Bugün Yeni Olanlar
Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları
Arşiv
DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım
DİĞER DİLLER
İngilizce
Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce
ANA BAŞLIKLAR
Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi
Bush, Türkiyeye Irakta PKKya saldırması için yeşil ışık yaktı Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar
Asyada tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı
Mehring Bookstan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri
Livio Maitan (1923-2004): eleştirel bir değerlendirme
|
|
DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Diğer bölgeler
Yazıcıya hazırla
Mısır ordusu İslamcı cumhurbaşkanı Mursiyi devirdi
Johannes Stern ve Alex Lantier
6 Temmuz 2013
İngilizceden çeviri (4 Temmuz 2013)
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursinin ülke çapındaki dört günlük kitlesel gösterilerin ardından cumhurbaşkanlığından uzaklaştırılması, iktidarı, kendisini ülkenin egemenlerinin ekonomik çıkarlarını ve Amerikan emperyalizminin jeopolitik hedeflerini savunmaya adamış olan askeri cuntanın eline verdi.
Nefret edilen Mursi yönetiminin devrilmesi bir kutlamaya yol açtı. Bu duygusallık ne denli samimi ve derinden hissediliyor olursa olsun, gerçek şu ki, Mursinin devrilmesi iktidara kitleleri değil ama orduyu getirmiştir. Askeri yönetim, kitlesel gösterileri motive eden temel taleplerin(doğru dürüst bir iş, yaşanabilir ücretler, eğitim ve sosyal hizmetler ve demokratik haklar) hiçbirini karşılamayacaktır.
Ordu, her şeyden önemli olan bir amaçla müdahale etmiştir: Mısır işçi sınıfının yükselen siyasi hareketinin önüne geçmek ve onu ezmek. Onun dün gece açıklamış olduğu koalisyon hükümeti, hiçbir şekilde, işçi sınıfının demokratik mücadelelerinin gerçek bir ifadesi değildir. Yeni yönetim yapısı, Hüsnü Mübarekin uzun süreli yandaşlarını, çeşitli İslamcı politikacıları ve ABD merkezli Uluslararası Para Fonu ile yakın ilişki içinde olan çeşitli liberal politikacıları kapsayan bir gerici güçler koalisyonudur. Bu kişilerin ve örgütlerin hiçbiri, kitlesel bir tabana ya da halkın desteklediği bir toplumsal programa sahip değil.
Askeri cuntanın önderi General Abdülfettah Halil El Sisi, Müslüman Kardeşlerin televizyon kanallarının denetimini ele geçirdikten ve söylentilere göre Mursiyi tutukladıktan sonra, anayasanın derhal askıya alınmasını ve bir "ulusal teknokratlar" hükümetinin kurulmasını içeren bir siyasi "yol haritası" açıkladı.
"Teknokrat" kavramı, partizan sınıf çıkarlarının üzerinde siyasal olarak yansız uzmanlar imajını uyandırmak için, ağızdan ağza dolaşıyor. Gerçekte, "teknokrat" denilen insanlar, uluslararası bankaların "her derde deva "gerici düşünceleriyle eğitilmişlerdir.
Hükümetin işçi sınıfı düşmanı karakteri, dün akşam "yol haritası"nı açıklayan El Sisinin yanında olan gericilerin listesi incelendiğinde açıkça ortaya çıkmaktadır. Bunlar arasında çok sayıda generalin yanı sıra, Kıptilerin papası II. Tawadros, El Azharın Büyük İmamı Ahmed El Tayyib ile Ulusal Kurtuluş Cephesinin önderi ve eski BM görevlisi Muhammed El Baradey, aşırı sağcı El Nur Partisinden Yunus Mahiyun ve Tamarod (İsyan) koalisyonundan Mahmud Bedri vardı.
Bu kişilerin her biri, yeni rejime Mısırdaki önemli siyasi ve dinsel kesimlerin hepsinden geniş destek olduğu izlenimi yaratmak için seçildi.
Ordu, Anayasa Mahkemesinin başkanı Adli Mansuru cumhurbaşkanı olarak seçti; Muhammed El Baradey ise başbakan oldu. Erken seçimler yapılacağına ilişkin muğlak vaatler söz konusu.
Mansur, eski Mübarek rejimi ile uzun süreli bağlara sahip. Yıllarca Birleşmiş Milletlerde görevli olarak çalışmış olan El Baradey, ABDnin ekonomi ve dış politika kuruluşlarıyla sıkı ilişki içinde. El Baradey, buğday ve akaryakıt gibi temel mallar üzerindeki sübvansiyonların kesilmesinden yana olan Uluslararası Para Fonu ile görüşmelerde hazırlanmış kemer sıkma önlemlerini destekliyor.
Tamarod koalisyonu, askeri darbeye zemin oluşturan siyasi manevralarda önemli bir rol oynamıştır. Bu, baştan sona kapitalizm yanlısı bir siyasi harekettir. Nisan ayı sonunda Mursiye karşı imza toplama kampanyası olarak kurulan Tamarod, hızla, liberal, İslamcı, sahte sol vb. bir dizi muhalefet partisinin yanı sıra Müslüman Kardeşlere karşı çıkan eski Mübarek rejiminin kalıntılarının da toplanma merkezi haline geldi. Onun destekleyicileri arasında, El Baradeyin Ulusal Kurtuluş Cephesi, Müslüman Kardeşlerin eski üyesi Abdel Moneim Aboul Fotouh, 6 Nisan Gençlik Hareketi ve sahte solcu Devrimci Sosyalistler bulunuyor. Hareket, aynı zamanda, Mübarekin son başbakanı General Ahmed Şefikten de onay almıştı.
ABD her ne kadar Mursiyi desteklemiş ise de, Obama yönetimi, rejimin kurtarılamayacağı açık hale geldiğinde Mısır ordusu ile görüşmelere başlamıştı. Mısır ordusu, ABD Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey ile yaşanan yoğun tartışmaların ardından darbe yaptı.
ABD Başkanı Barack Obama, dün akşam yaptığı bir açıklamada, "darbe" sözcüğünü kullanmamaya dikkat ederken, Mursinin düşürülmesine arka çıktı. Orduya herhangi bir sınırlama getirmeyen bulanık bir dil kullanan Obama, tepeden bakan bir şekilde, ordunun "otoriteyi, kapsamlı ve saydam bir süreç dolayımıyla, olabildiğince kısa süre içinde bütünüyle demokratik olarak seçilmiş sivil bir yönetime devretmek için hızlı ve sorumlu biçimde davranmasını" talep etti.
Mısırdaki sahte sol grupların en tanınmışı olan Devrimci Sosyalistler, bir kez daha, söylemlerini burjuvazinin siyasi manevralarına uyarladılar. Onlar, Şubat 2011de, Mübarekin devrilmesinin ardından iktidara gelen askeri cuntaya arka çıkmışlardı. 2012de, ordu giderek artan kitlesel muhalefet ile karşılaştığında, Devrimci Sosyalistler, Mursinin seçilmesini, devrimin zaferi olarak selamladılar. Şimdi, işçi sınıfı Mursiye ve Müslüman Kardeşlere karşı harekete geçtiğinde, onlar, orduyu ve eski Mübarek rejiminin unsurlarını yeniden iktidara getirmek için darbenin safına geçtiler.
Devrimci Sosyalistlerin gerici politikalarındaki tek kalıcı unsur, onların işçi sınıfının bağımsız bir siyasi hareketinin ortaya çıkmasına karşı olmalarıdır. Onlar, Mısırlı etkili burjuva çevrelerle onların emperyalist destekleyicileri ile yakından bağlantılı olan üst orta sınıflar adına konuşmaktadırlar.
Dünya Sosyalist Web Sayfası, işçi sınıfını, orduya ilişkin yanılsamalar konusunda uyarıyor. Ordu, mali sermaye tarafından talep edilen politikaları uygulamaya çalışacaktır. Ordu ile iktidardan uzaklaştırılmış Müslüman Kardeşler arasındaki çatışma, son tahlilde, egemen sınıfın çatışan hizipleri arasında gerçekleşmektedir. Ordunun hazırlamakta olduğu baskının asıl hedefi işçi sınıfı olacaktır. İşçi sınıfının ilerideki protesto eylemlerinin "ulusal çıkarlar"a zarar verdiği ve meşru olmadığı gerekçesiyle suçlanmasına zemin hazırlanmaktadır.
Mısırı son iki yıldır sarsmakta olan devrimci krizin, işçi sınıfının, kent ve kır yoksullarını sosyalist ve anti-emperyalist bir program etrafında harekete geçirerek iktidara gelmesi dışında ilerici bir çözümü bulunmamaktadır.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|