www.wsws.org/tr/2005/aug2005/edmo-a13.shtml
Ralph A. Edmond 25 Haziran sabahında anevrizma ve kalp yetmezliği nedeniyle komaya girdikten sonra hayatını kaybetti. Kızının, geçtiğimiz iki yıl boyunca kocası ve iki çocuğu ile birlikte yaşadığı Pennsylvania, New Brightondaki evinde hayata gözlerini yumdu. Ralph, 79 yaşındaydı.
1988den itibaren, Sosyalist Eşitlik Partisinin önceli İşçi Ligasının bir üyesi ve önde gelen bir ismi ve Dördüncü Enternasyonalin Uluslararası Komitesinin bir taraftarı oldu. 1994 yılının başlarında, körlük, divertiküler rahatsızlık ve prostat kanseri de dahil olmak üzere, geçirdiği bir dizi ciddi hastalık nedeniyle siyasi etkinliği büyük ölçüde kesintiye uğradı ve en sonunda durma noktasına geldi.
Ralph, 22 Haziran 1926 yılında Pennsylvaniada, Pittsburghun 56 km kuzeyinde bir işçi sınıfı kasabası olan Rochesterda dünyaya geldi. Annesi Cyrilla C. (Callahan) Edmonddı. Babası (büyük) Ralph A. Edmond, karısının zatürreeden ölmesinin ardından, Ralphı ve küçük erkek kardeşi Roberti Ekonomik Kriz yılları boyunca büyütmek için mücadele vermiş bir sıhhi tesisat işçisiydi. Annesi öldüğü zaman Ralph sadece 12 yaşındaydı.
Ralph İşçi Ligasının, SEPin ve Uluslararası Komitenin dünyanın farklı köşelerindeki partilerinin birçok üyesi tarafından hep sevgiyle hatırlanacak. O, II. Dünya Savaşı döneminden gelen en iyi, en ilkeli ve en fedakar işçi kuşağını temsil ediyordu. İşçi Ligasına katılarak, işçilerin bilinçlerine ilkokul sıralarında başlayıp bütün yaşamları boyunca, okul yöneticileri, politikacılar, medya ve sendika bürokrasisi tarafından kazınan şovenizmi ve anti-komünizmi reddetti.
Ralph, Ekonomik Kriz sırasında yetişti ve doğduğu Rochester kasabası krizden çok ağır biçimde etkilenmişti. Babası bazen iş buluyor bazen de bulamuyordu. Ralph ilkokulda okurken ailesine yardımcı olabilmek için bir iş bulmaya çalıştı. Bu yıllarda bilardo salonlarında zar atarak ve parasına bilardo oynayarak kazandığı için kendisine "Rackie" lakabı takıldı. Bir işe girip çalışmak ve maddi sıkıntı içinde olan ailesine para sağlayabilmek için yedinci sınıftayken okulu bıraktı.
Pearl Harborın bombalanmasından sonra, zamanın pek çok genci gibi, milliyetçiliğe ve savaşın heyecanına kapıldı. 16 yaşındayken Deniz Kuvvetlerine ait bir askere alma bürosundan içeri girdi, yaşı hakkında yalan söyledi ve askere kaydolmak için babasının imzasını taklit etti.
II. Dünya Savaşı sırasında, 1 Kasım 1943 ile 4 Mart 1946 yılları arasında Pasifik Bölgesi İkinci Deniz Kuvvetleri Bölüğünde hizmet verdi. Saipan ve Tinian muharabelerinde ve Japonyanın işgalinde yer aldı.
Ralph sık sık her iki taraftan da askerlerin yaptıkları canavarlıklarla ilgili hikayeler anlatırdı. Saipanda, Pasifikin meşhur olmasını sağlayan gögüs göğüse yapılan vahşi çatışmaların içersinde 30 gün geçirdi. Onunla birlikte karaya çıkmış olan pek çok kişi öldürüldü.
Yaşadığı bir olay, subay sınıfının eratı nasıl hiçe saydığını görmesi açısından özellikle önemli bir rol oynadı. Saipanda 30 gün savaştıktan sonra, Tiniana götürülmek üzere bir donanma gemisine bindirilmişti. O gemide ishale ve mide bulantısına yakalanarak hastalandı. Ralph, "Varış yerine ulaştığımızda bir general geldi ve herkesin kıyıya çıkmasını emretti. Beni bir sedyede taşıdılar ve kıyıda yere yatırdılar. O gün ölmemiş olduğum için çok şanslıydım," diyordu.
Tinianın işgali için hazırlıklar yapılırken, Donanma bu adayı napalm bombalarının ilk kez kullanıldığı bir bombardımana tabi tuttu. Saipanda ABDli askeri güçler tarafından öldürülmemiş olan birçok Japon, kimseyi esir almamaları söylenmiş olan Amerikalar tarafından yakalanmaktansa, sarp kayalıklardan atlayarak intihar etmeyi seçti. Tinian, 1945 yılının Ağustos ayında Japonyaya atom bombalarını atan uçakların konuşlanacağı yerdi.
Orduda Ralpha Japonlardan nefret etmesi öğretilmişti. Ralph sık sık, orduda askerlerin acımasızca, göğüs göğse çarpışmalarını sağlamanın tek yolunun, Japonlara karşı tam boy bir ırkçı tutumu körüklemekten geçtiğini anlatırdı. Bir Japon askerinin yaşamının bir köpeğinkinden daha az değerli olduğun anlatıldığını söylerdi.
Japonyanın teslim olmasından sonra Ralph, Nagazakiye atandı, burada savaşın ve atom bombasının yarattığı yıkıma tanık oldu. Japonlara reva görülen vahşeti görmek, almış olduğu askeri eğitimle çelişiyordu ve onun kişiliğinin derin insani yanını ortaya çıkardı. Pek çok ABDli asker gibi o da Japon ailelerini ziyaret etti ve onlarla dost oldu.
Ralph, bir Japon kadınla nişanlandı ancak aniden bildirimsiz bir biçimde başka yere atanınca bu evlilik gerçekleşmedi.
Bununla birlikte Ralph İşçi Ligasıyla tanışıncaya kadar savaştaki deneyimlerini bütünüyle kavrayamadı ve kendisine orduda öğretilmiş olan şovenizme ve ırkçılığa karşı çıkamadı. Bu Ralphın siyasi gelişiminde çok önemli bir aşamaydı. Kendisine ilk kez savaşın emperyalist doğasıyla ilgili bir kavrayış veriliyordu.
Ralph savaştan sonra Amerika Birleşik Devletlerine geri döndü ve inşaat sektöründe çalışmaya başladı. 7 Şubat 1948de, 1998 yılında göğüs kanserinden ölen Mary Frances (Mike) Edmond ile evlendi. Kendisini adadığı Paula ve Micheal Edmond isminde iki çocukları oldu. Ralph, özellikle kızı Paulanın çocukları olan iki torununa, 11 yaşındaki Jeremy Josephe ve 3 yaşındaki Joshua Tylere tapardı.
Ralph, 40 yıl süreyle, 1947 yılından 1 Mayıs 1988e kadar, inşaat işlerinde çalıştı. Sac Metal İşçileri Sendikasının 12 nolu Şubesinin bir üyesiydi. Bu bölgede deneyimli ve mükemmel bir zanaatkar olarak tanınırdı. Sık sık çok güç ve özel beceriler gerektiren işlerin başında durması için şantiyelere çağrılırdı.
Ralph işçilerin hakları için mücadele eden bir militan olarak tanınmaya başlandı. Her zaman için, sahip olduğu özel becerilerin ve bilginin kendisine, işini kaybetmekten korktuğu için hakkını arama konusunda daha az girişken olabilecek işçiler adına konuşma olanağı verdiğini hissetti. Ralph 1957 yılında, bir yıl süreyle sendika şubesinin başkanlığını yaptı ancak işçilerin çoğunluğuna ihanet ederken, müteahhitlerle anlaşmalar yapıp kendi arkadaşlarına kıyak geçtiğini gördüğü sendika bürokrasiyle gittikçe artan bir çelişki yaşadı.
Yine de Ralph bu sıralarda politika üzerinde fazla kafa yormuyordu. İşçilerin çoğunluğu gibi o da daha büyük ve güçlü sendikaların işçileri korumaya devam edeceğine ve işverenlerden daha ileri kazanımlar alacaklarına inanıyordu. Yaygın anti-komünizm ve McCarthy döneminin cadı avı döneminin pekiştirici etkisiyle Ralph Amerikan kapitalizminin en iyi sistem olduğuna ve sosyalizmin diktatörlük anlamına geldiğine ilişkin genel anlayışı benimsemişti.
1980lerin başlarında, o yıllarda yaşanan resesyon [ekonomik daralma - ç.n.] çelik, otomobil, madencilik ve inşaat sektörlerinde kitlesel işten çıkarmalara yol açınca ve AFL-CIO yönetimi hava trafik kontrolörlerinin mücadelelerini yalıtıken ve sendikalarının ortadan kaldırılmasına izin verirken, Başkan Reagan PATCO üyesi hava trafik kontrolörlerini kovunca bu durum değişmeye başladı.
PATCO sendikasının yıkılması işçi hareketine karşı açık bir saldırıyı başlattı. Ralphın bütün yetişkin yaşamı boyunca içinde mücadele verdiği sendikalar, üyelerinin işlerini, ücretlerini ya da çalışma koşullarını savunmaktan aciz olduklarını açıkça gözler önüne sermişlerdi. İşçiler mücadeleye atıldıklarında, her seferinde sendika yönetimleri onları yalıtmaya ve yenilgiye uğratmaya çalıştılar. Ralph bu örgütlerin başka bir şeye dönüşmüş olduklarını fark etmeye başladı. Sendika yöneticileri, sınırlı bir biçimde bile olsa, işçileri savunmak yerine, gittikçe daha açık bir biçimde, işçilerin çıkarlarına ihanet ederek kendi konumlarını güvence altına almaya çalışıyorlardı.
Oğlu 1984 yılında Pennsylvania, Beaver Fallsdaki Babcock ve Wilcox Çelik Fabrikasındaki işini kaybedince ve lisanslı bir hemşire olan kızı çalıştığı hastanenin sendikayı kırma girişimleri üzerine greve gidince bu kriz Ralphın kapısını çalıyordu. 1988 kışında Aliqquippa Hastanesinde dört hafta süren grev sırasında Paula bölge polisi tarafından taciz edildi ve tutuklandı.
Ralph, İşçi Ligasıyla ilk olarak grev sırasında karşılaştı. Grevcilerle görüşmeye ve mücadelelerini haber yapmaya gelmiş olan İşçi Ligası üyesi ekibiyle tanıştı ve İşçi Ligasının gazetesi olanBulletini okumaya başladı.
Birkaç hafta sonra İşçi Ligası üyeleriyle buluşmayı kabul etti ve onlarla sosyalizm, Stalinizmin rolü ve Sovyetler Birliğinin kaderi, sendika yönetimlerinin ihanetleri ve toplumu değiştirmenin gerekliliği konularında gece geç vakte kadar süren bir tartışmaya katıldı. Bu onu bir İşçi Ligası üyesi yapacak olan birkaç toplantı ve tartışmanın ilkiydi.
Ralph, İşçi Ligasına katıldı ve özdeyişte söylendiği şekliyle, "Asla arkasına bakmadı." Ralph sadece tek bir konuda - partiyle 20 yıl önce, genç biriyken, daha fazla öğrenebileceği ve katkıda bulunabileceği bir sırada karşılaşmadığı için - pişmanlığını ifade etti.
Ralph, 1988 yılında İşçi Ligasının başkanlık ve Kongre adaylarını Pennsylvaniada, Ohioda ve Michiganda oy pusulasına koyma çalışmalarında yer aldı. İşçi Ligasının politikalarıyla ve programıyla ilgilendiklerini söyleyen işçilerle ve öğrencilerle buluşmak üzere uzun mesafeler boyunca araba sürmeye her zaman için hazırdı.
Partiye katılmasından çok uzun olmayan bir süre önce dört International Paper fabrikasında kağıt işçileri greve gitmişlerdi ve şirket işleri yapmaları için grev kırıcıları işe almıştı. Sendika, işçileri yalıtmıştı ve yenilmeleri için çalışıyordu. Ralph, işçilerle konuşup, onlara sendikanın neden ihanet ettiğini ve ne yapılması gerektiğini açıklamak için sık sık Pennsylvania, Lock Havena gitti.
Ralph 1990-91de partinin birinci Körfez Savaşına karşı kampanyasına katıldı. İşçilere sabırla II. Dünya Savaşı sırasındaki deneyimlerini anlattı: askere nasıl yalan söylenmişti ve nasıl kendi hükümetlerinin çıkarları için kullanılmışlardı ve işçilerin kapitalizme karşı uluslararası düzeyde birleşmeleri neden gerekliydi.
1993 yılında Detroitte büyük bir ev yangını yedi çocuğun ölümüne neden olunca ve yerel yönetim çocukların anne ve babalarına karşı bir cadı avı başlatmaya niyetlenince, Ralph İşçi Ligası tarafından oluşturulan bağımsız bir işçi soruşturma komisyonunun üyesi olmayı kabul etti. Soruşturma komisyonu bu trajediye yol açan korkunç yoksulluğu, kötü konut koşullarını ve sosyal hizmetlerin yetersizliğini teşhir etti. Komisyon, yetkililerin kapitalist sistemin kusurlarının üzerini, çocukların anne ve babasına zulmederek örtmeye çalıştığını teşhir etti.
Bu yıllar boyunca Ralph doymak bilmez bir öğrenme arzusu gösterdi. Elinden geldiğince çok okudu ve çalıştı. Her hafta postacının Bulletini getirmesini bekledi. Gazete geldiğinde elindeki iş ne olursa olsun bırakırdı ve gazeteyi başından sonuna kadar okurdu. Zamanının çoğunu Marx, Engels, Lenin ve Trotskiy tarafından kaleme alınmış klasikleri okumakla geçirirdi. TrotskiyinRus Devriminin Tarihini okumaya başladığında kitabın başından kalkamadı ve kitabı üç gün boyunca ara vermeden bitirinceye kadar okudu.
1994 yılında Ralphın sağlık durumu hızla kötüleşti. Kırk yıl süreyle ağır koşullarda çalışmış olmanın etkileri kendisini gösteriyordu. Daha öncesinde bileklerinden birkaç kez ameliyat olmuş, kalbiyle ilgili sorunlar yaşamış, bağırsak ve sırt sorunları çekmişti ve şimdi bir gözünde, görme yetisini ortadan kaldıracak şekilde kanama başlamıştı. Sadece birkaç ay sonra öteki gözü de görme yetisini yitirdi.
Ralphın diğer rahatsızlıklarının şiddeti azalırken, kör olması artık okuyamayacağı ve bu nedenle siyasi hayatta yer alamayacağı anlamına geliyordu. Başlangıçta, belgeler ve makaleler dinleyebilmesi için kasede kaydedildi. Bir süre için süper marketteyken, gündelik işlerle uğraşırken ya da yerel bir söyleşi programına katıldığında işçilerle konuşmaya devam etti, ancak görme yeteneğini yitirmiş bir haldeyken güncel siyasi olayları izleyerek bilgi sahibi olmak, partinin siyasi çalışmalarını takip etmek, okumak ve çalışmak zor oluyordu.
Ralph olağanüstü bir insandı. Yapılan en küçük nezaket jestinin değerini bilir ve bunlara her zaman misliyle karşılık verirdi. Sevecen, ilkeli ve cömertti. Diğerleri servet peşinde koşarlarken Ralph en büyük mutluluğu insanlığın daha iyiye gitmesinde buldu. O, Amerikan işçi sınıfının devrimci potansiyelini ve yazgısını cisimleştiriyor ve ifade ediyordu. Ralph, çok sayıda insan tarafından hatırlanacak ve özlenecek.