Bugün Yeni
Olanlar

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce
Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce

ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

Yazıcıya hazırla

Suriye ile Libya’daki savaş yönelimini durdurun! Bütün dünya işçileri, savaşa karşı birleşin!

Jerry White
8 Ağustos 2016
İngilizce’den çeviri (4 Ağustos 2016)

Başkan Obama, Amerikan halkının arkasından, tam da Beyaz Saray Suriye’deki askeri müdahalesini yoğunlaştırdığı sırada, ABD ordu jetlerinin Libya’yı bombalaması emrini verdi.

Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (SEP) ABD başkan adayı olarak, ABD askeri müdahalesinden yıllardır zaten korkunç bir şekilde acı çekmiş olan bu ülkelerde daha fazla ölüme ve yıkıma neden olan bu canice eylemleri mahkum ediyorum. ABD’deki ve diğer ülkelerdeki işçiler ve gençlik, aynı zamanda, en büyük nükleer silahlı iki ülke olan ABD ile Rusya arasında bir askeri çatışmaya yol açma tehlikesi yaratan bu eyleme karşı harekete geçmelidir.

Obama, Libya’ya yönelik 30 günlük hava saldırısı yetkisi verirken, Kuzey Afrika ülkesini enkaz haline getiren, ABD’nin gerçekleştirdiği 2011 rejim değişikliği operasyonunu savundu. Yeni bombardımanlar “terörle mücadele” adına yapılırken, gerçekte, Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), ABD ile onun NATO müttefiklerinin doğrudan ürünüdür.

Obama yönetimi ve dönemin dışişleri bakanı Hillary Clinton, Libya hükümeti devirmek ve onun lideri Muammer Kaddafi’yi öldürmek için El Kaide bağlantılı milislere yaslanmıştı. ABD ve Avrupa emperyalizmi tarafından silahlandırılan ve finanse edilen aynı güçler, sonrasında, Rusya ve İran destekli Beşar Esad hükümetini devirmek için Suriye’ye gönderildiler. Bunun sonucu, 400.000’i aşkın insanın ölümü, 10 milyon sığınmacının yaratılması ve en gelişmiş Arap toplumlarından birinin mahvedilmesi oldu.

ABD önderliğindeki 2011 Libya saldırısı hakkında konuşan Obama, “Biz, Libya’da bir katliam, bir kan banyosu olabilecek şeyi önleyecek şekilde doğru olanı yaptık.” dedi. Obama, belirsiz sayıda kara birliğini içeren ABD kuvvetlerinin, “Libya içinde temel güvenliği ve barışı sağlamaya elverişli güçlü yapıların var olmasını garantiye almak amacıyla” [buna] devam edeceğini ilan etti.

Başkan, kongre onayı bahanesi bile olmaksızın hava saldırısını başlattı. Obama, bunun yerine, tıpkı Cumhuriyetçi öncülü Bush’un Irak’ın gayri meşru istilasını meşrulaştırmak için yaptığı gibi, 11 Eylül terör saldırılarını planlamış ve gerçekleştirmiş olanlara karşı askeri harekatı onaylayan Askeri Güç Kullanımı Yetkisi’ne atıfta bulundu. Bu, IŞİD 2001’de daha kurulmamış olduğu için saçmalıktır.

Libya’da yenilenen şiddet, ABD ve Britanya medyasının, Esad karşıtı “asiler”den gelen Suriye hükümetinin kimyasal silah kullandığı yönündeki yeni suçlamaları yayınladığı sırada meydana gelmektedir.

Hiç kimse, bunun tek bir kelimesine inanmamalıdır. Obama yönetiminin 2013’te topyekün bir askeri müdahaleyi gerekçelendirmek için yönelttiği benzeri suçlamaların yalan olduğu, gazeteci Seymour Hersh ve başkaları tarafından ortaya çıkarılmıştı. Bir ABD saldırısı yeni bir Ortadoğu savaşına yönelik derin uluslararası muhalefet sayesinde önlenirken, Demokratların mevcut başkan adayı Clinton dahil Amerikan ordu-istihbarat aygıtının geniş kesimleri saldırıyı desteklemişti.

ABD egemen sınıfı, yalnızca Ortadoğu’nun petrolünü kontrol altına almaya değil, ama aynı zamanda Rusya’ya ve Çin’e, kendisinin dünya egemenliği yönelimini hiçbir şeyin durdurmayacağı yönünde bir sinyal göndermeye kararlıdır. Ortadoğu’daki savaşlar, Doğu Avrupa’da Rusya’ya ve Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı giderek artan şekilde savaşçı provokasyonlarla el ele gitmektedir.

Geçtiğimiz hafta gerçekleşen Demokratik Ulusal Kongre boyunca, tam da Obama yönetimi perde arkasından Libya’ya yönelik bu haftaki bombardıman harekatını hazırladığı sırada, bu savaş planları hakkında hiçbir şey söylenmedi. Bugün Clinton’ın kampanyası savaş çığırtkanlığı yapıyor ve Cumhuriyetçi aday Donald Trump’a, Rusya’ya karşı yeterli derecede saldırgan olmadığı gerekçesiyle sağdan saldırıyor.

ABD’deki gençler, sonu gelmeyen savaşlardan ve toplu katliam yetkisinden ve insan yaşamına yönelik duygusuz ilgisizliğinden zevk alan Nobel Barış Ödülü sahibi Barack Obama’nın başkanlık ettiği bir hükümetten başka bir şey görmeyecek şekilde yetiştiler. Dünya, Clinton şahsında daha da tehlikeli bir savaş kışkırtıcısı ile karşı karşıya.

Bununla birlikte, savaş, basitçe şu ya da bu politikacının kana susamış karakterinin değil, kapitalizmin ve rakip ve düşman ulus devletlerin miadını doldurmuş sisteminin ürünüdür. Amerikalı işçilerin, aynı dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimiz gibi, hangi milyarderler çetesinin dünya pazarlarını, kaynaklarını ve karlarını kontrol edeceği üzerine birbirlerini öldürmede hiçbir çıkarı yoktur.

Sosyalist Eşitlik Partisi, bu seçimlere, işçi sınıfına dayanan ve kapitalist sisteme karşı çıkan, kitlesel uluslararası savaş karşıtı bir hareket inşa etme uğruna mücadele etmek için katılıyor. Sonraki nesillere savaş, toplumsal eşitsizlik ve yoksulluk barbarlığının olmadığı bir geleceği, yalnızca dünya işçilerinin, işçi iktidarı ve sosyalizm uğruna birleşik mücadelesi güvence altına alabilir. Sizleri, Sosyalist Eşitlik Partisi’nin seçim kampanyasını desteklemeye ve işçi sınıfının yaklaşan kitlesel mücadelelerine önderlik etmek üzere SEP’i inşa etmeye çağırıyorum.