World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Diğer bölgeler

Yazıcıya hazırla

ABD ve Arap müttefikleri, Filistin kampının bombalanmasının ardından müdahale çağrısı yapıyor

Jean Shaoul
3 Ocak 2013
İngilizce’den çeviri (20 Aralık 2012)

Gazeteler, bu hafta, Suriye hava kuvvetlerinin Pazar ve Pazartesi günleri Şam’daki Filistinli sığınmacı kampı Yarmuk’taki binaları bombaladığına ilişkin haberler verdi.

En az 25 kişinin öldüğü, onlarca insanın yaralandığı bombardıman, binlerce kişinin kamptan kaçarak komşu Lübnan’da sığınmacı konumu elde etmeye çalışmasına yol açtı. Suriye’nin başka yerlerinde de 13 Filistinli öldürüldü.

Bütün haberler, Filistinliler’e karşı işlenmiş olan bu suçtan Suriye hükümetinin sorumlu olduğu ve siyasi bir bedel ödemesi gerektiği iddiasını vurguladı.

New York Times şunları yazdı: "Yarmuk’ta oturan çok sayıda insana göre -ki bunlar İsrail ile ataları arasındaki çatışmadan kaçan sığınmacılar- bu saldırılar, Suriye hükümetinin Filistinliler’in destekleyicisi ve koruyucusu olduğuna ilişkin iddiasından arta kalanları da paramparça etti. Esad ailesi, bu konuma, kırk yıldan uzun süredir demir-yumruklu egemenliğine yerel ve uluslararası bir meşruiyet kaynağı olarak bel bağlamıştı."

Guardian gazetesi Filistinliler’den, onlar bu saldırının "rejimin İsrail’e karşı direnişin koruyucusu olduğu iddiasını paramparça eden tarihsel bir an"a işaret ettiğini söylüyorlarmış gibi bahsediyor.

Medya, sonradan, bombardımanın perde arkasında Esad yanlıları ile karşıtları arasındaki bölünmüşlüğün yattığını tespit etmeye çalıştı.

Bu tür röportajlar, Washington’ın bölgedeki müttefikleri Suudi Arabistan, Katar, Türkiye ve İsrail tarafından kışkırtılıp finanse edilen 21 aylık iç savaşın alâmetifarikası olan medya eliyle yanlış bilgilendirme kampanyasının bir parçasıdır. Filistinliler’in Suriye yönetiminin kurbanı gibi gösterilmesi, Filistinliler’i ve tüm Arap işçi sınıfını Suriye yönetimine karşı çevirmeyi ve bir "insani" müdahaleye uluslararası desteği canlandırmayı amaçlamaktadır.

Şam’dan birkaç kilometre uzaktaki Yarmuk, 1957 yılında, bir Filistin sığınmacı kampı olarak kuruldu. O, 1948 yılında, şimdi İsrail [sınırları içinde] olan evlerinden kaçmış ya da sürülmüş 150.000 kayıtlı Filistinli’yi ya da onların çocuklarını ve torunlarını barındırmaktadır. Yarmuk, Suriye’deki 500.000 kişilik Filistinli topluluğunun en yoğun şekilde bir arada yaşadığı yerdir.

Yarmuk, zaman içinde Suriyeli ve Filistinli fikir işçilerinin, gündelikçilerin ve işportacıların birarada yaşadığı bir mahalle haline geldi. O, 1,5 milyondan fazla insana ev sahipliği yapmaktadır.

Başkent Şam yakınlarındaki hava üslerini ve askeri tesisleri ele geçiren muhalefet güçleri, geçtiğimiz aylarda, saldırılarını, Suriye’nin iki büyük kenti Şam ile Halep üzerinde yoğunlaştırdılar. Onların Yarmuk’a yönelik saldırısı, Ağustos ayında en az 21 kişinin ölmesine yol açmıştı. Bu, Şam’ın denetimini ele geçirmeyi amaçlayan bir dizi saldırıdan biriydi.

Jerusalem Post’a göre, Suriyeli muhalefet güçleri, Ekim ayında, sempatizan Filistinlileri Liva El Asifa (Saldırı Tugayı) adlı bir grup oluşturmak üzere silahlandırmaya başlamış olduğunu duyurmuş. Bu birlik, Beşar Esad’ı destekleyen Filistin Halk Kurtuluş Cephesi-Genel Komutanlığı (FHKC-GK) ile savaşacak ve onun Yarmuk kalesini ele geçirecekti. FHKC-GK 1968’de kuruldu ve merkezi Suriye’de bulunuyor.

Geçen ay, silahlı çatışmaların ardından, Liva el-Asifa savaşçıları, Yarmuk’ta gerçekleştirdikleri bir bombalı otomobil saldırısında, FHKC-GK’nin bir önderini ağır biçimde yaraladılar ve kampı isyancılara karşı savunmak amacıyla kurulmuş Filistinli halk komitelerinin diğer dört önderini öldürdüler. Filistin kaynaklarına göre, kamptaki çatışmalarda 30’dan fazla insan öldürüldü.

Bir Yarmuk sakini,Associated Press’e, silahlı muhalifler ile FHKC-GK arasındaki çatışmaların, muhaliflerin Yarmuk’taki FHKC-GK merkezlerini ele geçirmeye çalıştığı [14 Aralık] Cuma günü patladığını anlattı. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), kampı, Esad yönetimini destekleyen milislerden "kurtarmış" olduğunu iddia etti. Yarmuk’un denetimi, Şam’ın doğusunda muhaliflerin elinde bulunan bölgeler ile güneyini birbirine bağlayacak.

Filistinli önderlerden biri, Lübnan’da yayımlanan El Ahbar gazetesine, "durum son derece tehlikeli. Çok sayıda savaşçımızı geri çekilmeye zorlayan ÖSO, kampın daha önce Genel Kumandanlığa ait olan bölgeleri de dahil, büyük bölümünü ele geçirmiş durumda"dedi.

O, kamptaki yaşam koşullarının son derece kötüleştiğini; gıda ve tıbbi yardım gönderme olanağı olmadığını ve bölgenin tamamının elektriksiz kaldığını söyledi ve ekledi: "Eğer kamp ÖSO’nun ve cihatçı İslamcıların denetimi altına girerse, askeri operasyonlar için bir sıçrama rampası haline gelecek ve bunun ağır bedelini kamp sakinleri ödeyecek."

BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA), Yarmuk’taki kayıtlı 150.000 Filistinli’nin en az yarısının şiddetten kaçmış olduğunu söyledi.

FHKC-GK’nin açıklamasına göre, muhalefet güçlerinin tamamı, El Kaide bağlantılı olan ve Obama’nın kara listeye aldığı El Nusra Cephesi’nin üyeleri. Bu, medyayı, bir askeri müdahalenin neden başlatıldığı konusunda hiçbir şey söylemezken Esad yönetimini mahkûm etmekten alıkoymadı. Uluslararası medya bombardımanı Yarmuk sığınmacı kampına yönelik bir saldırı olarak sunarken, FHKC-GK, hükümet güçlerinin Filistinliler’in katledilmesini önlemek için müdahale etmiş olduğunu söylüyor.

Filistinli önderlerden Anvar Raja, Suriye yönetiminin Filistinliler’e saldırması için hiçbir neden olmadığını belirtti. Raja, Filistinlilerin neden 20 ay sonra aniden bir ayaklanma başlatmak isteyeceklerini sordu. Eğer Yarmuk sakinleri ile Suriye hükümeti arasında gerçek bir çatışma olsaydı, Suriye’deki kaosun en başından itibaren bir direniş olurdu.

Ramallah’ta Washington’ın maşası olarak hizmet gören Filistin Yönetimi yetkilileri, Suriye’ye ani ve sert bir çıkış yaptılar. Filistin Kurtuluş Örgütü yetkilisi Yasser Abed Rabbo şunları söyledi: "Esad yönetiminin Yarmuk’taki suçlarını en sert şekilde mahkûm ediyor ve bu rejimi destekleyenler de dahil bütün uluslararası tarafları, Suriyeliler’e ve Suriye’deki Filistinliler’e yönelik bu katliamları durdurmak için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz."

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Birleşmiş Milletler’e ve Arap Birliği’ne, Suriye’deki Filistinliler’i koruma çağrısı yaptı. Abbas, kendisinin Filistinli sığınmacıları almaya hazır olduğunu ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’dan, sığınmacıların Filistin topraklarına taşınmasına yardımcı olmasını istediğini söyledi. Batı Şeria’ya herhangi bir sığınmacı aktarımı İsrail’in onayını gerektirdiği için, bu boş bir jesttir.

Gazze’deki yönetici hizip Hamas da bombardımanı kınadı. Merkezlerini Suriye’nin başkenti Şam’dan Katar’a taşıyan ve Mısır’daki Müslüman Kardeşler’i, Basra Körfezi’ndeki Arap monarşilerini ve Türkiye’yi kapsayan yeni koruyucularına yakınlaşan Hamas da Suriye’deki Batı destekli muhalefete arka çıkıyor.

Arap Birliği Genel Sekreteri Nabil El Arabi, Yarmuk kampının bombalanmasını, "uluslararası insani hukukun açıkça ihlali"olarak adlandırarak kınadı.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon da, hükümetin savaş uçaklarının Filistinli sığınmacı kampını bombaladığına ilişkin haberlerin "büyük kaygı" yarattığını açıkladı.

İsrail’in başlıca müttefiki ABD, Dışişleri Bakanlığı’nın şu açıklamasıyla, sinik bir şekilde, Filistinliler’in savunucusu rolüne soyundu: "Sivil halka yönelik suçlardan sorumlu olanlardan hesap sorulmalıdır."

İsrail geçen ay Gazze’yi bombaladığında, elbette, bu tür çağrılar yapılmamıştı.

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır