World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği

Yazıcıya hazırla

Edward Snowden’ın açık mektubu Brezilya’da sığınma tartışması başlattı

Bill Van Auken
30 Aralık 2013
İngilizce’den çeviri (19 Aralık 2013)

Edward Snowden tarafından Salı günü yayımlanan “Brezilya Halkına Açık Mektup”, Brezilya’da, bu kaçak eski Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) çalışanına sığınma sağlama konusunda bir tartışma başlattı.

Snowden’ın Brezilya’daki ve uluslararası ölçekteki NSA operasyonlarını ortaya çıkarması, Başkanı Dilma Rousseff’in İşçi Partisi (PT) hükümeti temel insan hakları konusunda Washington’a karşı çıkma cesareti gösterirken, ona Brezilya halkı içinde büyük ölçüde destek kazandırdı.

İlk kez geçtiğimiz Eylül ayında Brezilya medyası tarafından yayınlanan haberlerde, Snowden tarafından açıklanan ve NSA’nın Rouseff’in özel ve resmi telefon görüşmelerini, bilgisayarlarını ve e-maillerini hacklayıp, Brezilya’nın enerji devi Petrobras ile Maden ve Enerji Bakanlığı’na karşı kapsamlı ekonomik casusluk faaliyeti yürütmüş olduğunu kanıtlayan NSA belgelerinden bahsedilmişti.

Hem Brezilya içindeki NSA casusluğunu soruşturan bir Brezilya parlamento komisyonundan hem de ülkenin federal polisi tarafından yardım talebi alan Snowden, bu mektupta, NSA’nın suçlarını teşhir etmek istediğini ifade ediyor ama Washington’ın kendisini susturma yönündeki sürekli çabalarına atıfta bulunuyordu. O, özellikle, Obama yönetiminin, geçtiğimiz Temmuz ayında, kendisinin o uçakla Latin Amerika’ya seyehat ediyor olabileceği kuşkusuyla, Bolivya Cumhurbaşkanı Evo Morales’in uçağının düşürülmesini düzenlemedeki uluslararası gangsterliğine işaret etmişti.

Snowden, “NSA ve diğer istihbarat örgütleri, bize, kendi ‘güvenliğimiz’ için (Dilma’nın, Petrobras’ın güvenliği için) bizim özel hayatımızın gizliliğini ortadan kaldırdıklarını ve zorla hayatlarımıza girdiklerini söylediler ve bunu, kendi halkları da dahil, halka sormadan yaptılar.” diye yazmıştı.

Bu casusluğun Brezilyalılar’ın yaşamlarındaki asıl etkisine işaret eden Snowden, şöyle devam etti: “Bugün, eğer Sao Paulo’da bir cep telefonu taşıyorsanız, NSA, sizin yerinizi izleyebilir ve bunu yapıyor. Onlar bunu, tüm dünyada, insanlara günde 5 milyar kez yapıyorlar. Florianopolis’deki herhangi biri bir web sitesini ziyaret ettiğinde, NSA, bunun ne zaman gerçekleştiğini ve orada ne yapıldığını kaydeder. Porto Alegre’deki bir anne, üniversite sınavlarında şans dilemek için oğlunu ararsa, NSA bu arama günlüğünü beş yıl veya daha fazla tutabilir. Onlar, hedeflerinin saygınlığını ortadan kaldırmaya ihtiyaç duydukları durumlarda, kimin aşk ilişkisi olduğunun, kimin porno izlediğinin bile kaydını tutuyorlar."

Snowden, NSA’yı “bütün insanları her şeyi gören bir göz altında tutan ve kopyaları sonsuza kadar kaydeden kitlesel tarama ağı proglamları” uygulamakla suçladı. O, anlamlı bir şekilde şunu ekledi; “Bu programlar, asla terörizmle ilgilenmiyorlar; onlar ekonomik casusluk, sosyal kontrol ve diplomatik manipülasyonla ilgileniyorlar. Onlar güç ile ilgileniyorlar.”

Mektup, ilk önce, Rio de Janerio’da çalışan ABD’li gazeteci Glenn Greenwald’ın arkadaşı Snowden tarafından sağlanan gizli belgelerden yola çıkarak, NSA’nın ABD’deki ve uluslararası düzeydeki kapsamlı casusluk faaliyetlerini teşhir eden hikayeler yazmış olan David Miranda’nın Facebook sayfasında yayımlandı.

Geçtiğimiz Ağustos ayında, Londra’nın Hearthrow Havaalanı’nda, Britanya’daki anti-terörizm yasasına kapsamında dokuz saat hücrede tutulmuş ve eşyalarına el konulmuş olan Miranda, Roussef’e Snowden’a Brezilya’da sığınma hakkı vermesi içinçağrı yapan bir imza kampanyası başlattı. İlk 24 saat içinde, 50 bin kişi, internet sitesi Avaaz üzerinde bu dilekçeyi imzaladı.

Roussef, bu çağrılara ilişkin ilk doğrudan yanıtını Çarşamba günü verdi ve muhabirlere, “Brezilya hükümetinin, bir bireyin bize açıkça anlatmadığı bir konu hakkında fikir beyan etmesi gerektiğini düşünmüyorum. Bize bir şey yöneltilmiş değil. Bana hiçbir şey sormadılar. Kendimde, bana iletilmemiş bir konu hakkında tavır almama hakkını buluyorum. Bu mektubu değerlendirmeyeceğim.” dedi.

Adı verilmeyen Brezilya Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden alıntı yapan günlük gazete Folha de Sao Paulo, daha açık sözlüydü: “Brezilya hükümeti, NSA’yı soruşturmakla ilgilenmiyor ve bu yüzden, bu amaca ulaşacak bir bilgi alışverişinde... Edward Snowden’a sığınma hakkı tanımayacak.”

Gazete, Dışişleri Bakanlığı’nın, Brezilya hükümetinin NSA tarafından işlenen suçlar için “geri ödeme” ile ilgilenmediğini vurguladığını belirtti. Bir bakanlık yetkilisi, Brezilya”nın “diğer ülkelerin egemenliğine bu şekilde müdahale ile ilgilenmediğini” ve “onların bize yaptıklarını yapmayacağını” ekledi.

Folha, Dışışleri Bakanlığı’nın, ayrıca, herhangi bir yerde sığınma peşinde koşan Snowden geçtiğimiz Temmuz ayında Moskova Uluslararası Havaalanı’nda mahsur kaldığı zaman açıklamış olduğu hikayeyi de değiştirmişti. Bakanlığın, o zaman, Snowden’ın Brezilya’ya sığınma talebini yanıtlamadığını söylenmişti. O şimdi, başvurunu faks yoluyla yapıldığı ve geçerli imza içermediği şekilde teknik nedenlerle, böylesi bir resmi bir talepte hiç bulunmadığını iddia ediyor.

Eğer Roussef hükümeti Snowden’a sığınma hakkı tanımaya isteksizse, bu, yalnızca ABD emperyalizmi tarafından uygulanan kayda değer baskıya boyun eğmesinden kaynaklanmıyor. Obama hükümeti gibi, Brezilya’daki İşçi Partisi hükümeti de sarsıcı toplumsal eşitsizlik koşulları altında, zengin bir mali sektör ve şirket aristokrasisini temsil etmekte ve savunmaktadır. O, aynı Obama yönetiminin ABD’deki çalışanlara karşı yaptığı gibi, Brezilyalı işçi yığınlarına karşı komplo kurmakta ve kuşkusuz Snowden’ın ifşa ettiği belgelerin, kendi suçlarına ve polis devleti önlemlerine değinebileceğinden korkmaktadır.

Snowden ABD hükümetinden gelen ciddi tehditle karşı karşıya ve Rusya’da hiçbir şekilde güvenli değil. Devlet Başkanı Vladimir Putin yönetimi, eski NSA çalışanına sadece süresi 2014 Ağustosu’nda biten geçici sığınma vizesi verdi. Moskova, Snowden’ın bu ülkedeyken “Amerikan çıkarlarına” karşı çalışmasına izin vermediğini tekrar tekrar vurguluyor.

Obama yönetimi, bu hafta, gelecekte NSA dosyalarının sızdırmaması yönünde güvence vermesi karşılığında Snowden’a af çıkabileceği iddialarını reddetti. Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney, “Bay Snowden’ın gizli bilgileri sızdırmakla suçlandığını ve ABD’de ağır suçlamalarla karşı karşıya olduğunu düşünüyoruz” dedi. O, kaygıları Snowden’ın askeri tutukluluğa, işkenceye ya da Guantanamo Körfezi’nde gözetime maruz kalabileceğine çevrilmesine anlamına gelen “yasalara uygun yargılama süreci” bağışlanacağını ekledi.

ABD istihbarat aygıtına yakın kişiler, bu soruna yaklaşımlarında daha kana susamış durumdalar. Eski CIA yöneticisi James Woolsey, aftan “aptalca” diye söz etti ve “O, vatana ihanetten yargılanmalıdır. Eğer jüri tarafından suçlu bulunursa, asılarak öldürülmelidir.” dedi.

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır