DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği
Yazıcıya hazırla
NATO zirvesi Rusya ile işbirliğine son verdi ve daha fazla askeri yığınak ilan etti
Chris Marsden
3 Nisan 2014
İngilizceden çeviri (2 Nisan 2014)
ABD ile NATO’daki müttefikleri, Rusya’ya komşu ülkelere ek askeri güç yerleştirilmesi sözü verdi ve Ukrayna ile Polonya’nın yanı sıra Baltık devletleri Estonya, Litvanya ve Letonya’daki askeri tatbikatlara katılma konusunda anlaştı.
Bunlar, Batı’nın Şubat ayında Ukrayna’da örgütlediği darbeden bu yana Rusya’ya karşı gerçekleşen en saldırgan hamleler. Washington, Berlin, Paris ve Londra, Rusya’yı askeri olarak kuşatmak ve yaptırımlar yoluyla onun ekonomisini istikrarsızlaştırma yönündeki önceden varolan planları meşrulaştırmak için, Moskova’nın Kırım’ı sonradan Rusya Federasyonu’na katmasından yararlanıyor.
28 üyeli askeri ittifakın Brüksel’deki toplantısından önce, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, düzenlediği bir basın toplantısında, NATO’nun Ukrayna sınırındaki Rus birliklerinin geri çekildiğine ilişkin herhangi bir işaret görmediğini belirtmişti. Bunu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile, ona birliklerin kısmen çekilmekte olduğunu söylediği bir telefon görüşmesi yaptı. NATO, Rusya’nın, Ukrayna’nın doğu sınırına 33-40 bin arasında asker yığdığını iddia ediyor ama Rusya bu rakamın yarısından daha azından söz ediyor ve bu birliklerin planlı askeri manevralara katıldığında ısrar ediyor.
Dünkü zirvede, “NATO ile Rusya arasındaki bütün pratik sivil ve askeri işbirliğinin askıya alınması” konusunda anlaşma sağlandı. Ardından, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, düzenlediği bir basın toplantısında, ABD’nin, NATO’nun “ortak güvenlik”ine bağlılığını göstermek için, onun yayılması konusunda çok fazla bastırmış ve Avrupa’daki askeri harcamalarını arttırmış olduğunu söyledi.
ABD, şimdi resmi politika olarak açıkladığı şeyi yapma niyetini aylardır ortaya koyuyordu. Geçtiğimiz yılın Kasım ayında, NATO, Baltık ülkelerinde ve Polonya’da, yedi yıl içindeki en büyük askeri tatbikat olan “Steadfast Jazz”ı düzenledi. 6.000 askerin katıldığı tatbikat, hayali Bothnia devletinin, enerji kaynakları üzerine rekabet ve ekonomik çöküş eliyle alevlenmiş bir kriz ortamında Estonya’yı istila ettiği bir senaryo üzerine kuruluydu.
Washington, Ukrayna’daki krizi kışkırttığından bu yana, Polonya’ya 12 savaş uçağı ve yüzlerce asker göndermiş ve uçak gemisi USS George H.W. Bush ile bir deniz kuvvetleri grubunu Akdeniz’e sevk etmiş durumda. Ayrıca, NATO ve Ukrayna, Bulgaristan’da, “Sabre Guardian” adlı ortak bir askeri tatbikata katılıyor. ABD, aynı zamanda, NATO’nun Baltık devletlerindeki varlığını güçlendirmek için 10 tane F-15 savaş uçağı gönderdi.
Britanya ve Fransa da Baltık ülkeleri üzerindeki NATO hava devriyelerine sağladıkları uçak sayısını arttıracaklarını açıkladı.
Almanya’da yayımlanan Der Spiegel dergisine göre, dün, Alman askeri kaynakları, “Rusya’nın Kırım’ı ele geçirmesine yanıt olarak”, NATO’nun bazı doğu Avrupalı üyelerine destek vermeye hazır olduklarını söylediler. Doğu Avrupa’nın hava sahasında devriye görevini yerine getirmek için altı kadar uçak gönderilmesi düşünülüyor. Savunma Bakanlığı’nın bir sözcüsü, Reuters’e, “ordu, hava sahasını gözlemek için yapılan uçuşlara, AWACS uçaklarıyla Romanya ve Polonya üzerinde katkıda bulunabilir; aynı zamanda, NATO’nun Baltık devletleri üzerindeki hava kontrol görevi çerçevesinde eğitim uçuşlarına katılabilir” dedi.
Der Spiegel’a, Ermenistan, Azerbaycan ve Moldova ile ortak tatbikatları ve eğitimi kapsayan daha fazla askeri işbirliğini; onların ordularının NATO ile daha fazla “işbirliği”ni ve “akıllı savunma”ya katılmasını savunan yedi sayfalık bir NATO planı sızdırıldı. Bu planda, Moldova’da bir NATO irtibat bürosu açılması, Ermenistan için askeri eğitim ve Hazar Denizi’ndeki petrol ve doğalgaz alanlarının güvence altına alınması amacıyla Azerbaycan’da projeler öneriliyor.
Romanya Cumhurbaşkanı Traian Basescu, ABD’nin bu ülkedeki yerleşik birliklerinin ve uçaklarının sayısını arttırma talebinde bulunduğunu söyledi. Washington’ın, Karadeniz kıyısındaki Mihail Kogalniceanu hava üssüne 600 kişi daha göndereceği tahmin ediliyor.
Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, 10.000 askere denk düşen iki tugay gönderilmesini istedi.
En önemlisi, ABD ile Ukrayna’nın, bizzat Ukrayna içinde ortak askeri tatbikatlar düzenleyecek olması.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Deşçitsiya, Ukrayna-NATO Komisyonu’nun olağanüstü bir toplantısında yer aldı ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 2-3 Nisan günlerinde Strasbourg’da yapılacak olan toplantısına katılacak. Toplantının başlamasından saatler önce, Ukrayna parlamentosu, 235’e karşı sıfır oyla, NATO ile bir dizi ortak askeri tatbikat düzenlenmesini kabul etti.
Karadeniz’deki Odessa limanında “See Breeze” adlı tatbikat gerçekleşirken, “Rapid Trident” adlı tatbikata 1.800 uluslararası asker katılacak.
ABD, Başkan Barack Obama’nın “hassas” ülkelerde “düzenli NATO varlığını garantiye alma” konusundaki niyetini ifade etmesiyle birlikte, NATO ve Avrupa Birliği üyeliğinin ve ortak üyeliğinin doğuya, Rusya sınırlarına doğru genişlemesi için bastırıyor.
Rasmussen, Welt am Sonntag gazetesine yazdığı bir yazıda, NATO’nun bölgedeki yayılmasını “zamanımızın en büyük başarı hikayelerinden biri” dedi ve ekledi: “Görev henüz tamamlanmadı.”
Rasmussen, Ukrayna her ne kadar doğrudan üye adayı olmasa da, NATO’nun bu ülkeyle ortaklığının “her zamankinden güçlü” hale geldiğini ve Ukrayna’nın silahlı kuvvetlerini “reform”dan geçirmesine yardımcı olacağını belirtti.
Bu NATO toplantısı, Polonya’nın, Macaristan’ın ve Çek Cumhuriyeti’nin ittifaka katılmasının 15.; , Estonya’nın, Letonya’nın, Litvanya’nın, Romanya’nın, Slovakya’nın ve Slovenya’nın üyeliğinin 10. ve Arnavutluk ile Hırvatistan’ın NATO üyesi olmasının beşinci yılına denk düşüyor. Planlarda daha fazlası var. Rasmussen, Bosna-Hersek, Makendonya, Karadağ ve Gürcistan’ın etkin bir şekilde NATO üyeliği peşinde koştuğunu yazdı.
Egemen devletlerin kendi yollarını kendilerinin seçmesinin modern Avrupa’nın temellerinden birini oluşturduğunu belirten Rasmussen, “Bugün, hepimiz buna sadık kalmalıyız” diye yazdı.
Berlin, resmi olarak, Ukrayna’ya yönelik NATO’ya üyelik çağrılarından ve genel olarak üyelerin arttırılması önerilerinden uzak duruyor.
Hükümet sözcüsü Steffan Seibert, “Federal hükümet bu aşamada NATO’nun doğuya genişlemesi gerektiğini düşünmüyor. Her ne kadar Karadağ, Bosna-Hersek, Gürcistan ve Makedonya üye olmaya çalışsalar da, bu bizim gereklilik listemizde yer almıyor” dedi.
Kendisine Ukrayna’nın olası NATO üyeliği sorulan Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Alman hükümetinin bu konuda bir pozisyon belirlemediğini söylerken, “Ben NATO üyeliğine giden bir yol görmüyorum” dedi.
Bu, pratik düzeyde, Moskova ile diplomatik kanalları açık tutma yönünde bir girişimdir. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Kiev’i NATO’ya katılma yönünde herhangi bir girişim konusunda uyardı; Ukrayna’nın ya da Gürcistan’ın böylesi bir hamlesinin son derece kışkırtıcı olacağını belirtti.
Gürcistan, Eylül ayında Galler’de yapılacak zirvesinin hazırlıklarının bir parçası olarak, NATO’nun bugünkü (Çarşamba) gündeminde.
Almanya’nın kaygıları başka NATO üyeleri tarafından da paylaşılıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Frans Timmermans, Polonya’nın önerisine yanıt olarak, “Rusya sınırında daha fazla NATO birliğine ihtiyacımız yok” dedi.
Bu arada, Almanya, kendi çıkarlarını ABD’den bağımsız şekilde öne sürerken, NATO’nun kuşatma planlarında aktif bir rol oynamaya devam ediyor.
Steinmeier, Fransa’dan Laurent Fabius ve Polonya’dan Radek Sikorski, Salı günü, Berlin’de ve Almanya’nın doğusundaki Weimar kentlerinde buluştu. Başlangıçta bu üç ülke arasındaki işbirliğini canlandırmak amacıyla 1991’de oluşturulmuş olan “Weimar Üçlüsü”, Ukrayna’ya önerilen anlaşmaya dahil olmamış doğu Avrupa devletlerinin AB ile “daha esnek” bir dizi işbirliği seçeneğini teşvik etmek için yeniden canlandırıldı. Steinmeier, gazetecilere, “Belki de Rusya’nın bu tür önerilere (Ortaklık Anlaşması) göstereceği tepkiyi hafife aldık” dedi.
Tercih edilen seçenek, 10 yıl önce oluşturulmuş olan ve 16 ülkeyi kapsayan “Avrupa Komşuluk Politikası’nın yeni dinamiği” idi. Bu, Ukrayna ile Gürcistan’ı kapsıyor ve mali yarım ile tek bir AB piyasasına eklemlenmeyi öneriyor. Steinmeier, 1997’de kurulmuş olan NATO-Ukrayna Komisyonu’nun bir parçası olarak daha yakın işbirliğini de düşünebileceğini söyledi.
Bu üçlü, NATO’nun “müttefiklerimizin güvenliğini garantiye alması” gerekiyor vurgusunu yapmayı ihmal etmedi ve Rusya’nın birliklerini Ukrayna sınırından çekmesinde ısrar etti.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|