilir olduğu düşünülen bir kurumun sermaye yapısının yeniden düzenlenmesinin), devlet fonlarının benzer şekilde batık kredi sorunu yaşayan diğer İtalyan bankalarına da aktarılmasının yolunu döşeyeceği umudunu ifade ettiklerini belirtti.
Reuters’in alıntı yaptığı adı açıklanmayan bir ECB yetkilisine göre, MPS’nin sermaye yapısının yeniden düzenlenmeye ihtiyacı olduğu konusunda bir fikir birliği var. “Bu bir kez yapıldığında, diğer bankalar için şablon işlevi görecektir.”
Fakat Reuters’in belirttiği gibi, bir devlet müdahalesi, onun yalnızca, zararı öncelikle -küçük yatırımcılar da dahil- bütün özel yatırımcıların üstlenmesinin ardından gerçekleşebileceğini şart koşan yeni AB kuralları gereği bir “siyasi tabu” haline gelmiş durumda.
Önümüzdeki birkaç gün boyunca yapılacak görüşmeler, sonucu ne olursa olsun, İtalyan bankacılık sistemi için kapsamlı sonuçlara sahip olacak. Bir sonraki olası kriz, İtalya’nın en büyük bankası ve onun tek önemli küresel bankacılık kurumu UniCredit üzerinde odaklanıyor.
UniCredit, mali durumunu istikrara kavuşturma çabasının parçası olarak, gelecek Salı günü sermayesinde 13 milyar avroluk bir artış yapma planını açıklayacak. Fakat hükümetin ECB tarafından dayatılan koşullar altında MPS’nin kurtarılmasını yüklenmeye karar vermesi durumunda, bu planlar tehlikeye girecek. Financial Times’a göre, uzman bankacılar, MPS’nin “sermayesinin korumacı bir şekilde yeniden yapılandırılmasının” UniCredit’in sermaye artırımı çabalarını boşa çıkarabileceğinden kaygı duyduklarını belirttiler.
Şimdiye kadar, Avrupa mali piyasaları MPS’nin krizi karşısında istikrarlarını korudular. Fakat bankacılık sistemindeki karşılıklı bağlardan dolayı, “bulaşma” olasılığı söz konusu. Örneğin, UniCredit Almanya’nın dördüncü büyük bankası olan Hypovereinsbank’ın; Fransa’nın en büyük bankası BNP Paribas İtalya’nın en büyük sekizinci bankası Banca Nazionale del Lavro’nun ve önemli bir Fransız bankası olan Credit Agricole İtalya’nın 11. büyük bankası olan Cariparma’nın sahibi.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|