Bugün Yeni
Olanlar

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce
Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce

ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

Yazıcıya hazırla

Almanya’daki Osram’da işten çıkarmalar:

IG Metall liderleri şirket karlarını güvenceye almak için “yapıcı diyalog” istiyor

Muhabirlerimizden
30 Eylül 2014
İngilizce’den çeviri (24 Eylül 2014)

IG Metall sendikası, pazartesi günü, Augsburg’daki Osram Denetleme Kurulu’nun bir toplantısına denk düşecek şekilde bir dizi gösteri ve toplantı düzenledi.

Dünyanın en büyük ikinci ampul ve aydınlatma gereçleri üreticisi olan Osram, 2017’ye kadar, dünya çapında 7.800 kişiyi işten çıkarmayı planladığını açıkladı (bunların 1.700’ü Almanya’da). Osram, şirketin yüz yılı aşkın süre önce kurulduğu Berlin’de, mevcut 1.290 kişiden en az 300’ünün işine son vermeyi planlıyor. Şirket, 2009’dan bu yana, Berlin’de 400, Almanya çapında ise 1.100 kişiyi işten çıkarmış durumda.

Şirket, ayrıca, Eichstätt’teki işgücünü yarıya (yaklaşık 350 kişiye) indirmeyi, Augsburg fabrikasında çalışan 1.200 işçiden 400’ünü işten çıkartmayı ve Münih’deki genel merkezden 300’den fazla kişiyi atmayı planlıyor. Ayrıca, Schwabmunchen ve Wipperfuerth’daki 80 iş de tasfiye edilecek.

Şimdiki işten çıkarma dalgası, şirketin 2011’de başlatılan yeniden yapılanma programının doğrudan sonucudur. “Push II” olarak adlandırılan plan, şirketin 260 milyon avro tasarruf yapmasını ve şimdiki yüzde 8’lik kar oranını her koşul altında garantiye almayı hedefliyor.

Aynı zamanda, şirket yönetiminden yapılan açıklamalar, şimdiki işten çıkarma dalgasının, yakın gelecekteki başka işten çıkarmaların ve fabrika kapatmaların önüne geçmeyeceğini açıkça gösteriyor. Osram müdürü Wolfgang Dehen’in sözleriyle, “Biz, ikinci dalga kesintilerin ötesinde, başka uyarlamalar da yapacağız fakat onların kapsamını şimdiden öngöremeyiz.”

IG Metall sendikası tarafından Augsburg’da düzenlenen protesto yürüyüşüne 1.000’in üzerinde işçi katılırken, şirketin Berlin Siemensstadt’taki merkezinde düzenlenen toplantıda sadece 150 kişi yer aldı. IG Metall sendikası eliyle acı deneyimler yaşayan Osram işçilerinin toplantıya katılımı, açık bir şekilde, oldukça düşüktü. Şirket denetleme kurulu yönetimiyle işbirliği içinde iş kayıplarını savunan ve şişkin kar payları kazanmanın keyfini süren sendika bürokratları, bu güne kadar, tüm işten çıkarmaları resmen onayladılar.

Berlin’deki toplantı, sendikanın BMW ve “İnsanlar olmadan, kar marjları olmaz” yazılı pankart taşıyan Siemens işyeri konseyleri üyelerinden oluşan bir heyetle ve Postdam yakınındaki bir IG Metall konferansından gelen temsilcilerle doldurulmuştu.

Berlin’deki IG Metall liderleri, Osram yönetimine, bir “yapıcı diyalog”, başka bir deyişle, sendikanın, şirketin yeniden yapılanma planlarına daha yakından katılması için çağrı yaptı. IG Metall sözcüleri, Almanya’da ve yurtdışında bulunan diğer fabrikalardaki işçiler pahasına, şirketin “Berlin’deki operasyonları”nın desteklenmesini istediler. Onlar, açıkça, kar paylarının korunması ve yükseltilmesi için, şirketin yeniden yapılanmasında daha aktif rol alma çağrısı yaptılar.

Berlin’deki toplantının ilk konuşmacısı, Osram işyeri konseyinin başkanı Andreas Felgendreher idi. “Sonunda kar payları da zarar görecek” yazılı bir pankartın önünde konuşan Felgendreher, yeni teknolojilere daha fazla yatırım yapılmasını içeren bir alternatif iş planı çağrısı yaptı. Felgendreher, böylesi bir yatırımın yapılmaması durumunda “şirketin ekonomik beklentileri uzun vadede tehlikeye atılmış olur” uyarısında bulundu. Sendikanın, son yıllarda, Berlin’de 400’den fazla kişinin işten çıkarılmasında oynadığı rolü görmezden gelen Felgendreher, “Osram’ın 2011’den önce iyi bir üne sahip olduğunu” iddia etti.

Berlin’deki fabrikanın araştırma ve yatırım imkanlarıyla şirketin en modern fabrikası olduğunu belirten IG Metall’in Berlin’deki başkanı Klaus Abel, onun, Osram’ın diğer fabrikaları zararına alternatif bir iş planı talebini yineledi. Abel, özellikle Berlin Senatosu’nu, sendikanın önerilerini desteklemeye çağırdı.

Abel’in, şirketin Berlin’deki faaliyetlerine daha fazla yatırım talebiyle, doğrudan, Berlin’in Çalışma, Kadın ve Entegrasyon Senatörü Dilek Kolat ilgilendi. Sendika ile Senato’nun, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca Berlin’deki sanayi işyerlerinin ortadan kaldırılmasındaki yakın işbirliğinden övgüyle söz eden Kolat, Osram yönetimine “ekonomik rasyonalite”yi tanıma ve “şirketin Berlin’deki faaliyetlerine dokunmama” çağrısı yaptı.

IG Metall ile Berlin Senatosu arasındaki işbirliğinin bilançosu korkunçtur. 1991’den beri, Berlin’deki imalat sektöründeki işyerlerinin sayısı yüzde 50 oranında azaldı. Aynı dönemde, sanayi işçilerinin sayısı, yüzde 65 oranında azalarak, 263.000’den 92.000’e indi. Aynı zamanda, Berlin’deki imalat sektörünün ihracat içindeki payı yüzde 10,5’ten yüzde 53’ün üzerine yükseldi. Uluslararası piyasada, Berlinli işçilerinin ücretleri, giderek daha fazla, Çin ve diğer düşük ücretli ülkelerle rekabet edebilir hale geliyor.

Toplantıdaki sonraki konuşmacı, Berlin Siemens Tesisleri sözcüsü ve şirketin denetim kurulu üyesi Olaf Bolduan, doğrudan hissedarlara seslendi. Bir yıl önce, Siemens, kendi alt kuruluşu olan Osram’ın hisselerini borsada satışa sunmuştu. Bolduan, Siemens’in hala Osram hisselerinin yüzde 20’sini elinde tuttuğunu hatırlattı. Herhangi bir “gelecek konsepti” olmadığı için Osram yönetimini eleştiren Bolduan, “son tahlilde, bir hissedarın gözünde, Osram’ın sadece küçülme ve bir stratejisizlik yerine iyi kazanması ve istikrarlı olması çok daha iyi” olduğu için, Siemens hissedarlarını Osram yönetimine baskı yapmaya çağırdı.

Berlin’deki toplantı, sendikal perspektifin iflasını doğrulamış ve IG Metall sendikasının, Berlin’deki veya başka yerlerdeki işleri savunmak yönünde en ufak bir niyetinin olmadığını açıkça göstermiştir. Buna karşılık sendikalar, şirket yönetimiyle işbirliği içinde, tek tek fabrikaların geleceğe ilişkin beklentilerini sağlama alma üzerine kurulu gerici politikaya dayanarak, açıkça, şirket hissedarlarıyla birlik oluşturuyor ve şirketin bir sonraki işten çıkarma dalgasında çok daha yakın bir işbirliği için patronlara sesleniyorlar.