|
DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz
Yazıcıya hazırla
Avrupalı çelik işçileri, işleri ve emekliliklerine yönelik devasa saldırılarla karşı karşıya
Dietmar Henning
18 Nisan 2016
İngilizce’den çeviri (8 Nisan 2016)
Hintli çelik şirketi Tata Steel, 29 Mart’ta, Büyük Britanya’dan faaliyetlerini tamamen geri çekeceğini ve 2007 yılında aldığı çelik tesislerini satacağını açıkladı. Bunun sonucunda, 130.000 eski işçisiyle mevcut çalışan çelik işçilerinin emekli maaşlarının yanı sıra çelik endüstrisinde 15.000, yan sanayide 25.000 iş tehlikede.
Sadece iki gün sonra, Düsseldorf merkezli Rheinische Post gazetesinde, Tata Steel’in Alman şirketi Thyssen Krupp’in çelik bölümü ile birleşmek istediği ve görüşmelerin “Berlin iktidar çevreleri”nde oldukça ileri düzeyde olduğunu bildirdi. “Daha sonraki bir aşamada hisselerin üzerine eklenmesi seçeneği ile ortak girişim” dahil olmak üzere çeşitli biçimler tartışıldı.
2013 yılı Aralık ayından bu yana Thyssen Krupp’in başlıca hissedarı olan Cevian fon yatırımı, holdingin bölünebileceği ve işin kar etmeyen kısımlarının devredilebileceği konusunda uzun süredir ısrar ediyordu.
Rheinische Postegazetesi, Thyssen Krupp’un çelik bölümünün Tata Steel tarafından olası bir el değiştirmesini bildirse de, Britanyalı Observer gazetesi, Galler’in Port Talbot şehrinde yer alan Tata Steel fabrikasının Thyssen Krupp tarafından devralınmasıyla sonuçlanabileceğini iddia etti.
Observer, Alman çelik şirketinin, üç ay öncesine kadar, Avrupa bölümünün bünyesine katılması hakkında Tata Steel ile görüşmelere başlamadığını söyledi. Anlaşma, Britanya’daki Tata fabrikalarının yaklaşık 15 milyar poundluk emeklilik borçları ve ağır zararlarından dolayı suya düştü. Onlar, “Birleşik Krallık hükümeti yeniden yapılandırılmış, 130.000 üyeyi kapsayan bir emeklilik planı ve tatmin edici bir mali destek sağlasaydı, Almanlarla anlaşmayı potansiyel olarak kurtarabilirdi”.
Kesin olan şey, tüm Avrupa çelik sanayisinin, 10.000 eski ve mevcut çalışan çelik işçisinin ücretleri ve emeklilerinin yanı sıra işleri de tehdit eden geniş bir bütünleşme ve küçülme ile karşı karşıya olmasıdır. Rheinische Post gazetesine göre, Thyssen Krupp ve Salzgitter’in tek bir Alman “çelik devi”nde birleşmesi, Tata Steel ve Thyssen Krupp’in birleşmesine alternatif olarak tartışılıyor. Her iki durumda da, sonuç, işten çıkarmalar ve olası fabrika kapanmaları olacak.
Tata Steel ve Thyssen Krupp’in birleşmesi, şüphesiz, yaklaşık 13.000 kişinin çalıştığı Duisburg’deki Thyssen Krupp çelik fabrikası için de sonuçlar doğuracaktır. Rheinische Post, Tata, “Hollanda’nın Ijmuiden şehrine sadece 200 km uzaklıkta olan Avrupa’nın en karlı çelik tesislerinden biri”ni işletmektedir, diye yazdı. O, Kuzey Denizi ile doğrudan bağlantılı ve bu yüzden, River Rhine nehri üzerinden Deisburg’a demir cevher taşımanın yüksek maliyetini azaltıyor.
Son çalışma yılında toplamda 7,7 milyar avro olan emeklilik karşılıkları, Büyük Britanya’daki Tata tesislerinde olduğu gibi Thyssen Krupp’in satış ve birleşme planlarına bir engel teşkil etmektedir. Her iki şirket de, bu “olağanüstü yük ”ten kurtulmak için çabalıyor.
Çelik şirketlerinin bütünleşme planları, dünya pazarındaki çelik üretiminin kapasite fazlasının yüksek düzeyde olmasına verilen bir tepkidir. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), 2008 yılındaki mali ve ekonomik krizden bu yana çeliğe yönelik talep büyük ölçüde azalsa da, küresel üretim kapasitesinin bu yüzyılın başından itibaren iki katından daha fazla gerçekleştiğini bildirdi. 2008’den bu yana yalnızca AB’de 85.000 işçi işten çıkarıldı; ancak bu şirketler için yeterli değil.
Şimdi, daha da büyük çapta işten çıkarmalar hazırlanmaktadır. ABD, Güney Amerika, Çin, Japonya, Rusya, Avrupa ve diğer birçok ülkedeki yüz binlerce iş tehlikede. Avrupa Birliği’nin bir raporuna göre, sadece Çin’deki ham çelik üretim kapasite fazlası, AB’deki tüm yıllık üretim hacminin neredeyse iki katı olan 350 milyon ton olarak tahmin ediliyor. Çin hükümeti, daha önce, çelik üretimini aşağıya çekeceğini ve 500.000 işçinin işten çıkarılacağını açıklamıştı.
Thyssen Krupp CEO’su Heinrich Hiesinger, zararlar için hissedarlarını hazırlıyor. Çelik fiyatlarındaki düşüş, kalıcı bir iz bıraktı. Thyssen Krupp, çalışanlarının zararına sürekli tasarruf yapmasına rağmen, 2015/2016 mali yılında bir kez daha zarar kaydetti. Almanya’nın en büyük ikinci şirketi Salzgitter AG’nin çelik bölümü de 2015 yılını yüksek zararla kapattı. Ayrıca, dünyanın en büyük çelik üreticisi ArcelorMittal de milyarlarca dolar zarara uğradı.
Şimdi işçiler zararı ödemeye zorlanacaklar ve çelik şirketleri çalışanlarından büyük muhalefet bekliyor. Westdeutsche Allgemeine Zeitung’un (WAZ) alıntı yaptığı Rheinland-Westphalian Ekonomik Araştırma Enstitüsü’nden çelik uzmanı Roland Döhrn’e göre, Avrupa’da üretim kesintilerine yönelik muhalefet yüksek düzeyde. O, “Bu, çok geniş bir alanda işlerin oldukça büyük bir kısmıdır.” dedi.
Aynı anda, toplu işten çıkarmalar için zemin hazırlanıyor. Araştırma enstitüsü Prognos tarafından düzenlenen bir çalışmada, çelik şirketlerinden biri, Alman çelik sektörünün zayıflamasının -2030 yılına doğru- ulusal ekonomik sonuçlarına ilişkin tahminde bulundu. Araştırmaya göre, “İstihdamın 380.000 iş kadar azaltılması bununla bağlantılı.”
Almanya’da 47.600’ü Kuzey Ren Vestfalya’da olmak üzere yaklaşık 87.000 işçi çelik sanayisinde doğrudan istihdam ediliyor. Buna ek olarak, Almanya’da 3,5 milyon iş, doğrudan ya da dolaylı olarak çelik sanayisine bağlı. Prognos, çelik sanayisinin rolünü, makine, kamyon ve elektronik malzeme üretimindeki dallarıyla imalat sanayisi için bir tedarikçi olarak ele alıyor.
Thyssen Krupp ve Salzgitter’in üyesi olduğu çelik ticareti birliği, IG Metall sendikası, çelik fabrikaları iş konseyi ve Alman hükümetinin yanı sıra ilgili eyalet hükümetleri, yaklaşan işten çıkarmaları ve sosyal saldırıları dayatmak için birleşmiş durumda.
Onlar, AB’de iklimin korunmasında planlanmış bir değişikliğin yanı sıra, Çin’den “ucuz ithalatı” yaklaşan işten çıkarmaların sorumlusu ilan ediyorlar. Çelik işçilerinin dünya çapında dayanışmasını ve planlı saldırılara ve onların nedeni olan kapitalist sisteme karşı bir mücadeleye başlamasını önlemek amacıyla, cezalandırıcı tarifeler ve diğer korumacı önlemlerin yanı sıra iklim koruma önlemlerinin gevşetilmesini talep ediyorlar.
Şubat aynının ortasında, Avrupalı ticari birlikler ve sendikalar, Brüksel’de bir arada, Çin ve Rusya’ya karşı ticaret savaşı önlemleri için gösteri yaptılar. Bu, onları, çelik işçilerinin bireysel konumlarına ve Avrupa devletlerinin birbirlerine karşı hareket etmesine oynamaktan alıkoymayan bir stratejidir.
IG Metall, 11 Nisan gününü, Duisburg, Berlin, Salzgitter ve Saarland’daki gösteriler ve mitingler ile Almanya’da ülke çapında “çelik eylemi günü” olarak ilan etti. Bu “eylem günü”nün amacı, işlerini ve sosyal kazanımlarını savunmak için çelik işçilerini harekete geçirmek değil; saldırılardan sorumlu şirket patronları ve burjuva siyasetçiler için bir platform sağlamaktır.
Duisburg’daki mitingde, IG Metall Başkanı Jörg Hofmann ve birkaç iş konseyi üyesi konuşma yapacak. Aynı zamanda, Federal Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Başbakanı Hannelore Kraft (her ikisi de sosyal demokrat) ve çelik ticareti birliği başkanı Hans-Jürgen Kerkhoff de konuşacak. Saarland Başbakanı Annegret Kramp-Karrenbauer (Hıristiyan Demokrat Birlik) Saarbrücken’deki ve Aşağı Saksonya Başbakanı Stephan Weil (Sosyal Demokrat Parti) Salzgitter’deki bir mitingde konuşma yapacak.
Konuşmalarının genel akışı, onların görüşmelerde yapmış oldukları açıklamalardan elde edilebilir. Gabriel, “Biz de çelik sektöründe küresel rekabet istiyoruz; ama bu adil olmalı” dedi. Kraft, WAZ gazetesine, “Çin’de fiyatların ucuzlamasının bir sonucu olarak uluslararası çelik piyasasında haksız rekabet konusunda Alman çelik endüstrisinin endişesini paylaşıyorum.” açıklamasını yaptı.
Aynı zamanda, NRW IG Metall başkanı Knut Giesler de, Çin’den şikayet etti: “AB karar vermeli. En çevre dostu çelik fabrikalarından mı temiz çelik istiyor; yoksa Çin’deki iğrenç çelik fabrikalarına yardımcı olacak bir politika izlemek mi?”
IG Metall, Almanya’nın dört bir yanında mitinglere sadece 10.000 katılımcı; yani esas olarak sendika ve iş konseyi görevlilerini bekliyor. Büyük işten çıkarmalara rağmen Avrupa’daki en büyük çelik merkezi olan Duisburg’da yaklaşık 17.000 çelik işçisi bulunuyor. Thyssen Krupp’deki yaklaşık 13.000 işçinin yanı sıra, Krupp Mannesmann döküm tesislerinde ek olarak 3.300 işçi ve ArcelorMittal Steel’de yaklaşık 1.000 işçi çalışıyor.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|
