Bugün Yeni Olanlar
Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları
Arşiv
DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım
DİĞER DİLLER
İngilizce
Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce
ANA BAŞLIKLAR
Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi
Bush, Türkiyeye Irakta PKKya saldırması için yeşil ışık yaktı Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar
Asyada tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı
Mehring Bookstan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri
Livio Maitan (1923-2004): eleştirel bir değerlendirme
|
|
DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz
Yazıcıya hazırla
IYSSE (Avustralya) konferanslarında savaş karşıtı Zimmerwald konferansının önemi tartışıldı
Muhabirlerimizden
25 Eylül 2015
İngilizceden çeviri (22 Eylül 2015)
Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE), geçtiğimiz iki hafta boyunca, başlıca dört üniversite kampüsünde, “Savaş karşıtı Zimmerwald konferansının 100. yılı: Rus Devrimi nasıl hazırlandı?” başlıklı başarılı bir konferanslar dizisi düzenledi.
Onlarca yıllık bir Troçkist önder olan Nick Beams tarafından (Batı Sidney Üniversitesi, Yeni Güney Galler Üniversitesi, Macquarie Üniversitesi ve Newcastle Üniversitesi’nde) verilen konferanslara onlarca öğrenci, genç ve işçi katıldı. Dinleyiciler, lisansüstü öğrencilerinin, akademisyenlerin ve genç işçilerin yanı sıra, sanat, öğretmenlik, bilim ve diğer alanlardaki lisans öğrencilerini kapsıyordu (bknz: “Öğrenciler, IYSSE konferanslarında savaş tehdidini ve tarihin derslerini tartışıyor”). Her bir konferans, kampüsteki bir IYSSE üyesi tarafından yönetildi.
Beams, konuşmasına başlarken, 1915’teki Zimmerwald konferansındaki katılımcıların, “Avrupa sosyalist partilerinin, Ağustos 1914’te patlak vermiş olan savaşa karşı çıkan; onu bitirmek ve Avrupa işçi sınıfı ile gençliğinin tarihte eşi görülmemiş şekilde katledilmesine son vermek üzere neler yapılabileceğini tartışmak için biraraya gelmiş bir avuç üyesi arasında yer aldıklarını.” anlattı.
Beams, kapsamlı konuşmasında, savaşın başlamasından önce biçimsel olarak sosyalist ve enternasyonalist bir programa bağlı olan İkinci Enternasyonal’in, I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi üzerine, şubelerinin “kendi hükümetleri”nin militarist çabalarını desteklemesiyle birlikte, işçi sınıfına ihanet etmiş olduğunu açıkladı.
O, tıpkı savaşın küresel kapitalist sistemin çöküşünün bir ürünü olması gibi, İkinci Enternasyonal’in ihanetinin de alttan altan ilerleyen nesnel süreçleri ifade ettiğini belirtti.
İkinci Enternasyonal’in partileri, sosyalist devrim programına bağlılıklarını ilan etmiş oldukları halde, hızlı kapitalist büyüme koşullarında inşa edilmişlerdi. Yeni ortaya çıkan emperyalizm eliyle sömürgelerden ve egemen olunan topraklardan elde edilen süper karlar, onun işçi hareketinin bir bölümünü yozlaştırmasına olanak sağlamıştı. Bu, onun ihanetinin maddi kaynağıydı.
Aynı zamanda, siyasi gelişmelerin görünüşteki aşamalı karakteri, oportünist ve ulusalcı eğilimlerin İkinci Enternasyonal partileri içinde baskın hale geldiği bir ortam oluşturmuştu.
Beams, Rus Bolşeviklerin önderi Vladimir Lenin’in, Zimmerwald’da, bu ihanetin derslerinin çıkarılmasında ısrar etmiş olduğunu açıkladı. Konferansta bir “azınlığın azınlığı”nı temsil eden Lenin, İkinci Enternasyonal’in yeniden canlandırılması ya da barış uğruna biçimsiz bir mücadele çağrısı yapan delegelere karşı çıkmıştı.
Konferanstaki siyasi çatışmaları özetleyen Beams, “Lenin’in değerlendirmesi belirleyiciydi. Savaş, yalnızca kapitalizmin tarihsel iflasını ve barbarlığını göstermemiş; aynı zamanda, onun yıkılmasının koşullarını da yaratmıştı. Sosyalizm çok uzak bir hedef değildi. Savaş, sosyalist devrimi gündeme yerleştiren, nesnel olarak devrimci bir durum yaratmıştı.” dedi.
İşçi sınıfının ilerlemesi, yalnızca, ona ihanet etmiş ve savaşı kolaylaştırmış olanların tamamının acımasızca teşhir edilmesi yoluyla mümkündü. Beams, Lenin’in oportünizme karşı amansız mücadelesinin, Zimmerwald Konferansı’ndan iki yıl kadar sonra, Bolşevik Parti’nin Rus Devrimi’nde işçi sınıfına önderlik etmesinin temeli olduğunu açıkladı.
Günümüzdeki durum ile yüz yıl önceki arasında var olan benzerliklere dikkat çeken Beams, “Rus Devrimi, kapitalizmin, I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle gelişini duyuran çöküşünden kaynaklanmıştı. Şimdi, 2008 mali kriziyle başlayan, derinleşen ve yoğunlaşan ikinci bir büyük çöküş yaşanmaktadır.” dedi.
Güncel kriz, tırmanan toplumsal eşitsizlik, işçi sınıfının yaşam standartlarına yönelik saldırı ve şiddetli kemer sıkma önlemlerinin uygulanmasıyla her bir ülkede gelişen bir devrimci durum eliyle karakterize ediliyordu.
Bu kriz, aynı zamanda, militarizmin ve savaşın patlamasına yol açıyordu. Beams, “Küresel ekonomik hegemonyasının altı ciddi bir şekilde oyulan Amerika Birleşik Devletleri, gerilemesine askeri fetih yoluyla karşı koyma ve Avrasya kara parçasının geniş doğal ve emek kaynaklarının kontrolünü ele geçirme peşinde koşuyor.” dedi ve ekledi: “Onun Batı’da Rusya’ya karşı kışkırtmalarının ve savaş tehditlerinin ve Doğu’daki Çin karşıtı ‘Asya’ya dönüş’ünün nedeni budur.”
Beams, aynı zamanda, Almanya’nın ve Japonya’nın dahil olduğu diğer emperyalist güçlerin bir kez daha militarizme yöneldiklerini söyledi. O, durumun, yeni ve daha da yıkıcı bir küresel çatışma tehdidi oluşturduğu uyarısında bulundu.
Bu koşullar altında, Lenin’in Zimmerwald konferansındaki mücadelesi, belirleyici bir güncel önem kazanıyordu. Beams, “1917 Rusya’sında hüküm süren ve bir devrime yol açan koşullar, hem I. Dünya Savaşı sırasında hem de sonrasında, bütün ülkelerde mevcuttu.” dedi ve ekledi:
“Almanya’da ve İtalya’da devrimci mücadeleler, Fransa’da ve Britanya’da kitlesel hoşnutsuzluk ve her iki ülkenin ordusu içinde ayaklanmalar söz konusuydu. Ancak bu koşullar yalnızca Rusya’da gerçek bir sosyalist devrime yol açtı.
“Bunun nedeni neydi? Çünkü kitlelere deneyimlerinin -her şeyden önce siyasi olarak umut bağladıkları kitlelerin eylemleri üzerinde odaklanan- can alıcı ve son derece önemli derslerini ve ne yapmak zorunda olduklarını sabırla açıklama kapasitesine sahip ve buna hazır devrimci bir parti yalnızca Rusya’da vardı.”
Beams, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK), önceden bir kemer sıkma karşıtıymış gibi yapan, büyük Avrupa bankalarının emirlerini uygulayan, Yunanistan’daki sahte sol Syriza hükümetine karşı mücadelesinin önemini özetledi. DEUK’un Syriza’yı teşhirinin doğrulanması, onun, aynı Lenin’in İkinci Enternasyonal oportünistlerine ve savunucularına karşı mücadelesinde olduğu gibi, “çözümlemesini, politikayı sınıf çıkarları temelinde inceleyen Marksizm”e dayandırmasından kaynaklanıyordu.
Beams, konuşmasının sonunda, “Şimdiki görev, nesnel koşulları tamamen hazırlanmış olan yeni bir sosyalist devrime hazırlanmaktır. Nesnel devrimci koşulların gerçek bir devrime dönüştürülmesinde, her şey, devrimci bir partinin kurulmasına bağlıdır. 1917’nin dersi budur. Bugün kavranılması ve insanlığa uygun bir gelecek uğruna mücadele etmek isteyenlerin karar alarak ona göre hareket etmesi gereken ders, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’ne katılmak ve onu inşa etmektir.” dedi.
Beams’in konferansı olumlu tepkiler aldı ve çok sayıda soruya yol açtı. Bazı öğrenciler, Avrupa Birliği’nin derinleşen krizi hakkında sorular sordu. Diğer katılımcılardan, küresel ekonomide geçtiğimiz yüz yılda yaşanan değişimler, Sovyetler Birliği’nde Stalinizmin ortaya çıkmasının nedenleri ve İkinci Enternasyonal’in ihanetinin kökenleri hakkında sorular geldi.
Batı Sidney Üniversitesi’nde, Afgan kökenli bir öğrenci, medyanın, halkı tırmanan savaş tehdidi hakkında neden uyarmadığını sordu.
Beams, bunu yanıtlarken, “Medya, bu savaş hazırlıklarının suç ortağıdır. Önemli testlerden biri, Anzak Günü’nde militarizmin yüceltilmesiydi. ABC, SBS ve tüm basın buna katıldı. Bu, savaş zaferleri hakkında eğitilmekte olan ilkokul çocuklarına kadar inen bir kampanyadır.” dedi.
Beams, “Bu ne için oluyor?” diye sordu. “Tarihsel yıldönümleri, her zaman, güncel olaylarla ilişkilidir. Hükümet, ABD’nin Çin’e karşı Asya’ya dönüşünün, Ortadoğu’daki savaşların ve Rusya’ya karşı ABD önderliğindeki kışkırtmaların ardında saf tutarken, I. Dünya Savaşı’nı anma törenine milyonlarca dolar harcamıştır.”
Beams, Burwood Konseyi ve Sidney Üniversitesi tarafından, Sosyalist Eşitlik Partisi’nin, Anzak Günü üzerinden militarizmin yüceltilmesine ve III. Dünya Savaşı hazırlıklarına karşı koymak için çağrısı yapılan bir toplantısına uygulanan yasaklamaya değindi. O, sansürün, “savaş için yeni hazırlıkların yapılmakta olduğu yönünde en kesin işaretler”den biri olduğunu açıkladı. “Onlar, ortaya çıkan bu muhalefetin gelişmesini önlemek zorundaydılar. Bu, savaşta olur. Savaş başlar başlamaz, sansür de başlar.”
Toplantıların her biri, Melbourne Üniversitesi’nin Kulüp ve Topluluklar Komitesi’nin bir IYSSE kulübünü, gayrimeşru ve siyasi nedenli bahaneler temelinde üyeliğe kabul etmemesine karşı çıkan bir kararı onayladı. Komite’yi kararını geri almaya çağıran karar, IYSSE’ye karşı sansürün, “militarizmin yeni bir küresel çatışma tehlikesi oluşturan eşi görülmemiş patlamasının ortasında, savaşa karşı sosyalist muhalefeti bastırmaya yönelik daha kapsamlı bir girişimin bir parçası” olduğu uyarısında bulundu.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|