Bugün Yeni Olanlar
Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları
Arşiv
DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım
DİĞER DİLLER
İngilizce
Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce
ANA BAŞLIKLAR
Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi
Bush, Türkiyeye Irakta PKKya saldırması için yeşil ışık yaktı Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar
Asyada tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı
Mehring Bookstan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri
Livio Maitan (1923-2004): eleştirel bir değerlendirme
|
|
DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz
Yazıcıya hazırla
Fiat Chrysler ve CNH İtalyan sendikaları ile performansa dayalı anlaşma imzaladı
Marc Wells
10 Ağustos 2015
İngilizceden çeviri (16 Temmuz 2015)
Fiat Chrysler Automobile (FCA) ve CNH Industrial, 7 Temmuz’da, İtalyan sendikalarıyla, İtalya’nın 85.000 otomobil işçisinin tarihsel kazanımlarını yürürlükten kaldıracak ve geçim kaynaklarını büyük ölçüde düşürecek dört yıllık bir anlaşma imzaladı. Detroit’teki General Motors (GM)-Birleşik Otomobil İşçileri sendikası (UAW) kar paylaşımı dolandırıcılığı gibi benzeri anlaşmalar örnek alınarak biçimlendirilen 2015-18 anlaşması, FCA’nın CEO’su ve CNH’nin Yönetim Kurulu Başkanı Sergio Marchionne’nin parlak buluşudur.
Yeni anlaşma, 2011 Fiat anlaşmasında öngörüldüğü üzere artışlara ya da enflasyona uyarlamaya tabi olmayan bir taban ücreti ve performansa dayalı bir dizi pirim belirliyor. En iyi senaryoda, işçiler anlaşmanın ilk üç yılı için ayda 120 avro, dördüncü yılında ise ayda 230 avro elde edecek ki bunun şirkete maliyeti en fazla 600 milyon avro olacak. Şirket tarafından belirlenen hedeflere ulaşılmaması durumunda, işçiler 2011’deki taban ücretine ek olarak ayda 25 avro tutarında ikramiyeler alacaklar.
Marchionne, bu yılın başından beri, saldırgan bir şekilde, kendisinin ücretleri karlara bağlayan yeni “kar paylaşımı” şirket stratejisini yürütüyor. O ve FCA’nın Genel Müdürü John Elkann, geçtiğimiz Nisan’da, Hollanda’daki bir hissedarlar toplantısında, anlaşmanın ayrıntılarını açığa vurmuşlardı. Çalışma ilişkileri ve maliyetler üzerine yeni düzenlemenin sonuçlarını önceden gören Elkann, “Bugün, FCA’nın her şeyi sonsuza kadar değiştirdiği… özel bir gün.” demişti.
Marchionne, “Planın nihai hedeflerinin beklentilerle örtüşmesi durumunda ki ben örtüşeceklerine eminim, tüm İtalyan işçilerimiz, doğrudan doğruya çalışmalarından ve bağlılıklarından kaynaklanan önemli bir ekonomik avantaj elde edecekler.” açıklamasını yaptı.
Bu, işçiler için, yaşanabilir bir gelirin ve sosyal yardımların sonu anlamına gelmektedir. Şirket, her türlü pirim hesaplamasında tam denetim sahibi olacak. Yüzdelik sayılar dışında, pirimlerin nasıl hesaplanacağına dair hiçbir ayrıntı yok; yalnızca, pirimlerin üretkenliğe veya karlılığa bağlı olduğunu belirten genel tanımlar var.
FCA yönetiminin İtalya’daki Fiat işçilerine karşı bu denli saldırganca davranabilmesinin nedeni, üretimi, Birleşik Otomobil İşçileri sendikasının (UAW) otomobil işçilerinin ücretlerinin, emeklilik maaşlarının ve sosyal yardımlarının büyük ölçüde indirilmesinde işbirliği yaptığı ABD’ye kaydırma tehdidinde bulunabilmesidir.
Toplu sözleşme yoluyla müzakere edilmiş maaş artışlarının yerini pirimlerin alması, modern Avrupa’da yeni geliştirilmiş bir anlayıştır. Ücretli tatil, “yılda bir maaş ikramiye”, fazla mesai ücreti, ücretli izin ve kıdem tazminatı gibi diğer ikramiyeler, taban ücretine göre hesaplanıyor.
“FCA, geçtiğimiz yıllarda, sermaye ile emek arasındaki kısır uzlaşmazlıklara dayanan durgun bir endüstriyel ilişkiler sistemiyle uğraşmak zorunda kalmıştı. Bu günler nihayet sona eriyor.” diyen Marchionne, anlaşmaya yönelik coşkusunu dizginleyemedi.
Ama gerçek şu ki, sınıfsal uzlaşmazlıklar yok olmuyor, artıyor. Ücretlerin ve sosyal yardımların geriletilmesine ek olarak, işçiler, haftada 50 saate kadar çalışmaya zorlanıyorlar. Dahası, grev hakkı, büyük ölçüde kısıtlanıyor ve sadece sözleşme imzalayan sendikaların üyesi olan işçilerle sınırlandırılıyor.
Bütün büyük sendikalar (eski Stalinist FIOM hariç), bu satış sözleşmesini dayatmak için coşkulu bir şekilde Marchionne ile işbirliği yaptı. Bu sendikalar işçilere yıllardır yalan söylüyorlar ve İtalyan fabrikalarını Doğu Avrupa ve Çin gibi düşük maliyetli bölgeler ile rekabet edebilir kılmak amacıyla daha düşük ücret seviyeleri için şirketlere yardım ediyorlar.
CISL-Fim sendikasının önderi Annamaria Furlan, geçtiğimiz Şubat ayında, sendikanın Marchionne’ye bağlılığını ve itaatini şöyle açıklamıştı: “Ülkemize yatırımlar ve iş getiren Fiat modeli, bir kriz anında, yenilik ile işçi katılımını birleştirerek, ülkemiz için bir model haline gelmelidir.”
UIL-UILM sendikasının ulusal sekreteri Rocco Palombella, anlaşma imzalandığında, “Bu, otomotiv sanayisini canlandırmayı hedefleyen, yeni bir sendikal ilişkiler sistemini oluşturan oldukça önemli bir anlaşmadır.” dedi.
Stalinist FIOM, daha militan bir sendikaymış gibi tavır takınmasına rağmen, bu satışa eşit ölçüde dahil olmuştur. FIOM’un ulusal sekreteri Maurizio Landini, geçtiğimiz Ocak ayında, Marchionne’nin Melfi fabrikasına 1.000 dolayında işçi almasını, coşkulu bir şekilde, “Harika bir haber, yatırımlar ve yeni ürünler ile birlikte istihdamın arttığının bir kanıtı. Biz, ‘bravo Marchionne! Diğer fabrikalarda bu çizgide devam et’ diyoruz” sözleriyle alkışlamıştı.
Landini, FIOM’un, Başbakan Matteo Renzi’nin sendikaların desteğiyle yürürlüğe koyduğu ve on yılların çetin mücadelelerinin kazanımlarını ortadan kaldıran sağcı bir iş reformuna, İş Yasası’na yönelik biçimsel eleştirilerinden vazgeçiyordu. Yeni işe alımlar yeni kurallara tabi ve Landini, “o çok açık ve dürüst. Onları [yeni işçileri] staj esasına göre istihdam ettiğini söyledi. İşverenler, üretime ihtiyaç duyduklarında işçi alıyorlar.” dediği Marchionne’yi savundu. Bunlar, işçi örgütlerinin değil patronların hizmetindeki şirket sendikalarının sözleridir.
İtalyan sendikalarının Fiat karşısındaki rolü, dünya çapındaki gelişmelere paraleldir. İtalya’da anlaşmanın imzalanmasından sadece bir hafta sonra, ABD’de, UAW sendikası ile General Motors, Fiat Chrysler ve Ford arasında bir dizi görüşme başladı. ABD otomobil üreticileri, işçilik maliyetlerinde, üretimi düşük ücretli bölgelere kaydırma tehdidiyle desteklenen çok büyük indirimler talep ediyorlar.
Amerikan sendikaları, otomotiv işçilerine yönelik bu saldırıya bütünüyle ortaktır. “GM’nin zenginleşmesi, hissedarların ve tüketicilerin kazanması ve tüm UAW üyelerinin, onların kazanımlarının ürünü olan refahı paylaşması için. Hepimiz kazanabiliriz.” diyen UAW Başkanı Dennis Williams, sendikanın GM ile tam özdeşliğini ileri sürerek görüşmelerin gidişatını belirledi.
Bu saldırılara karşı koymak için, işçilerin, sendikaların milliyetçi demagojisini reddetmesi ve Avrupa, Amerika ve Asya’daki işçiler arasında en sıkı bağları kurması gerekiyor.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|