DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği
Yazıcıya hazırla
Syriza’nın Sol Platformu kemer sıkma anlaşması üzerine krizde
Robert Stevens
12 Mart 2015
İngilizceden çeviri (4 Mart 2015)
Yunanistan’daki Syriza önderliğindeki hükümet, Avro Grup ile tartışmak üzere “reformlar”a ilişkin ilk listesini hazırladı. Bu, hükümetin, 20 Şubat’ta, Avro Bölgesi maliye bakanları ile kemer sıkmayı uzatma anlaşmasını imzalamasının ardından geliyor.
Anlaşma, Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu’ndan oluşan “troyka”nın ülke üzerindeki mengene gibi pençesini sıkmasına izin verirken, Yunanistan’ın devlet borcu krizini azaltmadı.
Yunanistan’ın toplam dış borcu 320 milyar avro (GSYH’nin yüzde 177’si) seviyesinde kalmaya devam ediyor ve hükümetin, önümüzdeki aylarda, 9,3 milyarı IMF’ye olmak üzere, alacaklılarına milyarlarca avro geri ödeme yapması gerekiyor. IMF’ye, bu haftanın sonuna kadar 300 milyon ve bu ayın sonuna kadar 1,5 milyar avro ödenmesi gerekiyor. Ek olarak ECB’ye yapılacak 6,7 milyar avroluk borç ödemelerinin vadesi ise Temmuz ve Ağustos aylarında doluyor.
Merkez bankasının, geçtiğimiz hafta, mevduatlardan, Ocak ayındaki günlük yaklaşık 400 milyon avronun üstünde, günde 800 milyon avroluk bir oranda para çekilmeye devam edildiğini açıklamasıyla birlikte, Yunanistan bankaları bütünüyle iflasla meşgul.
Maliye Bakanı Yanis Varoufakis, bu hafta sonu, IMF’ye olan borcun bedeli ne olursa olsun ödeneceğini vurgulayarak, egemen çevrelerdeki, Yunanistan’ın borcunu ödeyemeyeceği yönündeki korkuları yatıştırmak için harekete geçti. O, “IMF’e olan yükümlülüklerini yerine getirmeyen ilk ülke olmayacağız. Bunu kendi başımıza yapmamız gerekiyorsa, deveye hendek atlatmak zorundayız ve bunu yapacağız.” dedi.
Syriza hükümetinin rolü bundan daha iyi özetlenemezdi. O, Yunanistan’a toplumsal yıkımı dayatmada elinden geleni yapacaktır.
Daily Telegraph gazetesinin köşe yazarı Ambrose Evans-Pritchard, Pazartesi günü, “Yunanistan, Uluslararası Para Fonu’na olan borcunu ödeyememe durumuna düşmekten kurtulmak ve hükümetin önümüzdeki iki haftayı atlatmak için, gerekirse, ülkenin merkez bankasındaki son emeklilik karşılıklarını kullanmaya hazırlanıyor.” diye yazdı.
Başbakan Alexis Tsipras ile Varoufakis’in, şimdi kendi ilk kemer sıkma önlemlerine ince ayar yapmaları ile birlikte, uzun zamandır Syriza’nın kemer sıkma karşıtı bir mücadeleye önderlik edeceğini iddia eden parti içindeki Sol Platform krize sürüklenmiş durumda.
Sol Platform, Stalinistlerin ve Uluslararası İşçi Solu’nun (DEA, ABD’deki Uluslararası Sosyalist Örgüt’ün Yunanistan şubesi) dahil olduğu sahte-sol güçlerin bir bileşimi. Sol Platform, partinin 2013’teki kongresinde, oyların yüzde 30’unu alarak merkez komitesinde 60 koltuk kazanmıştı.
Sol Platform, Syriza Merkez Komitesi’nin geçtiğimiz hafta yapılan toplantısında, 11 üyeli siyasi sekreterlikte dört koltuk kazandı.
Enerji bakanlığını elinde bulunduran Sol Platform’un lideri Panagiotis Lafazanis, Syriza’nın seçilmesinin ardından, kendi hizbinin bir dizi aşılamaz “kırmızı çizgi”ye sahip olduğunu vurgulamıştı. Sol Platform’un bir muhalefet sergilemesi yönündeki ilk fırsat, milletvekillerinin geçtiğimiz haftaki parti toplantısında ortaya çıktı. Tsipras, milletvekillerinden, Syriza-Avro Grup anlaşmasını doğru bulmuyorlarsa, muhalefetlerini ifade etmelerini istedi. Sol Platform parlamentoda yaklaşık 30 milletvekiline sahip olmasına rağmen, Lafazanis çekimser kalmakla yetinirken, vekillerin birçoğu anlaşmaya karşı oy kullanmaktan kaçındı.
Merkez komitenin iki üyesi, Dimitris Belantis ve Stathis Kouvelakis, Almanya’daki “Sol Parti’nin milletvekillerine ve Avrupa’daki diğer radikal Sol partilere” yönelik bir “Açık Mektup” kaleme aldı.
Mektup, Alman parlamentosunda (Bundestag) 27 Şubat’ta yapılan Syriza-Avro Grup anlaşması oylamasına denk getirilmişti. Tüm partiler Yunanistan’daki kemer sıkma politikasının devam etmesi için oy kullandı ve bir kemer sıkma programı, [Alman parlamentosunda] bugüne kadar ilk kez bu kadar büyük bir oy çoğunluğuyla kabul edildi. Sol Parti, ezici bir çoğunlukla paketten yana oy kullandı ve ilk kez bir Yunan kemer sıkma programını resmi olarak onayladı.
Açık Mektup, Avro Grup anlaşmasının ve Syriza’nın ona eşlik eden reformlar listesi önerisinin, hükümetin seçim programını uygulamasını “imkansız hale getirdiğini” belirtiyor. Mektup, bu belgelerin, “Asgari ücretin 750 avroya [2009 seviyesine] çıkartılması, Parlamentomuz tarafından, kısa vadede ‘tek taraflı olarak’ karar altına alınamaz. Bu, yalnızca, ülkenin ‘rekabet edebilirlik’ koşuluna bağlı olarak, uzun vadeli bir perspektif olabilir” anlamına geldiğini belirtiyor.
“Daha önce yapılmış olan özelleştirmeler kalacaktır” diyen açık mektup, “Metnin hiçbir noktasında, özelleştirmelere yönelik ilkesel bir karşı çıkış bulunmuyor.” diye ekliyor.
Mektup, “Sosyal güvenlik sisteminin ‘modernleştirilmesi’… gerçekte, refahta esaslı kesintiler anlamına gelmektedir” itirafında bulunuyor.
Mektup şöyle devam ediyor: “Şimdi ‘Kurumlar’ olarak yeniden adlandırılan Troyka’nın ön izni olmaksızın neredeyse hiçbir yasa tasarısı Parlamentodan geçemez ve önlemlerin finansal maliyetini karşılayan önlemler olmaksızın uygulamaya konulamaz.”
Mektubun yazarları, kendi partilerinin uyguladığı kemer sıkma gündemini açıkladıktan sonra, anlaşmanın desteklenmesinin, Avrupa “radikal sol”unun hala sahip olduğunu iddia ettiği her türlü savı yerle bir edeceğini belirtiyorlar: “Bizim için, bu anlaşmanın, radikal Sol partilerin rızasıyla Avrupa parlamentolarında onaylanmasının Yunan işçilerinin ve Yunan halkının çıkarlarına karşı olduğu ortada.”
Belantis ile Kouvelakis’in müdahalesi, [Almanya’daki] Sol Parti kemer sıkma anlaşması yönünde oy kullanma planını önceden ilan etmiş olduğu için, sinik bir hileydi. Cuma günkü oylamada, Sol Parti’nin 64 milletvekilinin neredeyse tamamı olumlu oy kullandı.
Kouvelakis, Sol Parti’nin kendi Facebook sayfasında “katıksız neo-liberal bok” olarak tanımladığı bir kemer sıkma programına oy vermesine, onun önemini azaltarak karşılık verdi. Facebook’ta, Kouvelakis, “Üzgünüm, ama sizin açık mektubunuz basına kapalı bir cevap alacak” diyen bir yoruma, “Gerçekten mi? Sol Partili üç milletvekili anlaşmaya hayır oyu verdi ve ayrıca, yaklaşık on milletvekili çekimser kaldı.” yanıtını verdi.
Sol Platform, Tsipras çoğunluğunun Syriza’nın hafta sonu yapılan bir Merkez Komite toplantısında kabul edilecek olan kemer sıkma programı önerisine bir değişiklik ekleyerek, Açık Mektup’un izinden gitti.
İkiyüzlü değişiklik önerisi, görünüşü kurtarmaya yönelik umutsuz bir girişim içinde, şunları belirtiliyor: “Yakın gelecekte, SYRIZA, Avro Grup anlaşmalarına rağmen, istikrarlı bir biçimde ve taahhütleri ile hükümet programına gereği, uygulayıcı inisiyatif almalıdır.” [vurgular sonradan eklendi.]
Syriza’nın henüz bir kemer sıkma anlaşması imzalamış olduğunu görmezden gelen bu değişiklik, partinin, “radikal hedeflerimizin tam olarak gerçekleşmesini teşvik eden alternatif bir plan perspektifi” ileri sürmesi gerektiğini ilan ediyor.
Değişikliğin “başlıca sonucu”, Syriza içindeki -Tsipras dahil- herkesin üzerinde anlaşabileceği şu muğlak öneri oldu: “Kararlar, partinin başlıca olaylarında, parti ve bir bütün olarak parti şubeleri ile ortaklaşa yaşanan bir tartışmanın ardından alınmalıdır…”
Değişiklik, Sol Platform hizbinin dışındaki kişiler tarafından da desteklendi (68 lehte, 92 karşı ve altı çekimser oy).
Uluslararası Marksist Eğilim’in (IMT) Syriza içindeki Yunanistan şubesi, Komünist Eğilim, değişikliğe “eleştirel destek” sundu.
Kendi kararlarını toplantıya sunan, Komünist Eğilim’den Stamatis Karagiannopoulos, Syriza’nın yalnızca Tsipras ve Varoufakis’in dinlemesi durumunda da hala parlak bir geleceğe sahip olabileceğini söyledi. “Parti önderliğindeki yoldaşlar”a hitap eden kararda, “ilk ödününüzün ciddiyetine rağmen, yön değiştirerek bu durumu kurtarmak ve gerekli radikal ve sosyalist politikaları benimsemek için hala zamanınız var.” deniyordu.
Syriza, iktidara geldiği bir ay içinde, kemer sıkma politikaların karşı olduğu iddialarını terk etti ve Sol Platform ile partinin savunucularının her bir “kırmızı çizgi”sini sildi. Syriza’nın daha acımasız kemer sıkma önlemlerini uygulaması, onu ve -Sol Platform dahil- partinin tüm bileşenlerini işçi sınıfı ile açık bir çatışmaya götürecek; milyonların önünde, onların rollerinin kapitalizmi ve onun kurumlarını savunmak olduğunu gösterecektir.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|