World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Tarih

Yazıcıya hazırla

Fransa: Pierre Lambert’in cenazesi OCI’nın süregelen oportünizminin altını çiziyor

Muhabirimiz bildiriyor
27 Şubat 2008
İngilizce’den çeviri (31 Ocak 2008)

Fransa’daki Organisation Communiste Internationaliste’in (Enternasyonalist Komünist Örgüt-OCI) ve bugünkü Parti des Travailleurs’ün (İşçi Partisi-PT) uzun yıllar boyunca önderliğini yapmış olan Pierre Lambert, 25 Ocak’ta, Paris’teki ünlü Père Lachaise mezarlığında toprağa verildi.

Cenaze alayına mezarlığın kapılarından krematoryuma kadar iki bin civarında insan eşlik etti. Ellerinde orak çekiçli dört kızıl bayrak taşıyan bir grup genç cenaze alayının başını çekti. Lambert’in tabutunun üstü, cenaze arabasından alındığı sırada aynı bayrakla örtüldü.

PT’nin ve onun uluslararası planda bağdaşığı örgütlerin temsilcilerinin yanı sıra, Force Ouvrière (İşçilerin Gücü—FO) sendika federasyonundan kalabalık bir delegasyon da, tıpkı Sosyalist Parti’nin bazı önde gelen isimleri gibi törene katılanlar arasında yer alıyorlardı.

Hatta, FO’nun -Fransa’nın üçüncü en büyük sendika federasyonu- yönetiminin tamamına yakını cenazeye gelmişti. FO delegasyonunun başında, hem sendikanın genel sekreter vekili Jean-Claude Mailly hem de iki selefi, André Bergeron (1963-1989) ve Marc Blondel (1989-2004) yer alıyorlardı.

FO yönetiminin Lambert’in cenazesine geniş katılımı, Lambert’in örgütünün, ara sıra sergilediği Trotskizme sahte bağlılık gösterilerine karşın, bu tutucu sendikal aygıt içinde önemli bir rol oynadığını ve oynamaya devam ettiğini teyit ediyor.

FO, 1947 yılında Stalinistlerin egemenliği altındaki Confédération Générale du Travail’dan [Genel Emek Konfederasyonu] (CGT) sağ yönelimli bir kopuş olarak ortaya çıktı. FO, her zaman ulusal-reformist bir çizgi izledi ve son yıllarda Fransa’yı sarsan kitlesel grev hareketlerini boğmada, CGT ve diğer sendika federasyonlarıyla birlikte önemli bir rol oynadı.

1950’de CGT’den çıkarılan Lambert, 1950’li yıllar boyunca FO’nun kadrosunda tam zamanlı olarak çalıştı. Lambert’in başında yer aldığı OCI’nın Trotskist hareketten -Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nden- 1971 yılında kopmasının ardından, örgüt François Mittereand’ın yönetimindeki Sosyalist Parti’nin önemli bir siyasi koltuk değneği haline geldi. Aynı dönemde OCI üyesi Lionel Jospin gizlice Mitterand’ın partisine katıldı. Sonuçta Mitterand’ın en güvenilir danışmanlarından biri ve en sonunda da Fransa’nın başbakanı oldu.

OCI, aynı zamanda, FO içindeki etkisini arttırmayı da başardı ve örgütün önde gelen üyeleri bu aygıtın içinde tam zamanlı uzmanlar olarak çalıştılar. Lambert, Bergeron’un ve daha sonra da Blondel’in yakın danışmanı oldu; bu iki sendika yöneticisinin bizzat OCI üyesi olup olmadıkları hâlâ belirsizliğini koruyor.

OCI’nın, FO’nun reformist yönelimine karşı çıktığına ya da örgütü devrimci bir doğrultuya oturtmak için herhangi bir girişimde bulunduğuna dair hiçbir işaret bulunmuyor. Lambert, sendikaların reformist ve oportünist politikalarına verdiği desteği siyasi partilerin ve sendikaların karşılıklı bağımsızlığını evrensel bir ilke konumuna yükselterek ya da farklı bir ifadeyle, sendikal bürokrasinin siyasi eleştirisini yasaklayarak haklı gösterdi.

FO’nun Loire Atlantique bölge örgütünün başında yer alan ve Lambert’in PT’sinin önde gelen üyelerinden biri olan Patrick Hébert, cenazede yaptığı konuşmada bu sorun üzerinde durdu.

Hébert, Lambert’in, 1940’lı yıllarda Stalinistlerin denetimi altındaki CGT’deki deneyimlerinden, "partilerle sendikaların karşılıklı bağımsızlığına saygı gösterilmesi için her koşulda mücadele edilmesi gerektiği," sonucunu çıkardığını söyledi.

Hébert şöyle devam etti: "Lambert, bu suretle, 1947 yılında, Trotskist örgütün kongresinde, Yirmi Bir Koşul adı verilen [resmi adı Komünist Enternasyonal’e Katılma Koşulları] Komünist Enternasyonal’in pozisyonlarına yönelik bir değişiklik önergesi verdi. Bu önerge, özellikle 9. ve 16. maddeleri [sendikal çalışmanın parti politikalarına ve merkezi uluslararası parti örgütüne tabi kılınması gerektiğini vurgulayan maddeler], bunların yerine, partilerin ve sendikaların birbirlerini karşılıklı olarak tanımalarını geçirmek amacıyla değiştirdi. Bu yöneliş onun yaşamı boyunca, gerek sendikal gerekse siyasi düzeyde merkezi bir öneme sahip olmaya devam etti."

Sendikaların, sosyalist politikadan ‘bağımsızlığı’ pratikte kapitalizm yanlısı bürokrasilere ve onlar aracılığıyla bizzat yönetici seçkine tabi olmaları anlamına gelir. Lenin, Trotskiy ve Komünist Enternasyonal’in önderliği, bir yanıyla, sağcı sendika yöneticilerinin Alman işçi sınıfını I. Dünya Savaşı’nın mezbahasına götüren ve 1918-19 yıllarında ortaya çıkan devrimci fırsatlara yönelik ihanete katılan Almanya’daki sosyal demokrasinin acı deneyimine karşılık veriyorlardı.

Hébert sözlerini, bir kez daha, sendikalara yönelik hiçbir siyasi eleştiriye izin verilmemesi gerektiğini belirterek sona erdirdi: "Şu ya da bu soruna ilişkin olarak aramızda ne tür farklılıklar olursa olsun ve bunlar ne kadar önemli olurlarsa olsunlar, bu farklılıklar şu an için ikincil konumda olmalı, bunlar, özgür ve herhangi bir partiden, herhangi bir devletten, herhangi bir hükümetten ve herhangi bir kesimden bağımsız sendikal hareketin ayakta kalmasının sağlanmasına tabi kılınmalıdır."

Lambert’in cenazesindeki en önde gelen Sosyalist Partili isim, 1986’dan bu yana Senato’da Essonne’u temsil eden Jean-Luc Mélenchon’du. Mélenchon, OCI’ya 1968 yılında katıldı ve onun öğrenci örgütünde önemli bir rol oynadı. 1976 yılında Sosyalist Parti’ye katıldı, Mitterand’ı destekledi ve daha sonra çeşitli parlamenter sol gruplaşmalarda aktif olarak yer aldı. 2000 yılında Lionel Jospin hükümetine devlet müsteşarı olarak katıldı ve 2005 yılında Avrupa anayasasına karşı çıktı. Mélenchon, bundan bir yıl sonra, Sosyalist Parti’nin başkan adayı olarak Ségolène Royal’e karşı Laurent Fabius’u destekledi.

Sosyalist Parti’nin sembolü olan kırmızı gülü yakasında gururla taşıyan Mélenchon, Libération gazetesine OCI’deki stajı ile ilgili hiçbir pişmanlık duymadığını söyledi: "Kendi adıma, yaşamımın bu üç yılından utanç duymuyorum! Ne de olsa Stalinizme, Maoizme ve bütün bu korkunç şeylere karşı biz Trotskistler savaştık. Bizler hiç kimseyi öldürmedik."

Cenazeye katılan bir diğer önde gelen Sosyalist Parti üyesi, 2000 ile 2005 yılları arasında partinin ulusal bürosuna bağlı olarak çalışmış olan Gérard Filoche’du. Filoche, 25 yıl boyunca Pablocu Ligue Communiste Révolutionnaire’in (Devrimci Komünist Liga—LCR) üyesi olmuş ve örgüt içinde, Lambert’in OCI’sıyla bağlarının olduğu öne sürülen bir azınlık grubuna önderlik etmişti. 1995’te 150 LCR üyesiyle birlikte Sosyalist Parti’ye katıldı ve derhal partinin ulusal önderliğine kabul edildi.

Filoche, cenazede bulunuşunu şu sözlerle gerekçelendirdi: "Pierre Lambert çeşitli dostlarımın cenazelerine katıldı. Doğru olanı benim de onunkine katılmamdı. O gerçek bir militandı."

1970’li yıllarda OCI’nin öğrenci çalışmasının önderliğini yapmış ve 1986’ya kadar örgütün ulusal önderliğinin içinde yer almış olan Jean-Christophe Cambadélis’nin cenazede bulunmuyor olması dikkat çekiciydi. Cambadélis daha sonra örgütün 400 kadar taraftarıyla birlikte Sosyalist Parti’ye katılmış ve Jospin’in en yakın müttefiklerinden biri sayılmıştı. Cambadélis, 1988’den bu yana Paris 19. Bölge milletvekili ve Sosyalist Parti’nin ağır siyasi topları arasında yer alıyor.

Cambadélis, internet blogunda Lambert’ten övgüyle söz etti. "Bu adam cazibeli biriydi, kişiliğinin gücü inkar edilemez bir insandı ve özel yaşamında kamuoyu önünde yürüttüğü faaliyetlerin insana düşündürdüğünden çok daha cana yakındı."

Cambadélis, Lambert’in Mitterand’a ve FO’ya desteğini onun Stalinizme duyduğu düşmanlıkla açıklıyor. Lambert, "proletarya devriminin önündeki ana engelin Stalinizm olduğuna…" inanmıştı. "Bu temelde insan, onun bazı üyeleri FKP’nin [Fransız Komünist Partisi] sol içindeki üstünlüğüne meydan okumaya çalışan örgütlerin içine göndermesini anlayabiliyor. Çünkü Trotskistler bunu yapabilecek kapasiteye sahip değillerdi."

Cambadélis yazısını Lambert "benim gençliğimin bir referansıydı ve gizlenecek utanç verici bir hastalık değildi," diyerek bitiriyor.

Lionel Jospin, Lambert’in ölümü üzerine yorum yapmaktan kaçındı. Jospin, yirmi yıl süreyle, Lambert’in önderliği altında OCI’nın bir üyesiydi ve daha sonra Sosyalist Parti’de başarılı bir kariyer yaparak, 1997 yılında Fransız hükümetinin başına geçti. Jospin cenaze törenine katılmadığı gibi gazetelerin sorularını da cevapsız bıraktı. Cenazeye katılanlardan biriLibération’a şunları söyledi: "Onun yirmi yıl boyunca gizli bir üye ve ihtiyarın [Lambert] gerçek bir dostu olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, Lionel [cenazeye] gerçekten de gelebilirdi."

FO bürokrasisi ve önde gelen SP üyeleri tarafından Lambert için söylenen övgü dolu sözler Fransız yönetici seçkinlerinin 1968’in büyük sınıf çatışmalarından bu yana OCI’nın ve diğer oportünist ‘sol’ güçlerin desteğine ne kadar çok bel bağlamış olduğunu vurgulamaktadır. DSWS, 21. yüzyılda yaşanacak olan mücadeleler için yaşamsal dersler içeren bu konuların tarihsel ve siyasi arka planını ele alan daha başka belge ve makaleler yayınlayacak.

Aynı zamanda bakınız
Makalenin İngilizce orijinali
(31 Ocak 2008)
Fransız revizyonist Pierre Lambert 87 yaşında öldü
( 21 Ocak 2008)

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır