DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği
Yazıcıya hazırla
Bulgaristanda siyasi kriz sürüyor
Markus Salzmann
5 Nisan 2013
İngilizceden çeviri (29 Mart 2013)
Bulgaristanda hükümet karşıtı gösteriler sürerken, Marin Raykovun başkanlığındaki geçici hükümet derin bir siyasi kriz içinde. Hükümet yetkilileri, durumu kontrol altına almak için, şu sıralar sendikalar ve küçük burjuva güçler ile bir ittifak oluşturmaya çalışıyorlar.
Halkın geniş kesimlerini pençesine alan öfkenin ve çaresizliğin trajik ifadelerinden biri, son haftalarda dört kişinin ölümüyle sonuçlanan intiharlardır. Ülkenin kuzeybatısındaki Sitowoda, 40 yaşında bir adam şiddetli yoksulluğu protesto etmek amacıyla kendisini yakmıştı. O, aldığı yaralardan dolayı geçen hafta sonu öldü.
19 Şubat günü, bir adam, Bulgaristanın ortasındaki Veliko Tarnavo kasabasında, bir ana caddede kendisini yaktı. Yine, işsiz bir demirci, başkent Sofyadaki başkanlık sarayının önünde kendisini yakarak intihar etti.
Bu arada, ülkenin dört bir yanındaki çok sayıda kentte protesto gösterileri sürüyor. Onlarca protestocu, yüksek elektrik fiyatlarını ve toplumsal çöküşü protesto etmek için, başkente ve ülkenin kuzeyindeki Rousse kasabasında çadır kentler kurdu. Protestocular sahil kentleri Varna ile Shoumende, gecikmelere ve sefer iptallerine yol açacak şekilde trenleri durdurdu.
Varnada, yerel elektrik sağlayıcı şirketin bürosunun önünde de protestolar gerçekleşti. Çok sayıda anayol saatlerce trafiğe kapatıldı ve göstericiler polisle çatıştı. Ülkenin ikinci büyük kenti Plovdivde de 17 Mart günü, göstericilerin büyük bir polis gücüyle karşı karşıya geldiği bir gösteri düzenlendi.
Sliven ve Kyustendilde de yüzlerce polis, yeni seçilen hükümetin daha ucuz su ve elektrik sağlamasını talep eden gösterileri engelledi.
Hem Bulgaristan hükümeti hem de Avrupa Birliği alarma geçti. Avrupa Komisyonu, kısa süre önce, ülkede yılın başından bu yana olan durumu özetleyen bir rapor yayımladı: "Ocak 2013ün sonunda patlayan ve şiddete yönelen kitlesel protestolar, bir ay sonra, 30un üzerinde kentte hala devam ediyor. Protestolar, önceki aya göre ortalama iki kat artmış olan elektrik faturaları eliyle körüklendi. Gerilimin kontrolden çıkmasının ardından, 20 Şubat 2013te, Boyko Borisov başkanlığındaki hükümet istifa etti."
Rapor, artan toplumsal huzursuzluktan, geçtiğimiz yıllarda uygulanan acımasız kemer sıkma önlemlerini sorumlu tutuyor. Bulgaristanın 2010da yüzde 4 olan bütçe açığı, 2012de yüzde 1e indirildi.
Bulgaristandaki çok sayıda hane halkının, şu sıralar, gelirinin yüzde 85ini elektriğe ve ısıtmaya ödediği tahmin ediliyor. Halkın yüzde 49u ya yoksulluk içinde ya da yoksulluk tehdidi altında yaşıyor. Bu rakam, 65 yaşın üstündekiler için yüzde 61e yükseliyor. ABnin en yoksul ülkesi olan Bulgaristandaki insanların beşte biri -tahminen ayda 120 avroya denk düşen- yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Sofyadaki hükümet ve Avrupa Birliğinin temsilcileri, protestolara rağmen, kemer sıkma önlemlerini sürdürmekte kararlı.
Geçici Başbakan Marin Raykov ve iki bakanı, geçtiğimiz hafta, durumla ilgili olarak AB temsilcileri ile görüştüler. Görüşmedeki başlıca konu AB fonlarının kullanımı ve enerji piyasasının, kesinlikle elektrik fiyatlarında daha fazla artışa yol açacak olan, bütünüyle özelleştirilmesiydi. Avrupa Komisyonu, enerji piyasasını bütünüyle özelleştirmediği çin Bulgaristanı daha önce eleştirmişti.
AB Komisyonu Başkanı Herman van Rompuy ile yapılan bir toplantıda, 12 Mayısta yapılacak olan seçimlere kadar ülkenin istikrarını sağlamak için alınması gereken ekonomik ve siyasi önlemeler tartışıldı.
Hükümet, bu amaçla, daha şimdiden patronlarla ve sendikalarla görüşmüş durumda. Bulgaristandaki sağcı sendikalar, hükümetin kesinti programını geçtiğimiz birkaç yıl içinde sürekli desteklemişti. Sendikalar, aynı diğer Doğu Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, 1990larda devletin elindeki şirketlerin ortadan kaldırılmasında birer araçtı.
Protestocular ülkede hüküm süren olağanüstü toplumsal eşitsizliğe karşı mücadele dürtüsüyle harekete geçerken, protestoların önderleri, kitlesel öfkeyi, kendi konumlarını iyileştirmek amacıyla hükümete baskı yapma yönünde bir kampanyaya kanalize etme peşinde koşuyorlar.
Şubat ayından bu yana yükselen protestolarla birlikte, bu siyasi akımlar toplumsal sorunu arka plana atmaya çalışıyor ve onun yerine daha fazla yurttaş katılımı ve tekellerin resmi kısıtlanmasında değişiklikler yapılması çağrısında bulunuyorlar.
Protesto hareketlerinin önderliklerine bakıldığında, onların temsil ettikleri toplumsal ve siyasal çıkarlar açığa çıkmaktadır. Hareketin önde gelen temsilcilerinden Yanko Petrov, Donço Dudev ve Angel Slavçev "Sivil Kontrol Hareketi"ni kurdular. Slavçev, 25 Mart günü Bulgaristan Ulusal Televizyon Kanalındaki bir röportajda, küçük ve orta büyüklükte işletmelerin krizden özellikle etkilenmiş olduğunu ve onların sorunlarının son derece yakıcı olduğunu belirtti.
O, bunun ardından, elektrik ve gaz işkollarında daha fazla rekabet çağrısı yaptı ve soruna çözüm bulmak için, yurttaşlık hakları hareketi ile düzen partileri arasında daha sıkı işbirliği yapılması gerektiğini ileri sürdü.
Slavçev, yıllarca iktidarda olan Sosyalist Partiden (BSP) ayrılanların kurduğu Bulgaristan Sol Partisinin eski üyelerinden. O, uzun süredir, Bulgar ulusunun çıkarlarını savunmak için katıldığını iddia ettiği Rus karşıtı milliyetçi bir hareketin üyesi.
Protesto hareketinin bir diğer önderi olan Donço Dudev, ırkçı ve Musevi düşmanı politikalarıyla kötü bir ün salmış olan aşırı-sağcı örgüt Atakanın eski üyelerinden Anton Sirakovun önderliğinde küçük bir grup olan Nova Silanın eski bir üyesi. Nova Silanın devlet istihbarat örgütüyle ve organize suçlarla bağları olduğu söyleniyor. Diğer orta sınıf temsilciler, görevden alınmış başbakan Boyko Borisovun partisi GERB ya da BSP ile yakından bağlantılı. Diğerleri, 12 Mayıstan sonra, iş dünyasından, sendikalardan ve "yurttaş hakları örgütleri"nden temsilcilerden oluşan bir "uzmanlar hükümeti" kurulması çağrısında bulunuyorlar.
Çeşitli gruplar tarafından farklı öneriler yapılırken, hepsinin ortak amacı, ABnin ve uluslararası mali sermayenin çıkarları uğruna politikaları kararlı bir şekilde sürdürmek için, durumu istikrara kavuşturmak ve toplumsal çöküşe karşı protestoları bastırmaktır.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|