DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz
Yazıcıya hazırla
Syriza ve Bağımsız Yunanlılar yeni kemer sıkma koalisyonuna son şeklini veriyor
Robert Stevens
25 Eylül 2015
İngilizceden çeviri (22 Eylül 2015)
Syriza’nın Yunanistan’da Pazar günü yapılan seçimlerdeki zaferinin ardından, partinin önderi Alexis Tsipras Pazartesi akşamı başbakan olarak yemin etti.
Son sayımlar, Syriza’nın, oyların yüzde 35,47’sini alarak 145 sandalye; ikinci sırayı alan muhafazakar Yeni Demokrasi’nin oyların yüzde 28,09’unu elde ederek 75 sandalye kazandığını gösterdi. Yeni Demokrasi bir sandalye kaybederken, Syriza yeni parlamentoda öncekinden dört eksik sandalyeye sahip olacak.
Syriza’nın oyu, 300 sandalyeli parlamentoda tam çoğunluk için yetersiz kaldı. Syriza, [ülkeyi] Ocak ayında olduğu gibi, sağcı yabancı düşmanı Bağımsız Yunanlılar (ANEL) ile bir koalisyon içinde yönetecek. ANEL’in elde ettiği 10 sandalye ile birlikte, yeni hükümet toplam 155 sandalyeye sahip olacak ki bu Ocak ayındaki 162 sandalyeden daha az. Bu, sadece dört sandalyeli bir parlamenter çoğunluğu temsil ediyor.
Tsipras, [daha önce] eğer partisi bir çoğunluk elde etmekte başarısız olursa, Syriza’nın tekrar ANEL ile hükümet kuracağını söylemişti. O, Pazartesi günü erken saatlerde, Syriza’nın genel merkezinde, yeni bakanlar kurulunun bileşimi üzerine görüşmek için ANEL’in önderi Panos Kammenos ile bir araya geldi. Haberlere göre, yeni hükümet Çarşamba sabahı yemin edecek.
Parlamentoda toplam sekiz parti temsil ediliyor. Faşist Altın Şafak, yüzde 6,99 oy ve 18 sandalye ile üçüncü sırayı aldı. Sosyal demokrat PASOK ve Syriza’dan ayrılan Demokratik Sol arasındaki ittifak oyların yüzde 6,28’ini elde etti (17 sandalye). Stalinist Yunanistan Komünist Partisi (KKE), yüzde 5,55 oy ve 15 sandalye aldı. Potami’ye (Nehir) giden oy oranı Ocak ayına göre düştü. Potami, yüzde 4,09 oy ve 11 sandalye elde etti (Ocak’ta 17’ydi).
Bağımsız Yunanlılar sadece 200.420 oy ve 10 sandalye kazandı ki onun Ocak ayında elde ettiği sandalye sayısı 13’tü. Bu, yalnızca yüzde 3,69’luk oy oranını temsil ediyor (parlamentoya girmek için gereken yüzde 3’ün hemen üstü).
Parlamentoya giren sekizinci parti, aslen, PASOK’un eski bir kurucu üyesi ve milletvekili Vassilis Leventis tarafından 1992’de kurulmuş olan, kemer sıkma yanlısı Merkezciler Birliği. Merkezciler Birliği, oyların yüzde 3,43’ünü alarak 9 sandalye kazandı.
Syriza’dan kopan Sol Platform hizbinden türeyen sahte sol grup Halkın Birliği, yüzde 3’lük barajı geçmekte başarısız olarak sadece 155.240 oy aldı (yüzde 2,86). Seçime Savas Michael-Matsas’ın önderlik ettiği İşçilerin Devrimci Partisi (EEK) ile ortak bir aday listesiyle katılan daha küçük sahte sol oluşum Antarsya, 46.094 oy aldı (yüzde 0,85).
Haberlere göre, Tsipras, Eucleides Tsakalotos’u yeniden maliye bakanı olarak atayacak. Times of Change web sitesi, “Tsakalotos alacaklılarla iyi işleyen bir uyum ve bir güven düzeyi geliştirdi ve bir yeniden atama, yeni kurtarma memorandumunun uygulanmasındaki sürekliliğin açık bir işareti olarak görülecektir.” diye yazdı.
Eski bir Demokratik Sol milletvekili olan Giannis Panousis’un kamu düzeni bakanı, Syriza’dan Nikos Kotzias’ın ise dışişleri bakanı olarak kalması bekleniyor.
ANEL’in önderi Kammenos’un, partinin Ocak ayında bir koalisyonun önkoşulu olarak talep ettiği kritik makam savunma bakanı olarak konumunu koruması bekleniyor. Bağımsız Yunanlılar’a, ayrıca, bakanlar kurulunda çeşitli mevkiler verilecek.
Yunan seçimlerinin başlıca özelliği, katılımın düşüklüğüydü.
Syriza’nın seçim programı, Yeni Demokrasi’ninkiyle hemen hemen özdeşti. Her iki partinin seçim programı da Temmuz ayında “troyka” (Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası, Uluslararası Para Fonu) ile üzerinde anlaşılmış yıkıcı kesintiler programını uygulamaya adanmıştı. Bir tahmine göre, 300 sandalyeli yeni parlamentodaki milletvekillerinin yüzde 89’u, troykanın kemer sıkma programını resmen destekliyor.
Britanya’daki Economist, “Çok sayıda Syriza seçmeni, Bay Tsipras’ın kemer sıkmayı sona erdirme vaadinin tersini yapmasıyla, kendisini ihanete uğramış hissediyor. Onlar, bir başka partiye yönelmek yerine, oy vermemeyi seçtiler.” diye belirtti.
Oy vermek zorunlu olmasına rağmen, seçmenlerin yaklaşık yarısı (yüzde 44,46) tepkisini gösterdi ve oy verme merkezlerinden uzak durdu. Bir ara, oy sayıları o derece düşüktü ki, anketçiler sandık çıkış anketleri yapmanın mümkün olup olmayacağından emin olamadılar.
Oy verebilecek durumdaki 9.836.997 Yunanlıdan sadece 5.562.820’si oy kullandı. Bu, Yunanistan’daki demokrasinin 1974’te faşist askeri cuntanın düşmesinin ardından yeniden kurulmasından bu yana görülen en düşük katılım oranını temsil ediyordu.
Kemer sıkmanın bir karşıtıymış gibi tavır takınan ve Syriza’nın ihanetini sömürebilen Altın Şafak, oyunu biraz arttırdı. Bloomberg News’e göre, faşistler, “işsizler ve sığınmacı krizinden çok zarar gören Yunan adalarında yaşayanlar arasında iyi oy aldı.”
Altın Şafak’ın sözcüsü Ilias Kasidiaris, seçim sonucu üzerine yorumunda, Syriza’nın, göçmen karşıtı şovenizme karşı çıkmayı reddetmesi ve ANEL ile ittifakla birleştirilmiş kemer sıkma politikaları yoluyla, faşistlerin güçlenmesinin tüm sorumluluğunu taşıdığını açıkça ortaya koydu. Kasidiaris, Yunan halkının, “memorandumun [kurtarma anlaşması] veya yasadışı göçün en kötü etkilerini [henüz] yaşamadı”ğını söyledi ve ekledi: “Bu olduğunda, göreceksiniz, Altın Şafak’a olan destekte esaslı bir artış yaşanacak.”
Tsipras’ın seçim çağrısı yapma kararı, Avrupa Birliği’ne, Avrupa Merkez Bankası’na ve Uluslararası Para Fonu’na doğrudan danışarak alınmıştı. Seçimin ardından, Avrupa’nın mali seçkinlerinin kurumlarının tek kaygısı, yeni hükümetin, zaferini, üçüncü acımasız kemer sıkma memorandumunu beş yıl içinde hızla uygulama yetkisi olarak iddia etmesiydi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Tsipras’a gönderdiği bir notada, “Önümüzde çok iş var ve kaybedecek zaman yok” dedi ve ekledi: “Bizler, çabalarında yeni hükümeti destekleyeceğiz.”
Avro Grubu maliye bakanlarının Hollandalı başkanı Jeroen Dijesselbloem, twitter’da, kurul, “hırslı reform çabalarında Yunanistan’a eşlik etmeye devam edecek.” diye yazdı.
Alman hükümeti sözcüsü Steffen Siebert, “Üçüncü kurtarma programı, seçim gününden sonra geçerli kalmaya devam ediyor.” dedi.
Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, Tsipras’a, “Ekonomik uyum programının uygulanmasındaki bağlılığınız ve önderliğiniz çok önemlidir…” diye yazdı.
İş çevrelerinin Syriza’ya ilişkin düşüncesini ifade eden, Lizbon’daki X-Trade Brokers DM SA’da bir borsacı olan Pedro Ricardo Santos, “Bu yolla Tsipras, gerekli reformları uygulamak için meşruiyet kazanmaktadır.” dedi.
Muhafazakar gazete Kathimerini, dün, Yunanistan’ın on yıllık tahvillerinin, “seçim sonucunun, Yunanistan’ın uluslararası kurtarma paketini sona erdirmeyeceği spekülasyonunun ortasında, geçtiğimiz dört hafta boyunca, getirileri 2015’in düşük bir seviyesine getirecek şekilde tırmanmış.” olduğunu belirtti. Gazete şöyle devam etti: “Bu, kemer sıkma karşıtı Syriza partisinin birinci olup iktidara gelmesinin ardından menkul değerlerde bir elden çıkarmayı kışkırtan Ocak ayındaki seçim sonucuna bir karşıtlık oluşturmaktadır.”
Pazartesi günkü gazete haberleri, Tsipras ile Kammenos’un görüşmeleri öncesinde gülen, şakalaşan ve birbirlerinin sırtını sıvazlayan fotoğraflarıyla doluydu. Bunu, Pazar akşamı, Tsipras, Kammenos’un elini sıkmış halde zafer konuşmasını yaparken Klathmanos Meydanı’nda dans eden Syriza çalışanlarının ve destekçilerinin fotoğrafları izledi.
İnsan, sergilenen bu sevinç ile Yunanistan’ın yoksullaştırılmış halkının çoğunluğunun karşı karşıya olduğu umutsuz durum arasındaki keskin karşıtlığı hayalinde canlandıramıyor. Bu acayip şatafat, tıpkı Tsipras’ın yaz tatilini önde gelen bir deniz taşımacılığı kodamanının villasında geçirme kararında ve en büyük oğlunu Yunanistan’ın en seçkin özel okullarından birine kaydetmesinde olduğu gibi, onun sağcı şirket yanlısı kökeninin kanıtıydı.
Birkaç yorumcu, Tsipras yönetimi daha sert kemer sıkma önlemlerini uygulamaya başlarken ileride karşılaşılacak yeni muhalefet ve toplumsal huzursuzluk hakkında uyarıda bulundu. Daily Telegraph, Cuma günkü yorumunda, “Syriza’nın zafer gösterisi, o, tarihte avro bölgesindeki bir borçlunun uyguladığı en aşırı kemer sıkma programını ve ekonomik onarımı gerçekleştiren hükümet olma göreviyle karşı karşıya olduğu için, kısa ömürlü olacak.” diye yazdı.
Citigroup ekonomisti Guillaume Menuet, “Biz, Yunanlı seçmenlerin, avro bölgesine katılım için gerekli koşullar olarak ihtiyaç duyulan acı verici bütçe kesintileri ve yapısal reformlar düşüncesini henüz kabul ettiklerinden kuşkuluyuz ve ekonominin 2015’in ikinci yarısında yeniden kötüleşmesi büyük ihtimalle onların duruşlarını daha da sertleştirecektir.” uyarısında bulundu.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|