DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz
Yazıcıya hazırla
Yunanistan’daki Halkın Birliği: Syriza 2.0’ı yaratma yönünde bir girişim
Robert Stevens
29 Ağustos 2015
İngilizceden çeviri (26 Ağustos 2015)
Dünya Sosyalist Web Sitesi, daha Syriza iktidara gelmeden önce, Yunanistan ve uluslararası işçi sınıfını, onun Yunan egemen seçkinlerinin ve küçük-burjuvazinin en hali vakti yerinde kesimlerinin çıkarlarını savunan bir parti olarak işçi sınıfına ihanet etmede oynayacağı rol konusunda uyarıda bulunmuştu. Onun Avrupa Birliği’ne ve küresel kapitalizmin diğer kurumlarına tam teslimiyeti, bu değerlendirmeyi bütünüyle doğrulamıştır.
Şimdi, Syriza’nın Sol Platformu, Yunan işçi sınıfına berbat bir bedel ödeten hükümete katıldıktan haftalar sonra, yeni bir parti kurmuş durumda.
Halkın Birliği’nin (Laïkí Enótita) görevi, geçtiğimiz haftaya kadar desteklediği Syriza’nın müflis, kapitalizm yanlısı perspektifini izlemeye devam ediyor. Halkın Birliği’ne, Syriza’nın Merkez Komitesi’nde onlarca üyeye sahip olan ve onun Siyasi Sekreterliğinki 11 sandalyeden dördünü elinde tutan, önde gelen liderleri Syriza’nın sağcı Bağımsız Yunanlılar (ANEL) ile kurduğu koalisyon hükümetinde bakanlık görevlerinde yer almış bir hizip önderlik ediyor.
Halkın Birliği’nin başkanı Panagiotis Lafazanis, daha önce, Başbakan Alexis Tsipras’ın hükümetinde Enerji Bakanı’ydı. Sol Platform’un [kabinede yeralan] diğer üyeleri arasında, Costas Isychos (önceki Savunma Bakanı yardımcısı) ve Dimitris Stratoulis (Sosyal Güvenlik Bakanı yardımcısı) vardı.
Lafazanis, aslen Yunanistan’daki Stalinist Komünist Parti’nin Merkez Komite ve Siyasi Sekreterlik üyesiydi. O, Avro-Komünistler ile birlikte, Sovyetler Birliği’ndeki kapitalist restorasyonu ve Rusya ile tüm Doğu Avrupa’da işçi sınıfına karşı başlatılan yıkıcı “şok tedavi”yi sahiplenmiş olan, Synaspismos’a katılmıştı. Synaspismos, baştan beri, Syriza içindeki başlıca hizip oldu.
Lafazanis ve Sol Platform, Maliye Bakanı Yanis Varoufakis Yunanistan’ın alacaklılarıyla görüşürken, önceki Yeni Demokrasi/PASOK koalisyonu tarafından imzalanmış olan kemer sıkma önlemlerini uygulama konusunda daha Şubat ayında anlaşmış olan Tsipras’a “sol” bir örtü sağladı.
Mart ayında, Lafazanis, Syriza’nın neden kemer sıkma programına, söz vermiş olduğu gibi son vermediğini soran bir gazeteciye, “Bizim Anlaşma’nın ve onun uygulanmasına ilişkin yasaların bütünüyle feshedilmesine olan bağlılığımız hala bütünüyle geçerli.” yanıtını vermiş ve onun “gereği önümüzdeki birkaç ay içinde tam olarak yerine getirilecek” demişti.
Syriza, kemer sıkma programı karşıtı oyların 5 Temmuz’daki referandumda kazanmasının ardından, hızla, troyka tarafından o zamana kadar talep edilen en yıkıcı kesinti programını uygulama konusunda anlaştı. Sol Platform, Yeni Demokrasi tarafından kabul edilmiş olanların çok ötesine geçen önlemlere, usulen “hayır” oyu verdi ama bunu, Tsipras’a bağlılık sözü vererek yaptı. Sol Platform, Tsipras hükümetinin varlığını sürdürmesini sağlayabilmek için, hangi üyelerinin “hayır” oyu vereceğini, hangilerinin çekimser kalacağını kararlaştırma dahil, elinden gelen her şeyi yaptı.
Onların korkakça tavrına karşın, Tsipras, bu ay, Sol Muhalefet’e karşı harekete geçti. O, Sol Muhalefet’in destekleyicilerinin daha önce partiden atılacağı bir erken seçimin yolunu açacak şekilde [başbakanlıktan] istifa etti. Sol Platform, ancak bunun ardından, partiden çıkartılmadan önce tepki gösterdi.
Halkın Birliği’nin başlıca amacı, işçi sınıfının Syriza’nın rolünden ve onların [Sol Platformun] bu ihanete dahil olmasından gerekli dersleri çıkartmasını engellemektir. Onlar, bu amaçla, 20 Ağustos’ta, Tsipras’ın, seçim çağrısıyla, “SYRİZA’nın bugüne kadarki taahhütlerine ve mücadelelerine bütünüyle ve köklü biçimde aykırı bir tavırla ortaya çıktı”ğını açıkladılar. Sanki daha önce, onun sözlerini tutmayacağına ilişkin bir belirti yokmuş gibi!
Sol Platform’un önderlerinden Stathis Kouvelakis, daha önce, Tsipras’ın eylemlerinin ihanet olduğunu söylemenin uygun olmadığında ısrar etmişti. Bu, daha çok, onun iyi bir Avrupalı olmanın Yunanistan’ın yararına ödünler elde etmeyi mümkün kılacağına inanma olarak betimlediği “sol- Avrupacılık” perspektifinin başarısızlığıydı.
Tsipras’ın ödünler konusundaki görüşmeleri avrodan olası bir çıkışı, sermaye kontrolleri uygulamayı ve [Yunanistan’ın önceki ulusal para birimi] Drahmi’yi yeniden yürürlüğe sokmayı içeren bir “B Planı”nı uygulama tehdidi temelinde sürdürmesi gerektiğini belirten Sol Platform, daha keskin bir ulusalcı gündemi savunmaktadır.
Bu kemer sıkma karşıtı bir gündem değildir. Yunanistan’ın Avro Bölgesinden kapitalist bir temelde ayrılması, kemer sıkma politikalarının AB yerine Yunan burjuvazisinin talimatıyla uygulanması anlamına gelecektir.
Sol Platform, Yunan burjuvazisinin, Tsipras’ın, deniz taşımacılığı şirketlerine ve turizm sektörüne yönelik vergi teşviklerini indirmek dahil, kendi çıkarlarına zarar veren ağır koşullara boyun eğdiğini düşünen önemli bir kesimine hitap etmektedir. Halkın Birliği, “yeni bir ulusal bağımsızlık, egemenlik, yeniden inşa ve yeni bir ilerici rota” üzerine kurulu ulusal ve otarşik bir çözümü savunuyor.
Lafazanis ve arkadaşları, daha önce Syriza’ya sağlamış oldukları siyasi savunman rolünü Halkın Birliği için yerine getirmeleri için sahte-sol gruplara güvenmektedir. Sol Platform, daha Syriza’dan ayrılmadan önce, 13 sahte-sol grubun temsilcilerinin desteğini almıştı. Bunlar arasında, Enternasyonalist İşçi Solu hizibinden (DEA) Antonis Davanellos ve Xekinima eğiliminden Andreas Pagiatsos da bulunuyor.
DEA, Uluslararası Sosyalist Örgüt’e üye iken, Xekinima Bir İşçi Enternasyonali İçin Komite’ye bağlı. Onlar, aynı zamanda, sahte-sol bir koalisyon olan Antarsya içindeki hiziplerin de desteğini almış durumdalar. Pablocu International Viewpoint dergisi de, Halkın Birliği ve Kouvelakis tarafından yapılan her açıklamayı yayımlıyor.
Halkın Birliği’nin kurulduğunun açıklanmasından birkaç saat sonra, Lafazanis, Alekos Alavanos’un Plan B partisi ile bir seçim anlaşması yaptığını belirtti. Alavanos, 2007’ye kadar Syriza’nın önderiydi. Bununla birlikte, Halkın Birliği, “kemer sıkma karşıtı” geniş bir cephe oluşturma hedefinin “sol” ile sınırlı olmadığını vurguladı.
Kouvelakis, 21 Ağustos’ta yayımlanan “Halkın Birliği doğdu” başlıklı makalesinde, hareketin “Yunan radikal solu içinde yeniden düzenleme” olduğunu yazdı ve ekledi: “Ama cephe hedefi bundan çok daha geniştir. O, kendilerini ille de solun bir parçası olarak görmeyen ama kemer sıkmaya karşı mücadele etmek isteyen… toplumsal güçlere bir dışavurum sağlamayı amaçlamaktadır.” [vurgular sonradan.]
Bu, Sol Platform için yeni bir alan değil. Syriza’dan ayrılan milletvekillerinden Rachel Makri, bir zamanlar ANEL’in önde gelen üyelerindendi ve Ocak ayındaki seçimlerden hemen önce Syriza’nın adayı olmuştu.
Sol Platform, Syriza’nın ANEL ile koalisyon kararını onaylayan en coşkulu sesti. Sol Platform’dan Isychos, ANEL’in önderi Panos Kammenos’a, Savunma Bakanlığında yardımcılık yapmıştı.
Yunanistan işçi sınıfı, Syriza’nın 2. Sürümü olan Halkın Birliği’nin, onu yaratan gövdenin ihanetlerine bir alternatif oluşturacağı iddiasını reddetmelidir.
İhtiyaç duyulan şey, yeni bir devrimci sosyalist önderliğin, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin Yunanistan şubesinin inşa edilmesidir. Bu, Syriza’ya yönelik siyasi muhalefetin Dünya Sosyalist Web Sayfası’nda yeralan belgelerinin özümsenmesiyle başlayan bir görevdir.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|