World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği

Yazıcıya hazırla

Bulgaristan’da siyasi kriz sürüyor

Markus Salzmann
5 Nisan 2013
İngilizce’den çeviri (29 Mart 2013)

Bulgaristan’da hükümet karşıtı gösteriler sürerken, Marin Raykov’un başkanlığındaki geçici hükümet derin bir siyasi kriz içinde. Hükümet yetkilileri, durumu kontrol altına almak için, şu sıralar sendikalar ve küçük burjuva güçler ile bir ittifak oluşturmaya çalışıyorlar.

Halkın geniş kesimlerini pençesine alan öfkenin ve çaresizliğin trajik ifadelerinden biri, son haftalarda dört kişinin ölümüyle sonuçlanan intiharlardır. Ülkenin kuzeybatısındaki Sitowo’da, 40 yaşında bir adam şiddetli yoksulluğu protesto etmek amacıyla kendisini yakmıştı. O, aldığı yaralardan dolayı geçen hafta sonu öldü.

19 Şubat günü, bir adam, Bulgaristan’ın ortasındaki Veliko Tarnavo kasabasında, bir ana caddede kendisini yaktı. Yine, işsiz bir demirci, başkent Sofya’daki başkanlık sarayının önünde kendisini yakarak intihar etti.

Bu arada, ülkenin dört bir yanındaki çok sayıda kentte protesto gösterileri sürüyor. Onlarca protestocu, yüksek elektrik fiyatlarını ve toplumsal çöküşü protesto etmek için, başkente ve ülkenin kuzeyindeki Rousse kasabasında çadır kentler kurdu. Protestocular sahil kentleri Varna ile Shoumen’de, gecikmelere ve sefer iptallerine yol açacak şekilde trenleri durdurdu.

Varna’da, yerel elektrik sağlayıcı şirketin bürosunun önünde de protestolar gerçekleşti. Çok sayıda anayol saatlerce trafiğe kapatıldı ve göstericiler polisle çatıştı. Ülkenin ikinci büyük kenti Plovdiv’de de 17 Mart günü, göstericilerin büyük bir polis gücüyle karşı karşıya geldiği bir gösteri düzenlendi.

Sliven ve Kyustendil’de de yüzlerce polis, yeni seçilen hükümetin daha ucuz su ve elektrik sağlamasını talep eden gösterileri engelledi.

Hem Bulgaristan hükümeti hem de Avrupa Birliği alarma geçti. Avrupa Komisyonu, kısa süre önce, ülkede yılın başından bu yana olan durumu özetleyen bir rapor yayımladı: "Ocak 2013’ün sonunda patlayan ve şiddete yönelen kitlesel protestolar, bir ay sonra, 30’un üzerinde kentte hala devam ediyor. Protestolar, önceki aya göre ortalama iki kat artmış olan elektrik faturaları eliyle körüklendi. Gerilimin kontrolden çıkmasının ardından, 20 Şubat 2013’te, Boyko Borisov başkanlığındaki hükümet istifa etti."

Rapor, artan toplumsal huzursuzluktan, geçtiğimiz yıllarda uygulanan acımasız kemer sıkma önlemlerini sorumlu tutuyor. Bulgaristan’ın 2010’da yüzde 4 olan bütçe açığı, 2012’de yüzde 1’e indirildi.

Bulgaristan’daki çok sayıda hane halkının, şu sıralar, gelirinin yüzde 85’ini elektriğe ve ısıtmaya ödediği tahmin ediliyor. Halkın yüzde 49’u ya yoksulluk içinde ya da yoksulluk tehdidi altında yaşıyor. Bu rakam, 65 yaşın üstündekiler için yüzde 61’e yükseliyor. AB’nin en yoksul ülkesi olan Bulgaristan’daki insanların beşte biri -tahminen ayda 120 avroya denk düşen- yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Sofya’daki hükümet ve Avrupa Birliği’nin temsilcileri, protestolara rağmen, kemer sıkma önlemlerini sürdürmekte kararlı.

Geçici Başbakan Marin Raykov ve iki bakanı, geçtiğimiz hafta, durumla ilgili olarak AB temsilcileri ile görüştüler. Görüşmedeki başlıca konu AB fonlarının kullanımı ve enerji piyasasının, kesinlikle elektrik fiyatlarında daha fazla artışa yol açacak olan, bütünüyle özelleştirilmesiydi. Avrupa Komisyonu, enerji piyasasını bütünüyle özelleştirmediği çin Bulgaristan’ı daha önce eleştirmişti.

AB Komisyonu Başkanı Herman van Rompuy ile yapılan bir toplantıda, 12 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlere kadar ülkenin istikrarını sağlamak için alınması gereken ekonomik ve siyasi önlemeler tartışıldı.

Hükümet, bu amaçla, daha şimdiden patronlarla ve sendikalarla görüşmüş durumda. Bulgaristan’daki sağcı sendikalar, hükümetin kesinti programını geçtiğimiz birkaç yıl içinde sürekli desteklemişti. Sendikalar, aynı diğer Doğu Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, 1990’larda devletin elindeki şirketlerin ortadan kaldırılmasında birer araçtı.

Protestocular ülkede hüküm süren olağanüstü toplumsal eşitsizliğe karşı mücadele dürtüsüyle harekete geçerken, protestoların önderleri, kitlesel öfkeyi, kendi konumlarını iyileştirmek amacıyla hükümete baskı yapma yönünde bir kampanyaya kanalize etme peşinde koşuyorlar.

Şubat ayından bu yana yükselen protestolarla birlikte, bu siyasi akımlar toplumsal sorunu arka plana atmaya çalışıyor ve onun yerine daha fazla yurttaş katılımı ve tekellerin resmi kısıtlanmasında değişiklikler yapılması çağrısında bulunuyorlar.

Protesto hareketlerinin önderliklerine bakıldığında, onların temsil ettikleri toplumsal ve siyasal çıkarlar açığa çıkmaktadır. Hareketin önde gelen temsilcilerinden Yanko Petrov, Donço Dudev ve Angel Slavçev "Sivil Kontrol Hareketi"ni kurdular. Slavçev, 25 Mart günü Bulgaristan Ulusal Televizyon Kanalı’ndaki bir röportajda, küçük ve orta büyüklükte işletmelerin krizden özellikle etkilenmiş olduğunu ve onların sorunlarının son derece yakıcı olduğunu belirtti.

O, bunun ardından, elektrik ve gaz işkollarında daha fazla rekabet çağrısı yaptı ve soruna çözüm bulmak için, yurttaşlık hakları hareketi ile düzen partileri arasında daha sıkı işbirliği yapılması gerektiğini ileri sürdü.

Slavçev, yıllarca iktidarda olan Sosyalist Parti’den (BSP) ayrılanların kurduğu Bulgaristan Sol Partisi’nin eski üyelerinden. O, uzun süredir, Bulgar ulusunun çıkarlarını savunmak için katıldığını iddia ettiği Rus karşıtı milliyetçi bir hareketin üyesi.

Protesto hareketinin bir diğer önderi olan Donço Dudev, ırkçı ve Musevi düşmanı politikalarıyla kötü bir ün salmış olan aşırı-sağcı örgüt Ataka’nın eski üyelerinden Anton Sirakov’un önderliğinde küçük bir grup olan Nova Sila’nın eski bir üyesi. Nova Sila’nın devlet istihbarat örgütüyle ve organize suçlarla bağları olduğu söyleniyor. Diğer orta sınıf temsilciler, görevden alınmış başbakan Boyko Borisov’un partisi GERB ya da BSP ile yakından bağlantılı. Diğerleri, 12 Mayıs’tan sonra, iş dünyasından, sendikalardan ve "yurttaş hakları örgütleri"nden temsilcilerden oluşan bir "uzmanlar hükümeti" kurulması çağrısında bulunuyorlar.

Çeşitli gruplar tarafından farklı öneriler yapılırken, hepsinin ortak amacı, AB’nin ve uluslararası mali sermayenin çıkarları uğruna politikaları kararlı bir şekilde sürdürmek için, durumu istikrara kavuşturmak ve toplumsal çöküşe karşı protestoları bastırmaktır.

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır