World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği

Yazıcıya hazırla

Obama tarafından desteklenen İsrailli liderler Gazze’yi istila tehditinde bulunuyor

Mike Head
18 Temmuz 2014
İngilizce’den çeviri (17 Temmuz 2014)

Önde gelen bakanlar, şimdiden 220’ye ulaşmış olan Filistinli ölü sayısını çok daha arttıracak büyük çaplı bir kara saldırısı uyarısında bulunurken, İsrail hükümeti, Gazze Şeridi’ne yönelik 9 günlük barbarca bombardımanı yoğunlaştırıyor.

Onlar bunu, Washington’ın tam desteğine olan güvenle yapıyorlar. Dün Beyaz Saray’da konuşan Başkan Barack Obama, bir kez daha, İsrail’in roket saldırılarına karşı kendisini savunma hakkı olduğunu söyledi. O, “çok sayıda masum sivil”in “içler acısı” ölümünden ve yaralanmasından, sinik bir şekilde, Gazze’deki Hamas önderliğindeki yönetimi suçladı.

İsrail’in saldırıyı tırmandırmasına yeşil ışık yakan Obama, “Yeryüzünde, günlük roket saldırıları altında yaşaması beklenebilecek bir ülke yoktur.” dedi ve ekledi: “İsrail, dün bir ateşkes konusunda anlaşmıştı. Ne yazık ki Hamas, sivillere yönelik roket saldırılarına devam etti ve böylece çatışmayı sürdürdü.”

Obama, ABD yönetiminin bir ateşkes için yoğun bir şekilde çaba harcadığını iddia ederken, onun değerlendirmeleri, bu hafta başlarında Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah El Sisi’nin ABD destekli yönetimi ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında tezgahlanan sözde ateşkes önerisinin gerçek amacına işaret ediyordu.

Hiçbir şekilde danışılmamış olan Hamas’a bir ültimatom veren Sisi-Netanyahu anlaşması, İsrail’in askeri saldırısının yeni ve çok daha ölümcül bir aşamasını başlatması için bir bahaneden başka bir şey değildi.

Medyadaki haberlere göre, Hamas, İsrail’in Gazze’ye yönelik felç edici kuşatmayı bütünüyle kaldırması ve geçtiğimiz ay içinde tutuklanmış onlarca mahkumun serbest bırakılması karşılığında on yıl çatışmasızlık teklif eden kendi ateşkes önerisini yapmıştı. ABD’nin desteği ile hazırlanan Sisi-Netanyahu planı, Gazze’ye yönelik ekonomik ablukayı ve ihtiyaç mallarının girmesine ilişkin engellemeleri, “güvenlik ortamı istikrara kavuştuktan sonra” hafifletme yönünde boş bir vaadin ötesinde, bu taleplerin hiç birini karşılamamaktadır.

Bugün, Gazze’ye gıda malları sağlanması için, sözde “insani” amaçlarla, Birleşmiş Milletler’in (BM) talep ettiği dört saatlik bir ateşkes örtüsü altında, bir istilanın hazırlıkları yapılıyor. Bu istilanın amacı Gazze’yi mahvetmek ve 2006’daki seçimlerden bu yana Gazze’yi yöneten Hamas önderliğini ortadan kaldırmak olacak.

Dün, İsrail Silahlı Kuvvetleri’nin yedeklerinden 8 bin kişiye daha ani bir kara saldırısına hazır olmaları çağrısı yapıldı. Böylece saldırıya hazır askerlerin sayısı toplam 50.000’i buldu. 100.000’den fazla Gazze sakini, bir kez daha, evlerini boşaltmaları emri veren yoğun otomatik telefon mesajı ve havadan atılan bildiri yağmuruna maruz kaldı.

Dünkü bambalama, tıkabasa dolu kuşatılmış bölgenin 1,7 milyon insanını daha fazla yıldırmaya yönelik bir girişimle, önde gelen Hamas önderlerinin evlerini ve masum çocukları hedefliyordu.

İsrail füzeleri, aralarında Hamas’ın uluslararası sözcülerinden Mahmud El Zahar’ın, önceki İçişleri Bakanı Fathi Hamad’ın, eski milletvekili İsmail El Aşkar’ın ve önceki Başbakan İsmail Haniye’nin danışmanı Bassem Naim’in bulunduğu Hamas önderlerinin konutlarını vurdu.

Füzeler kesin nokta atışıyla bu evleri vururken, Gazze’nin bir plajında, yaşları 8 ile 11 arasında değişen dört çocuk gazetecilerin gözü önünde katledildi.

Bu vahşete birinci elden tanık olan Guardian gazetesi muhabiri Peter Beaumont, ilk füzelerin Gazze kentinin küçük limanındaki surları vurmasının ardından, “giysileri yırtık pırtık, duvar boyunca koşan dört kişi görülebiliyordu. Onların üçünün çocuk olduğu, 200 metre uzaktan bile belliydi.” diye yazdı.

Dakikalar sonra, “ikinci bombardıman plajı vurdu. Bu saldırı, onların açıkça kaçmakta olanları hedeflediğini gösteriyor. Füze patladığında, taraça şeklindeki duvarda duran gazeteciler, ‘Onlar yalnızca çocuk!’ diye bağırdılar.”

Akrabaları bu dört ölü çocuğu gömmek için toplandıklarında, 41 yaşındaki amcaları Abdel Karim Bakir, gazetecilere, “Bu soğukkanlı bir katliam. Kullandıklarını iddia ettikleri bütün ileri teknolojiyle, onların çocuk olduklarını tespit etmemiş olmaları utanç verici.” demiş.

İsrail ordusu, yaptığı bir açıklamada, önemsemez göründüğü ölümlerin, Hamas’ın “terörist operatörler”ini hedefleyen bir İsrail saldırısının “trajik sonucu” olduğunu belirtti.

Netanyahu’nun sözcüsü Mark Regev, dün, Gazze’ye yönelik bir kara saldırısının “kesinlikle bir seçenek” olduğunu söyledi. Sıkça Netanyahu’nun sözcülüğünü yapan Stratejik İşler Bakanı Yuval Steinitz, Gazze’nin, “silahsızlandırmak”, Hamas’ı devirmek ve “başka bir şey”in önünü açmak için birkaç haftalığına ele geçirilmesinde ısrar etti.

Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, istila çağrısını yineledi: “Gazze’ye bir kara harekatı düzenlemeksizin, yaz tatilini, çocuklarımız için normal bir yazı garantiye almak mümkün değil. Biz yurttaşlarımızın barış içinde yaşamasını garantiye almak için harekete geçerken, uluslararası toplumun İsrail’i diplomatik olarak desteklemesini bekliyoruz.”

İsrail Silahlı Kuvvetleri’nin Tel Aviv’deki karargahında uluslararası gazetecilere konuşan ve adı açıklanmayan önde gelen bir İsrailli subay, bir işgal olasılığının “son derece yüksek” olduğunu söyledi. Gazze’nin İsrail tarafından ele geçirilmesi “birkaç gün ya da hafta” sürer ama bir işgal için “aylar” gerekebilir.

Subay, ordunun, Gazze’nin bütünüyle yeniden işgali dahil, çeşitli harekat planları olduğunu belirtti. İsrail, Gazze’yi 1967 savaşında ele geçirmiş; yerleşimcilerini ve askerlerini ancak 2005’te geri çekmişti.

İsrail, düne kadar, Gazze’de 1.800’den fazla yeri vurdu ki bu, 1.500 yerin vurulduğu Kasım 2012’deki 8 günlük saldırıdaki hedef sayısından fazla. 220’den fazla insan öldürülmüş ve 1.500 kişi yaralanmış durumda. İsrail ordusu, dün, öldürülenlerin “neredeyse yarısı”nın siviller olduğunu açıkladı. Bununla birlikte, Birleşmiş Milletler, bu sayıyı yüzde 80’e yakın olarak veriyor.

Dün, Gazze’nin kuzeyine ve Gazze kentinin kimi mahallelerine atılan bir İsrail bildirisi şu uyarıda bulundu: “Bu talimatlara uymayan ve [evini] derhal boşaltmayanlar, kendilerinin ve ailelerinin yaşamlarını tehlikeye sokmaktadırlar.”

Bu çağrıya kaç kişinin kulak asacağı belli değil. Bu uyarıları “psikolojik savaş” olarak adlandıran Hamas, insanlardan bulundukları yerlerde kalmalarını istedi. Gazeteciler, Gazze kentinin yoğun nüfuslu Zeytun ve Şecaya mahallelerinde birçok insanın kafasının karışık olduğunu, onlardan bazılarının, gitmek yerine mahallelerin iç kesimlerindeki arkadaşlarının evlerine sığınmaya çalıştıklarını belirttiler.

Bir eşşeğin çektiği arabayla, altı komşusu ile birlikte kaçan 56 yaşındaki Um Muhammed Rahmi, Al Jazeera’ya şunları söylüyor: “Bildiriler ve tahliye çağrıları aldık. Nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Nereye gitmemiz gerektiğini bilmiyoruz... Herhangi bir hedef olmadan, yalnızca gidiyoruz.”

Yüzlerce Gazze sakini , özel eşyalarıyla dolu küçük valizler taşıyarak sokaklarda yürüyordu. Um Ramez, torunuyla birlikte bir arabaya elbise çantaları ve yiyecek koyarken, “Biz evimizi terk etmek istemiyoruz. Bunu çocuklarımız için yapıyoruz. Çok sayıda bombardıman söz konusu ve onlar çok korkuyorlar.” dedi.

Bu arada, Batı Şeria’da, Başkan Mahmud Abbas’ın Filistin Yönetimi, İsrail saldırısına karşı protestoları engelledi ve bastırdı. Abbas, dün, Sisi ile buluşmak için Kahire’deydi. Bu, onun Mısır ve ABD yönetimleri ile suç ortaklığını vurgulamaktadır.

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır