DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz
Yazıcıya hazırla
“Savaş? Bir daha asla!”: PSG, Berlin eyalet seçimleri posterlerini tanıttı
Sosyalist Eşitlik Partisi (Almanya)
3 Ağustos 2016
İngilizceden çeviri (18 Temmuz 2016)
Sosyalist Eşitlik Partisi (Partei für Soziale Gleichheit, PSG), 15 Temmuz Cuma günü, 18 Eylül’de yapılacak olan Berlin eyalet seçimleri için hazırladığı posterlerini tanıttı. Partinin aday listesinin başında yer alan Ulrich Rippert, “Biz, bilinçli olarak, kampanyamızın merkezine, Berlin’deki ve tüm Avrupa’daki işçilerin karşı karşıya olduğu temel siyasi sorunları yerleştirdik.” dedi.
Rippert, konuşmasını, her bir ülkedeki siyasi durumun sınıf çatışmasının yoğunlaşması ve savaş tehlikesinin büyümesi eliyle damgalandığını; egemen seçkinlerin, her yerde, kapitalizmin derin krizine militarizm ve milliyetçilik ile karşılık verdiğini belirterek sürdürdü.
Rippert, “İşçiler ve gençlik arasında bu gelişmeye yönelik muhalefet çok büyük. Ancak toplumsal saldırılara ve savaş yönelimine karşı koyabilmek için, sosyalist ve enternasyonalist bir perspektif gerekiyor.” dedi.
PSG’nin Berlin eyalet seçimlerine katılmasının önemi burada yatmaktadır. O, sosyal kesintilere ve savaşa karşı mücadeleyi, onların kaynağı olan kapitalizme karşı mücadele ile birleştirmektedir. PSG’nin tüm düzen partilerine uzlaştırılamaz biçimde karşı olmasının nedeni budur.
Önceki Sosyal Demokrat-Sol Parti hükümeti, tam da Berlin’de, zenginlerin çıkarlarını savunmada CDU’dan ve Yeşiller’den geri kalmadığını göstermişti. Berlin yalnızca yoksulluk açısından değil ama Alman militarizminin geri dönüşü açısından da başkenttir. Burası, aynı zamanda, savaş hazırlıkları için giderek bir merkez haline geliyor.
Savaş? Bir daha asla! Milyarlar yeniden silahlanmaya ve savaşa değil okullara ve işlere!
“Savaş? Bir daha asla!”, I. Dünya Savaşı’nın dehşetlerinin ardından işçi hareketinin sloganıydı ve II. Dünya Savaşı’nın ardından yeniden yükseltilmişti. Rippert, “Bu tarihsel öneme sahip sloganı bilinçli olarak seçtik. Çünkü 20. yüzyılın bütün temel sorunları, bugün yeniden ortaya çıkıyor.” dedi.
Kapitalizmin krizi, büyük güçleri, bir üçüncü dünya savaşı tehlikesi yaratacak şekilde, çatışmaya sürüklüyor. Almanya, Ortadoğu’daki ve Akdeniz’deki; Suriye’deki ve Irak’taki toplumların yıkımında yer alıyor. Alman ordusu, aynı zamanda, NATO birliklerinin Rusya sınırına yerleştirilmesinde öncü bir rol oynuyor ve Alman askerleri Çin’in kuşatılmasında yer alıyor.
Bir askeri çatışma, her iki dünya savaşının öncesinde olduğu gibi, yalnızca işçilerin uluslararası ölçekte bir araya gelmesi ve savaşın kaynağı olan kapitalizme karşı mücadeleye girişmesi durumunda önlenebilir.
İkinci afiş, sorunu başka bir açısından ele alıyor ve siyaset kurumunun savaş politikaları ile halk içindeki köklü savaş karşıtı duyarlılık arasındaki derin uçuruma işaret ediyor.
Alman militarizminin yeniden canlanması, son yıllarda sistematik olarak hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur. Berlin’deki üniversiteler savaşın ideolojik hazırlıklarında öncü bir rol oynuyor ve medya kuruluşları savaş propagandasında birbirleriyle yarışıyor.
Alman seçkinleri bir kez daha savaş istiyor; biz değil!
Savunma Bakanı Ursula Von der Leyen tarafından geçtiğimiz hafta yayınlanan savunma belgesi, üç yıl önce Dışişleri Bakanı Steinmeier ile Cumhurbaşkanı Gauck tarafından ilan edildiği gibi, hükümetin savaş politikası hazırlıklarında bir diğer adımı temsil etmektedir.
Avrupa Birliği’nin krizi, Britanya’daki Brexit oyuyla daha da derinleşmiş durumda. Alman seçkinleri, buna, Yunanistan’da zaten uygulanan kemer sıkma politikalarını kıta geneline yayarak ve kıta üzerindeki baskın konumlarını sağlamlaştırmaya çalışarak yanıt veriyorlar. AB, bankaların ve büyük şirketlerin, işçi sınıfının sosyal ve demokratik haklarına yönelik saldırılara girişmedeki en önemli aracıdır.
Ne milliyetçilik ne AB diktatörlüğü! Avrupa Birleşik Sosyalist Devletleri İçin!
Britanya’da görüldüğü gibi, yükselen milliyetçilik de işçi sınıfına yönelmektedir. Britanya’nın yeni başbakanı Theresa May, şiddetli sosyal kesinti ve sert güvenlik politikalarıyla tanınmaktadır. O, Britanya ekonomisinin dünya sahnesindeki konumunu işçi sınıfı zararına kuvvetlendirmeye kararlıdır.
AB’nin toplumsal saldırıları, Alman emperyalizminin egemenlik peşinde koşması ve yükselen milliyetçilik, kıtanın, kapitalist bir temelde halklar yararına birleştirilemeyeceğini göstermektedir. Bu yüzden, PSG, birleşik sosyalist bir Avrupa uğruna mücadele çağrısı yapıyor. Bankalar ve büyük şirketler ulusallaştırılmalı ve emekçilerin denetimi altına alınmalıdır.
Sığınmacılarla dayanışmaya! Kapitalizme ve savaşa karşı birlikte!
Onlarca yıllık savaşın sonuçları, sığınmacılarla birlikte Avrupa’ya ulaşmış durumda. Batılı devletler Ortadoğu’daki bütün toplumları mahvedip, milyonlarca insanı öldürdüler. Böylesine korkunç koşullardan kurtulmak isteyen çaresiz insanlar, kamplara kapatılıyor, zulüm görüyor ve sonunda sınır dışı ediliyorlar.
Sığınmacıların sosyal ve demokratik haklarına yönelik saldırılar, tüm işçileri hedeflemektedir. PSG, bu yüzden, Avrupa’da yaşayan sığınmacıların ve işçilerin savaşa ve kapitalizme karşı birleşik bir mücadelesi için çağrıda bulunuyor. Kitleler, yalnızca, siyasi olaylara bağımsız olarak müdahale ederlerse kendi toplumsal çıkarlarını savunabilir ve savaş çığırtkanlarını durdurabilirler.
PSG destekçileri bu afişleri Ağustos ayının başında Berlin’in dört bir yanına asacaklar. Parti, mümkün olduğunca çok afiş asmak için cömert bağışlara ihtiyaç duymaktadır. A1 boyutunda 10 afiş, 40 avroya basılıp asılabiliyor. PSG, 450 avro ile büyük çaplı bir afişleme yapabilir. Kapsamlı bir seçim kampanyasını mümkün kılmak için bugün bağışta bulunun. Ayrıca, şu iletişim formu üzerinden afiş istenebilir. Sadece “yorumlar” başlığının altına kaç tane afiş istediğinizi yazmanız gerekiyor.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|