World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz

Yazıcıya hazırla

Belçikalı hava trafik denetçileri Brüksel havaalanında izinsiz grev başlattı

Robert Stevens
18 Nisan 2016
İngilizce’den çeviri (14 Nisan 2016)

Belçika’nın ana havacılık merkezi olan Brüksel Havaalanı’ndaki hava trafik denetçileri, Çarşamba ikinci gününe giren, sendikadan bağımsız resmi olmayan bir eyleme başladılar. İşçiler, hava trafik kurumu Belgocontrol’ün emeklilik yaşlarını 55’ten 58’e çıkarma planlarını protesto ediyor.

80 civarında denetçiyi içeren grev, Salı günü 17.00’de başladı ve onlarca uçuşun ertelenmesine ve iptal olmasına yol açtı. Salı akşamı yaklaşık bir saatliğine, tüm inişler ve kalkışlar iptal edildi. Çarşamba günü de yüzlerce uçuş iptal edildi. Bir noktada, saatte sadece 15 uçak havalanabiliyordu. 

Grev, Brüksel’in güneyinde bulunan Ryanair şirketinin Belçika üssü Charleroi Havaalanı’ndaki faaliyetleri de etkiledi.

Grev, bir dizi sendikanın temsilcisinin emeklilik yaşının aşamalı olarak arttırılmasını kesinleştiren bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından başladı. Mart ortasından beri görüşmeler devam ediyordu. Anlaşmaya tepki olarak, aralarında Hava Trafik Denetçileri Birliği (BGATC) üyelerinin de bulunduğu birçok işçinin hastalık raporu alması ile birlikte öfke tırmandı.

İşçilerin emeklilik haklarını savunma hamlesi, patronlardan, hükümetten ve medyadan hiddetli kınamalarla karşılaştı. Grev, Avrupa’nın en yoğun havaalanlarından biri olan Brüksel Havaalanı’nın güvenlik tecridi koşulları altında 3 Nisan’da yeniden açılmasından sadece dokuz gün sonra başladı. Havaalanı, 22 Mart’ta, iki teröristin bombaları patlatarak kalkış salonunu harap edip 10 kişiyi öldürmesinin ardından kapatılmıştı.

Yaklaşık bir saat sonra, bir intihar bombacısı kalabalık saatte Brüksel metrosuna saldırmış ve ölü sayısını 31’e çıkarmıştı.

Brüksel kent merkezinin büyük bölümü, yetkililerin IŞİD üyelerinin Paris’te gerçekleştirdiği terör saldırılarından anti-demokratik önlemler uygulamak için yararlanmasıyla birlikte, 13 Kasım’dan beri bir güvenlik kısıtlaması altında. Bu, Belçika devletinin tehdit seviyesinin en üst seviye olan dörde yükseltilmesini de kapsıyordu.

Kemer sıkma yanlısı hükümeti adına konuşan Başbakan Charles Michel, Çarşamba günü, “Bu, kanunsuz bir grevdir. Bütünüyle kabul edilemez. Bu, sorumsuz bir grevdir. Bir avuç [insanın], imajımızı ve ekonomik durumumuzu tehlikeye atmak üzere ülkeyi rehin almaya karar vermesini kabul etmem.” diye konuştu.

Michel, Brüksel havaalanını, “ülke ekonomisinin yaşamsal ekonomik akciğerleri” olarak tanımladı ve hükümete “şantaj yapılamayacak” dedi. O, hava trafik denetçilerine hastalık raporu veren doktorları da misliyle karşılık vermekle tehdit etti: “Bana göre, cezalandırılmalılar, bu doktorlar için açık bir mesajdır.”

Michel, grevcileri şeytanlaştırmak için Mart ayındaki terör saldırılarına atıfta bulundu ve şunları belirtti: ülke, “zor zamanlardan geçti… Bizler, havaalanını yeniden tam çalışma düzenine geri getirmeye çalışmak için büyük bir çaba gösterdik. Birinin, hala oturmakta olduğumuz dalın kesilmesini durdurmasını istiyorum.”

Görüşmelere katılan iki bakan Kris Peeters (başbakan yardımcısı ve istihdam, ekonomi ve tüketici bakanı) ve Jacqueline Galant (Belgocontrol’ün sorumlusu, ulaşım bakanı), hükümetin işçilerin emekliliği konusundaki duruşunda hiçbir değişikliğin söz konusu olmadığını söyleyip, “tam trafik akışının yeniden başlamasına olanak sağlamak” için grevin sona erdirilmesini talep ettiler. 

Bu saldırılar, patron örgütlerinin ve medyanın grevcilere yönelik acımasız suçlamaları için işareti vermişti. Belçika’nın Fransızca yayın yapan başlıca gazetesi Le Soir, grevcileri teröristlere yakın olmakla suçlayarak şunları yazdı: “Bu ülkenin, onu havaya uçurması için daha fazla teröriste ihtiyacı yok. O, saçmalıkları, sorumsuzluğu, her yöne çekilmesi, pandomimleri ile hepsini kendi başına yapıyor. Gerçeklik algımızı mı yitirdik?”

Küresel havayolu sektörünü temsil eden Uluslararası Taşımacılık Birliği’nin (IATA) CEO’su Tony Tyler, şunları söyledi: grev, “sadece üç hafta önceki dehşet verici terörist saldırının ardından Brüksel’i dünyaya yeniden bağlamak için son derece sıkı çalışmış olan tüm havayolu ve havaalanı çalışanlarını hiçe saymaktır. Yaşamsal bir hizmeti kesmek ve bunu yalnızca kötü niyetli olarak görülebilecek şekilde uyarısız yapmak, sorumsuzluğun doruk noktasıdır.”

“Eğer bu tür yüksek seviyede dayanıklı uzmanlardan basit insani anlayış bekleyemiyorsak, o halde hükümetlerin hava trafik denetim hizmetlerinin var olmasını garanti altına almanın yollarını arama zamanı gelmiştir.” diye belirten Tyler, yalnızca şimdiki anlaşmazlığa değil ama gelecekteki herhangi bir eyleme de son vermek üzere adeta grev kırıcı operasyon çağrısında bulundu.

Brüksel havaalanı başkanı Marc Descheemaeker, Çarşamba günü, “Bu eylem, intikam gerektiriyor” dedi ve grevci denetçilere karşı “önlemler” alınabileceği tehdidinde bulundu.

İrlandalı düşük fiyatlı havayolu Ryanair, Çarşamba günü, grevcileri zararları için mahkemeye vereceğini duyurdu.

Hava trafik denetçilerinin resmi olmayan eylemi, patronların emeklilik haklarına yönelik saldırılarına karşı meydan okuyan ve kararlı bir duruş olduğu kadar, işçilerin sendikalara karşı bir başkaldırısıdır. Belçika devleti, –Aralık 2014’te bir genel grev düzenlemeye zorlayan– kemer sıkmaya karşı geniş ölçekli protestoların önüne geçmek için sendikalara bel bağladı.

Hava Trafik Denetçileri Birliği, üyelerini savunmak için kılını bile kıpırdatmamıştır. Aksine, Birlik, mücadeleyi sona erdirmek için elinden geleni yapmakta ve hava trafik denetçilerini işe geri dönmeye çağırmaktadır. Birlik, işçileri Salı günü hastalık izni almaya kışkırttığı yönündeki haberleri reddetmiş ve şunu ilan etmiştir: “Bir sendika örgütlenmesi değil, bir uzman örgütlenmesi olarak Birlik, Belgocontrol’ün sendikal ortağı değildir ve görüşmelere katılamaz. Birlik, hiçbir suretle, üyelerini bu grev eylemini başlatmak için örgütlemiş, harekete geçirmiş ya da onlara çağrıda bulunmuş değildir.”

Grev, işçilerin mücadele etmeye kararlı olduğunu ve koşullarına ve demokratik haklarına yönelik saldırılarla sindirilemeyeceğini kanıtlamaktadır. Bu grev, Yunanistan’daki denetçilerin (yine emeklilik haklarına yönelik saldırılara karşı) geçtiğimiz haftaki grevini ve işten çıkarmaları ve Francois Hollande’ın Sosyalist Parti hükümetinin saldırılarını protesto etmek için 31 Mart’ta başlayan 36 saatlik bir grev düzenleyen Fransız denetçilerin grevini izlemektedir. Sosyalist parti hükümetine karşı hareket, onun işçi karşıtı iş yasası tasarılarına karşı ülke çapında geçtiğimiz haftaki geniş çaplı gösterilere yol açacak şekilde, son haftalarda tırmanmış durumda.

Belçika ve Avrupa genelindeki işçi sınıfının, devletin, medyanın ve sendikaların birleştirilmiş güçlerinden gelen şiddetlenen bir saldırıya uğrayacak olan hava trafik denetçilerini savunmaya geçmesi zorunludur. Onların emeklilik maaşlarını ve emekliliği savunma uğruna cesur eylemleri, tüm işçi sınıfını toplumsal eşitsizliğe ve polis devleti yöntemlerine karşı birleştirme uğruna bir mücadeleyle bütünleştirilmelidir.

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır