DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Diğer bölgeler
Yazıcıya hazırla
Genel grev ve kitlesel protestolar Tunustaki ABD destekli İslamcı rejimi sarsıyor
Barry Grey
13 Şubat 2013
İngilizceden çeviri (9 Şubat 2013)
On binlerce Tunuslu, 8 Şubat Cuma günü, laik muhalif politikacı Şükrü Belayidin öldürülmesini protesto etmek için ve ABD destekli İslamcı hükümetin görevden çekilmesi talebiyle gösteri düzenledi.
Tunus Genel İşçi Sendikaları (UGTT) tarafından çağrısı yapılan bir günlük genel grevle, başkentteki ve diğer kentlerdeki fabrikalar, bankalar, bürolar, okullar ve dükkânlar kapandı, devletin elindeki Tunus Havayolları bütün uçuşlarını iptal etti.
Bu, Tunusta 35 yıldır gerçekleşen ilk genel grevdi.
Halk Cephesi koalisyonunu oluşturan 12 partiden biri olan sol-liberal Demokratik Yurtseverler Hareketinin önderi olan Belayid (48), Çarşamba günü, Tunus kentinin Cebel el-Calud semtindeki evinden çıktığında vurularak öldürülmüştü. Onu vuran kişi bir motorsiklet ile kaçmıştı.
Cinayeti hiç kimse üstlenmezken, Belayidin eşi, Ennahda iktidarını onu öldürmek için aşırı sağcı Selefilerle gizlice anlaşmış olmakla suçladı. Belayid, Müslüman Kardeşlerin bir uzantısı olan Ennahdayı, son aylarda, Selefilerin sinemalara, tiyatrolara, barlara ve laik gruplara yönelik saldırılarına izin verdiği için sert bir şekilde eleştirmişti. O, çok sayıda ölüm tehdidi almış olduğunu ve polis koruması istediğini açıklamıştı.
Cuma günü, 50 binden fazla insan Belayidin evinin önünde toplandı ve gömüldüğü Jallaz mezarlığına yürüdü. Onlar, "Halk yeni bir devrim istiyor" ve "Halk rejimin devrilmesini istiyor" gibi hükümet karşıtı ve devrimci sloganlar attılar.
Cenaze törenine katılanlar, 2011 devriminin başlıca sloganlarından biri olan "Ekmek, özgürlük ve toplumsal adalet" talebinde bulundular. Göstericiler, Ennahdanın önderi Raşid Gannuşiye "kasap ve katil" olarak seslendiler.
El Cezire televizyonuna çıkan bir Ennahda yetkilisi, saldırıdan dolayı "yabancı elleri" suçladı ve "Tunusta faaliyet gösteren yabancı istihbarat aygıtları var" dedi.
Bu büyük yürüyüş iki helikopter tarafından izlendi ve yönetim, yürüyüşü kontrol etmek için, nefret edilen polisin yerine, orduyu harekete geçirdi. Bununla birlikte, polis, hem mezarlığın dışında bekleyen hem de İçişleri Bakanlığına yürüyen göstericilere göz yaşartıcı gaz püskürttü. Bir bakanlık sözcüsü, polisin Tunus kentinde 150 göstericiyi gözaltına almış olduğunu açıkladı.
Polis, Tunusun güneyinde bulunan, ülkenin önemli potasyum maden sanayisinin merkezi ve Belayide güçlü bir desteğin olduğu Gafsadaki hükümet karşıtı gösterilere de göz yaşartıcı gaz ile müdahale etti. Soussede, protestocular, valinin istifasını talep ettiler.
Tunus devriminin doğum yeri olarak tanınan Sidi Bouzidde, on bin civarında insan bir yürüyüş düzenledi. Muhammed Buazizi, bu kentte, Aralık 2010da, polisin sebze-meyve tezgâhına el koyması üzerine kendisini yakmıştı. Buazizinin ölümü, rejim yanlısı UGTT tarafından zaptedilemeyen kitlesel gösterileri ve grevleri ateşlemiş ve ABD destekli diktatör Zeynel Abidin Bin Alinin bir ay içinde ülkeden kaçmasına yol açmıştı.
Ondan birkaç hafta sonra, Mısırda, ABD ve İsrail destekli diktatör Hüsnü Mübarekin devrilmesine yol açan devrim patlamıştı. Tunusta şimdi ortaya çıkan patlama, 2010 sonu ile 2011 başlarından bu yana ülkede yaşanan bu en yaygın olaylar, tam da Mübarekin devrilmesinin ikinci yıldönümünden günler öncesinde gerçekleşmektedir.
Belayidin öldürülmesi ülkede şok etkisi yarattı ve Ennahdanın Ekim 2011de kurucu meclis için yapılan seçimlerde çeşitli kesimlerden oy alarak iktidara gelmesinden bu yana oluşan bastırılmış toplumsal öfkenin patlaması için tetikleyici oldu. Bu öfkenin kaynağı, yalnızca hükümetin muhaliflere karşı polis baskısını ve Selefi şiddetini kullanması değildi. Aslında, bu, iki yıldan biraz fazla süre önce Bin Aliyi devirmiş olan işçi sınıfı ayaklanmasını ateşleyen kitlesel işsizliğin ve ezici yoksulluğun giderilememesinden kaynaklanmaktadır.
Tunustaki İslamcı rejim, aynı Mısırdaki Müslüman Kardeşler / Mursi yönetimi gibi, Washington tarafından desteklenen bir burjuva rejimdir. Ennahda hükümeti, Libyada rejim değişikliği için girişilen ABD-NATO savaşını destekledi. O, şimdi, Uluslararası Para Fonu ile Tunuslu işçilere yönelik kemer sıkma önlemlerini içerecek olan bir borç bekletme anlaşmasının koşulları üzerine görüşmelerde bulunuyor.
Çarşamba günü, Belayidin öldürülmesi haberinin yayılmasının ardından gelen saatlerde, başkent Tunusta barikatlar kuruldu ve kalabalıklar, en az 12 kentte, Ennahdanın bürolarına saldırdı. Perşembe günü, Ennahdanın genel sekreteri ve başbakan Hamadi Cibali, ulusal televizyon kanalında hükümeti dağıtmayı ve onun yerine Haziran ayı için planlanmış olan seçimlere kadar ülkeyi yönetecek bir teknokratlar hükümeti kurmayı planladığını açıkladı.
Kitlesel öfkeyi yatıştırmayı amaçlayan bu açıklama, onu arttırmaktan başka bir işe yaramadı. Yüzlerce genç, başkent Tunusun merkezindeki bir polis karakolunu bastı, mobilyaları, dosyaları ve donanımı sokağa attı. Polis, buna gözyaşartıcı gaz ile yanıt verdi.
Gafsada, taş atan yüzlerce gösterici, göz yaşartıcı gaz kullanan polisle çatıştı. Sidi Bouziddeki gösterileri kontrol altına almak için askeri birlikler sevk edildi.
Tunustaki rejimin krizi, başbakan Cibalinin geçtiğimiz Perşembe günü geç saatlerde yaptığı "partiler üstü" ve teknokrat bir hükümet çağrısının kendi partisi tarafından reddedilmesiyle şiddetlendi. Ennahda partisi, Tunusun Ekim 2011 seçimlerinin sonuçları üzerine kurulu "siyasi bir hükümet"e ihtiyacı olduğunu belirten bir açıklama yayımladı.
Aynı gün, Belayidin Halk Cephesi bloğu, Nidaa Tunus partisi, El Massar partisi ve Cumhuriyetçi Parti ulusal kurucu meclisten çekildiklerini açıkladılar ve bir genel grev çağrısı yaptılar. Kitlesel protestoların devrimci bir ayaklanmaya dönüşecek şekilde kontrol dışına çıkabileceğinden korkan UGTT, hareketi sınırlamak amacıyla, Cuma günü için bir günlük genel grev ilan etti.
Halk Cephesi bloğu, Hamma Hammaminin başkanlığındaki Tunus Emekçileri Partisinin önderliğinde. Hammami ve partisi, uzun süre, işçi sınıfının herhangi bir bağımsız hareketinin önünü kesmek ve Tunuslu işçileri burjuvazinin laik ve liberal kesimlerine tabi kılma işlevini görmüştü. Onlar, bu krizde de aynı rolü oynuyorlar.
Halk Cephesinin ittifak içinde olduğu burjuva muhalefet partilerinden biri olan Nidaa Tunus partisine, Habib Burgibanın ve Bin Alinin diktatörlük yönetimleri altında uzun süre resmi yetkili olan 86 yaşındaki Beci Caid Essebsi önderlik ediyor.
Başbakan Cibali, Cuma günü, kimi değişikliklerle yeni bir hükümet çağrısını yineledi. O, hükümeti feshetmeyip yalnızca üyelerini değiştireceği için, kurucu meclisin onayına gereksinim duymayacağını ve partisinin desteğini alacağına emin olduğunu söyledi. Bununla birlikte, Cibali, bu planın engellenmesi durumunda başbakanlıktan istifa edeceğinin de işaretini verdi.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|