Bugün Yeni Olanlar
Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları
Arşiv
DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım
DİĞER DİLLER
İngilizce
Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce
ANA BAŞLIKLAR
Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi
Bush, Türkiyeye Irakta PKKya saldırması için yeşil ışık yaktı Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar
Asyada tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı
Mehring Bookstan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri
Livio Maitan (1923-2004): eleştirel bir değerlendirme
|
|
DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Avrupa Birliği
Yazıcıya hazırla
Avrupalı araç üreticisi Iveco beş tesisini kapatıyor
Ernst Wolff
16 Temmuz 2012
İngilizceden çeviri (5 Temmuz 2012)
Ticari araç üreticisi Iveco, üçü Almanya'da olmak üzere Avrupa'daki beş tesisini yıl sonunda kapatacağını açıkladı. Kapatmadan etkilenecek olan Almanya'daki Weis, Ulm ve Görlitz ile Fransa'daki Chambery ve Avusturya'daki Graz'daki tesislerde toplam 1075 işçi işini kaybedecek.
Şirket yöneticisi Alfredo Altavilla tarafından Turin'de yapılan açıklama sürpriz olmadı. O, Mayıs ayı başında, Ulm'deki Iveco kamyon üretiminin sonlandığını duyurmuştu. Yönetimin bu adımı düşen satışlara ve Avrupa'daki genel ekonomik yavaşlamaya dikkat çekerek attığı Ulm'daki fabrika, üç yıldan fazla süredir kısa süreli çalışıyordu.
Aslında, eleştirel bir bakış, Iveco'nun ana şirketi Fiat Sanayi'nin (İtalyan otomobil üreticisi Fiat'ın ticari araç bölümü) bu aldatıcı görünümün arkasında büyük kârlar elde ettiğini gösteriyor. Şirket, 2012 yılının ilk çeyreğinde -önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 90'lık bir artışla- 207 milyon Avroluk kâr kaydetti. Şirket bu yıl için 25 milyar Avro ciro ve 900 milyon Avro civarında kâr öngörüyor.
Bugünlerde, Fiat Sanayi, önümüzdeki üç yılda İspanya'da bir buçuk milyar avro yatırım yapmayı ve 1100 işçi istihdam etmeyi planlıyor. İspanyol hükümeti, AB ile uyumlu olarak, anlaşmayı daha çekici hale getirmek için, Fiat'a vergi indirimleri ve diğer teşvikler sağlamayı kabul etti.
İşten çıkarmalar, İspanyol işçilerini son derece kötü koşullarda istihdam etmek için Almanya'daki işçilerin mevcut sözleşmelerinin feshedilmesini içeriyor. Şirket yalnızca AB fonlarından değil, aynı zamanda ülkenin son iki yıl içindeki emlak ve bankacılık krizinin ardından İspanyol işçilerine yönelen kapsamlı saldırılardan da faydalanmaktadır.
İspanya'da, yüzde 24,6'ya varan işsizlik oranı, şirket yönetiminin, İspanya'da yeni işe alınanlara son derece düşük ücret düzeylerini dayatmasına olanak sağlamaktadır. Özellikle geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren yasa, bir şirketin kârının dokuz ay boyunca düşmesi durumunda ücretlerde kesinti yapılmasını garanti etmektedir. Iveco'nun üretimini İspanya'ya kaydırma kararında, kuşkusuz, bu önlem etkili oldu. Böylelikle, AB tarafından İspanya, Portekiz, İrlanda, İtalya ve Yunanistan'da şart koşulan sosyal kesintiler, ücretlerin ve çalışma koşullarının Avrupa çapında geriletilmesi için kullanılmaktadır. Sadece Ulm'de, 450'si 55 yaşının üzerinde, yüz kadarı engelli ve bir o kadarı da stajyer konumunda olan 670 işçi işini kaybedecek.
Şirket, mevcut tesislerde sömürüyü arttırmak için, son yıllarda fabrikayı taşıma tehdidini kullandı. Şirket yönetimi, bu konuda sendika ile yakın işbirliği içinde çalıştı. 2006 yılında IG Metall ve onun işyeri konseyi, [işçilerin] işlerini korumanın tek yolunun bu olduğunu savunarak, Almanya'daki üç tesiste beş saatlik ücretsiz fazla mesai uygulamıştı.
Son açıklamaların ardından sendika bir kez daha şirket yönetiminin yanında yer aldı. Sendika liderleri, işyerlerini savunmak için herhangi bir eylem örgütlenmesini reddetmekle kalmadılar, herhangi bir grev eylemine de aktif bir şekilde karşı çıktılar. İşyeri konseyi başkanı Wilfried Schmid, Ulm ve Weisweil işçilerinin mücadele etmek istediklerini açıkladı; “ama grevlerle değil; sonuçta, biz çalışmak istiyoruz” dedi.
Ulm'deki IG Metall başkanı Michael Braun da şirketin ücretleri ve çalışma koşullarını en aşağıya çekme yarışında, bir fabrikayı ve ulusu bir diğerine düşüren mantığını desteklemektedir. Braun, ağır kamyon üretimini Tuna Vadisi'nden Madrid'e kaydırmanın hiçbir mantıklı yanı olmadığını söyledi; çünkü “İspanyollar kendi belirsiz ekonomik durumlarından dolayı bu kamyonları satın alamazlar”.
Aynı argümanı, Alman Sol Parti de onaylamaktadır. Sol Parti'nin parlamento lideri Gregor Gysi aynı ulusalcı kartı oynadı. Gysi, geçen hafta, “İspanya parasız kaldığını söylüyor; ardından da burada 670 işi ve 100 staj yerini ortadan kaldırmak için 500 milyon Avro veriyor” dedi. Sendikaların ve Sol Parti'nin bu ulusalcı politikası, şirket yönetiminin çıkarlarına hizmet etmek için biçilmiş bir kumaştır. Bu, onların, farklı ülkelerin işçilerini birbirlerine düşürmede ve ücretleri Avrupa genelinde en alta çekmede kullanabildikleri bir mekanizmadır. Yunanistan'da ve İspanya'da şimdiden gerçekleştirilen türde saldırılar, bu temelde, AB genelinde uygulanmaktadır.
Iveco'daki kitlesel işten çıkarmalar, işçilere yönelik Avrupa çapındaki saldırının bir parçasıdır ve yalnızca tüm ülkelerdeki işçilerin AB'ye ve onun kemer sıkma önlemlerine karşı ortak mücadelesiyle önlenebilir.
Iveco'daki işleri savunmak, bu mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Eğer şirket, planlarını uygulamada başarılı olursa, diğer şirketler onu takip edecek ve sendikaların desteğiyle Avrupalı [işçilerin] ücretlerine ve işlerine yönelik saldırıyı yoğunlaştıracaklardır.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|