DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz
Yazıcıya hazırla
Eurogroup Syriza hükümetiyle kemer sıkma anlaşmasını onayladı
Robert Stevens
19 Ağustos 2015
İngilizceden çeviri (15 Ağustos 2015)
Avro bölgesinin Eurogroup olarak bilinen maliye bakanları, Yunanistan’da Syriza önderliğindeki hükümetin Cuma günü kabul ettiği kemer sıkma önlemlerine dayanan bir anlaşmayı aynı akşam onayladı.
Yunan parlamentosu, 85 milyar avroya kadar daha ek kredi almanın bir önkoşulu olarak 400 sayfalık Mutabakat Memorandumu’nu (MoU) kabul etmişti. Atina, şimdi, kredinin ilk dilimini, Eurogroup ve Yunanistan’ın diğer alacaklıları olan Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından denetlenen bir zamanlamayla almaya başlayacak.
Eurogroup toplantısı başlarken, Başkan Jeroen Dijsselbloem, Syriza’nın milyonlarca işçinin yaşam standartlarını düşürecek önlemleri [parlamentodan] geçirmesini, şimdiye kadar sağlanmış “en güçlü ve en somut” anlaşma diyerek, memnuniyetle karşıladı. O, bir denetleme ekibinin Eylül veya Ekim ayında herhangi bir geri adım işareti bulması halinde, Atina’nın alacaklılarının ödemeleri hızla durduracağını vurguladı.
Dijsselbloem, toplantının ardından düzenlenen bir basın toplantısında, önlemlerin onaylanmış olduğunu ve Yunanistan’ın 19 Ağustos’ta 16 milyar avroluk ilk kredi dilimini alacağını söyledi. Bu, Yunanistan’ın acil fon ihtiyaçlarını karşılayacak ve ertesi gün, Avrupa Merkez Bankası’na 3,2 milyar avroluk bir bono geri ödemesini finanse edecek.
Görüşmelerde Avrupa İstikrar Mekanizması’nı temsil eden Klaus Regling, kredilerde, Yunan bankalarının sermaye yapılanmasının derhal yeniden düzenlenmesine yönelik 10 milyar avroluk kredinin hazırlandığını söyledi. Bununla birlikte, fonlar Lüksemburg’da kalmaya devam edecek ve Yunan bankalarına, yalnızca talep edildiğinde serbest bırakılacak.
Eurogroup, anlaşmanın şartları üzerine artan iç gerilim ve IMF’nin Yunanistan ile sağlanacak herhangi bir uzun dönemli kredi anlaşmasının, ülkenin tüm borçlarını geri ödeyebileceğini garanti altına almayı amaçlayan borç hafifletilmesini içermesi gerektiği yönündeki taleplerini yüksek sesle ifade ettiği koşullar altında toplanmıştı.
IMF Başkanı Christine Lagarde, Eurogroup toplantısına telefonla katıldı. Bir IMF yetkilisi, Perşembe günü, Financial Times’a, “Her iki tarafın da zor kararlar almaya ihtiyacı var. Yunanistan’da reformlara ilişkin zor kararlar ve Yunanistan’ın Avrupalı ortaklarının borç hafifletilmesi hakkındaki zor kararları. Bence herkes, IMF’nin, yalnızca, bu kararlar her iki tarafta da aldığı zaman dahil olabileceğini anlıyordur.”
Almanya, herhangi bir borç silinmesine başından beri karşı çıkıyor. Yunanistan, Almanya’ya 87 milyar avro borçlu ki bu, ikinci en büyük alacaklı olan Fransa’dan 20 milyar avro daha fazla. Almanya’nın tutumu, Finlandiya’nın dahil olduğu çeşitli ülkelerce destekleniyor.
Başbakan Angela Merkel’in Alman hükümeti, ezici kemer sıkma paketi Yunanistan tarafından henüz onaylanmış olmasına rağmen, Atina’ya fazla hoşgörülü davranma olarak gördüğü anlaşmanın kimi bölümleri üzerine “şüpheciliğini” de ifade etmişti. Bunlar, planlanmış 50 milyar avroluk özelleştirme fonunun nasıl işletileceğini ve işçilerin toplu işten atılmasına izin veren yeni yasalar ile toplu sözleşme haklarına yönelik saldırıların sonbahara kadar ertelenmesini kapsıyor.
Dijsselbloem, toplantıya geldiğinde, “Sorular, eleştiri ve belki de açıklık getirilmesi ya da geliştirilmesi gereken konular olacak.” dedi. O, IMF’nin, Yunanistan’ın borç sürdürebilirliğini Ekim’de tekrar gözden geçirmeyi kabul etmiş olduğunu sözlerine ekledi.
Finlandiya’dan Alex Stubb, IMF’nin önerileri hakkında, “Biz bu konuda Almanya ile aynı düşünüyoruz. Bu, çözmek zorunda olduğumuz bir çıkmaz durum. IMF yalnızca, borç hafifletilmesi durumunda dahil olmak istiyor. Biz IMF’nin dahil olmasını istiyoruz ama borç hafiflemesi istemiyoruz.” dedi.
Slovakya’dan Peter Kazimir, “Bize göre, nominal bir kesinti hakkında konuşmak mümkün değil. Kesinlikle.” dedi.
IMF’nin genel anlaşmaya katılımı [konusu] Eurogroup tarafından çözülmemiş olarak bırakıldı. Dijsselbloem, Eurogroup’un IMF’nin desteğini sağlamak istediğini ama bunun, yalnızca, IMF Yunan hükümetinin üzerinde anlaşılmış kemer sıkma anlaşmasını uyguladığına ikna olduğunda ve gelecekteki borç sürdürülebilirliği için bir temel gördüğünde gerçekleşeceğini söyledi.
Yunanistan içinde, Başbakan Alexis Tsipras, hükümetin siyasi çerçevesini yeniden düzenleme yönünde hamleler düşünüyor. Cuma günü, milletvekillerinin hemen hemen üçte birinin (Sol Platform ve diğerleri) oyunu yitirmesinin ardından, Tsipras’ın 20 Ağustos’tan bir süre sonra bir güven oylaması çağrısı yapacağı yönünde spekülasyonlar yükseldi.
Syriza ve onun koalisyon ortağı sağcı Bağımsız Yunanlılar, Sol Platform’un oyları olmaksızın parlamentoda bir çoğunluk elde edemiyorlar. Şimdiye kadar, Tsipras, kemer sıkma önlemlerini geçirmek için Yeni Demokrasi önderliğindeki muhalefete bel bağladı ancak Yeni Demokrasi bir güven oylamasında ona destek vermeyebilir. Bu, yeni seçimlere yol açabilir.
Parlamentoda Cuma günü yapılan oylama öncesinde, Syriza içindeki Sol Platform’un Sol Akım kanadının lideri Panagiotis Lafazanis, çeşitli sahte sol eğilimlerden 13 kişi ile birlikte bir açıklama yayınladı. Bu kişiler arasında, Sol Platform’un Uluslararası İşçi Solu adlı hizbinden Anthonis Davanelos ile Xekinima eğiliminden Andreas Pagiatsos da bulunuyor.
Xekinima Bir İşçi Enternasyonali İçin Komite’ye (CWI) bağlı ve Syriza koalisyonun parçası değil.
Ortak açıklamada, ayrıca, Sol Yeniden Oluşum’dan (ARAN) Spyros Sakellaropoulos ve Solcu Antikapitalist Yeniden Gruplaşma’dan (ARAS) Dimitris Sarafianos da yer alıyor. Bu iki grup da, Syriza dışında ayrı bir koalisyon olarak faaliyet gösteren Antarsya’nın bileşeni. Diğer imzacılar, kemer sıkma yanlısı sosyal demokrat PASOK’un eski önde gelen temsilcilerini ve Yunanistan Komünist Partisi’nin (KKE) önceki ve şimdiki üyelerini kapsıyor.
Açıklamanın yazarları, “Memorandum politikalarının, Yunanistan’da demokrasi ve sosyal adalet uğruna, gelecek için alternatif bir plan ile alaşağı edilmesi” çağrısı yapıyor. Onlar, bunun için, “Ulus çapında geniş bir siyasi ve toplumsal hareketin yaratılması ve yeni memoranduma, kemer sıkmaya ve ülkenin vesayet altına alınmasına karşı mücadele komitelerinin oluşturulması” gerektiğini belirtiyorlar.
Bu bir yalandır. Sol Platform, Ocak ayından beri, onların memorandumları “feshetmek için seçilmiş hükümet” olarak adlandırdıkları ve Enerji Bakanlığı’nın kontrolünün Lafazanis’in elinde olduğu hükümetin önemli bir parçasıydı. Onun diğer önde gelenleri Dimitris Stratoulis ve Costas Isychos’a, Çalışma Bakanı Yardımcılığı ve Savunma Bakanı Yardımcılığı makamları verilmişti.
Sol Platform, kemer sıkma karşıtı söylemine karşın, sürekli olarak, Tsipras hükümetinin yaşamasını sağlamak ve onun sağcı politikalarını örtmek için çalıştı. Onlar, parlamentoda hükümetin düşmesini engellemek için oy kullanarak, sadakatle Syriza içinde kalmaya devam ettiler.
Onlar, Tsipras, Lafazanis’i ve diğerlerini bakanlık görevlerinden aldıktan ve partiden atmakla tehdit ettikten sonra bile Syriza içinde kalmaya devam etmektedirler.
En son memorandumu [parlamentodan] geçirmiş olan Syriza, artık, işçi sınıfına karşı acımasız kesintileri uygulamakla görevlendirilmiş durumda ve Sol Platform, bunun güçlü bir toplumsal tepkiye yol açacağını biliyor.
Bu aşamada, Sol Platform’un Syriza’dan ayrılmaya hiç niyeti yok ve bu kemer sıkma yanlısı partiden, yalnızca çıkmaya zorlanmaları durumunda ayrılmayı planlıyor. Lafazanis tarafından kurulmakta olan “hareket”, bu tür bir olasılığa hazırlıktır. Böylesi bir oluşumun rolü, Syriza ya da bir başka koalisyon hükümeti savaş sonrası Avrupa’da görülmemiş yoksulluk seviyelerini dayatma hamlelerini yaparken, toplumsal muhalefeti yolundan saptırmak olacaktır.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|