DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Amerika Birleşik Devletleri
Yazıcıya hazırla
ABD, Suriye barış görüşmeleri önerisinin gerisinde bölgesel savaş hazırlıyor
Bill Van Auken
1 Haziran 2013
İngilizceden çeviri (23 Mayıs 2013 )
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, görünüşte Devlet Başkanı Beşar Esadın Suriye yönetimi ile Batı destekli "asiler" arasında barış görüşmelerine yönelik ortak bir ABD-Rusya önerisini tartışmak için Ortadoğuyu dolaşırken, bölge çapında bir savaş hazırlamak amacıyla ABDnin müttefikleri ile buluştu.
Önce Ummana giden Kerry, orada, İsrail ile birlikte Ortadoğudaki ABD etkisinin temel dayanağını oluşturan en sıkı monarşik diktatörlerden biri olan Sultan ile buluştu. Dışişleri Bakanının ziyareti, bu mutlak monarşi ile Raytheon Corporation arasında, Washingtonın İranın etrafında yükseltmeye çalıştığı çelik çemberin parçası olan Avenger ateşleme birimlerini, Stringer füzelerini ve Geliştirilmiş Orta Menzilli Havadan Havaya Füzeleri içeren 2,1 milyar dolarlık anlaşmanın imzalanmasıyla aynı zamana rastladı.
Kerry, oradan, Suriyede rejim değişikliği için savaş kışkırtan ABD önderliğinde bir "gönüllüler koalisyonu" olan "Suriyenin Dostları"nın Çarşamba günkü toplantısı için, Ürdünün başkenti Ammana uçtu. Bu koalisyon, Washingtondan, onun Britanya önderliğindeki Avrupalı müttefiklerinden, Türkiyeden, Mısırdan ve Esad karşıtı milislere silah sağlayan Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi çeşitli Basra Körfezi şeyhliklerinden ve sultanlıklarından oluşuyor.
Konferans Çarşamba günü toplandığında, Suriyenin Ürdündeki büyükelçisi, onu "Suriyenin düşmanlarının toplantısı" olarak kınadığı bir basın toplantısı düzenledi.
Büyükelçi Bahjat Süleyman, "Suriyedeki trajediye son vermek isteyenlerin, Suriyedeki terörist çeteleri silahlandırmaya ve onları eğitmeye son vermesi gerekiyor. Suriyedeki savaşın benzeri görülmemiştir." dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından bir araya getirilmiş Esad karşıtı cephe Suriye Ulusal Koalisyonunun temsilcileri, toplantıya son dakikada davet edildiler. "Asiler"in kendi temsilcileri olarak kimi kabul edecekleri konusunda bir anlaşmaya varıp varamayacakları konusunda kuşkular olduğu görülüyor.
ABD, geçici hükümetin "başbakan"ı olarak, Müslüman Kardeşler ile bağlantılı ve 30 yıldan uzun süredir ABDde yaşayanTeksaslı işadamı Hassan Hittoyu desteklemektedir. Bununla birlikte, Suriyede savaşan Sünni mezhepçi milislerin onun rolüne şiddetle karşı çıktığına ilişkin giderek artan haberler söz konusu. Koalisyonun, Stalinist Suriye Komünist Partisinin eski üyelerinden biri olan "başkan vekili" George Sabranın "asiler"e katılacağı belirtildi.
Dışişleri Bakanlığı, Kerrynin bu toplantıdaki rolünün, Washington ile Moskovanın resmen destekleme konusunda anlaştığı Suriye Barış görüşmelerine (Cenevre-2) hazırlık amacına yönelik olduğunu iddia ederken, ABD ile müttefiklerinin asıl gündemini, Suriye hükümetinin Batı destekli güçlere stratejik zararlar verdiği koşullar altında, rejim değişikliği uğruna verilen savaşı nasıl kurtaracağının meşgul ettiği ortada.
Bu durum, Suriye ordusunun, Suriyenin batısında, Lübnan sınırına yalnızca 13 kilometre uzaklıktaki Kuseyri ele geçirmesinde en açık biçimde görüldü. Batı destekli milislerin denetimine girmiş olan kent, silahlar ve Lübnan sınırını aşan yabancı savaşçılar için önemli bir geçiş noktası işlevini görüyordu. Etraftaki bölgenin "asiler" tarafından denetimi, aynı zamanda, Suriyenin başkenti Şamın Halepten ve Suriye sahilinden kopartılması anlamına geliyordu.
Ammanda, "Suriyenin Dostları" toplantısının açılışında konuşan Kerry, Esad rejiminin siyasi bir çözümü görüşmemesi durumunda, Washingtonın "ülkenin özgürlüğü uğruna savaşa devam edebilmesi için, muhalefete daha fazla desteği" göz önünde bulunduracağı uyarısında bulundu. ABD yetkililerinin herhangi bir anlaşmaya varmanın koşulu olarak Esadın ekarte edilmesini talep etmesiyle birlikte, görünen o ki, önerilen görüşmeler, ABD müdahalesini arttırmanın bahanesine dönüşecek.
Kerrynin uyarısı, Senato Dışilişkiler Komitesinin, Washingtonın muhalif milisleri doğrudan silahlandırma önerisini 3e karşı 15 oyla kabul etmesinden yalnızca bir gün sonra geldi. CIA, daha şimdiden Körfez devletlerinden silah akışını koordine ediyor. Söylendiğine göre, CIA, Doğu Avrupadan, üçüncü aktörler üzerinden büyük çapta sevkiyatlar örgütlemekte.
Kerry, Kuseyr için verilen savaşta Washingtonın vekil güçlerinin geri püskürtülmesinden dolayı, Esad yönetiminin müttefiki olan Lübnan merkezli parti ve milis gücü Hizbullahın savaşçıları tarafından oynanan rolü ve İranın desteğini suçladı.
Kerry, "Tam da geçen hafta, Hizbullah, son derece çarpıcı biçimde, açıkça müdahale etti. Suriyede, bu şiddete katkıda bulunan binlerce Hizbullah milis gücü bulunuyor ve bunu kınıyoruz." dedi.
Hizbullah, Suriyede savaşçıları olduğunu kabul etti ama Suriye sınırındaki kasabalarda kendilerini savunmak amacıyla Lübnanlıları eğittiğini vurgulayarak, çatışmalarda herhangi bir belirleyici rol oynadıklarına ilişkin açıklamaları yalanladı.
Batılı medya da, çok sayıda Sünni İslamcı savaşçının da Esad yönetimi ile savaşmak üzere Lübnan sınırından geçtiği gerçeğini görmezden gelirken, dikkatini Hizbullahın rolü üzerinde odakladı.
Bu çatışmanın bölgedeki sınırları aşarak bölgesel ölçekte bir savaşa dönüşme tehlikesi her geçen gün artıyor. Sünni milisler ile Esadı destekleyen Lübnanlı Aleviler arasındaki çatışmalarda, Lübnanın kuzeyindeki Trablus kentinde, aralarında Lübnan ordusundan en az iki askerin de bulunduğu 11 kişi öldü. Okulların kapanmasına, çalışma yaşamının ve diğer etkinliklerin durmasına yol açan çatışmalarda, havan ateşi ve roket güdümlü el bombaları kullanıldı.
Dışişleri Bakanlığı, Hizbullahın Suriyedeki rolünü kınayan ve onu "mezhepsel gerilimleri azdırıp ateşleme"ye hizmet etmekle suçlayan bir açıklama yayımladı. İslamcı güçler Kuseyri ele geçirdiğinde, bölgedeki Alevi ve Hristiyan nüfustan azımsanmayacak sayıda insanın kafasını keser, kurşuna dizer ve binlerce insanı yurtlarından kaçmaya zorlarken, bu tür suçlamalar yapılmıyordu.
Ulusal Koalisyonun geçici başkanı Sabra, Amman konferansının öngününde, ABDye ve müttefiklerine, "Kuseyre bir insani yardım koridoru açma", yani Suriye topraklarında doğrudan bir Batılı askeri müdahale başlatma çağrısı yapan bir açıklama yayımladı. Bu, muhalefetin çaresizliğinin bir göstergesiydi.
Dışişleri Bakanlığının önde gelen bir yetkilisi, Salı günkü bir konferans çağrısında şunu kabul etti: "Yarın burada, Ammanda üzerinde konuşacağımız konulardan biri, karadaki askeri dengeyle ilgili olarak başka nelerin yapılması gerektiğidir."
Washington, askeri gündemini ilerletirirken, Suriyedeki Esad karşıtı güçlerin geriletilmesinden İranı da aynı şekilde sorumlu tutan bir propaganda kampanyasını hızlandırmaktadır. Önde gelen bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Washington Posta, "asiler"in doğrulanmamış iddialarını gerçekmiş gibi tekrarlayarak, Suriyede İranlı güçlerin savaştığını söyledi.
Washington Postun belirttiği gibi, "ABD yetkilisinin iddiası, iki yıllık Suriye çatışmasının bir bölgesel savaş ve fiilen ABDnin İran ile vekil savaşı haline gelmiş olduğunun üstü örtülü şekilde kabulüydü."
Washington Postun köşe yazarı David Ignatius, Cenevrede önümüzdeki ay bir barış konferansından söz edilirken, "karadaki savaş o kadar yoğun ve [muhalefetin] daha fazla silah talebi o kadar açıkça ifade ediliyor ki, kuşkucu birinin, Cenevre görüşmelerinin gerçekten gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini sorması gerekiyor" diye yazdı.
Washingtonın barış görüşmeleri konusunda Moskova ile görünürdeki anlaşması, onun, Irak, Afganistan, Libya ve şimdi de Suriyede savaşlar dolayımıyla sürdürdüğü bölgesel stratejik hedeflerini ilerletme yönünde bir diğer taktikten başka bir şey değildir. Suriyedeki sivil can kayıpları karşısındaki timsah gözyaşlarının ardında, ABD militarizminin 12 yıl önce patlamasının altındaki aynı amaç; rakiplerinin, özellikle de Çinin ve Rusyanın can attığı stratejik enerji kaynakları üzerindeki denetimi askeri yollarla savunma amacı yatmaktadır.
Suriyedeki vekil savaşının evriminin gösterdiği gibi, bu yağmacı ABD müdahalesi, İrana karşı savaşla sınırlı olmayıp Rusya ve Çin ile karşı karşıya gelme tehdidini de içeren daha kapsamlı ve yıkıcı bir yangına işaret etmektedir.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|