World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği

Yazıcıya hazırla

SEP Üçüncü Ulusal Kongre Kararı

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısına karşı çıkın!

22 Ağustos 2014
İngilizce’den çeviri (9 Ağustos 2014)

ABD’deki Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (SEP) Üçüncü Ulusal Kongresi, bu kararı, 6 Ağustos günü oybirliğiyle kabul etmiştir.

1. Sosyalist Eşitlik Partisi’nin bu kongresi, İsrail’in Gazze’deki ABD destekli savaşını, 1,8 milyon savunmasız Filistinli’ye karşı işlenmiş bir savaş suçu ilan eder.

2. Sürekli artan ölü sayısı, şimdi, İsrail’in bu yoksul bölgeye yönelik önceki en ölümcül saldırısı olan 2009’daki Dökme Kurşun Operasyonu’nu aşmış durumda. Kabaca bir ay içinde, ezici çoğunluğunu sivil erkeklerin, kadınların ve çocukların oluşturduğu binlerce insan öldürülmüş ve yaralanmış durumda. Evler ve temel altyapı tesisleri enkaz haline getirildiği için, tüm nüfus sudan, elektrikten ve gıda maddelerinden mahrum durumda.

3. Gazze, tüm dünyadaki işçiler için bir uyarıdır. Vahşi İsrail saldırısında, dünya kapitalizminin çöküşünün yolaçtığı devasa gerilimler ifadelerini bulmaktadır. Washington’ın ve diğer büyük emperyalist güçlerin İsrail’in eylemlerine verdiği destek ise, onların, işçi sınıfından gelecek ciddi bir meydan okumaya karşı benzeri bir öldürücü şiddete başvurmaya hazır olduklarını göstermektedir.

4. İsrail, ABD emperyalizminin cömert desteği olmaksızın Gazze’ye savaş açamazdı. Obama yönetiminin Filistinliler’in acılarını paylaştığına ilişkin boş sözler, o, İsrail askeri aygıtını daha fazla cinayet uğruna silahlandırdığı için, benzerine pek rastlanmayan bir ikiyüzlülük örneğidir.

5. Gazze’deki katliam, Siyonist projenin kendi iç çelişkilerinin üstesinden gelmedeki tarihsel başarısızlığının ve Ortadoğu’daki emperyalist dayatması devlet sisteminin bir bütün olarak çöküşünün ifadesidir ki Siyonist proje, sözkonusu sistemin bir parçasıydı. Savaş, yalnızca Gazze’de değil ama I. Dünya Savaşı’ndaki Sykes Picot anlaşmasıyla çizilmiş yapay sınırların ötesinde, Suriye’yi, Irak’ı içine çekecek ve Lübnan ile Ürdün’ü de kapsama tehlikesi oluşturacak şekilde şiddetleniyor. Sonunda, İsrail’in bu Arap devletlerinden daha fazla yaşayabilecek durumda olmadığı görülecektir.

6. Ortadoğu çapındaki kriz, küresel ekonomi ile kapitalist ulus devlet sistemi arasında varolan ve kapitalist ekonomik kriz eliyle olağanüstü yoğunlaşmış olan çatışmanın keskin bir ifadesidir.

7. İsrail, Filistinliler’in kovulması ve onların topraklarının ele geçirilmesi yoluyla kurulmasından 66, Haziran 1967’deki Altı Gün Savaşı’ndan ve Batı Şeria’nın, Gazze’nin, Doğu Kudüs’ün ve Golan tepeleri’nin işgalinden 47 yıl sonra, sonu gelmez bir savaş ve baskı çevrimine hapsolmuş durumda.

8. Varlığını Museviler’in Hitler’in suçlarından kurtulacakları sözde bir sığınak olarak gerekçelendirmiş bir devlet, trajik bir ironiyle, Gazze’de, Hitler’in Varşova Gettosu’ndaki eylemlerinden pek farklı olmayan kollektif cezalandırma yöntemlerine başvuruyor.

9. Dünyanın dört bir yanındaki çalışanlar, Gazze’deki sivillerin kasten öldürülmesi karşısında dehşet içinde ve öfkeliler. Bu şiddet çılgınlığı, Siyonist devletin, mevcut ulus devlet düzeni temelinde kesinlikle çözülemez olan uyuşmazlıkların üstesinden gelme yönündeki gerici girişiminden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, bu uyuşmazlıklar, sözde “iki devletli çözüm” içinde yeni bir mini Filistin devletinin kurulması yoluyla da giderilemezler.

10. Bu kanlı bataklıktan, İsrailli ve Arap işçiler ile gençlerin ortak bir mücadelede bir araya getirmekten başka bir çıkış yolu bulunmuyor.

11. Tarihsel olarak, Siyonizm, Almanya’da Hitler faşizminin zaferiyle ve ardından Nazi yönetiminin işlediği soykırım suçlarıyla birlikte, işçi sınıfının uğradığı ağır yenilginin bir sonucu olarak, kitlesel bir yandaş grubu elde edebilmişti. Bu, İşçi sınıfının devrimci mücadelelerinin Stalinizm’in boyunduruğu altında uğradığı ihanetlerle birlikte, Siyonistler’in Filistin’de ayrı bir Musevi devleti inşa edilmesini Musevi halkının tek kurtuluşu olarak sunmasını mümkün kıldı. Siyonizm, her zaman, kötümserlik ve gericilik yararına kullanılan bir hareket olmuştur.

12. Netanyahu yönetiminin kendi suçlarına kitlesel destek sağlamasına izin veren İsrail’deki mevcut siyasi durum, hem uluslararası düzeyde hem de İsrail’de yaşanan gelişmelerle bağlantılı yaygın siyasi yönelimsizliğin bir ifadesidir.

13. Avrupa’daki, Kuzey Amerika’daki ve uluslararası ölçekteki sahte-sol kesimler ile aynı yörüngeyi izleyen İsrail’deki resmi “sol”, Gazze’deki katliama açık ya da örtülü destek vererek, Siyonist siyaset kurumunun geri kalanıyla birlikte sağa kaymış durumda.

14. Yaşanmakta olan olaylardaki önemli bir etmen, Mısır devriminin geçici olarak raydan çıkmasıdır. Bu, Gazze’deki Filistinliler’in daha fazla yalıtılmasına hizmet etmekle kalmayıp, aynı zamanda, İsrail’deki işçi sınıfının, yanıbaşında gerçekleşecek, birleşik bir mücadele imkanı yaratan başarılı bir toplumsal devrimden etkilenmesi olasılığını da ortadan kaldırmıştır.

15. Bununla birlikte, İsrail’de, her ülkeye damgasını vuran aynı sınıf çatışmalarının kuşattığı bir işçi sınıfı var.

16. Siyonist devleti kontrol eden entrikacılar zümresi, Arap kitlelere yönelik savaşı ve baskıyı, devasa içsel gerilimleri dışarıya yönlendirmenin bir aracı olarak kullanmaktadır. Meksika’dan daha yüksek bir yoksulluk oranına sahip olan İsrail, toplumsal olarak en fazla kutuplaşmış ülkelerden biridir. O, aynı zamanda, dünyadaki kişi başına en fazla milyarder oranlarından birine sahip.

17. 2011’de, Mısır’da Hüsnü Mübarek’in devrilmesinin ardından, yüzbinlerce İsrailli, toplumsal eşitsizliği ve hükümetin özelleştirme programlarını kınamak için, ülke tarihinin en yaygın protestolarına katılmıştı. Demokratik haklara yönelik saldırı ve aşırı sağcı güçlerin Gazze saldırısına eşlik eden seferberliği, İsrail egemen sınıfının politikalarına muhalif olan bütün kesimlere yönelecektir.

18. SEP, hem Siyonist hem de Arap burjuvazisinin ve sahte-sol unsurların İsrail nüfusunu birleşmiş, yabancı düşmanı ve Arap karşıtı bir kitle olarak gösterme girişimlerini reddeder. Asıl sorun, işçi sınıfının bağımsız sosyalist hareketinin inşasıdır. İsrail işçi sınıfının üstüne çizgi çekenler, bu tür bir hareketin herhangi bir yerde gelişme olasılığını reddetmektedirler.

19.Filistin halkının maruz kaldığı büyük acı, burjuva ulusalcılığı temelinde gerçekleşmiş olan tarihsel ihanetlerle bağlantılıdır. Önceki dönemde sahtekarca Filistin kurtuluşunun savunucuları olarak konuştuklarını iddia eden Arap devletleri, bugün, açıkça İsrail’in suç ortakları olarak davranıyorlar. Bunların başında Mısır gelmektedir. Askeri diktatör General Abdülfettah El Sisi yönetimi, Mısır burjuvazisinin Şubat 2011’de patlamış olan devrimci mücadeleleri ezme yönündeki uzun süreli çabasının son ürünüdür.

20. Filistin Kurtuluş Örgütü ve Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetimi, benzeri bir rol oynamıştır. Onlar, güvenilmez iki devletli çözüm bayrağı altında ve en tepedeki yetkililerin zenginleşmesi karşılığında, yerleşim alanları, güvenlik yolları ve duvarlarla bölünmüş bir Batı Şeria’da polislik görevini kabul etmişlerdir. Onlar, aynı rolü Gazze’de oynama umuduyla, şimdiki savaşta, İsrail’in gönüllü suç ortakları işlevini görmektedirler.

21. Gazze’deki Hamas hareketi, bitmek bilmez süikastlere ve saldırılara maruz kalırken, Siyonizmi, ABD emperyalizmini ve onların Arap suç ortaklarını yenilgiye uğratma perspektifine sahip değildir. Onun İslamcı ideolojisi, Filistin burjuvazisinin bir kesiminin çıkarlarını temsil etmektedir.

22. Biz, küçük-bujruva sahte-solun büyük kesimi tarafından desteklenen “Boykot, Yatırımları Geri Çekme ve Yaptırım” kampanyasını reddediyoruz. Neden İsrail ile sınırlı kalınıyor? Neden, yalnızca Gazze’deki katliamın değil ama tüm dünyadaki suçların arkasında duran ABD dışta tutuluyor? Bu hareketin amacı, iki devletli çözümü; yani, yalnızca Filistinliler için bir hapishane işlevi görebilecek olan yaşaması olanaksız bir mini devletin kurumasını ilerletmektir.

23. Filistinliler’in mücadelesinin ve bir bütün olarak Arap kitlelerin yazgısı, Lev Troçki’nin sürekli devrim perspektifini bütünüyle doğrulamaktadır. Bu perspektif, emperyalist çağda, ezilen ulusların, önceki çağda burjuvazinin yükselişi ile ilişkilendirilmiş olan temel demokratik ve ulusal görevlerinin, yalnızca işçi sınıfının sosyalist ve enternasyonalist perspektif temelinde bağımsız siyasi seferberliği yoluyla başarılabileceğini saptıyordu.

24. Gazze’deki korkunç olaylar, Arap, Musevi vb. işçi sınıfını, bütün ulusal ve dinsel engellerin ötesinde, emperyalizme, Siyonizme ve Arap burjuvazisine karşı, kapitalizme dünya çapında son verme mücadelesinin bir parçası olarak Ortadoğu sosyalist federasyonu uğruna mücadelede birleştirme çabasının son derece aciliyet kazandığını göstermektedir. Bu perspektif uğruna mücadele, tüm Ortadoğu’da, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin şubelerinin inşasını gerektiriyor.

25. Kongre, İsrail Silahlı Kuvvetleri’nin Gazze’den derhal çekilmesini; bombalamalara ve topçu ateşine son verilmesini; Gazze halkını geçtiğimiz yedi yıl boyunca hapsetmiş ve aç bırakmış olan İsrail-Mısır ablukasının kaldırılmasını talep eder. Kongre, Amerikan işçi sınıfına, İsrail devletine olan tüm ABD yardımlarına son verilmesini, ABD askeri güçlerinin Ortadoğu’dan çekilmesini ve Filistin halkına acilen yoğun bir insani ve ekonomik yardım programı başlatılmasını talep etme çağrısı yapar.

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır