World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği

Yazıcıya hazırla

ABD Suriye’de savaşı tırmandırıyor

Peter Symonds
4 Ekim 2014
İngilizce’den çeviri (30 Eylül 2014)

ABD’nin ve müttefiklerinin savaş uçakları Suriye’deki hedefleri vurmaya devam ederken, Obama yönetimi, giderek daha açık bir şekilde Irak ve Şam İslam Devleti’nden (IŞİD) çok Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad yönetimini hedefleyen bir savaşa destek topluyor.

Dün, kuzey ve doğu Suriye’deki kasabaları ve köyleri hedefleyen en az sekiz hava saldırısı yapıldı ki bunlar arasında Münbiç’teki bir tahıl ambarı da yer alıyor. ABD Merkez Komutanlığı, IŞİD’in bu ambarı “bir lojistik merkezi ve araç depolama tesisi olarak” kullandığını iddia ederken, Batı yanlısı Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, saldırıda en az iki sivilin öldürüldüğünü bildirdi.

Suriyeli Gözlemevi yöneticisi Rami Abdulrahman, Reuters’e, hava saldırılarında savaşçıların değil yalnızca sivillerin öldürüldüğünü söyledi. Abdulrahman, “Onlar ambardaki işçilerdi. Onlar insanlara gıda sağlıyorlar.” dedi. Gözlemevi, Suriye içindeki ilişkilerine dayanarak, ABD önderliğindeki hava saldırılarında geçtiğimiz haftadan beri ölen sivil sayısının 19’dan fazla olduğunu tahmin ediyor.

Pazar günü, ABD merkezli İnsan Hakları İzleme örgütü, ABD ve müttefik Körfez devletleri tarafından 23 Eylül’de başlatılan ilk seyir füzesi yağmuru ve hava saldırıları sırasında, Kafr köyünde, iki kadından ve beş çocuktan oluşan en az 7 sivilin öldüğünü doğruladı.

Suriye’nin Türkiye ile olan kuzey sınırına yakın Kürt kenti Kobani’yi ele geçirme uğruna verilen savaş, Türk tanklarının ve birliklerinin olası bir Suriye istilası için seferber edilmesinin bahanesi haline gelmiş durumda. IŞİD’in geçtiğimiz hafta Kobani’yi kuşatması üzerine, tahminen 160.000 Suriyeli Kürt sınırdan geçerek ülkeyi terk etti.

Kobani kenti, Türkiye’nin “terörist” örgüt olarak damgaladığı ve bastırmak için uzun süreli bir savaş verdiği Türkiye merkezli Kürdistan İşçi Partisi’ne (PKK) bağlı Halk Savunma Birlikleri (YPG) olarak bilinen milisler tarafından savunuluyor. Türkiye, Suriye Kürtleri'nin IŞİD’e karşı savaşmak için sınırdan geçmesine izin verse de, aynı şeyi yapmak isteyen Türkiyeli Kürtler'i engelledi.

Türk hükümeti, ABD önderliğinde tırmanan savaşın bir parçası olarak, kendi askeri müdahalesini yapmaya hazırlanıyor. Orduya, Suriye ve Irak sınırlarını geçme yetkisi verecek iki önergenin bugün parlamentoya sunulması ve ardından bu hafta oylanması bekleniyor. Agence France Presse, üst düzey Türk subaylarının bugün bakanlar kurulunda konuşacağını bildirdi. Türk ordusu Kobani yakınındaki sınır boyunca en az 15 tank konuşlandırdı.

Türk hükümeti, Suriye içinde bir tampon bölge kurulmasını talep ediyor ve ayrıca uçuşa yasak bölge oluşturulması çağrısı yapıyor ki bu, Obama yönetiminin şimdi değerlendirdiğini açıkladığı bir çağrı. Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulması, açık bir şekilde, ülkede savaş uçaklarına sahip tek güç olan Esad yönetimine ve Suriye ordusuna yöneliktir.

Türkiye, geçtiğimiz üç yıl boyunca, hem IŞİD’i de içeren Esad karşıtı milisler için bir destek kaynağı hem de diğer ülkelerden Suriye’ye akan savaşçılar, para ve silah için bir geçiş ülkesi oldu. Obama yönetimi, Türk hükümetine Suriye ile sınırlarını kapatması çağrısından bulunurken, NATO müttefikini aynı zamanda tedarik sağlama amacıyla kullandı. CIA, Türkiye içinde, Suriye'deki Batı müttefiki muhalefete silah yardımı yapılmasına ve destek sağlanmasına yardımcı olan ve Askeri Operasyon Komutanlığı olarak bilinen bir merkez işletiyor.

Britanya Başbakanı David Cameron, Pazar günü, Suriye’ye yönelik ABD önderliğindeki ilk hava saldırılarından sadece bir hafta sonra, Britanya savaş uçaklarını, Irak ve Suriye operasyonlarına gönderebileceğini ima etti. Cameron, Sunday Times’a “IŞİD’i, yalnızca Irak’ta mücadele ederek yenilgiye uğratmanız mümkün değil” diye konuşan Britanya eski Genelkurmay Başkanı David Richards’ın görüşünü “büyük ölçüde destekliyor” olduğunu açıkladı.

Pazar günü, Avustralya Dışişleri Bakanı Julie Bishop da, bu hafta Irak’a hava saldırısı için yeşil ışık vermeye hazırlanan Avustralya hükümetinin, Suriye içine ABD hava savaşına dahil olmayı değerlendirdiğini belirtti. O, “Suriye ile ilgili bir talep olması halinde onu değerlendireceğiz.” dedi. “Biz onu meşru bir yönetim olarak görmüyoruz.” diyen Bishop, Suriye hükümeti ile herhangi bir işbirliğini kesinlikle reddetti.

Cameron ve Bishop tarafından yapılan değerlendirmeler, IŞİD’e karşı savaşın, nasıl hızla -Başkan Obama’nın sadece 12 ay önce rafa kaldırdığı- Esad’a karşı rejim değişikliği operasyonunun yenilenmesine dönüştüğünü vurguluyor.

Obama, Pazar günü CBS’e verdiği röportajda, Washington’ın IŞİD’i bombalayarak Esad’a yardım etme niyetinde olmadığını savundu. O, “Ben çelişkili bir ülke ve çelişkili bir durum içindeki çelişkinin farkındayım.” dedi. Bununla birlikte, o, IŞİD gibi “acil tehditler” ile ilgilenirken, “Suriye’yi Esad yönetimi altında istikrara kavuşturmayacağız.” vurgusunu yaptı.

Gerçekte, Esad, başından beri ana hedefti. Washington, Suriye toprakları içinde yasadışı bir saldırı savaşı başlattı. O, geçtiğimiz üç yıl boyunca tek hedefi Suriye hükümetini devirmek olan milislere verdiği eğitimi, mali desteği ve silahlandırmayı arttırıyor. ABD, hava savaşını Suriye ordusuna yöneltmek ve çatışmayı Şam’da bir kukla rejim kurmanın aracına dönüştürmek için bir bahane bulabilir ya da bir üretebilir.

ABD dış politikasının mutlak sinikliği, Obama’nın, askeri harekatı, Amerikan istihbarat örgütlerini IŞİD’in yükselişini “hafife almak”la suçlayarak haklı çıkarma girişiminde dışa vuruldu. CIA, yalnızca IŞİD'in ve silahlı Suriye muhalefeti içindeki diğer gerici İslamcı milislerin gücünün farkında olmakla kalmamış; doğrudan ya da Körfez devletlerindeki müttefikleri aracılığıyla dolaylı olarak, Esad’ı devirmenin araçları olarak onların finanse edilmesine ve silahlandırılmasına yardım etmiştir.

ABD IŞİD’e, ancak Irak sınırını geçip Washington'ın Bağdat’taki kukla yönetimini yerinden etmekle tehdit ettiği zaman düşman oldu. IŞİD şimdi, yalnızca Esad’a değil ama aynı zamanda, daha geniş bir çatışma tehlikesini tetikleyecek şekilde, onun başlıca destekçileri olan İran'ı ve Rusya’yı da hedefleyen Suriye’deki savaşın tırmandırılması için uygun bir gerekçe işlevi görüyor.

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır