World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz

Yazıcıya hazırla

Obama ile Putin Suriye ve Ukrayna üzerine BM görüşmelerinde bir araya gelecek

Thomas Gaist
30 Eylül 2015
İngilizce’den çeviri (26 Eylül 2015)

Beyaz Saray, Perşembe günü, ABD Başkanı Barack Obama’nın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun gelecek haftaki oturumları sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile buluşacağını duyurdu.

Görüşmeler, iki liderin, Obama yönetiminin Rusya’nın ABD Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) ifşacısı Edward Snowden’a geçici sığınma verme kararına karşılık olarak Putin ile görüşmeleri aniden iptal ettiği 2013’ten beri ilk kez doğrudan konuşmasına işaret ediyor. İki hükümet arasındaki üst düzey görüşmeler, sonradan, söylendiğine göre, Rusya’nın Ukrayna’daki ABD destekli ve faşistlerin başını çektiği darbenin ardından Kırım’ın kontrolünü ele geçirmesine misilleme olarak, ABD tarafından süresiz olarak dondurulmuştu.

ABD’li yetkililer, görüşmeleri, Putin hükümetinden gelen “çaresiz” çağrılara bir cevap olarak sunmaya çalıştılar. “Bu noktada, Amerika Birleşik Devletleri’nin çıkarlarının ilerletilip ilerletilemeyeceğini görmek için, Devlet Başkanı Putin ile yüz yüze bir görüşmede yakın ilişki kurmaya değerdi” diyen Beyaz Saray sözcüsü Josh Earnest’a göre, Obama, görüşmeyi Putin’in yinelenen ricalarının ardından kabul etti.

Obama yönetiminin ismi açıklanmayan bir üst düzey yetkilisi, Politico’ya, “Ukrayna’daki ve Suriye’deki durumlar göz önünde bulundurulduğunda, başkan, Moskova ile derin farklılıklarımıza rağmen, Ruslar ile üst düzey yakın ilişki yoluyla ilerleme kat edip edemeyeceğimizi denememenin sorumsuzluk olacağına inanıyor.” dedi.

Beyaz Saray yetkilisi, Obama’nın, görüşmeler sırasında, Rusya’nın askeri konuşlanmaları konusunda “Putin’in niyetlerini teste tabi tutma”yı planladığını söyledi.

Planlanmış görüşmelerin bu durumu kurtaran sunumu, Suriye’deki ABD politikasının darmadağın olduğu ve bozgunun, Amerikan devletinin önde gelen kesimlerinin Esad rejiminin bütünüyle tasfiyesi yönündeki önceki taleplerden vazgeçme üzerinde düşündüğü böylesine derin bir noktaya ulaşmış olduğu gerçeğini gizlemeye yöneliktir.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, bu haftanın başındaki Moskova’ya yönelik diplomatik görüşme önerilerinin bir parçası olarak, ABD ve Rus kuvvetleri arasında Suriye içinde çatışma olasılığını önemsiz gibi göstermeye ve Putin’e ve Esad’a karşı ABD söyleminin dozunu azaltmaya çalıştı.

Kerry, Rusya’nın bu ülkenin [Suriye] içinde savaş uçakları konumlandırmasının, yalnızca kuvvet korumaya yönelik olduğunu iddia etti.

Kerry, Salı günü, “Şimdilik, ordumuzun ve uzmanlarımızın yargısı, seviyenin ve türün temel olarak kuvvet korumayı ifade ettiğidir” dedi.

Kerry’nin açıklamaları, Obama’nın, bu ayın başında, Suriye’deki Rus operasyonlarını “başarısızlığa mahkum” olarak katı bir şekilde kınaması ile çelişki oluşturmaktadır. Bu açıklamalar, ABD’li ve Rus askeri yetkililer arasında yapılan askerler arası görüşmelerin ABD’nin uyguladığı bir yıllık diplomatik [ilişkileri] dondurma ve ezici ekonomik yaptırımların ardından yeniden başlamasından günler sonra yapılmaktadır.

Washington’ın Moskova ile olası bir siyasi anlaşma denemesi, Suriye içine Rus askeri varlıklarının konuşlandırılması hakkındaki çelişkili ve tartışmaya açık haberlerin ortasında gerçekleşiyor. Haberler, Moskova’nın, Suriye içindeki üslere, en az dört adet SU-27 jetini ve iki adet Mi-24 savaş helikopterini kapsayan, doğrulanmamış sayıda zırh, top, asker ve savaş uçağı konuşlandırıyor olduğu izlenimi uyandırıyor.

ABD ordu-istihbarat kurumu ve medyanın kimi kesimleri, Esad ve Putin hükümetlerine karşı savaş propagandası kampanyasını hızlandırmanın gerekçesi olarak, küçük ölçekli Rus konuşlandırmalarına sarılmaya başladılar.

Sadece ABD ordusunun ismi açıklanmayan kaynaklarından gelen yorumlara dayanan doğrulanmamış bir haber sağanağı, Rusya’nın İran ve Esad hükümetleri ile ortak bir askeri planlama birimi kurduğunu ve binlerce kara askeri konuşlandırmaya hazırlandığını iddia eden büyük haber kanalları ve çevrimiçi medya içinde dolaşıma sokuluyor.

Rusya’nın askeri varlığının gerçek çapı ve kullanım alanı belirsizliğini koruyor. Ortada olan, diplomatik kanalların yeniden açılmasının, ABD eliyle Esad hükümetini devirmeye ve Suriye’deki Rus kuvvetleri ile çatışmaya yönelik yeni bir tırmanma olasılığını ortadan kaldırmadığıdır.

Esad’a karşı savaş kışkırtıcılığındaki artış, ABD egemen seçkinlerinin kimi kesimlerinin, görevden uzaklaştırılması -ona karşı mücadele eden İslamcı milislerin desteklemesinden şimdiki Irak ve Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı sözde savaşa- ABD’nin ağır basan hedefi olan, Rusya’nın en önemli bölgesel müttefiki Esad ile herhangi bir anlaşmaya amansız bir şekilde düşman olmaya devam ettiği gerçeğini yansıtmaktadır.

Beyaz Saray’ın müzakerelere dönüşü, siyaset kurumu, ordu ve istihbarat aygıtının kimi kesimlerinin Esad’ın sonunu getirmeye yönelik giderek daha aşırı öneriler telkin etme gündeminin ötesine geçmiştir. ABD Generali David Petraeus, geçtiğimiz hafta, “Terörle Küresel Mücadele” sahtekarlığını özetleyen konuşmasında, ABD’nin, El Kaide’nin kimi gruplarını hükümete [Suriye hükümeti -çev.] karşı doğrudan kendi vekilleri işlevini görmek üzere toplayarak, karadaki konumunu destekleyebileceğini ileri sürdü.

Petraeus, CNN ile bir röportajı sırasında, “Nusra’ya, IŞİD’e ve Esad’a karşı savaşmak için Nusra’yı terk etmek ve (ABD ve koalisyon tarafından desteklenen) ılımlı muhalefetin safına geçmek isteyen ‘uzlaştırılabilir’ denilenleri çekip çıkarmak, bir noktada mümkün olabilir” dedi.

Diğer medya organları, Esad’ın devrilmesi ve yerine, çeşitli ABD destekli mezhepçi milisler tarafından kontrol edilen yeni-sömürge tarzında bir küçük devletler konfederasyonunun geçirilmesi çağrısı yaptılar.

Washington Post’un uzmanı David Ignatius, bu hafta, birçok gazetede yayımlanan “İslam Devleti’ni vurmaya hazır bir müttefik” başlıklı köşe yazısında, en son ABD vekil ordusu işlevi görmeye ideal aday olarak Halk Savunma Birlikleri’ne (YPG) bağlı, “savaş tecrübeli” Kürt militanlarından oluşan yaklaşık 25.000 kişilik bir kuvvet önerisini ortaya attı.

Ignatius, Kürt savaşçıların, Suriye’nin şimdi İslam Devleti tarafından kontrol edilen bölgelerine karşı “harekete geçmeye hazır” olduğunu ileri sürdü. Ignatius, Washington’ın, YPG savaşçılarını desteklemek için, halen Basra Körfezi’ndeki ABD tesislerine yerleştirilmiş olan yaklaşık 100 askeri donanım paletini havadan atması gerektiğini vurguladı. [Ona göre] Bu malzemeler, YPG’nin, IŞİD’in fiili başkenti olan Suriye’deki Rakka kentine saldırmasına olanak sağlayacaktır.

Ignatius, bu tür bir savaş planının daha şimdiden YPG önderleri ile ABD komutanları arasındaki hararetli görüşmelerin konusu olduğunu ve ABD uçaklarının ve insansız hava araçlarının desteğini içereceğini yazdı.

Rusya’nın Suriye’ye istikrar kazandırmaya yönelik yardımı, yalnızca, Washington’ın, Rusya’nın Doğu Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya sınırları boyunca sürdürdüğü askeri ve istihbarat operasyonlarına yönelik kaynakları başka yöne yönlendirmesine olanak sağlayacaktır. Obama-Putin görüşmelerinin seyri ne olursa olsun, doğrudan bir üçüncü dünya savaşı yönüne işaret eden yeni gerginlikler hazırlanıyor.

ABD-NATO’nun, yakında gerçekleşecek olan ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasından beri NATO tarafından düzenlenenler içinde en büyüğü olacağı söylenen Trident Juncture 2015 tatbikatı, Batılı güçleri Baltık bölgesindeki ve ötesindeki karma savaş operasyonlarına girişmeye hazırlamayı hedefliyor.

Pentagon yetkililerinin geçtiğimiz hafta duyurduğu ve Baltık devletlerinde düzensiz savaş üzerine odaklanan tatbikatlar, açıkça, ABD’nin Rusya ile savaş planlarını güncelleştirme provasıdır.

Julia Ioffe, geçtiğimiz hafta Foreign Policy dergisinde yayımlanan “Pentagon, Rusya’ya Karşı Bir Baltık Savaşı Yönünde Yeni Savaş Planları Hazırlıyor” başlıklı bir makalede, “ABD Savunma Bakanlığı, Sovyetler Birliği’nin çökmesinden bu yana ilk kez, Rusya ile silahlı çatışmaya yönelik beklenmedik durum planlarını gözden geçiriyor ve güncelliyor” diye yazdı.

Washington, Pentagon yetkililerinin Perşembe günü, ABD ordusunun Afganistan’da daha önce kabul edilenden çok daha büyük bir işgal gücünü koruyacağını söylemesiyle, Rusya’nın Orta Asya’daki zayıf kısmı boyunca ABD askeri gücünü arttırma yönündeki kararlılığının başka bir işaretini verdi. ABD’li yetkililer, en az 10.000 kişilik ABD kara kuvvetinin, 2016 boyunca Afganistan’ı işgal etmeye devam edeceğini söylediler.

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır