DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği
Yazıcıya hazırla
ABD Irak ve Suriye’deki askeri operasyonları hızlandırıyor
Patrick Martin
20 Kasım 2014
İngilizceden çeviri (10 Kasım 2014)
ABD savaş uçakları, Başkan Obama’nın üç ay önce ABD’nin bölgedeye askeri müdahalesini emretmesinden bu yana gerçekleşen en yoğun bombardımanda, geçtiğimiz dört gün boyunca kuzey Suriye ile kuzey ve batı Irak’taki geniş bir bölgeyi vurdu.
Suriye’de vurulan hedefler, Devlet Başkan Beşar Esad yönetimine karşı savaşan ve El Kaide bağlantılı İslamcı bir grup olan El-Nusra Cephesi’nin kontrolündeki Idlib şehrinin kuzeybatısındaki mevzileri kapsıyordu.
Bir düzine aracın imha edildiği ve 50 kadar insanın öldürüldüğü Irak’taki hedefler arasında, iki milyonluk bir şehir olan Musul’un çevresini denetim altında tutan Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) liderlerinin bir toplantısı da vardı.
Irak ordusunun bir sözcüsü, IŞİD lideri Ebu Bekir Bağdadi’nin hava saldırısında yaralandığını iddia etti ama ABD askeri komutanlığı, bunu doğrulayamadığını açıkladı. Ayrıca, Batı Anbar eyaletinin Suriye-Irak sınırındaki Qaim şehrine ve IŞİD’in Irak’taki ana kalesi olan Anbar’daki hedeflere yönelik hava saldırıları düzenlendi.
Yoğun hava saldırıları, Pentagon, Obama’nın halihazırda Bağdat’ta ve Kürt bölgesinin başkenti Erbil’de görevlendirilmiş 1.400 askere katılmak üzere, özel birlikleri kapsayan 1.500 ek askeri eğitimci ile birlikte, Irak’ta bulunan ABD kara kuvvetlerinin iki katına çıkarılmasını onayladığını açıkladığı sırada başladı.
Pazar sabahı CBS’deki “Face the Nation” adlı röportaj programında boy gösteren Obama’ya, Irak’a halihazırda gönderilmiş 3.000 askerin dışında ek asker gönderip göndermeyeceği sorulmuştu. Obama, Bob Schieffer’ın “Biz, bu iş bitmeden önce daha fazla askere ihtiyaç duyulabileceğini düşünmeli miyiz?” sorusuna, “Biliyorsunuz, başkomutan olarak, asla, asla demeyeceğim.” yanıtını verdi.
Bu ifade bildiğini okumaya yetecek kadar oldukça belirsiz ve Beyaz Saray’ın Irak’a kara birlikleri sevk edilmeyeceği ve ABD askerlerinin çatışmaya girmeyeceğine ilişkin önceki açıklamaları ile keskin bir şekilde çelişiyor.
Irak’taki 2003 ve 2011 savaşlarında ve mevcut durumda en kanlı savaş alanı olan Anbar eyaletine en az 630 yeni ABD askerinin konuşlandırıldığı göz önünde bulundurulduğunda, ABD askerlerinin savaşta yer almayacağı iddiası apaçık bir yalandır.
Obama, ilave birliklerin gönderilmesinin, Sünni köktenci grup IŞİD’e karşı ABD ve Irak güçlerinin askeri seferberliğinde yeni bir aşamaya işaret ettiğini belirtti. IŞİD, şu anda, Suriye’nin doğusunun üçte birini ve Irak’ın, ikinci büyük kenti Musul dahil, batısının üçte birini kontrol ediyor.
Obama, bu operasyonun ilk aşamasının, Musul’u istila eden ve Sünni aşırıcıları Bağdat’ın kenar mahallelerine getiren IŞİD saldırısının hızını kesmede hava saldırılarına başvururken, Irak Başbakanı Nuri El-Maliki’yi saf dışı etmek ve Bağdat’ta yeni bir hükümet kurmak olduğunu söyledi.
Obama, ek ABD askeri danışmanları ile ilgili olarak şunları ileri sürdü: “Biz artık bazı saldırılar yapmaya başlayacak durumdayız. Hava saldırıları IŞİD’in yeteneklerine zarar vermede ve onların ilerlemesini yavaşlatmada çok etkili. Şu anda ihtiyaç duyduğumuz şey, onları geri püskürtmeye başlayabilecek kara kuvvetleri, Iraklı kara kuvvetleridir.”
Bu saldırının ilk evresi, Cumartesi günü iki askeri operasyonla başladı. Her iki operasyonda da Irak hükümeti yanlısı güçlerin ilerlemelerinden önce ABD savaş uçaklarının ağır bombardımanı gerçekleşti.
İlk saldırıda, Irak ordusunun askerleri, iki aydır IŞİD tarafından ablukaya alınmış olan Irak’ın en büyük rafinerisi Bayji’yi bu kuşatmadan kurtarma girişiminde bulundu. Bayji, Bağdat ile Musul’un hemen hemen ortasında yer alan, Bağdat’ın kuzeybatısındaki Selahaddin vilayetinde bulunuyor.
İkinci saldırıda, Şii bir milis, güçlerini, IŞİD’in geçen ay yönetimini ele geçirdiği Hit kentini yeniden ele geçirmek amacıyla, Anbar vilayetindeki Sünni aşiretler ile birleştirdi. O, Şii milis birliklerinin, ülkenin Sünni nüfuslu batı bölgesinde ilk kez geniş ölçekte kullanılmasıydı. Şii milisler, ülkenin karışık nüfuslu bölgelerinde Sünnilere yönelik katliamlardan, özellikle de Sünni nüfusun çoğunu başkent Bağdat’ın dışına süren etnik temizlik uygulamalarından dolayı kötü bir üne sahip.
McClatchy Haber Servisi, “Yaklaşık 3.000 kişilik İran destekli Şii milislere başvurma ihtiyacı, İslam Devleti (IŞİD) Haziran ayı ortasında hızla Suriye’deki barınaklarından çıkıp Kuzey Irak’taki en büyük şehir olan Musul’u ele geçirdiği ve Bağdat’ın kapısına dayandığı sırada geri çekilmekten başka bir şey yapmamış olan Irak ordusunun karmakarışık durumunun altını çizdi.” yorumunda bulundu.
Bayji ve Hit şehirlerine ilişkin bağımsız habercilik pek söz konusu olmasa da, IŞİD güçlerinin ve onların Sünni nüfus içindeki müttefiklerinin, her iki şehirde de şiddetli bir direniş gösterdiği belirtildi. Hükümet yanlısı güçlerin zayıflığı, Pentagon’un, Irak’taki ABD kara birliklerinin doğrudan görev üstlenmesi yönünde artan taleplerine yol açtı.
Suriye’deki hava saldırıları, ABD’nin, özellikle de ABD destekli “asi” guruplara, Esad yönetimine ve bizzat IŞİD’e karşı karmaşık ve çok yanlı bir savaş sürdüren El-Nusra Cephesi gibi IŞİD’li olmayan Sünni köktenci gruplara yönelik ABD saldırılarında kayda değer bir tırmanmaya işaret etmektedir.
Wall Street Journal’ın Suriye’deki savaş konusundaki bir makalesi, Nusra’nın giderek daha başarılı olduğunu kabul etmişti. Bu makalede, şöyle deniyordu: “Nusra’nın sürekli gelişmesi, sadece ABD destekli örtülü bir programı üzerinden sürekli azalan yardım alan asi güçlerin moral bozukluğunun değil ama yerel halk içindeki artan desteğinin sonucu olduğu görüldü. Savaşçılarının çoğu yurtdışından gelen İslam Devleti’nden farklı olarak, Nusra savaşçılarının büyük çoğunluğu Suriyeli.”
Suriye ve Irak’taki tüm ABD askeri operasyonlarını yöneten Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) komutanı General Llyod Austin, ABD savaş uçaklarının, sadece, El-Nusra’nın ABD hava saldırılarının hedefi olduğunu inkar etti. O, ABD yetkilileri ve ABD medyası tarafından Horasan grubunu adı verilen ve daha önce tanınmayan bir alt şubesini hedeflediği şeklindeki resmi kurguda ısrar etti.
Öte yandan, İdlib vilayetindeki yerel gözlemciler, hava saldırılarında çok sayıda çocuğun öldürüldüğü belirttiler.
Obama, Suriye konusunda, Esad’a karşı savaşan kimi gruplar hava saldırılarına hedef olurken bile, ABD’nin Esad rejimini devirme konusundaki kararlılığını yineledi. Obama, Pazar günü CBS’deki röportajında, “önceliğimiz”, Suriye’deki mevzilerini Irak’taki saldırıyı desteklemekte bir geri bölge olarak kullanmasını önlemek için, IŞİD grubundan “sonra gitmesi olmakla birlikte”, Esad’ın gitmesi gerektiği “hala bizim politikamızdır.” dedi.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|