World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği

Yazıcıya hazırla

ABD ve NATO Rusya’ya Ukrayna konusunda yeni bir ültimatom verdi

Bill Van Auken
28 Haziran 2014
İngilizce’den çeviri (27 Haziran 2014)

Perşembe günü Paris’te konuşan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya hükümetine, Batı’nın iktidara getirdiği Kiev’deki hükümete karşı doğu Ukrayna’da yaşanan isyana son vermek için harekete geçtiğini “birkaç saat” içinde göstermek zorunda olduğu; tersi durumda bunun sonuçlarıyla karşılaşacağı uyarısında bulunan yeni bir ültimatom verdi.

“Önümüzdeki saatler içinde gerçekten ayrılıkçıları silahlandırmaya yardımcı olma yönünde davrandığını göstermesinin Rusya için çok önemli olduğu konusunda bütünüyle hemfikiriz.” diyen Kerry, konuşmasını, “Avrupa Topluluğu, yaptırımlara ilişkin katkılarını görüşmek üzere toplanacak. Onların hazır olması gerektiği konusunda bütünüyle hemfikiriz.” sözleriyle sürdürdü.

Kerry’nin uyarısı, Perşembe günü Brüksel’de yapılan NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı ile bugün Belçika’nın I. Dünya Savaşı’ndaki savaş alanı olan Ypres kentinde düzenlenmesi planlanmış Avrupa Birliği Zirvesi bağlamında gerçekleşti.

ABD Dışişleri Bakanı, konuşmasını, açıkça oldukça farklı bir gündemle ve planla davranan Fransız Dışişleri Bakanı Laurent Fabius’un yanında yaptı. Fabius, Ukrayna’daki “gerginliğin azalması”ndan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bir gün önce Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, Fransa Devlet Başkanı Francois Hollande’ın ve Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko’nun katıldığı dörtlü bir telefon görüşmesinde yaptığı taahhütlerden söz etti. O, Fransa’nın, Rusya’nın verdiği sözlerin “önümüzdeki günlerde” yerine getirileceğini umduğunu söyledi.

Washington açıkça Rusya ile cepheleşmeyi tırmandırmaya çalışırken, Batı Avrupalı güçler bu tür bir tırmanma için çok daha az hevesli görülüyorlar. Bu arada, Ukrayna’da “gerginliğin azalması” şöyle dursun, durum, Batılı hükümetler ve medya tarafından büyük ölçüde görmezden gelinen büyük bir insanlık krizine dönüşüyor.

Poroşenko tarafından geçen hafta ilan edilmiş olan sözde ateşkes, pratikte, kendilerini Kiev’deki yönetimden bağımsız ilan eden Donetsk ve Luhansk bölgelerindeki güçlere silahlarını teslim etme ya da “imha” biçiminde bir ültimatom işlevi görmektedir.

Doğu Ukrayna’daki ayrılıkçılar, sözde ateşkes boyunca, Slavyansk’a ve sivillerin yaşadığı başka yerlere yönelik hava saldırılarını ve topçu ateşini içeren saldırıların sürdüğünü belirttiler. Bu arada, Kiev yönetimi de kayıplar verdiğini bildirdi ki bunlar arasında, askeri bir helikopterin düşürülmesi sonucu ölen dokuz asker de bulunuyor. Kerry, Çarşamba günü, ortada hiçbir kanıt olmaksızın, helikopteri düşürmede kullanılan silahın Rusya tarafından sağlandığı suçlamasında bulundu. Bu iddia Moskova tarafından reddedildi.

Ülkenin doğusunda giderek ciddileşen durum ve Cuma günü resmen sona eren ateşkesin ABD destekli hükümetin askeri saldırısında şiddetli bir tırmanma anlamına geleceği kaygısı, Rusya sınırına doğru bir sığınmacı dalgasına yolaçtı.

Slavyansk’taki bir yardım gönüllüsü, Rusya’nın RIA Novosti haber ajansına, “Slavyansk’ta hala çok sayıda insan; anneler, çocuklar ve yaşlılar bulunuyor. İki aydan uzun süredir para alamayan bu insanların paraları tükenmiş durumda. Şehirde su ya da elektrik yok. Kimi bölgelerde gaz bulunmuyor. Yakında açlık başlayacak. Bu insanların tahliye edilmesi gerekiyor.” dedi.

Slavyansk sakinleri, kentten ayrılmaya kalkışan ailelerin Ulusal Muhafız’ın kontrol noktalarından geri çevrildiklerini söylüyorlar. Ulusal Muhafız safları, büyük ölçüde, geçtiğimiz Şubat ayında Ukrayna’nın seçilmiş Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’i deviren Batı destekli darbenin başını çeken Sağ Sektör ile diğer neo-faşist ve aşırı milliyetçi unsurlarla doldurulmuş durumda.

Associated Press, “Perşembe günü, kişisel eşyalarıyla dolu arabalardaki binlerce Ukraynalı, Rusya’ya geçmek için doğu sınırında sıraya girdi. Onların bazıları, hükümetlerinin kendilerine ihanet ettiğini söylüyor ve bir daha asla geri dönmeyeceklerine yemin ediyor.” haberini verdi. Rusya göçmen hizmetleri bürosu, çatışmaların başlamasından bu yana 90.000 Ukraynalı’nın sığınma talebinde bulunduğunu bildirdi.

Bugün, asilerin önderleri ile Ukrayna yönetimi, Rusya ve AB temsilcileri arasında, sözde ateşkesin uzatılması konusunda görüşmeler yapılacak.

NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı, Çarşamba günü, Ukrayna yönetimine lojistik, komuta ve kontrol ile siber savunma alanlarını da kapsadığı belirtilen bir ek askeri yardım paketini onayladı. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, “savunma ve güvenlik sektörünü yeniden inşa etme konusunda açık bir vizyona ve krizi çözmede yalın bir stratejiye” sahip olduğunu belirttiği Kiev’e tam destek verdiklerini ifade etti.

Rusya ise NATO’nun hamlesini yeni bir kışkırtma olarak kınadı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, Perşembe günü, NATO’nun, “Ukrayna’nın, bildiğimiz gibi, ülkenin doğusundaki ve güneyindeki sivil halka karşı kullanılmakta olan askeri gücünü arttırma yönünde kışkırtıcı bir rota” belirlemiş olduğunu söyledi. Zakharova, “[Onlar], Ukrayna’daki gelişmeleri bahane ederek, Rusya sınırı yakınında askeri-siyasal gerilimleri tırmandırmak istiyorlar” dedi.

Rus hükümeti, cepheleşmeyi etkisizleştirmek için, Mart ayında kabul edilmiş olan ve Putin’e etnik Rus nüfusu korumak için doğu Ukrayna’ya müdahale yetkisi veren yasanın Çarşamba günü yürürlükten kaldırılması da dahil, bir dizi adım atmış durumda. Putin yönetimi, ayrıca, birlikleri sınırdan geri çekti, Poroşenko’yu Ukrayna’nın Devlet Başkanı olarak tanıdı ve sözde bir barış planı üzerinde onunla görüşmelere başladı. Moskova’nın alttan alması, büyük ölçüde, ülkenin, serveti sıkı sıkıya Batı’ya bağlı olan milyarder oligarklarının çıkarlarını korumayı amaçlamaktadır. Bununla birlikte, Washington, Moskova ile cepheleşme ve ona karşı askeri baskı politikasından vazgeçme yönünde herhangi bir eğilim sergilemiş değil.

Avrupa Birliği Zirvesi’nin, Washington tarafından istenen ve Rusya ekonomisinin enerji, savunma ve finans sektörlerini hedefleyecek “sektörel yaptırımlar” kararı alması pek mümkün görünmüyor. AB’nin Rusya ile ticareti ABD’ninkinden 12 kat fazla ve o, doğalgazının yüzde 30’unda Rusya’ya bağımlı. Rusya ekonomisine yönelik şiddetli bir yaptırım, pekala, AB ekonomilerini derin bir krize sürükleyebilir.

ABD’li yetkililerden alıntı yapan New York Times, “küresel piyasalara zarar vereceği” korkusuyla, Washington’ın bile “İran tarzı yaptırımlar”a karşı çıktığını bildirdi. Londra’da yayımlanan Financial Times, Perşembe günü, bir taslak belgeye dayanarak, AB’nin, Moskova’yı, yalnızca,  Ukrayna’daki olayların onlara dokunması durumunda açıkça belirtilmemiş “belirli hedeflere yönelik önlemler” alabileceği konusunda uyarmaya hazırlandığını belirtti.

Önerilen yaptırımlar konusunda, ABD şirket ve mali sektör çevreleri içinde de homurdanmalar söz konusu. ABD Ticaret Odası ve Ulusal Sanayi Odası, ABD basınına, “tarihin Amerikan çıkarlarına zarar verdiğini gösterdiği” ve “Amerikan sanayicilerine zarar verip Amerikan işyerlerine malolacak bir yaptırımlar yolu”na karşı uyarıda bulunan ilanlar verdi.

Rusya’yı büyük bir kar kaynağı olarak gören enerji devleri özellikle kaygılı. Exxon ve Halliburton gibi şirketler, Obama yönetiminin tek yanlı yaptırımlar uygulaması durumunda, kazançlı şözleşmeleri Total ve Schlumberger gibi Avrupalı rakiplerine kaptırmaya karşılar.

Yine de, ABD egemen siyaset kurumunun, Washington’ın Avrasya’da egemenlik yöneliminin karşısında önemli bir engel olarak gördüğü Rusya ile cepheleşme yönünde ısrar etmeye hazır olduğunun belirtileri söz konusu.

Tennesseeli Cumhuriyetçi Senatör Bob Corker, bankacılık ve dış ilişkiler komiteleri konusunda, Bloomberg News’e, “Dış politik çıkarlarımızın bireysel ticari çıkarlara baskın çıktığı zamanlar vardır ve şimdi bu tür zamanlardan birindeyiz” dedi.

Ukrayna yönetimi, bugünkü AB Zirvesi çerçevesinde, AB ile Ukrayna arasındaki Ortaklık Anlaşmasının ekonomi ile ilgili bölümünü imzalayacak. Bu, Batı Avrupa’da Ukrayna ürünleri için gerçekte hiçbir pazarın olmadığı koşullarda, Ukrayna pazarını Batı Avrupa mallarına açarak, büyük ölçüde tek yanlı bir serbest ticaret bölgesi yaratacak.

Yanukoviç’i ABD ile AB’nin düzenlediği ve faşistlerin başını çektiği darbeyle iktidardan indiren, onun toplumsal bir kargaşa yaratacağı korkusuyla, bu tür bir anlaşmayı imzalamaktan geri durmasıydı.

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır