DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği
Yazıcıya hazırla
Türk askerleri Kuzey Suriye’ye girdi
Patrick Martin
24 Şubat 2015
İngilizceden çeviri (23 Şubat 2015)
600 Türk askerinden oluşan bir güç, Cumartesi günü Kuzey Suriye’ye girdi ki bu Türkiye’nin, Suriye iç savaşının başladığı 2011’den bu yana ilk baskınını oluşturuyor. Aralarında 39 tankın ve 57 zırhlı aracın bulunduğu yaklaşık 200 askeri araçtan oluşan konvoy, Türkiye’yi 600 yıl yönetmiş olan Osmanlı Hanedanı’nın atası Süleyman Şah Türbesi’ni koruyan 40 Türk askerini tahliye etti.
Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Pazar günü, tahliyenin başarıyla gerçekleşmiş ve askerlerin -nasıl gerçekleştiği açıklanmayan- yalnızca bir can kaybıyla geri dönmüş olduğunu açıklamak için, yanında subaylarla birlikte bir basın toplantısında göründü.
Süleyman Şah’ın kemikleri, Suriye’de, Türkiye sınırının hemen karşısında bulunan ve Türk askerleri tarafından işgal edilen yeni bir yere aktarıldı. Türk ordusu, artık, Suriye’nin içlerinde yarı rehine gibi görev yapan 40 kişilik bir asker grubu yerine, Suriye iç savaşındaki en önemli savaş alanlarından biri olan Halep vilayeti sınırında bir köprübaşına sahip.
Suriye’deki Beşar Esad hükümeti, Türk baskını konusunda önceden bilgilendirilmiş ama ona onay vermemiş olduğunu açıkladı. Türbenin bulunduğu bölgeye artık hakim olmayan Şam yönetimi adına konuşan bir sözcü, Türkiye’nin Suriye topraklarına yönelik “alçakça saldırı”sını kınadı.
Türk yetkililer, Süleyman Şah Türbesi’ni kuşatmış olan Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) çekilme konvoyuna direnme ya da saldırma yönünde herhangi bir çaba harcamadığını söyledi. IŞİD güçleri türbeyi ilk kuşattıklarında, Türk ordusu, muhafızları özel kuvvetlere bağlı askerlerle güçlendirmişti.
Türk baskınını, ABD, Suudi Arabistan ve diğer Körfez emirlikleri tarafından gerçekleştirilen ve binlerce IŞİD savaşçısının öldüğü bildirilen aylar süren hava saldırılarının ardından, bu ayın başlarında Kobani’yi yeniden ele geçiren ABD destekli Kürt güçlerinin zaferi mümkün kıldı. Türk askeri konvoyu, türbeye, Suriyeli Kürt gücü YPG [Halk Savunma Birlikleri] ile anlaşarak, doğrudan doğruya Kobani üzerinden geçti.
Türk birlikleri, Fırat ırmağı üzerindeki türbede bulunan bütün eserleri söktükten sonra, binayı, geride bir enkaz bırakacak şekilde yaktı. Türk askerleri, Türkiye-Suriye sınırına döndüklerinde, haberlerde “çok sembolik bir hareket” denilen bir biçimde, türbenin yeni yeri olarak seçilen Suriye sınırındaki Eşme’ye Türk bayrağı diktiler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu, yine uluslararası hukuk ve anlaşmaların bir gereği olarak yeni mekânında bayrağımızı dalgalandırmaya ve ecdadımızın hatırasını yaşatmaya devam edecektir.” dedi.
1236’da ölmüş olan Süleyman Şah’ın türbesi, I. Dünya Savaşı sonrası sınırları belirleyen çeşitli anlaşmalardan biri olan 1921 Ankara Anlaşması’na göre, [dönemin] Fransa sömürgesi Suriye içinde bir Türk toprağı ilan edilmişti.
Bu baskın, tarihsel ya da törensel olmanın çok ötesinde bir önem taşımaktadır. O, yalnızca Türkiye’nin Suriye’ye yönelik ilk askeri operasyonunu temsil etmiyor. Bu baskın, yasa dışı ilan edilen Kürt milliyetçisi PKK ile bağlarından dolayı Türkiye’nin şimdiye kadar düşmanca davrandığı Suriyeli Kürt güçler ile koordine edildi.
YPG, Cumartesi gecesi, büyüklüğü ve çapı kesinlikle IŞİD güçlerinin dikkatini dağıtacak olan Türk baskını ile aynı zamana rastlayacak şekilde, Haseke vilayetinin kuzey doğusundaki kontrolünü genişletmeyi ve Til Hemis kasabası etrafındaki IŞİD güçlerini geri püskürtmeyi amaçlayan bir saldırı başlattı.
Kürt yanlısı medya kaynakları, YPG’nin “ilerlemeyi ve bölgede 20 dolayında köyü, çiftliği ve mezrayı ele geçirmeyi başardı”ğını iddia ettiler. ABD’nin ve Arap müttefiklerinin savaş uçakları, YPG saldırısı ile koordineli olarak IŞİD mevzilerine hava saldırıları gerçekleştirdi.
Suriyeli Kürt güçler doğuya doğru bastırmaya başladığı sırada, Iraklı Kürt güçler, IŞİD zararına toprak kazanacak ve bildirildiğine göre, IŞİD’in elindeki en büyük Irak kenti Musul ile radikal İslamcı grupların Suriye’deki karargahı Rakka arasındaki başlıca otoyolu kesecek şekilde batıya doğru bastırıyorlar.
Iraklı Kürt peşmerge birlikleri, Ocak ayının sonlarında, Musul’un batısında Rakka otoyolunun üzerinde bulunan Kiske kasabasını ele geçirmişti. Onlar, önce otoyol üzerindeki bir başka kasaba olan Sengal’i ele geçirmeye kalkışmış ama orada durup batıya yönelmişlerdi.
Associated Press, Cuma günü, IŞİD birliklerinin Halep vilayetindeki Al Bab kasabasından çekilmeye zorlandıklarını ve IŞİD ile Suriye ordusuna bağlı birlikler arasında, Esad yönetiminin Suriye’nin doğusundaki son büyük karakolu olan Deyr ez Zor hava üssü yakınlarında ağır çarpışmalar olduğunu bildirdi.
Washington Post, Pazar günü, IŞİD güçlerinin, Saddam Hüseyin’in doğduğu yer ve ABD’nin Irak işgaline yönelik Sünni muhalefetin uzun süre kalesi olan Tikrit kenti etrafında da baskı altına alındığını belirtti. 10.000 dolayında Iraklı Şii milis, Irak ordusuna bağlı düzenli birlikler ile birlikte, büyük bir saldırıya hazırlanmak üzere, Cumartesi günü, Tikrit’in güneyinde ve batısında toplanmış.
Washington Post, “Yerel yetkililere göre, İran’ın seçkin Kudüs Gücü’nün önderi Kasım Suleymani de operasyonu yönetmek üzere kentte” haberini verdi. İran, IŞİD’e karşı Irak’ın orta bölgeleri ile Bağdat’ın kuzeyinde ve kuzey batısındaki çatışmaların çoğunu sürdüren Şii milislere askeri danışmanlık ve sınırlı hava desteği sağlıyor.
Hem Türk baskını hem de Kürt, Şii ve Irak ordu birliklerinin faaliyetleri, ABD destekli büyük askeri operasyonların şimdiden yolda olduğu izlenimi bırakıyor. Nisan ya da Mayıs ayında Musul’a yönelik eşgüdümlü bir saldırıya ilişkin fazlasıyla tanıtımı yapılmış planların resmi sızdırılması, pekala, çok daha yakın zamanda başlayacak ve kara saldırılarının yanı sıra yoğun bombardımanları kapsayan saldırı operasyonlarını gizlemeyi amaçlayan kasıtlı yanlış bilgilendirme olabilir.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|