World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR

Yazıcıya hazırla

Çöken öğrenci yurdunda 18 kişi hayatı kaybetti

Türkiye muhabirimiz bildiriyor
19 Ağustos 2008
İngilizce’den çeviri (5 Ağustos 2008)

1 Ağustos’ta, saat sabah 5 sularında, Konya’nın uzak bir ilçesindeki üç katlı bir kız öğrenci yurdunda yaşanan bir gaz patlaması 18 kız öğrencinin ölümüne ve çok sayıda öğrencinin de yaralanmasına neden oldu. Bir bölümü çöken bina özel ve izinsiz faaliyet gösteren bir Kuran kursu olarak kullanılıyordu.

Basında yer alan haberlere göre yurtta yaşları 8 ile 16 arasında değişen, 50’ye yakın kız öğrenci kalıyordu. Yetkililer yaptıkları ilk incelemelerin sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) borularındaki bir sızıntının patlamaya yol açtığına işaret ettiğini söylediler.

Yurtta kalan kız öğrencilerden biri olan on üç yaşındaki Merve Avcı, Anadolu haber ajansı muhabirine şunları söyledi: "5 arkadaşımla birlikte patlamadan sonra binanın ayakta kalan kısmındaydık. Zemin kattan yukarı doğru çıkan alevleri çok yakımızda hissettik." Olayda yaralanan bir başka kız öğrenci, Hümeysa Akdede şöyle dedi: "Sabah namazı için kalktık. Arkadaşlardan abdest almaya gidenler oldu ve orada büyük bir patlama oldu."

Olay yerinden televizyonlara yansıyan görüntüler, bölgede yaşayan insanları bina enkazını kendi olanaklarıyla, kimileri çıplak elleriyle kaldırmaya çalışırlarken gösterdi. Daha sonra ülkenin çeşitli yerlerinden gelen kurtarma ekipleri bu çalışmalara katıldılar.

Öğrenci yurdu, Süleymancılar olarak bilinen, Süleyman Tunahan’ın dini izleyicilerinin yönetimindeki, Balcılar Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği adını taşıyan özel bir vakfa aitti. Türkiye’de siyasi etkileri giderek artan çok sayıdaki dini tarikattan biri olan Süleymancıların önderlerinden Mehmet Beyazıt Denizolgun, iktidardaki AKP’nin (Adalet ve Kalkınma Partisi) kurucusu ve milletvekili.

Radikal gazetesinde yayınlanan bir habere göre dernek dört ay önce binayı erkek öğrenci yurdundan kız öğrenci yurduna dönüştürmek için başvuruda bulunmuş. Yetkililer yaptıkları incelemede binanın ne yangın ne de deprem raporlarının olmadığını belirleyerek bu başvuruyu reddetmişler.

Ayrıca erkek öğrenci yurdu olarak açıldığında binanın kapasitesi 34 kişi olarak belirlenmiş olduğu halde, felâketin yaşandığı sırada binada 50’ye yakın kız öğrencinin bulunuyor olması, yurtta kapasitenin çok üzerinde öğrencinin barındırıldığını gösteriyor.

Hükümet ve yerel yönetimler dini tarikatların bu tür ihlâllerini görmezden gelirlerken, bilimsel çalışma gruplarına verdikleri tepki çok farklı oluyor. Yetkililer geçen yıl İzmir’e bağlı bir kasabada, İstanbul’daki Bilgi Üniversitesi’nin matematik bölümünün başkanı olan Dr. Ali Nesin tarafından kurulan "Matematik Köyü"ne yönelik çeşitli baskılar yaptılar. Köyün kurucuları polisten ve yerel yetkililerden gelen bürokratik baskılara maruz kaldılar ve Nesin "izinsiz eğitim kurumu açmak" suçundan yargılanmakla tehdit edildi. "Köyün" kurulması için yapılan çalışmalarda yer almış olan Rus matematikçi Alexandre V. Borovik konuyla ilgili olarak şunları yazdı: "Hayatım boyunca daha önce hiç, bazılarının üzerinde hâlâ tebeşirle yazılmış olan grup teori problemlerinin bulunduğu karatahtaların, polis bandajı ile sarılıp gözaltına alındığını görmemiştim."

Aynı zamanda Türk yetkililer, genel olarak, inşaatların yapımı sırasında sağlık ve güvenlik standartlarının ihlâl edilmesine de göz yumuyorlar. Konya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Uğur İbrahim Atalay, NTV’ye yaptığı açıklamada, Konya’daki yurt binasının inşasında kullanılan malzemenin çok kötü kalitede olduğunu söyledi. Atalay, eğer bina inşaat yönetmeliklerine uygun bir biçimde yapılmış olsaydı ortaya çıkan hasar çok daha az olurdu dedi. "Binanın çimento kalitesi o kadar kötü ki, dokunduğumuz her şey dağılıp parçalanıyor."

Yapı kalitesinin yetersizliği geçmişte yaşanan felaketlerde de ölü sayısının artmasına neden oldu.

* Geçen yıl İstanbul’da evleri çöken altı kişi enkaz altında kalarak can verdi.

* Aynı yılın Nisan ayında bir apartman binası çöktü ve 2 kişi yaralandı.

* 2004 yılında, Konya’da 11 katlı bir apartman binası çöktü ve 92 kişi hayatını kaybetti. Binanın hatalı tadilat nedeniyle çöktüğü öne sürüldü.

* 2003 yılının Mayıs ayında, Türkiye’nin güneydoğusunda meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki bir deprem sırasında bir öğrenci yurdu yıkıldı ve 84 öğrenci öldü.

* 2001 yılında İstanbul metrosunun tünel açma çalışmaları sırasında bir otel çöktü. İki kişi öldü ve 20’den fazla insan yaralandı.

Makalenin İngilizce orijinali
(5 Ağustos 2008)

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır