|
DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği
Yazıcıya hazırla
Obama Rusya ile NATO cepheleşmesini tırmandırıyor
Bill Van Auken
5 Haziran 2014
İngilizce’den çeviri (4 Haziran 2014)
ABD Başkanı Barack Obama, Salı günü, Polonya’da, NATO’nun Rusya’ya yönelik askeri kuşatmasını yoğunlaştıran ve iki nükleer silahlı güç arasında bir çatışmayı hazırlayan 1 milyar dolarlık yeni bir girişimi açıkladı.
Obama’nın, tüm doğu Avrupa’dan hükümet temsilciler ve Ukrayna’daki seçimleri kazanmış ama henüz başkan olmamış “çikolata kralı” Petro Poroşenko ile görüşmeleri içeren dört günlük Avrupa gezisi, Ukrayna yönetiminin ülkenin doğusundaki halka yönelik “terör karşıtı operasyon”unun ortasında gerçekleşiyor.
Pazartesi günü, Ukrayna savaş uçakları, Rusya sınırı yakınında bulunan ve yaklaşık yarım milyon kişinin yaşadığı Luhansk’ın merkezine hava saldırıları düzenledi. Doğrudan bölgesel yönetim binalarına misket bombalarının atıldığı, en az sekiz sivilin öldürüldüğü ve çoğu ağır olmak üzere 28 kişinin yaralandığı belirtiliyor. Ölenler arasında, geçen ay düzenlenen referandumun ardından kuruluşu ilan edilen Luhansk Halk Cumhuriyeti’nin Halk Sağlığı Bakanı Natalya Arkhipova da var. Arkhipova, hava saldırısı sırasında, binanın girişinde, aynı saldırıda öldürülen bir başka kadın ile konuşuyordu.
Bu, Ukrayna yönetiminin ülkenin doğusundaki halka karşı savaş uçaklarını, ağır silahları, havan saldırılarını ve faşist Sağ Sektör katillerini harekete geçirmesiyle birlikte artan vahşetin en kanlı eylemlerinden yalnızca biri. Geçtiğimiz Şubat ayında Kiev’de faşistler önderliğinde gerçekleşen ABD destekli darbeyle kurulan yönetime olan muhalefetin milyarder oligark Poroşenko’nun 25 Mayıs’ta seçilmesinden bu yana daha da arttığı bölgeleri yıldırmayı amaçlayan bu rastgele bombardıman okulları, hastaneleri ve yerleşim bölgelerini ciddi bir şekilde harap etmiş durumda.
Obama, Polonya’da, provokatif bir şekilde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yönetimine yeni yaptırımlar tehditinde bulunur ve ona, Kiev güçlerinin ve Sağ Sektör faşistlerinin saldırısına direnenlerden “pozisyonlarını terk etme”lerini istemesi yönünde bir ültimatom verirken, aynı zamanda, Rusya sınırına ABD-NATO askeri sevkiyatını arttırmayı amaçlayan ve Ukrayna’ya yeni askeri yardım sağlayan 1 milyar dolarlık bir programı açıkladı.
Bu fon, ABD çıkarma, hava ve kara birliklerinin bölgeye dönüşümlü olarak kalıcı şekilde yerleşmesini finanse etmeyi amaçlıyor. Bu konuşlandırma, Obama’nın Salı günü ziyaret ettiği 18 ABD F-16 savaş uçağından oluşan birliğin yanı sıra, Polonya’ya ve Baltık devletleri Estonya, Litvanya ile Letonya’ya 600 paraşütçü askerin sevkiyatıyla, zaten başlamıştı.
Obama, Polonya Cumhurbaşkanı Bronislaw Komorowski ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Amerikan personelinin (kara ve hava birliklerinin) sayısını, Orta ve Doğu Avrupa’daki tüm müttefik ülkeler arasında sürekli dönüşümlü olacak şekilde arttıracağız.” dedi ve ekledi: “Ukrayna, Moldova ve Gürcistan gibi dostlarımız ile olan ilişkilerimizi onların savunmalarını göz önünde bulundurarak güçlendireceğiz.”
Ukrayna gibi, Moskova ile etnik Rus bölgelerinin kendilerini bağımsız devlet ilan ettiği (Moldova’da Transdinyester, Gürcistan’da Abhazya ve Güney Osetya) Moldova ve Gürcistan arasında da gergin ilişkiler söz konusu.
Bu bölgelere ABD askeri yardımı akıtmak, yalnızca Rusya ile bir çatışmayı kışkırmaya hizmet edebilir ki Washington’ın amacının bu olduğu giderek açığa çıkıyor.
Beyaz Saray’dan yapılan bir açıklamaya göre, Avrupa Güven İnisiyatifi adı verilen bu arttırılmış yardıma, “Avrupa’daki [ABD] güçlerinin varlığı”nın “kıta üzerindeki yeni güvenlik tehditleri ışığında” gözden geçirilmesi eşlik edecek. Açıklamada, doğu Avrupa’daki askeri takviyenin “Asya-Pasifik’teki yeniden dengeleme kararlılığı gibi diğer savunma önceliklerine zarar vermeyeceği” taahhüt edildi.
Başka sözcüklerle ifade edersek, Obama yönetimi, Rusya ile Çin’i eşzamanlı olarak kuşatma ve askeri olarak yıldırma yönünde pervasız bir çaba içinde.
Varşova’daki Belweder Palace’ta konuşan Obama, 1 milyar dolarlık programın, aynı zamanda, ABD tarafından, askeri çatışmaya hazırlık için, “Avrupa’ya daha fazla donanımın önceden konuşlandırılması”nda kullanılacağını söyledi.
Obama’nın Avrupa turuna paralel olarak, NATO Savunma Bakanları, Rusya’ya karşı askeri önlemleri tartışmak amacıyla, Brüksel’de iki günlük bir konferans başlattılar. ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, bu toplantıyı, NATO’nun Avrupalı üyelerine kendi silahlı kuvvetlerini önemli ölçüde arttırmaları yönünde baskı yapmak için kullandı. Çoğu NATO ülkesi, ekonomik çıktılarının yüzde ikisini ordularına harcama hedefini karşılayamamış ve Avrupa’yı pençesine almış olan 2008-2009 krizine yanıt olarak harcamalarını kısmıştı.
Hagel, Avrupalı bakanları, eşitsiz askeri harcamanın “ittifak için olası bir düşman kadar tehdit” oluşturduğu konusunda uyardı.
Rusya’nın NATO temsilcisi Alexander Gruşko, “orta ve doğu Avrupa’daki savaşçı NATO güçlerine önemli bir ek sevkiyat yapılması gündemde” ise “ki biz, bu yönde yapılan çağrıları duyabiliyoruz; dönüşüm temelinde de olsa, temel Rusya-NATO belgelerindeki yükümlülüklerden doğrudan bir uzaklaşmadan başka bir anlam taşımayan bu tür sevkiyatlara karşı mücadele edeceğiz.” dedi.
Gruşko ile Rusya Savunma Bakanı Sergei Shoigu, yaptıkları ortak açıklamada, Rusya sınırına sürmekte olan NATO takviyesini, “daha önce görülmedik ve aşırı” olarak değerlendirdi. Onlar, “NATO’nun, bu yönde ilerlemesi durumunda, Rusya’nın kendi güçlerini sevketmekten ‘kaçınma’sını bekleyemeyeceğinin farkında olması gerekir” uyarısında bulundular.
Reuters haber ajansı, Washington tarafından hem doğu Avrupa’da hem de Asya-Pasifik bölgesinde kışkırtılan gerilimler bağlanımda, “Batı yeni bir Büyük Savaş’ı nasıl durduracağı (ya da yapacağı) üzerine kafa yoruyor” başlıklı kötülük habercisi bir makale yayımladı.
Makale, “Batılı askeri planlayıcılar, on yıl boyunca İslamcı militanlarla savaşa yoğunlaştıktan sonra, bir kez daha, büyük güçler arasında olası bir savaş tasarlıyorlar.” tespitiyle başlıyor.
Makalede, Obama’nın geçen hafta West Point’te yaptığı konuşmadaki “Doğu Ukrayna’daki, Güney Çin Denizi’ndeki ya da dünyanın başka bir yerindeki önü alınmamış bölgesel saldırganlık, müttefiklerimizi doğrudan etkileyecektir ve bu, bizim ordumuzu da içine çekebilir” sözleri aktarılıyor.
“Şimdiki ve önceki yetkililer, I. Dünya Savaşı’nın başlamasından 100 yıl sonra, o döneme ilişkin kitapların Washington’da, İngiliz Hükümeti’nde ve Brüksel’deki NATO merkezinde giderek popüler hale geldiğini ve bunun, yalnızca tarihe olan ilgiden kaynaklanmadığını söylüyorlar.” diyen makale, şöyle devam ediyor:
“1914’teki gibi, modern bir büyük savaşın nasıl bir şey olacağını gerçekte hiç kimse bilmiyor. Şimdiki ve önceki yetkililer, fazlasıyla askeri düşünenlerin çatışmanın geleneksel silahlarla süreceğini varsaydığını ama bu arada, nükleer güçlerin nükleer savaş planlarını güncellemiş olduğunu ve karşılıklı kesin imha için hedef listelerini koruduklarını belirtiyorlar.”
Makale, adını vermediği önde gelen Batılı bir yetkilinin şu sözlerini aktarıyor: “Bilinmeyen, yani ... en son teknolojiye sahip savaş becerilerinin yeniden düzenlendiği ve hem geleneksel hem de nükleer caydırıcılık öğretisi üzerinde sürekli kafa yorulan, alışılmadık bir durumdayız.”
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|
