DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği
Yazıcıya hazırla
ABD’deki işgücüne katılım oranı 1978’den sonraki en düşük düzeye indi
Joseph Kishore
13 Eylül 2013
İngilizceden çeviri (7 Eylül 2013)
ABD ekonomisi, Ağustos ayında, ekonomistlerin tahmininden daha düşük ve nüfus artış hızını yakalamak için ihtiyaç duyulandan daha az olarak, yalnızca 169.000 kişiye iş yarattı. İşgücünün nüfusa oranı son 35 yılın en düşük seviyesine indi.
Cuma günü ABD Çalışma Bakanlığı İşgücü İstatistikleri Bürosu tarafından açıklanan rapora göre, aktif olarak iş arayan ve bu yüzden işgücü kapsamında değerlendirilenlerin sayısı 312.000 kişi azaldı. İşgücüne katılım oranı yüzde 0,2 puan azalarak, 1978 Ağustosu’ndan sonraki en düşük düzey olan yüzde 63,2’ye geriledi.
Resmi işsizlik oranı, büyük ölçüde, iş aramaktan vazgeçenler işsiz olarak hesaplanmadığı için işgücünde yaşanan azalma nedeniyle yüzde 0,1 puan düşerek yüzde 7,3’e ulaştı.
Sivil İşgücüne Katılım Oranı (Gölgeli alanlar ABD’nin durgunluk dönemlerini gösteriyor). Kaynak: ABD Çalışma Bakanlığı İşgücü İstatistikleri Bürosu
Hükümet, Ağustos ayındaki yeni iş sayısının düşüklüğüne ek olarak, Haziran ve Temmuz ayında yaratılmış iş sayısına ilişkin hesaplarını, toplamda 74.000 azaltacak şekilde değiştirdi. Bu rakam, Haziran için, 162.000’den 104.000’e düştü.
Bir bütün olarak olarak ele alındığında, son istihdam verileri, kalıcı yüksek işsizlik ve büyük ölçüde düşük ücretle ve part-time çalışılan sektörlerde yoğunlaşan yeni işlerle karakterize edilen durgun bir ekonomiyi yansıtmaktadır.
Aşağı doğru yapılan değişikliklerden sonra, ücretlilerin sayısındaki son altı aylık ortalama artış, sadece 160.000 oldu ki bu, çalışma çağındaki nüfusta aylık yaklaşık 184.000 olan artışının oldukça altında. Ağustos ayı sonu itibariyle 2013 yılındaki aylık ortalama artış, 2012’nin 12 ayında gerçekleşenden daha az.
Yeni işlerdeki büyümenin ana gövdesi, hizmet sektöründeydi (imalat sektöründe yalnızca 18.000, kamuda ise 17.000 iken hizmet sektöründe 134.000). Hizmet sektöründeki artışın 44.000’i perakende satış alanında, 43.000’i eğitim ve sağlık hizmetlerinde, 27.000’i ise eğlence ve konaklama hizmetlerinde oldu.
Bu sektörler muhtemelen düşük ücretli part-time işçileri istihdam ediyorlar. Part-time çalışanların sayısı, ekonomik nedenlerle biraz azalmakla birlikte, 7,9 milyonda olmayı sürdürüyor. Ekonomik nedenlerle part-time çalışanları ve “marjinal olarak işgücüne eklenenleri” kapsayan ama işgücünün dışına düşenleri içermeyen sözde “eksik istihdam” oranı da biraz azalarak yüzde13,7’ye düştü.
George Mason Üniversitesi’nin kıdemli araştırmacısı ve Çalışma İstatistikleri Bürosu eski başkanı Keith Hall’a göre, (Ağustostan önceki) son altı ayda net olarak yeni yaratılan işlerin yüzde 97’si part-time işlerdi. Bu daha mnce görülmemiş bir rakamdır. (Rapor: ABD’deki yeni işlerin yüzde 97’si part-time)
Daha kalıcı ve daha iyi ücret ödenen işlerin sayısındaki azalma, imalat gibi geleneksel olarak -bu sektördeki ücretler geçtiğimiz on yıl içinde hizmet sektöründeki ücretler ile rekabet içine sokulmasına rağmen- daha yüksek ücretlerin ödendiği sektörlerde istihdam edilen erkeklerin işgücüne katılım oranında devam eden gerilemeye yansımaktadır.
Erkeklerin işgücüne katılma oranı, hükümetin kayıtları derlemeye başladığı 1948’den bu yana en düşük düzey olan yüzde 69,5’e düşmüştür. 20. Yüzyıl boyunca durmadan yükselen kadınların işgücüne katılma oranı da yüzde 0,1 puan düşüşle yüzde 57,3’e gerileyerek azalmaya devam etti.
ABD’deki bu iç karartıcı durum, basitçe, soyut ekonomik güçlerin ürünü değil; Obama yönetimi tarafından ekonomik krize cevap olarak sürdürülen egemen sınıf politikalarının doğrudan sonucudur. 2008 çöküşünden sonra ABD Merkez Bankası (FED) üzerinden yüz milyarlarca doları borsaya akıtma politikası başlatan hükümet, o zamandan beri, kendini bankaları kurtarmaya adamış durumda.
Yeni işler yaratmak için hiçbir şey yapılmadı ve Obama yönetimi federal ölçekte her türlü iş programını düşünmeden reddetti. Obama yönetimi işsizlik durumu konusunda çok seyrek olarak birşeyler söylediğinde, bunu, daha çok büyük şirketler için vergi kesintileri, devlet kontrollerinin azaltılması ve özel-kamu işbirliği üzerinde odaklanmış “iş” önlemlerini geliştirmek için yaptı.
İşçi sınıfına yönelik saldırılar devam etmektedir. Federal hükümet, milyarlarca doları Suriye’ye yönelik yeni bir savaşta harcanmaya hazırlanırken, seçilmemiş bir acil durum yöneticisinin emekliliği ve diğer hakları büyük ölçüde ortadan kaldırırken belediye işçilerine ücret kesintilerini ve işten çıkarmaları dayatmak için iflasa sürüklediği Detroit’e her türlü mali yardımı reddetti. Bu, ülkenin dört bir yanındaki şehirler için bir model olarak görülüyor.
Göreli yüksek ücretli tam-zamanlı işlerin çökmesi, Obama yönetiminin, ABD şirketlerini ucuz işgücünü sömüren ülke dışındaki şirketlerle daha iyi rekabet edebilir hale getirmek için, otomotiv sektöründen başlayarak ücretlerde ve diğer haklarda sert kesintileri teşvik eden politikalarının bir ürünüdür.
Medyanın işgücü raporu ile ilgili yorumları, daha çok FED’in “parasal genişleme” politikasının etkisi üzerine yoğunlaştı. FED, geçtiğimiz aylarda, aylık 85 milyar dolarlık menkul kıymet alma çılgınlığını “azaltma” yapacağı açıklamıştı. Kötü işgücü raporu, başlangıçta, onun FED’i parasal genişlemede kısıntı yapma planlarını tersine çevireceği umuduyla, borsayı keskin şekilde yukarı çıkardı. Bunun ardından, Dow Jones’un biraz daha yüksek kapanış yaptığı borsalar, Ortadoğu’daki yeni savaşın ekonomiye etkisi üzerine kaygılar nedeniyle gerilediler.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|