DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz
Yazıcıya hazırla
ABD ve Türkiye Suriye sınırı boyunca yeni askeri operasyonlar planlıyor
Thomas Gaist
21 Kasım 2015
İngilizceden çeviri (19 Kasım 2015)
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Türkiye Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, medyaya ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda, Türkiye-Suriye sınırını kapatmak için ortak askeri operasyonlar planladıklarını söylediler.
Kerry, Türkiye’deki G20 zirvesinden ayrıldıktan iki gün sonra, CNN’deki bir söyleşide, “Şimdiye kadar, Suriye’nin kuzeyinin yüzde yetmiş beşi kapatıldı. Kalan 98 kilometreyi kapatmak için Türkler ile birlikte bir operasyona giriyoruz.” dedi.
Sinirlioğlu, Çarşamba günü, Türk medyasına, “Sınırımızdaki DAEŞ'in hala kontrol ettiği bölgedeki DAEŞ varlığının sona erdirilmesi konusunda da bazı planlamalarımız var. Bu planlar tamamlandığında operasyonlarımız daha yoğun boyut kazanarak sürdürülecek. Bunu önümüzdeki günlerde göreceksiniz.” diye konuştu.
İsmi açıklanmayan başka bir Türk yetkili, Hürriyet’e, “Daha önce resmen söz konusu edilmiş olan ‘IŞİD’den arındırılmış bölge’ için düğmeye basıyoruz.” dedi.
Hürriyet’in atıfta bulunduğu ismi açıklanmayan askeri yetkililere ve diplomatlara göre, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, planları, “temizlik operasyonu” olarak tanımladı ve operasyonun yakında başlayacağını söyledi.
Yetkililer, operasyona Özgür Suriye Ordusu’nun kara güçleri vereceğini, ABD ile Türkiye’nin ise hava desteği sağlayacağını söylediler.
Uzmanlara göre, ABD-Türkiye sınır kapama operasyonu, Suriye sınırı boyunca bir “güvenli bölge”nin ya da “kara bölgesi”nin oluşmasıyla sonuçlanabilir.
Bu operasyon, ABD ordusunun Suriye’nin kuzeyindeki etkisini arttırmayı hedefleyen son hamledir. Geçtiğimiz haftalarda, ABD’nin, Suriye’ye ABD kara kuvvetleri konuşlandırılmasının ilk resmi kabulüne işaret edecek şekilde, her iki ülkede de [Irak ve Suriye] yeni özel kuvvetler kara operasyonları başlatmasına tanık olunmuştu.
Rusya ve Paris saldırılarına misilleme bahanesiyle Fransa tarafından başlatılan hava saldırıları dalgasına ABD de katıldı. ABD, Pazartesi günü, IŞİD tarafından kontrol edildiği söylenen petrol altyapı tesislerine yoğun bir bombardıman başlattı. Bombardımanda, sıkışık konumdaki yaklaşık 300 sivil yakıt tankerine yönelik halı bombardımanında, tankerlerin en az 115’i imha edildi.
Russia Today’e göre, Rusya, bu hafta, Suriye’deki hedeflere karşı, daha önce çatışmada hiç kullanılmamış olan çeşitli yeni silah sistemleri konuşlandırdı. Rus denizaltıları Doğu Akdeniz’de devriye gezerken, Rusya’da üslenmiş yeni tip uzun menzilli bombardıman uçakları IŞİD konumu olduğundan şüphelenilen yerlere güdümlü füzelerle saldırdı. Rus uçakları, sadece Salı günü, 120’den fazla görev uçuşu yaptı ve 200’den fazla hedefi vurdu.
Fransız kuvvetleri, hafta sonunda, Suriye’nin kuzeyine karşı, önceki yedi hafta boyunca gerçekleşen toplam saldırı sayısını aşan onlarca saldırı başlattı.
Britanyalı milletvekilleri, Çarşamba günü, parlamentonun, Başbakan David Cameron tarafından hazırlanan Suriye için yeni “kapsamlı” askeri paketi onaylamak üzere oylama yapacağı yönündeki işaretlerle birlikte, Britanya hava kuvvetlerinin saldırılar düzenleme olasılığını tartışıyordu.
Bir milletvekili, Guardian gazetesine, “Ruh hali değişmiş durumda. Önceden, bizden bir iç savaşa müdahale etmemizi istiyorlardı; bu şimdi, daha çok, bir saldırgana karşı meşru bir müdafaa eylemi.” dedi.
Karada ve havada sürekli tırmanan savaşın ortasında, Rusya, Fransa ve muhtemelen ABD ile diğer güçler arasında kimi uzlaşma biçimlerinin ortaya çıkabileceğine ilişkin belirtiler söz konusu.
Obama yönetimi, Rusya ile –çatışmanın şiddetini azaltacak ve Suriye’nin daha barışçıl bir paylaşımını kolaylaştıracak siyasi bir anlaşma sağlama çabalarının bir parçası olarak- Rusya’ya yönelik söylemini dikkat çekici biçimde yumuşatmış durumda.
Obama, Türkiye’deki G20 zirvesinde yapılan tartışmaların ardından, Putin’den, “yapıcı ortak” olarak söz etti. Rusya devlet başkanı Putin de benzer biçimde uzlaşmacıydı. O, “Bu, kimin daha iyi ya da daha kötü olduğuna karar vermek için doğru bir zaman değil. İleriye bakmak ve ortak tehdide karşı çabaları birleştirmek gerekiyor.” dedi.
Putin, Esad’ı “ikincil mesele” olarak adlandırdı ve “Suriyelilerin önderliğinde ve Suriyelilere ait bir siyasi geçiş”i destekleyen bir anlaşmaya imza attı.
Bu tür bir anlaşma, onlarca yıldır Moskova’nın müttefiki olarak kalmış olan Şam’daki yönetimin büyük kesimini muhtemelen koruyacak. Büyük ihtimalle El Nusra ve IŞİD gibi radikal İslamcı güçleri dışlayarak sağlamlaştırılacak olan bu tür bir anlaşmayla, şimdi ABD’ye, Türkiye’ye, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi’ne ve NATO güçlerine bağlı milister tarafından kontrol edilen bölgeler, hiç kuşkusuz, fiili bir egemenlik elde edecekler.
Aslında, ABD, Moskova’nın, CIA tarafından desteklenen dört yıllık iç savaşın yol açtığı toplumsal felaketi dengelemedeki ve kontrol altına almadaki işbirliği karşılığında, Suriye’deki önceki etkisini bir ölçüde korumasına izin verecektir.
Görünüşe bakılırsa, Obama yönetimi, ABD’nin Suriye savaşında kısmi bir yenilgiye uğradığını kabul etmeye hazır. Bu, barış isteğinden kaynaklanmamaktadır; daha çok, ABD’nin, kaynaklarının büyük kısmını Doğu Asya’da Çin ile ve Doğu Avrupa’da Rusya ile karşılaşma için yeniden yerleştirmeye çalışırken Suriye’deki kayıplarını azaltmaya yönelik taktiksel bir hamlesidir.
Aynı zamanda, herhangi bir siyasi anlaşmanın ABD siyaset ve ordu-istihbarat kurumu içinden gelen şiddetli muhalefetle karşılaşacağını belli eden etkili güçler, çeşitli biçimlerde askeri tırmanma için can atıyorlar.
Güney Carolina’da bir dinleyici topluluğuna hitap eden ABD Başkanlık adayı Jeb Bush, ABD güçlerinin, kara birlikleri de dahil, IŞİD’e karşı “ezici güç” kullanması çağrısı yaptı.
Bush, “Amerika Birleşik Devletleri’nin, NATO müttefiklerimiz ve Arap ortaklarımız ile birlikte, karadaki varlığını arttırması gerekiyor.” dedi.
ABD Senatörü John McCain, benzer şekilde, Perşembe günü, 10.000 kara askerinin, daha büyük bir Avrupalı ve Arap kara gücünü desteklemek için Suriye’yi istila etmesini istedi. Washington Ortadoğu Politikaları Enstitüsü’nün müdürü Michael Singh, Wall Street Journal tarafından yayımlanan bir raporda, “Bay Esad’ı istifa etmeye ya da onun destekleyicilerini onu terk etmeye zorlamak amacıyla tasarlanmış” yeni bir strateji çağrısı yaptı.
Singh, “Bay Esad’ın askeri konumu aylar öncesinden daha sağlam; onun görevden ayrılması konusunda kısa süre önce Viyana’dan yapılan diplomatik açıklama, önceki açıklamalardan daha güçsüz görünüyor.” diye yazdı.
ABD medyası, giderek artan şekilde, Rusya’nın askeri saldırısının, Esad’ın yalnızca ABD vekil güçleri ve hava saldırıları yoluyla alaşağı edilmesi olasılığını ortadan kaldırdığından söz eden askeri “uzmanlar”dan alıntı yapıyor.
Üst düzey bir ABD ordusu yetkilisi, Bloomberg’e, “İnsansız hava araçları ve hava saldırıları, bir strateji değil, savaş araçlarıdır. IŞİD’in ortadan kaldırılması, yetenekli kara güçlerini gerektiriyor.” dedi.
RAND Corporation’dan bir uzmanı, “Yetkin kara güçleri, düşmanları bulmaya ve yenilgiye uğratmaya yönelik ortak güç eşitliği için son derece önemli. Bu yetkinliği bir başka kara gücüne vermeye kalkışmak aptallıktır.” diye konuştu.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|