World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği

Yazıcıya hazırla

Yunanistan’daki SYRİZA’nın önderi Tsipras Avrupa turunda bankalara geri ödeme yapılacağını taahhüt etti

Alex Lantier
29 Mayıs 2012
İngilizce’den çeviri (22 Mayıs 2012)

Yunanistan’ın Radikal Solun Koalisyonunun (SYRİZA) önderi Alexis Tsipras, bugün Berlin’e yolculuk etmeden önce, Sol Cephe’nin resmi yetkilileriyle buluşmak için dün Paris’i ziyaret etti. Berlin’de, Tsipras’ın programında Sol Partinin önderleri Gregor Gysi ve Klaus Ernst ile görüşme var.

Tsipras, Paris’te, Stalinist Fransız Komünist Partisi’nin (PCF) şefi Pierre Laurent ve Sol Cephe’nin bu bahardaki başkanlık seçimlerindeki adayı Jean-Luc Mélenchon ile görüştü. Tsipras, Laurent ve Mélenchon ile birlikte düzenlediği basın toplantısına ek olarak, Ulusal Meclis binasının önünde toplanan 300 dolayında Sol Cephe üyesine bir konuşma yaptı.

SYRİZA, Avrupa Birliği tarafından 2009’dan bu yana Yunanistan’a dayatılan kemer sıkma önlemlerine karşı çıkması sayesinde, bu ülkede önümüzdeki ay yapılacak seçimlere ilişkin kamuoyu yoklamalarında önde gidiyor. Pazar günü Kathimerini gazetesinde yayımlanan bir anket, SYRİZA’nın 17 Haziran seçimlerinden sonra çoğunluğu kazanacağını ve muhtemelen bir hükümet kuracağını gösteriyor. Bu seçim kararı, Yunanistan’daki partilerin 6 Mayıs’taki seçimler sonrasında bir koalisyon hükümeti oluşturmayı başaramaması üzerine alınmıştı. SYRİZA, yüzde 28 olduğu tahmin edilen oy oranıyla, hem Yunanistan’ın yüzde 24 oranında oya sahip başlıca sağcı partisi Yeni Demokrasi’nin hem de sosyal demokrat PASOK partisinin önünde.

Tsipras’ın Avrupa turunun amacı, kurtarmalara karşı çıkmasına karşın, SYRİZA’nın seçimleri kazanması ve bir hükümet kurması durumunda kendisinin güvenilir bir kişi olacağı konusunda bankalara ve başlıca emperyalist devletlere güvence vermektir. Tsipras, Pazar günü Reuters ile yaptığı ve Guardian ile Fransa’nın iş çevrelerinin gazetesi Les Echos’ta alıntıları yayımlanan uzun bir röportajda, AB’yi desteklediğini ve hem bankalara geri ödeme yapmaya hem de PASOK’un başlatmış olduğu "reformları" sürdürmeye niyetli olduğunu vurguladı.

Tsipras, Reuters’e, yurt dışı gezisinin nedenini, "biz, Fransa ve Almanya gibi önemli Avrupa Birliği üyesi ülkelerin hükümetlerinin bizim neyin savunucusu olduğumuzu görmesini istiyoruz" diyerek açıkladı ve ekledi: "Biz kesinlikle Avrupa karşıtı bir güç değiliz."

Avrupalı vergi mükelleflerinin fonlarının, Yunanistan’ın milyarlarca Avroluk iki banka kurtarmasında "çarçur edildiğini" belirten Tsipras, kendisinin bankalara geri ödemelerin yapılması için daha iyi koşullar yaratma arayışı içinde olduğunu açıkladı.

Tsipras, "uzun vadeli reformlarımıza zemin yaratmak için, Avrupa’nın dayanışmasından yararlanmak ve finansman sağlamasından yararlanmak istiyoruz. Ama bizim, iki-üç yıl içinde bu girdaptan kurtulacağımızı, büyüyeceğimizi ve onların bize verdikleri parayı geri ödeyebilecek durumda olacağımızı bilmeye ihtiyacımız var. [Mevcut koşullar üzerinden kurtarmalarla] devam edersek, onları ödeyebilmemiz mümkün değil."

Tsipras, Reuters ile söyleşisinde, Obama yönetiminin ekonomik politikalarını tartışırken, onları, "ekonomik durgunluğu Avrupa’dan daha az şiddetli" hale getirdiği için övdü. O, Obama’nın ve yeni seçilen Fransız Devlet Başkanı François Hollande’ın, bu hafta sonu Camp David’de toplanan G8 zirvesindeki toplantılarında Yunanistan konusunda görünürde aynı fikirde olduklarını gördüğünü belirtti.

Tsipras, burada, Avrupa’nın Obama yönetiminin ekonomik krize yanıt olarak benimsediği politikaları kabul etmesi gerektiği biçiminde, defalarca öne sürmüş olduğu konuma dönmüştür. O, 18 Mayıs’ta New York Times’daki bir röportajında, G8’e ilişkin mesajını, "biz [Almanya Başbakanı Angela] Merkel’e, borç krizinin kemer sıkma önlemleriyle değil ama genişlemeci bir yaklaşımla ele alındığı ABD örneğini izlemesi gerektiği konusunda baskı yapmalıyız."

New York Times, şu yorumu yaptı: "Bay Tsipras’ın düşünceleri Camp David’deki G8 zirvesinde bir araya gelen önderlerin bazılarınınkilerden çok farklı değil."

Tsipras, Obama’yı ve yeni Fransız hükümetini açıkça müttefik olarak değerlendirmektedir. O, Reuters’e şunları söyledi: "Hollande-Obama görüşmesindeki başlıca konu Yunanistan’a ilişkin olarak ne yapılacağıydı. Düne [yani G8 resmi bildirisini yayımlayana]kadar, Yunanistan’a ne olacağına ilişkin olarak şu düşünülüyordu: Halk ve işçiler ezilecek, işçi hakları ortadan kaldırılacak… Uzun bir süreden sonra ilk kez, bu görüşmenin halkın yararına ve bankalarla sermayenin aleyhine olduğu koşullara sahibiz."

Tsipras’ın son süslü sözleri, SYRİZA’nın politikalarının köklü samimiyetsizliğinin altını çizmektedir. O, seçmenler karşısında kemer sıkma önlemlerine karşı olduğu ve "halkı" savunduğunu iddia ederken, emperyalist hükümetleri ve SYRİZA’nın Avrupa’daki dost parlamenterleri hedefleyen röportajlarda ağız değiştirmektedir. SYRİZA, Yunanistan’da bir işçi sınıfı hoşnutsuzluğunun patlamasını önlerken, orada, yalnızca küresel mali sermayeye olan "borçların tam olarak ödenmesi" için işçi sınıfının boyunduruk altına alınmasının koşullarını yeniden görüşmeyi amaçlamaktadır.

SYRİZA, kendi adına, çıkarlarının uluslararası düzeyde o kapitalist hükümetlere bağlı olduğunun bütünüyle farkındadır ve işçi sınıfı içinde yükselen toplumsal muhalefetten korkmaktadır. Tsipras’ın New York Times’a söylediği gibi, AB’nin SYRİZA’nın bir zaferine misilleme olarak Yunanistan’ı Avro bölgesinden çıkartma yönündeki bir kararı, "hepimizin üzerinde oturduğu dalı kesmek" olacaktır.

SYRİZA’nın programının işçi sınıfı karşıtı karakterini, hiçbir şey Tsipras’ın Obama’nın politikalarına verdiği destek kadar açık şekilde sergileyemez. Bankalar Washington’dan kamu fonlarının yüz milyarlarca kesimini elde ederken ve ABD Merkez Bankası tarafından 7,7 trilyon Dolar basılırken, Obama, işçilere yönelik sert bir saldırı sürdürmektedir. Milyonlarca işçi işlerini yitirdi, toplumsal koşullar parçalanıyor, eğitim maliyetleri hızla artıyor ve işçiler -otomotiv sektöründe yeni işe alınanların ücretlerinde yüzde 50’ye varan ücret kesintisinde özetlenen- büyük ücret kesintileriyle karşı karşıya.

Bu, Dünya Sosyalist Web Sayfası’nın (WSWS) SYRİZA’ya ve onun, Fransız Sol Cephesi ile Alman Sol Parti’nin de dahil olduğu uluslararası düzeydeki fikirdaşlarına tutarlı şekilde karşı çıkışının doğruluğunu kanıtlamaktadır.

WSWS, Yunanistan’a ve kapitalizmin küresel krizine ilişkin yaklaşımında, SYRİZA’yı şöyle betimlemişti: "Yunan burjuvazisinin ekonomik çöküşü önlemek için daha uzun süreye yayılmış bir borç geri ödemesi ve yaygın muhalefeti yatıştırmak için bütçe açığını azaltma koşullarında yüzeysel değişiklikler yapmak isteyen bir kesimi adına konuşan bir parti. SYRİZA, kendisini kemer sıkma politikalarının karşıtı gibi gösterirken, kesin olarak Avrupa Birliği’ni ve Avroyu desteklemektedir ama bu mümkün değildir. Kemer sıkma ve işçi sınıfına yönelik her zamankinden yoğun saldırılar bankerlerin AB’sinin ve onun savunduğu kapitalist düzenin tamamlayıcı bir gerekliliğidir."

SYRİZA kapitalizme karşı sosyalist bir muhalefeti değil ama iktidara gelme olasılığına hazırlanan refah içindeki bir parlamenterler ve kariyeristler tabakasını temsil etmektedir. Bu, belirtmek gerekir ki, sözkonusu toplumsal cinsle oldukça fazla deneyim sahibi olan Avrupa medyası tarafından çok iyi anlaşılmaktadır.

Tsipras’ın yardımcılarını "Louis Vuitton çantaları ve son moda güneş gözlükleri" nedeniyle öven Guardian, Tsipras’ın Reuters’teki röportajına ilişkin değerlendirmesini, sevinçli bir şekilde, onun "iktidara hazır ve söylemini yumuşatmış gibi göründüğünü" belirterek tamamladı. Avrupa küçük burjuva "sol"unun kişilik özellikleri açısından, bu değerlendirmeye ekleyecek pek bir şey bulunmuyor.

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır