Bugün Yeni
Olanlar

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce
Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce

ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

Yazıcıya hazırla

Yeni bir savaş için bahane: Obama Suriye’nin kimyasal silahları konusunda yalan söylüyor

Peter Symonds
19 Haziran 2013
İngilizce’den çeviri (14 Haziran 2013)

Obama yönetimi, Perşembe günü yayımladığı bir açıklamada, Suriye’deki Beşar Esad yönetiminin "geçtiğimiz yıl boyunca çeşitli vesilelerle kimyasal silahlar kullanarak uluslararası kuralları çiğnediğini" belirtti. Bu iddia, ABD ile onun Avrupalı müttefikleri Britanya ve Fransa tarafından sağcı İslamcı milisleri silahlandırmaları ve askeri müdahale için bahane olarak kullanacakları açık bir yalandır.

Bu iddiaların, Irak’ın ABD önderliğinde canice istilasını haklı göstermek için kullanılmış olan kitlesel imha silahlarına ilişkin yalanlardan daha fazla inandırıcılığı yoktur. Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes tarafından yapılan açıklamada, ABD istihbarat örgütlerinin değerlendirmelerine "yüksek güven" duydukları iddia edilmekte ama sarin gazına maruz kalındığına ilişkin fizyolojik bulguların "bize bireylerin ona nasıl ve nerede maruz kaldığını ya da bundan kimin sorumlu olduğunu" açıklamadığını kabul etti.

ABD’nin iddiaları, Esad karşıtı milislerin kimyasal silahlara sahip olduğuna ve bunları kullanmış olabileceğine ilişkin bulguları basitçe görmezden gelmektedir. Geçen ayın sonlarında, Türk basını, Esad karşıtı güçlerin askeri belkemiğini oluşturan El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi’nin kimyasal silahlar edinmiş olduğunu ve onları kullanmayı planladığını yazmıştı (bkz. "Syrian opposition fighters arrested with chemical weapons"). Batı’nın askeri yardımı için baskı yapan Suriyeli "asiler"in küçük çaplı kimyasal silah kullanarak elde edebilecekleri kazanç, Esad yönetimininkinden çok daha fazladır.

Obama’nın "hesaplarını değiştirecek bir kırmızı çizgi" ilan etmiş olduğunu "ve değiştirdiğini" söyleyen Rhodes, kimyasal silah kullanımına ilişkin iddiaların gerçek amacını üstü kapalı bir şekilde ifade etti. O, Obama’nın "[muhaliflerin]Yüksek Askeri Konsey’ine yardımımızın genişletilmesine onay vermiş" olduğunu ve "gelecek haftalar içinde... Kongre ile görüş alışverişinde bulunacağını" doğruladı. Rhodes, "bu çabalar ileride artacak" uyarısında bulundu.

Bu açıklamanın zamanlaması rastlantısal değildir. Açıklama, Obama yönetimi, bu hafta, Esad karşıtı milislerin uğramış olduğu son yenilgilerin nasıl önleneceğine ilişkin acil durum tartışmalarına dalmışken yapıldı. Lübnan’daki Şii milis hareketi Hizbullah’ın savaşçıları tarafından desteklenen Suriye ordusu, 5 Haziran’da, Lübnan’dan "asiler"e önemli bir ikmal yolunu kesecek şekilde, stratejik Kuseyr kasabasını geri aldı.

Bildirildiğine göre, Suriye’deki hükümet güçleri, şimdi, ülkenin en büyük kenti Halep’i ele geçirmek üzere kuzeyde yığınak yapıyor. Wall Street Journal, "Özgür Suriye Ordusu"nun adı var kendi yok komutanı General Salim İdris’in, ABD’den, Fransa’dan ve Britanya’dan kendilerine "tanksavar füzeler, hava savunma silahları ve yüzbinlerce mermi" gönderilmesi için çaresiz çağrılar yaptığını yazdı. İdris ile görüşmelere katılan bir ABD yetkilisine göre, o, "bu silahlar olmaksızın Halep’i elinde tutamayacağı" uyarısında bulunmuş.

Esad karşıtı güçlerin çözülmesi yalnızca silah yokluğundan kaynaklanmıyor. Bu durum, daha çok, emekçilerin Suriye muhalefet güçlerine egemen olan sağcı İslamcılar tarafından gerçekleştirilen mezhepsel zulümlere giderek daha fazla düşman olmasının sonucudur. Britanya merkezli Economist bile, "Başlangıçta asilere sempatiyle yaklaşan çok sayıda Suriyeli, 9 Haziran’da 14 yaşında bir çocuğun, Halep’te, Muhammed peygambere sözde hakaret ettiği için cihatçılar tarafından öldürülmesi gibi olaylar karşısında dehşete kapılmış" olduğunu kabul etti.

ABD, Suriye’deki muhalif güçlere doğrudan silah sağlanması konusunda Fransa ve Britanya ile görüşmelere şimdiden başladı. ABD, gelecek hafta yapılacak olan G-8 toplantısında daha fazla yardım için baskı yapmayı planlıyor. Washington, Suriye’deki "asiler"e büyük çapta silah ve cephane sağlamak için Ortadoğu’daki müttefikleri Katar ve Suudi Arabistan ile gizlice anlaşmış durumda.

Fransız yetkililer, General İdris’in askeri ihtiyaçlarını değerlendirmek için bu hafta onunla buluşmayı planlıyor. Avrupa Birliği (AB), Esad karşıtı milislere askeri donanım sağlanmasına koyduğu ambargoyu, nakliyatın 1 Ağustos’a kadar başlamaması koşuluyla kaldırmıştı. Wall Street Journal’a konuşan Fransız yetkililer, bu zamanlamayı, yasal olarak bağlayıcı olmayan bir "centilmenlik anlaşması" olarak ekarte ettiler.

Wall Street Journal, ABD’nin, Suriye’nin Ürdün’e komşu olan bölgesinde bir uçuşa yasak bölge uygulama planlarını da açığa çıkarttı. Pentagon, daha şimdiden, ortak tatbikata katılma maskesi altında Ürdün’e, Patriot füzesavar sistemleri, F-16 savaş uçakları ve düşen pilotları kurtarmak için kullanılan V-22 Osprey uçağı göndermiş durumda. ABD, aynı zamanda, büyük güverteli bir amfibi savaş gemisini, Deniz Piyadesi Seferi Birliği ile birlikte, Ürdün’ün Akaba limanına bağladı.

Wall Street Journal’a göre, Pentagon’un planı, Suriye içinde "asi güçleri eğitecek ve donatacak bir alan yaratmayı" ve "Ürdün’deki üslerden havalanan uçakların kullanımını kolaylaştıracak şekilde Suriye’nin 25 mil (40 kilometreden fazla) içine yayılan bir uçuşa yasak bölge"yi de içeriyor. Ürdün yönetimi, kendi askeri üslerinin kullanılması için anlaşmaya varmış durumda ve bunun gerçekleştirilmesi "bir ay kadar sürecek".

Bir uçuşa yasak bölgenin uygulanması, Libya önderi Muhammed Kaddafi’nin devrilmesi amacıyla girişilen ABD-NATO savaşında olduğu gibi, karadaki Esad karşıtı milisleri desteklemek için büyük çaplı bir hava savaşına tırmanmanın bahanesi olacaktır. Suriye ordusunun çok daha sağlam ve dayanıklı yapısı göz önünde bulundurulduğunda, bu, aynı zamanda, ABD önderliğindeki kara birliklerinin müdahalesi için bir başlangıç da olabilir.

Etkili Cumhuriyetçi senatör John McCain, Suriye’ye yönelik olarak, silah sağlanmasını ve hava saldırılarını da içeren çok daha saldırgan bir ABD müdahalesi için baskı yapıyor. Demokratların ve Obama yönetiminin hızla bunu yapmaya yöneldiğinin açık işareti olarak, dünkü New York Times’ta, eski Başkan Bill Clinton’ın, McCain ile toplantıda, doğrudan müdahale etmemenin "büyük hata" olduğunu söyleyen senatöre jest olarak, "bu konuda sizinle hemfikirim" dediği bildirildi. Obama yönetiminin kimyasal silah kullanımına ilişkin düzmece iddiaları, şimdi, bahane sağlamaktadır.

Obama yönetimi, bir kez daha, ABD halkını yalanlar üzerinden gerici, yeni-sömürgeci bir savaşa sürüklüyor. Irak’ın ABD tarafından işgalinin Saddam Hüseyin’in kitlesel imha silahlarının oluşturduğu tehdite son vermek amacıyla gerçekleştiği iddiası ne kadar asılsız idiyse, Washington’ın Beşar Esad’ı devirme kararlılığının Suriye’ye "demokrasi" getirmekle ilgili olduğu da o kadar asılsızdır.

ABD emperyalizmi petrol zengini Ortadoğu’da, rakipleri aleyhine sınırsız bir egemenlik kurma peşinde koşuyor ve hem Suriye’yi hem de İran’ı kendi çıkarlarının önündeki engeller olarak görüyor. Suriye’deki çatışmanın ABD ve onun Avrupalı müttefikleri tarafından pervasızca tırmandırılması, Rusya gibi diğer büyük güçleri daha kapsamlı bir bölgesel ve uluslararası bir savaşın içine çekme tehlikesini arttırmaktadır.