Bugün Yeni Olanlar
Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları
Arşiv
DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım
DİĞER DİLLER
İngilizce
Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce
ANA BAŞLIKLAR
Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi
Bush, Türkiyeye Irakta PKKya saldırması için yeşil ışık yaktı Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar
Asyada tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı
Mehring Bookstan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri
Livio Maitan (1923-2004): eleştirel bir değerlendirme
|
|
DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler
Yazıcıya hazırla
Çinin ekonomik büyüme hızı son üç yıldaki en alt seviyede
John Chan
6 Kasım 2012
İngilizceden çeviri (19 Ekim 2012)
Dün açıklanan resmi rakamlara göre, Çin ekonomisi, 2012nin üçüncü çeyreğinde, yıllık olarak, yalnızca yüzde 7,4 büyüdü. Çin ekonomisinin ikinci çeyrekteki büyümesi 7,6, ilk çeyrekteki büyümesi ise yüzde 8,1 olmuştu.
Bu sonuçlar, ülkenin geçtiğimiz otuz yıl boyunca sergilediği yaklaşık yüzde 10luk ortalama yıllık büyüme oranının oldukça altında. Bu, Çinin, dünya ekonomisini pençesine alan çöküşten muaf olmadığı gerçeğinin altını çizmektedir.
Elektrik tüketimine ilişkin istatistikler, gerçek büyüme oranının resmi rakamların gösterdiğinden çok daha düşük olabileceğini akla getiriyor. Çin Ulusal Enerji Kurumu, en son raporunda, Eylül ayı elektrik kullanımının yıllık olarak yalnızca yüzde 2,9 arttığını belirtiyor ki bu iki yıl içindeki en küçük artış. Geçen yılki ortalama artış oranı 11,7 idi. Bu keskin düşüş, enerji tüketiminin yüzde 70ini gerçekleştiren sanayi üretimindeki yavaşlamanın bir göstergesi.
Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetimi, 2012 yılı için belirlenmiş olan yüzde 7,5lik hedefin altına düşen büyümeye rağmen, ekonomik duruma ilişkin iyimser bir tablo sundu. Başbakan Wen Jiabao, [17 Ekim] Çarşamba günkü bir toplantıda resmi olarak şunları belirtti: "Ekonomi, üçüncü çeyrekte oldukça iyi. Şimdi, güvenle, Çin ekonomisindeki büyümenin aslında istikrarlı olduğunu söyleyebiliriz."
Şimdiki Başkan Hu Jintao önderliği, 8 Kasımda başlayacak olan ÇKP kongresinde iktidarı Başkan yardımcısı Xi Jinpingin başkanlığındaki yeni bir gruba devredeceği için, önde gelen hükümet üyeleri, umutsuzca, olumlu görünümü korumaya çalışıyorlar. Önderliğin devri, keskin hizip çatışmalarıyla ve yolsuzluk skandallarıyla şimdiden endişe yaratıyor.
Çindeki ve uluslararası egemen seçkinler içindeki asıl korku, büyümedeki yavaşlamanın işsizliğin artmasına yol açacak, Çinin milyonlarca insandan oluşan büyük ölçüde yoğunlaşmış işçi sınıfı içinde hoşnutsuzluğu yeniden canlandıracak ve patlayıcı mücadeleleri tetikleyecek olması.
Financial Times, "çoğu uzman ve hükümet yetkilisi, yanlış bir şekilde, Çin ekonomisinin bu yılın ikinci ya da üçüncü çeyreğinde canlanmaya başlayacağını öngördü" itirafında bulundu. Capital Economicsin baş ekonomisti Mark Williams, gazeteye, "Bu, çoğu insanın 2012 yılı başında öngördüğünden çok daha kötü" dedi. Ona göre, tek avuntu, bunun "Çinin siyaset yapıcıları açısından çok önemli olan sert bir iniş olmaması. Daha yavaş büyüme önemli iş kayıplarına yol açacak gibi görünmüyor" olması.
Kapsamlı iş kayıplarının önlenmiş olduğu sonucuna varmak için fazlasıyla erken. Kemer sıkma önlemlerinden ve işsizlikten dolayı ABDde ve Avrupada milyonlarca işçinin yaşam standartlarında yaşanan gerilemeyle birlikte, daha az Çin yapımı tüketim malı satın alınıyor. Aynı zamanda, ulus ötesi şirketler, daralan piyasalarda rakiplerinin altını oymak ve Çindekinden bile daha düşük ücretleri sağlama almak için, kendi küresel tedarik zincirlerini yeniden yapılandırıyorlar.
2008-2009 mali krizi sırasında Çinli fabrikaların Batılı müşterilerinin çoğu kredi daralmasına maruz kalmış ve faturalarını ödeyemez duruma düşmüştü. Bunun sonucunda, nakit akışından mahrum kalan Çinli girişimciler de iflas etti ve 23 milyon iş ortadan kalktı. Devlet Döviz Dairesinden açıklanan geçen ayın istatistikleri, bir diğer kredi durdurmasının işaretlerini gösteriyor. Çine dönen ihracat gelirlerinin toplam ihracatın değerine oranı, ikinci çeyrekte yüzde 85e düşmüş. Bu, birinci çeyrekteki yaklaşık yüzde 100den keskin bir düşüştür ve 2008den sonraki mali erime düzeyine yakındır. Bu, Çinli tedarikçilerin ve ihracatçıların özellikle Avrupadaki müşterilerine kredi sağlamasının; böylece, Çinin Avrupadaki ülke borçları krizine ve oradaki daha ileri mali altüst oluşlara maruz kalmasının belirtisidir.
Britanyada yayımlanan Guardian gazetesi, geçen ay, Çinin ihracat sanayisinin kırılganlığının çarpıcı bir örneğini sundu. Doğudaki Zhejiang eyaletinin "Çorap Kenti" Datang dünyadaki çorapların yaklaşık üçte birini üretmektedir. Bu, komşu "Hırka Kenti" ve "Kıravat Kenti" gibi, tek bir tüketim malında uzmanlaşan üretim kümesidir. Datangdaki en büyük işletmelerden biri olan ve yılda 60 milyon çift çorap üreten Anli Çorap Grubu Mayıs ayında çöktü.
Devlet Enformasyon Merkezi ekonomisti Fan Jianping, bu çöküşü "Datangın Lehman Brothersı" olarak adlandırdı. Bu yıl içinde, özellikle de ihracatın azalmaya başladığı Mayıs ayından beri, 73 "Çorap Kent" şirketi iflas etti. Çok sayıda çorap üreticisi de, o zamandan beri genişleyen riskli gayrimenkul girişimlerinde spekülasyon yapıyor.
Mali krizden önce bile küçük kâr marjlarıyla çalışan sanayi kapitalistleri daha yüksek gelirler peşinde koştukları için, Pekinin ucuz banka kredilerinin eşlik ettiği yoğun teşvik paketleri, 2008in sonlarından bu yana, büyük ölçüde mülk spekülasyonlarına akıtılıyor. Altyapıya ve gayrimenkule yönelik bu hükümet odaklı yatırım patlaması hep sürdürülemez olmuştu. Emlak fiyatlarının artmaya devam edeceği varsayımıyla ertelenmiş geri ödemeleriyle yerel yönetimler ve onlarla bağlantılı kamu iktisadi kuruluşları, Çinin her yerinde, devasa borçlar biriktirmiş durumda.
Bu yılın başından beri, en son olarak çelik sanayisinde, konut ve inşaat sektörlerindeki durumu tersine çevirmekten söz ediliyor. Kamu işletmesi Baosteel (ülkedeki en büyük çelik üreticisi) birkaç hafta önce Şanghaydaki bir yüksek fırınını kapattı. Çin bu yıl 710-720 milyon ton çelik üretmeyi planlıyor ama çelik üretiminin 2015e kadar 705 milyon tona düşeceği öngörülüyor. Çelik üretimindeki kapasite fazlası, Avustralya ve Brezilya gibi ülkelerin ekonomilerini ciddi biçimde etkileyerek, meta fiyatlarının, özellikle de demir cevherinin fiyatının küresel ölçekte düşmesine yol açtı.
Çinin ekonomik istikrarsızlığının bir diğer belirtisi, giderek artan miktarda fonun ülke dışına kaçmasıdır. Wall Street Journalda [15 Ekim] Pazar günü yayımlanan bir veriye göre, Çinin gayrisafi yurt içi hasılasının neredeyse yüzde 3üne denk olan 225 milyar Dolar ülke dışına çıkmış. Bu, küresel mali kriz sırasında, Mart 2008 ile Mart 2009 arasında ülke dışına çıkmış olan 100 milyar Doların iki katından fazladır.
Son sermaye kaçışı, böylesi transferler üzerindeki resmi sınırlamalara rağmen paralarını yurt dışına çıkarmak için acele eden büyük servet sahibi kesimlere sahip Çinli şirket seçkinleri içinde bir panik havasına işaret etmektedir.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|