Bugün Yeni Olanlar
Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları
Arşiv
DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım
DİĞER DİLLER
İngilizce
Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce
ANA BAŞLIKLAR
Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi
Bush, Türkiyeye Irakta PKKya saldırması için yeşil ışık yaktı Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar
Asyada tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı
Mehring Bookstan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri
Livio Maitan (1923-2004): eleştirel bir değerlendirme
|
|
DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Diğer bölgeler
Yazıcıya hazırla
AB ve ABD Maliye askeri müdahaleye hazırlanıyor
Ernst Wolff
16 Kasım 2012
İngilizceden çeviri (26 Ekim 2012)
Bir hafta önce, Avrupa basını, bu yılki Nobel Barış Ödülünü aldığı için Avrupa Birliğini (AB) göklere çıkartıyordu. Aynı anda, üst düzey Avrupalı diplomatlar Afrikada bir diğer emperyalist müdahaleye hazırlık yapıyordu. 30 gün içinde bir "Mali özel görev" konsepti sunma sorumluluğu, önde gelen AB diplomatı Catherine Ashtona verildi.
AB diplomatları tarafından yapılan açıklamalara göre, böyle bir özel görev, 150 Avrupalı askeri uzmanın dört ile sekiz aylık bir süre boyunca Malili ve Afrikalı birlikleri eğitmek üzere konuşlandırılmasını içeriyor. Bu tür bir operasyon için örnek model, Ugandada 2010 yılından bu yana Somalili askerleri eğiten Avrupalı Eğitim Heyetidir (EUTM). Askeri müdahalenin biçimine ilişkin nihai karar 19 Kasımda alınacak.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 12 Ekimde, Maliye yönelik bir uluslararası askeri özel görevi onayladı ve BM Genel Sekreteri Ban Ki Moonu, Batı Afrika Ekonomik Birliği (ECOWAS) ve Afrika Birliği (AU) ile birlikte, personel, maliyet ve operasyon türleri üzerine ayrıntılı bir plan hazırlamakla görevlendirdi. Plan Kasım ayının sonuna kadar tamamlanacak.
Bir müdahalenin gerçek önderliği BM ya da AB değil; eski sömürgeci güç Fransa. Paris hükümeti, askeri eyleme yeşil ışık yakan BM Güvenlik Konseyi kararının taslağını yazdı ve Afrika hükümetlerini böylesi bir operasyona birlik sağlamaya ikna etmek için yoğun bir diplomatik faaliyet sürdürdü. Fransız generalleri, aynı zamanda asker sevkiyatı için planlar üzerinde çalışıyorlar. Onlar, operasyonun, Malide Mart 2013 sonlarında başlayan muson mevsiminden önce gerçekleşmesi için baskı yapıyorlar.
Fransa, haberlere göre bu tür bir müdahaleye uzaktan kumandalı uçaklar sağlamaya hazır olan ABDnin tam desteğine sahip. Alman hükümeti de müdahaleye katılma konusunda anlaşmış durumda. Almanya Başbakanı Angela Merkel, [22 Ekim] Pazartesi günü, Alman askerlerine, Berlinin "Malide bir eğitim ve destek görevine" katılmaya ilkesel olarak hazır olduğunu söyledi.
Önde gelen ABD ve Fransız askeri yetkilileri ile diplomatları [Sahranın güneyindeki] "Sahel bölgesindeki güvenlik konularını" tartışmak üzere bu hafta Pariste toplandı. Fransız Savunma Bakanlığının bir sözcüsü, görüşmeler sonrasında yaptığı açıklamada, Fransanın, aynı Somali sahillerindeki korsanlıkla mücadeleyi amaçlayan Atlanta Operasyonunda olduğu gibi, ABnin lojistik planlamaya ve askeri bir müdahalenin hazırlanmasına aktif katılımını sağlamaya çalıştığını belirtti.
Askeri müdahalenin hedeflerini ve amaçlarını Fransa, ABD ve AB planlıyor olsa da, onların planları Afrika ülkelerinden birliklerin kullanımını gerektirmektedir. Şimdiki planlara göre, ECOWAS, bu tür bir sevkiyata 3000 kadar asker sağlayacak. AB ve ABD eğitim, finansman, silah ve askeri planlama temin edecek. AB diplomatlarının geçen haftaki sözleriyle, bu çözüm operasyona "Afrikalı bir görünüm" kazandıracak. Avrupalı güçlere gelince, onlar için, can kayıplarının ve yaralanmaların Afrikalı askerle sınırlı kalması avantajı söz konusu.
Savaş hazırlıklarının resmi bahanesi, Malinin kuzeyinde iktidarın İslamcılar tarafından ele geçirilmiş olması. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Fransız meslektaşıyla yaptığı toplantının ardından, "Kuzey Mali bütünüyle düşer ve bir başka Somali; hukuksuz, devletsiz bir bölge söz konusu olursa, teröristler sığınacak bir liman sahibi olurlar" demişti.
İslamcı güçlerin, geçtiğimiz aylarda, Malinin kuzeyinde -Fransa büyüklüğünde bir bölgede- iktidarı ele geçirmesi, Libya savaşının doğrudan bir sonucudur. Libya, Kaddafi yönetimi altındayken, yoksul Malinin en önemli yatırımcısıydı. Kaddafi, aynı zamanda, merkezi yönetim ile ülkenin kurak kuzeyinin bağımsızlığı için savaşan Tuaregler arasındaki çatışmada arabuluculuk yapıyordu. Burada yaşayan çok sayıda insan Libyada çalışabiliyordu.
Libyadaki rejimin devrilmesinden sonra, Tuaregler ülkeye akın ettiler. Onların çoğu ağır silahlarla donanmıştı. Onlara, Libyada Kaddafiye karşı NATO saldırısını desteklemiş olan İslamcılar eşlik etti. Uzun süredir Malinin devlet başkanı olan Amadou Toumani Touré, bunun ardından denetimini yitirdi ve Mart ayı sonunda gerçekleşen bir darbeyle görevden alındı. Darbenin önderi ABD eğitimi almış ve ABD istihbarat servisleriyle yakın bağları olan Yüzbaşı Amadou Sanogo idi.
Darbenin arka planında bir dizi toplumsal sorun ve hoşnutsuzluk vardı. Askerler, uygun silahlarla donanmamış şekilde Tuareglere karşı savaşmak üzere gönderilmişti. Ülke, aynı zamanda, tarıma uygun büyük arazileri ve pamuk işletmelerini yabancı şirketlere satmış olan yerel burjuvazinin kötü yönetimi ve yolsuzluklarından yıllardır rahatsızdı. Bu köylüler ve gençlik içinde önemli bir muhalefeti canlandırdı.
Darbeyi izleyen siyasi kaos içinde, Libyadan dönmüş olan Tuareg asileri, kuzey bölgesinin büyük kesimini kendi denetimleri altına almak için yerel İslamcılara katıldılar. Ardından, Ansar Dine, Mujajo ve El Kaidenin Kuzey Afrika kolu (Aqmi) ile bağlantılı olan ve Kuveyt tarafından finanse edilen küçük gruplardan İslamcılar Tuareg asilerini önemli kentlerin çoğundan kovdular ve bölge üzerinde tartışmasız egemenlik kurdular.
Medyada yer alan haberlere göre, yüzlerce cihatçı, BM Güvenlik Konseyinin savaşa girme kararının ardından, Kuzey Malideki Timbuktu ve Gao kentlerinde bir araya geldi. Sudandan ve Fasın hak iddia ettiği Batı Sahradan gelmiş olan radikal İslamcı savaşçılar, Malinin kuzeyini Malili ve uluslararası güçler tarafından planlanan bir saldırıya karşı savunmayı amaçlıyorlar. Aynı zamanda, Cezayirden, Mısırdan, Pakistandan ve Yemenden gelen İslamcı güçler de Malinin kuzeyinde buluşuyor; son zamanlarda, Malinin başkenti Bamakoda, bu anlaşmazlığa yönelik yabancı bir müdahaleye karşı gösteriler düzenleniyor.
Kimi askeri uzmanlar, Maliye müdahalenin, emperyalist güçler tarafından on yıldan uzun süre önce Afganistanda başlatılan savaşta olduğu gibi, uzun süreli bir savaşa dönüşebileceği uyarısı yapıyorlar. Alman ordusunun önceki genel müfettişi Harald Kujat, Leipziger Volkszeitunga, Malide silahsız askerlerin eğitilebileceğine inanmanın aldatıcı olduğunu söyledi: "Bir silahlı çatışmaya dönüşme riski oldukça büyük."
Sivil halkın yaşadığı devasa acıyı (300 bin insan evlerini terk etti, yarım milyon insanın yaşamı açlık ve susuzluk tehdidi altında, yarım milyondan fazla çocuk yetersiz besleniyor) görmeyen emperyalist güçler, Maliye, etkileri ülkenin sınırlarının çok ötesine taşacak bir askeri müdahaleye hazırlanıyorlar.
BMnin ve ABnin tavrı, farklı çıkarlar karmaşasıyla belirlenmektedir. Bütün batılı devletler Kuzey Malinin radikal İslamcılar tarafından ele geçirilmesinin diğer bölgelerdeki isyanlar için bir işaret oluşturabileceğinden korkuyorlar. Emperyalist devletler, bunu önlemek için, Batı yönelimli bir kukla yönetim kurmaya çalışıyorlar.
Fransa, Fildişi Sahilindeki askeri müdahalesinin ardından, Batı Afrikadaki etkisini yaymayı amaçlıyor. Son darbenin arkasında yatan güç olduğuna inanılan ABD, Batı Afrikayı kendi jeo-stratejik üssü olarak kurma ve bu yolla Çinin bölgedeki etkisini geri püskürtme peşinde. Almanya, kendi adına, askeri konularda önemli bir oyuncu olarak kendi gücünü uygulamaya çalışıyor ve Fransa ile ABDnin bölgedeki kendi gündemlerini dayatmasına izin vermeye hazır değil.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|