World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği

Yazıcıya hazırla

Yemen iç savaşa sürüklenirken Husi milisler Taiz’i ele geçirdi

Niles Williamson
30 Mart 2015
İngilizce’den çeviri (23 Mart 2015)

Husi milisleri, Cumartesi günü, Yemen ordu güçlerinin herhangi bir direnişi ile karşılaşmaksızın, Taiz’deki askeri havaalanını ele geçirdiler. Taiz’in ele geçirilmesi, Husi güçlerini, Devlet Başkanı Abd Rabbuh Mansur Hadi’nin memleketi ve kalesi olan güneydeki liman kenti Aden’in 180 kilometre içine getirmiş oluyor.

Bildirildiğine göre, Özel Güvenlik Güçleri’nden savaşçılar, Husilerin ülkenin en büyük üçüncü kentindeki varlığına karşı çıkan büyük protestocu kalabalıklarını dağıtmak için otomatik silahlar kullandılar ve biber gazı yağdırdılar.

Amerika Birleşik Devletleri, ülkenin içine sürüklendiği mezhepsel çatışmanın ortasında, Lahj ilindeki Al Anad hava üssünde görevli olan yaklaşık 100 ABD Özel Operasyon askerini tahliye ettiğini duyurdu. Onlar, El Kaide militanlarının Cuma günü komşu Al Houta kentinin kısa süreliğine kontrolünü ele geçirmesinden sonra ortaya çıkan güvenlik tehditlerini [gerekçe] gösterdiler.

İslam’ın Zeydi Şii kolunun mensubu olan Husiler, geçtiğimiz yılın Ağustos ayında, yakıt sübvansiyonlarının kesilmesini protesto etmek için başkent Sana’yı işgal etmeye başlamışlardı. Onlar, Ocak ayında devlet başkanlığı sarayını ele geçirdiler, Şubat’ta da Hadi’yi ve bakanlarını istifaya zorladılar. Ardından, Husi lider Abdel Malik El Husi’nin kuzeni Muhammed Ali El Husi, yeni devlet başkanı ilan edildi.

Kuşatma altına alınan Hadi, geçtiğimiz ay, Sana’daki ev hapsinden firar etmeyi başardı ve eski uzun süreli diktatör Ali Abdullah Salih ile müttefik olan Husilere karşı savaşmak için, kendisine sadık askeri güçleri örgütlediği Aden’e kaçtı.

Rakip gruplar arasındaki çatışma, Irak ve Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Yemen şubesinin Cuma günü Sana’daki iki Husi camisine yönelen ve 130’dan fazla insanın ölümüne, 300’den fazlasının yaralanmasına yol açan intihar saldırılarını gerçekleştirmesinin ardından tırmandı.

Hadi, Cumartesi günü, Husileri Sana’nın ve diğer kentlerin kontrolünü bırakmaya çağıran bir televizyon açıklaması yaptı. O, Husilerin ilerlemesinden İran’ı sorumlu tuttu ve milisleri, ülkenin kuzeybatı ucunda, Suudi Arabistan sınırında bulunan Saada ilindeki evlerine geri püskürtme sözü verdi.

Husi Yüksek Devrimci Komitesi, buna, Hadi’yi ve onun için savaşan güçleri mahkum eden bir açıklama yayınlayarak karşılık verdi. Açıklama, askerleri, kolluk güçlerini ve sivil gönüllüleri, “tüm ülkede terörist güçler”e karşı savaşmaya çağırdı.

Husiler İran’dan mali ve askeri destek alıyor ve iktidarı, 2012’de, kitlesel Arap Baharı protestolarının ardından o zamanlar Devlet Başkanı Yardımcısı olan Hadi’ye bırakan eski uzun süreli diktatör Ali Abdullah Salih tarafından destekleniyorlar. Etiyopya’da sürgünde yaşayan Salih, Yemen’deki askeri güçler, özellikle de Özel Güvenlik Güçleri arasında hala kendisine bağlı güçlere sahip.

Salih’e sadık güçler, geçtiğimiz Perşembe günü, Hadi’nin destekçilerini çıkartmak amacıyla Aden’deki havaalanına bir saldırı başlatmış ama geri püskürtülmüşlerdi. Onlar, kentteki başlıca hapishanesinde bulunan 300 tutukluyu serbest bıraktılar ki, söylendiğine göre bunlar arasında birçok El Kaide militanı da vardı. Hava kuvvetleri jetleri Hadi’nin konutu üzerine uçuyordu ve son dört günde en az iki hava saldırısı gerçekleştirdiler.

Birleşmiş Milletler, Pazar günü öğleden sonra, Yemen’de tırmanan çatışmaya olası bir müdahaleyi görüşmek için basına kapalı bir Güvenlik Konseyi acil durum toplantısı düzenledi. BM Yemen Özel Temsilcisi Jamal Benomar, acil önlem alınmaması durumunda, ülkenin “Irak-Libya-Suriye karışımı bir şeye dönüşebileceği”uyarısında bulundu.

Şimdi kaos girdabının içine çekilen bu yoksullaştırılmış Arap ülkesinin içinde bulunduğu durumun en büyük sorumlusu Amerikan emperyalizmidir. Asya’yı ve Basra Körfezi’ni Avrupa’ya bağlayan, Hint Okyanusu ile Kızıl Deniz arasındaki Bab’ül Mendeb Boğazı civarındaki stratejik kontrolünü sürdürmek için saldırgan bir şekilde müdahale eden Washington, İslamcı militanlara karşı süregiden insansız hava savaşıyla, Yemen içindeki gerilimleri kışkırtmıştır.

Aralık 2009’da, Abayan ilindeki Al Majan köyünün misket bombalarıyla doldurulmuş bir Cruise füzesi ile vurulmasıyla başlatılan savaş, Başkan Obama’nın başlıca dış politika girişimlerinden biriydi. Hava saldırısında, beş hamile kadın ve 22 çocuk dahil en az 41 sivil öldürülmüştü.

Al Anad hava üssü, Amerikan ordusu ve CIA tarafından Yemen’deki hedeflere insansız hava araçları saldırıları düzenlemek için kullanılan kilit noktalardan birisi olmuştur. Salih, insansız hava araçları operasyonlarına 2009 yılında sessizce onay vermişti; Hadi ise 2012’de iktidara gelmesinden sonra, insansız hava araçları savaşının açık bir destekçisiydi.

ABD, Husilerin Hadi’yi Sana’dan çıkartmasının ardından, operasyonlarını sürdürmek amacıyla Husiler ile bir anlaşmaya varmıştı. ABD Savunma Bakanlığı’nın İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı Michael Vickers, Ocak ayında, Al Monitor’a “Husiler El Kaide karşıtı ve biz geçtiğimiz aylarda El Kaide’ye karşı terörizmle mücadele operasyonlarımızın bazılarını sürdürebildik.” demişti.

Altı yıldan kısa bir süre içinde 1.000’den fazla insanı öldüren Amerikan insansız hava aracı savaşı, ülkeyi uzun süredir devam eden aşiretsel ve mezhepsel bölünmelere götürdü ve onu kanlı bir mezhepsel iç savaşa sapladı. Savaş, bölgedeki önde gelen Sünni (Suudi Arabistan) ve Şii (İran) güçler arasında bir vekil savaşı karakteri edinmiş durumda.

Husiler Pazar günü Taiz içine ilerlemelerini sürdürürken, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdüllahiyan, Hadi’ye istifa etme ve ülkedeki şiddetin daha fazla yayılmasını önleme çağrısında bulundu. Abdüllahiyan, “Beklenti, Devlet Başkanı… Hadi’nin hataları tekrar etmektense, Yemen’in parçalanmasını ve Aden’in bir terörist sığınağı haline gelmesini önlemek adına yapıcı bir rol oymak için istifa etmesi yönünde”dedi.

Suudi İçişleri Bakanı Prens Muhammed bin Nayef’in de aralarında olduğu Arap Körfez devletlerinden yetkililer, Cumartesi günü, Hadi’yi Yemen’in meşru lideri olarak destekleyen ve onun yönetimini savunmak için “her türlü çaba”yı göstermeye hazır olduklarını ilan eden bir açıklama yayınladılar.

Açıklamada, “Yemen, yalnızca Yemen için değil ama aynı zamanda güvenlik ve istikrar için önemli sonuçları olacak karanlık bir tünele giriyor.” deniyor ve şu ekleniyordu: “Yemen’in ve KİK [Körfez İşbirliği Konseyi] ülkelerinin güvenliği, bölünmez bir bütündür.” 

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır